SON DAKİKA

logo

Büyükşehir Meclisi devam toplantısı yapıldı

Antalya Büyükşehir Belediyesi Mayıs Ayı Meclisi’nin devam toplantısı yapıldı. Toplantıda Karaalioğlu Kent Parkı Projesi kapsamında güçlendirme çalışmaları süren spor salonuna ‘Atatürk Spor Salonu’ adı verildi. Büyükşehir Belediyesi 2020 Mali Yılı Kesin Hesabı da kabul edildi.

    Büyükşehir Belediyesi Mayıs Ayı Meclisi’nin devam toplantısında 10 madde görüşüldü. Toplantıda Antalya Büyükşehir Belediyesi 2020 Mali Yılı Kesin Hesap Bütçesi oy çokluğu ile kabul edildi. Bütçe konusunda meclisi bilgilendiren Büyükşehir Belediyesi ve Meclis Başkanı Muhittin Böcek, 2020 yılı gerçekleşen kesin gider bütçesini 2 milyar 031 milyon 364 bin TL olarak açıkladı. Başkan Böcek pandemi nedeniyle oluşan her türlü ekonomik zorluğa karşın yatırım bütçesinin 735 milyon 880 bin 637 TL olarak gerçekleştiğini kaydetti.

KİMSENİN SUYUNU KESMEDİK

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 7 milyar 206 milyon lira borcu var. Pandemi süreci nedeniyle yaşanan zorluklar var. Bir taraftan borç ödüyoruz, bir taraftan da pandemi süreci nedeniyle alacaklarımızla ilgili esnafımızın kiralarını öteliyoruz. Ulaşım esnafımıza destek oluyoruz. Pandemi sürecinde hiçbir vatandaşımız susuz kalmayacak dedik ve kimsenin suyunu kesmiyoruz” dedi. 

Devlette devamlılık esastır ilkesinden hareketle geçmiş dönemden kalan ve halkın yararına olan projelere devam edildiğini hatırlatan Başkan Böcek, “Belediyede önemli tasarrufa gittik. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Bir taraftan çalışanlarımızın maaşlarını günü gününe ödüyoruz, bir taraftan projeleri bitiriyoruz. Antalyamız için güzel hizmetler üretmeye, azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

ATATÜRK SPOR SALONU İSMİ YAŞAYACAK

    Meclis toplantısında Karalalioğlu Kent Parkı Proje alanı içerisinde güçlendirme ve yenileme çalışmalarında sona gelinen spor salonuna, daha önce olduğu gibi Atatürk Spor Salonu isminin verilmesi oy birliğiyle kabul edildi. Başkan Böcek herkesin bir çocukluk anısı olan salonun adının yaşatılması konusunda meclis üyelerinin verdiği destek için teşekkür etti. 

ASAT GENEL KURULU DA YAPILDI

    Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nın ardından ASAT Genel Kurulu da 15 gündem maddesi ile toplandı. Toplantıda Genel Kurul’un Divan Katibi, Başkan Vekilliği, Plan Bütçe Komisyonu ve denetçi üye seçimleri yapıldı.  Başkan Muhittin Böcek, ASAT Faaliyet Raporu’nun görüldüğü sırada meclis üyesi sıralarına geçti. Genel Kurul’da ASAT 2020 yılı Faaliyet Raporu ile 2020 Mali Yılı Bütçe Kesin Hesabı oy birliğiyle kabul edildi. 



