SON DAKİKA

logo

15 Temmuz Şehitleri Mezarları Başında Anıldı

Vali Ersin Yazıcı, eşi Hanife Yazıcı ile birlikte 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında düzenlenen programlara katıldı.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 5inci yıl dönümü de Antalyada çeşitli etkinliklerle anıldı. Etkinlikler kapsamında ilk olarak 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen şehitlik ziyareti gerçekleştirildi. 15 Temmuz darbe girişiminde Ankara'da şehit olan polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın Antalya Uncalı Mezarlığı'ndaki mezarı, Vali Ersin Yazıcı, eşi Hanife Yazıcı ve protokol üyeleri tarafından ziyaret edildi. Törene Vali Yazıcı’nın yanı sıra 15 Temmuz şehidi polis memuru Kılınç'ın annesi Meltem Kılınç, babası Zeki Kılınç, Tugay Komutanı Piyade Albay Erdal Köse, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Başoğlu, İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan ve çok sayıda emniyet, jandarma ve askeri personelle vatandaşlar katıldı. Kuran-ı Kerim ve duaların okunduğu törende Vali Ersin Yazıcı ve törene katılanlar, Muhammet Oğuz Kılınç ve diğer şehit polis ve askerlerin mezarlarına karanfil bıraktı.

Mezar başında şehidin annesi Meltem Kılınç, şunları söyledi: Sayın valim, Muhammet Oğuz Kılınç inanın bana o kadar temiz pırıl pırıl bir evlattı ki Rabbim ona böyle güzel bir makam verdi. Şehitlik makamı hiç kimseye nasip olmuyor, ama böyle temiz bir çocuğa Rabbim mükafat olarak verdi.”

Şehit ailesine sabırlar dileyen Vali Yazıcı, Allah sizi cennetinde kavuştursun, gani gani rahmet eylesin. Allah bir daha 15 Temmuzlar göstermesin inşallah" diye konuştu. Şehitlik ziyaretinin ardından Vali Yazıcı ve eşi Hanife Yazıcı 15 Temmuz Şehidi Muhammet Oğuz Kılınç'ın ailesini ikametlerinde ziyaret ederek taziye dileklerini yineledi.

15 Temmuz Şehidi Yasin Naci Ağaroğlu Korkutelindeki Kabrinde Anıldı

15 Temmuz Şehidi Muhammet Oğuz Kılınç'ın ailesini ziyaretin ardından Vali Yazıcı ve eşi Hanife Yazıcı, hain darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde hainlerin açtığı ateşle şehit düşen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Yasin Naci Ağaroğlu'nun Korkutelinde bulunan kabrini ziyaret etti.

 

Esaret Altında Yaşamaktansa Şereflice Ölmeyi Tercih Eden Bir Milletiz

Ziyarette konuşan 15 Temmuz Şehidi Yasin Naci Ağaroğlu'nun babası Osman Ağaroğlu şehitliğin makamların en yücesi olduğunu söyleyerek; Şehitler; Peygamber Efendimizin Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz.hadisi şerifinin canlı şahitleridir. Bizler esaret altında yaşamaktansa hür yaşamak için şereflice ölmeye tercih eden bir milletiz. Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: Gelmişiz dünyâya milliyet nedir öğretmişiz.dediği gibi şairin mektebinde şehadet olan bir milletin kaderin de esaret yoktur düsturuyla hareket ediyoruz. Her gecenin bir sabahı her karanlığın kavuşacağı bir seher vardır. Allah şehitlerimizin bereketiyle aydınlanan sabahlarımızı bereketli eylesin. O şehitler ki; iki güzelden birini tercih etmişlerdir. Ya şehit olmak yada gazi olmak. Şehit olmak şahit olmak demektir. Dünyayı ahirete şahit kılmaktır. Cenneti dünyaya tercih etmektir. Şehitlik Rabbimizin bir mükafatıdır. Şehitler diyor ki; görünüşe kanmayın, tabutlara bakıpta biri öldü sanmayın. Biz ölümü öldüren bir iman taşıyoruz. Kurana and olsun ki; dipdiri yaşıyoruz. Yeniden darbe özlemcilerine cevabımız bu millet 15 Temmuzda ellerinde bayraklarıyla masumane olarak yollara çıkmıştı. Ancak onlar kalleşçe ellerinde silah olmayan masum vatandaşları şehit ettiler. Lanet olsun darbelere, darbecilere ve darbecilerden medet umanlara.” dedi.