 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.05.27 20:22:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Tur minibüsü-ambulans kazasında turist aile bebeği sağlık ekiplerine vermedi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde tur minibüsünün çarptığuı ambulans devrildi. Sıkışan sürücüyü itfaiye ekipleri çıkarırken, turist aile durumunu kontrol etmek istedikleri bebeği sağlık ekiplerine vermedi.
Kaza; Antalya-Alanya D-400 Karayolunda Sorgun-Otogar Köprülü kavşak yan yolda meydana geld..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde tur minibüsünün çarptığuı ambulans devrildi. Sıkışan sürücüyü itfaiye ekipleri çıkarırken, turist aile durumunu kontrol etmek istedikleri bebeği sağlık ekiplerine vermedi.
Kaza; Antalya-Alanya D-400 Karayolunda Sorgun-Otogar Köprülü kavşak yan yolda meydana geldi. Alanya’ya seyir halindeki Osman Ç’nin kullandığı özel bir hastaneye ait 07 AJB 945 plakalı ambulansa, bulvardan karayoluna çıkan İsmail D., idaresindeki 07 FAM 19 plakalı tur minibüsü yandan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola devrilen ambulans içerisinde sürücü sıkıştı.
Osman Ç., Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimine bağlık kurtarma ekibi tarafından kurtarıldı. Yaralı sürücü sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

"Bebeklerini vermedi"
Kazay karışan ve havalimanına giden turist aile ise kucaklarındaki bebeğin kazadan etkilenebilme ihtimaline karşı kontrol etmek için isteyen sağlık ekibine vermedi. Tercüman aracılığıyla bebeği hastaneye götürmeyeceklerini, ambulansta herhangi bir sorunu olup olmadığını kontrol edeceklerini ısrarla söylemelerine rağmen turist aile bebeği vermemekte direndi.

"Ambulans kırmızı ışıkta geçti"
Tur minibüsü sürücüsü İsmail D., kendisine yeşil ışık yandıktan sonra hareket ettiğini belirterek “Titreyengöl ve çevresindeki otellerden aldığım turistleri havalimanına götürüyordum. Hareket etmeden önce yola baktım. Tüm araçlar kırmızı ışıkta duruyordu. Bir anda sağ taraftan ambulansın geldiğini gördüm. Ambulansın ışıkları yanmıyordu, ve ona çarptım. Ambulansta hasta da yoktu” dedi.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 15:27:38
Son Düzenlenme Tarihi :





Gıda ve temiz su kıtlığı kapıda!

Dünyanın öncelikli problemleri arasında yer alan İklim Değişikliği ve Atık konusu, Alanya Üniversitesi’nde masaya yatırıldı. İklim krizi ve atık yönetimine dikkat çekilen seminerde, gıda ve temiz su kıtlığı uyarısı yapıldı, çözüm önerileri hakkında bilgiler verildi.

Antalya Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, Alanya Üniversitesi’nde, “İklim Değişikliği ve Sıfır Atık” konulu seminer düzenledi.  Küresel ısınma ve iklim krizinin zararlarına dikkat çeken Çoban, Türkiye’nin iklim krizine karşı gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında da bilgiler aktardı.  

 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İKLİM KRİZİNE DÖNÜŞTÜ 

 

Küresel ısınma sorunun çok büyük bir sorun olduğuna vurgu yapan Dr. Nilgün Akbulut Çoban, "Biz şu an seçimimizi yapmalıyız. Küresel sorun uzakta değil, yakınımıza kadar gelmiş durumda. Biz kendi türümüzle birlikte bu dünyadaki, bu ekosistemdeki hiçbir türün yok olmasına izin vermemeliyiz. Buradaki ana tema, 'ben tek kişiyim hiçbir şey yapamam' diyerek bu kendimizi bu işten alıkoymamalıyız. Kendi türümüzle birlikte diğer türleri yok etmemeyi tercih etmeliyiz. Artık iklim değişikliğinin etkilerini uzakta değil, hemen mahallemizde yaşanan sel felaketinde görüyoruz. Ülkemizde pek çok felaketler oluyor. Alanya’da da oldu. Hortumlar yaşanıyor, Kumluca’da çok yeni sel felaketi yaşadık. Bu yaşadığımız afetlerin önüne geçmek gerekiyor. Biz hep 'küresel ısınma' diyoruz ama kavramlar bunun ötesine geçti. Bugüne kadar 'iklim değişikliği' olarak adlandırılan durum, 'iklim krizi’ olarak adlandırılmaya başlandı” ifadelerini kullandı.  

 

"ENERJİ VE TARIM SEKTÖRÜ KÜRESEL ISINMAYI TETİKLİYOR" 

 

Küresel ısınmanın neden oluştuğuna ilişkin teknik bilgiler aktaran Dr. Nilgün Akbulut Çoban, kentleşme ile birlikte atmosfere salınan sera gazlarının arttığına dikkat çekti. Atmosferdeki sera gazlarının küresel ısınmayı tetiklediğini dile getiren Dr. Çoban, "Güneşten yer küreye inen ışınların bir kısmının tekrar uzaya yansıması gerekiyor. Ama kentleşme ile birlikte, atmosferin etrafını saran gazlardan dolayı, yer küreden uzaya belli bir ışın yansıması gerçekleştirilemiyor. Bu durum da küresel ısınmayı beraberinde getiriyor. ‘Dünyamızın etrafını saran, sera etkisi yaratan gazlar neler’ diye sorduğumuzda, ilk başta karbondioksit geliyor. ‘Ülkemizin sera gazı envanteri nedir, iklimlerin dengesini bozan kirleticilerin oranı nedir’ diye baktığımızda, Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, birinci bileşenin yüzde 70 oranla karbondioksit olduğunu görüyoruz. Bu karbondioksit salınımlarının yüzde 70’inin enerji sektöründen kaynaklandığını görüyoruz.  Tarım sektöründen kaynaklanan sera gazı salınımı ise ikinci sırada yer alıyor. Atıkların yönetiminde sera gazlarının oluşumunda etkili olduğunu görüyoruz. Ülkemizde sera gazlarının durumuna baktığımızda, kentleşme ve sanayileşme ile birlikte atmosfere verdiğimiz emisyonlar devam ediyor. Kişi başı ürettiğimiz sera gazı emisyonları artıyor” diye konuştu.  

 

 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA ANTALYA ÖNCÜ KENTLERDEN 

 

Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, tarım ve atık sektöründe sürdürülebilir yaklaşımların olması gerektiğine dikkat çekti.  Antalya’nın bu konuda çok çaba gösterdiğine dikkat çeken Çoban, Antalya’nın bu konuda öncü kentlerden biri olduğunu anlattı. "İlimiz Antalya, Türkiye’deki birçok ile göre, sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği eylem hazırlama konusunda öncü kentlerden. Sürdürülebilir İklim değişikliği eylem planı ilk olarak 2012 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından hazırlanmış ve en günceli 2022 yılı sonunda yapılmış durumda” ifadelerini kullanan Dr. Nilgün Akbulut Çoban, konuşmasına öyle devam etti: “Kentimizde sera etkisi yaratan gazlarda en fazla etkinin bina sektörü olduğunu görüyoruz. Binaların ısıtılması, soğultulması ve aydınlatılması gibi alt faktörler var. İkinci sırada ulaşım, bunu atıkların yönetimi takip ediyor.  Atık yönetiminde iklim değişikliğine sebep olan katı atık bertarafın iklim değişikliğine yüzde 70 oranda olumsuz etki yarattığını görüyoruz. Dolayısıyla ürettiğimiz bu atıkların akıllı bir şekilde sürdürülebilir yaklaşımlarla kontrol edilmesi gerekiyor ki iklim krizi ile mücadele edebilelim. İlk etapta çevre problemi olarak görülen durum, şu anda çevre probleminin ötesine gitti”  

 

"GIDA VE TEMİZ SU KITLIĞI YAŞANABİLİR” 

 

Olası bir iklim değişikliğinden dolayı Akdeniz havzasının olumsuz etkileneceğini söyleyen Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, tarım ve turizm sektöründe yaşanabilecek su krizine dikkat çekti. Dr. Çoban, "Akdeniz havzası, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölge. Bulunduğumuz kent de maalesef etkilerden en fazla etkilenecek illerden. Özellikle bir çeşitlilik bağlamında Özellikle biyo çeşitlilik bağlamında Adana’dan sonra en fazla endemik türün olduğu kentte yaşıyoruz. Attığımız adımlar, verdiğimiz kararların yönetimi sağlayacak şekilde olması gerekiyor. Sıcak bir kentte yaşıyoruz. Dolayısıyla kuraklık ve orman yangınları gibi sorunlara yol açabilecek bir durumdayız. Tarım, turizm iklim değişikliğinden olumsuz etkilenecek. Gıda ve temiz su kıtlığı kenti etkileyebilir. İklim değişikliği ile ilgili ilk adımlar, 1972 yılında Stockholm Konferansı ile başladı. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi bu anlamda kilit rol oynuyor. Biz de ilk defa 2004 yılında BM İklim Değişikliği Protokolüne dahil olduk. 2009 yılında da Kyoto Protokolü’ne dahil olduk.  İklim değişikliği ile ilgili adımlarımız 2021 yılında Paris İklim Anlaşmasına dahil olduk. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız yeni pozisyonunu almış oldu. Uluslararası sözleşmelerde ülkemizin ayrı bir yeri var. Gelişmiş ve Gelişmekte olan ülkelere göre yapılan politika ve finansmanlardan ülkemizin BM ayrıcalıklı durumumuz var.  AB, 2030 yılına kadar karbon salınımını azaltmayı planlıyor. 2050 yılına geldiğinde sıfır karbon dönemine geçmeyi vadediyor. Kendi üye devletlerle ve ithalat ve ihracatta sınır ve düzenlemeler gelecek. AB ile ithalat ve ihracat olan bir ülkedeyiz. Buna göre çalışmalarımız devam ediyor. AB yeşil mutabakat eylem planı hazırlandıktan sonra bakanlığımız da hazırlanan mutabakata uyumlu mutabakatlar hazırlandı” ifadelerini kullandı. 

 

"2050 YILINDA DÜNYA BİZE YETMEYECEK" 

 

  

Antalya Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Çevre Mühendisi Dr. Nilgün Akbulut Çoban, kişi başı üretilen atık miktarları hakkında bilgiler aktardı. Atıkları yönetmenin çok önemli olduğunu söyleyen Çoban; “Atıkları yönetmek çok önemli. Kişi başı üretim miktarı arıtıyor. Bu tüketim alışkanlığı ile devam edersek maalesef 2050 yılına geldiğinde bu dünyamız bize yetmemeye başlayacak. İki tane daha böyle bir dünyaya ihtiyacımız olacak. Çok tüketeceğiz.  Maalesef çok fazla tüketim demek, çok fazla atık çok fazla emisyon demek. Bu da tüm dengelerin bozulması demektir. BM İnsani Gelişmiş İndeks Raporu’na göre; insanoğlu dünyaya geldiğinden beri ilk kez, dünyadaki tüm canlıların toplam ağırlığından fazla atık üretmeye başladı. Bu da gezegenimizde baskı yaratmaya başladı. Bizim ülkemiz bu konuda gelişmeye devam eden bir ülke. OECD ülkeleri arasında hem ekonomik gelişim hem de sera gazı emisyonu en fazla artan ülkelerden bir tanesi. Ülkemizde atıklar her geçen gün artıyor. Bu tüketim alışkanlıklarıyla gidersek, kentler için ayrılan düzenli atık depolama sahaları daha hızlı bir şekilde yaşam ömrünü tamamlayacak. O yetmediği için yeni düzenli depolama sahası açmak zorunda kalacağız. Bu da yeni bir ormanın, yeşil alanın yok olması demek. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunu da atıkların geri dönüşümünü sağlıklı yaparak gerçekleştirebiliriz” dedi.  

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.30 12:38:43
Son Düzenlenme Tarihi :