 

Bu Ülkede Hainlere Yer Yok

15 Temmuz Şehidi Yasin Naci Ağaroğlu'nun kabrini ziyarette açıklamalarda bulunan Vali Yazıcı şunları kaydetti; Şehit kardeşimizi anmak için burada toplandık. Hepinizden Allah razı olsun. 15 Temmuz Türk demokrasi tarihinde kara bir gün. Türk tarihine kara bir gün olarak yerleşti. Bu milli birlik ve demokrasi gününde eskisinden daha güçlüyüz. Bizi parçalayamayacak ve bölemeyeceksiniz. Gönül arzu ederdiki 251 şehidimizin hiç biri olmasaydı, keşke böyle haince ve kalleşçe bir kalkışma olmasaydı ve daha öğrenci olan Yasinlerimizi toprağa vermeseydik. Şunu çok iyi biliyor ve inanıyoruz ki; bu ülke için bu ülkenin demokrasisi için bekası için gözünü kırpmadan canını verecek nice Yasinler var. Buradan tüm terör örgütleri şunu iyi bilsin ki; bu ülkede Yasinler bitmez. Bu ülkenin Yasin Nacinin babası gibi babalarıda bitmez. Dolayısıyla hainlere şunu söylemek isterim. Bu ülkede hepimize yer var. Ancak hainlik eden demokrasimize, cumhuriyetimize, devletimize hainlik edenlere asla göz açtırmayız. Bir çakıl taşımızı dahi hiç kimseye vermeyiz. FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleri bunu böyle bilsin. Allah bizlere bir daha 15 Temmuzlar yaşatmasın. Yasin kardeşimizin mezarındaki güzel sözle bitirmek istiyorum; Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim.’”

 

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Resim Sergisi Açılışı

Şehitlik ziyaretlerinin ardından Vali Yazıcı ve eşi Hanife Yazıcı, Kepez Dokuma Parkta bulunan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Resim Sergisi” açılışını gerçekleştirdi. Vali Yazıcı’nın gerçekleştirdiği açılışa Kepez Kaymakamı Nusret Şahin, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Başoğlu, İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan, Sahil Güvenlik Komutanı Albay Sezai Özkurt, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Adlıhan Dere ve protokol üyeleri katıldı.

Kepez Belediyesince 15 Temmuz'a özel düzenlenen sergiye,DokumaPark'ta bulunan Antalya Şehitler Müzesi ev sahipliği yapıyor. Sergide geçmiş yıllarda Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kepez Belediyesi, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Türkiye Gençlik Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen "15 Temmuz Ruhu Resim ve Heykel Yarışması"nda ödüle layık görülen eserler sergilenecek.

Dimdik Ayaktayız

Projenin hain darbe girişiminin anlatılması noktasında çok önemli olduğunu dile getiren Vali Yazıcı; Bu anlamlı projeyi düşünüp hayata geçiren Kepez Belediyesi Başkanı Hakan Tütüncü ve ekibini tebrik ederek sözlerime başlamak istiyorum. 5 yıl önce ülkemiz haketmediği bir saldırıya, bir darbeteşebbüsüne muhattap oldu. Bu Türk tarihinde kara bir leke olarak tarihte yerini aldı. İnşallah bir daha Allah bizlere böyle kötü günleri yaşatmasın. Ama büyük Türk Milleti, büyük Türk Devleti böyle birkaç tane kendini bir dolara satan hainler grubunun yaptıklarıyla yolundan alıkonulamaz. Bu büyük millet şanlı yürüyüşünü binlerce yıldır devam ettiriyor. Bu kutlu yürüyüşe baktığımızda zaman içimizdeki hainlerin bu ülkeyi karıştırmak için kutlu yürüyüşümüzü kesmek için neler yaptıklarını gördük. Bunlardan  bir taneside 15 Temmuz gecesi yaşandı. Ama şükürler olsun safralarımızı attık. Türk ordusu yine dünyanın en güçlü ordusu. Tüm güvenlik birimlerimizle safralarımızdan kurtulup yolumuza devam ediyoruz. Dimdik ayaktayız. İçimizde hala bu tür darbe heveslisi hainler varsa şunu iyi bilsinler ki; bu yüce millet demokrasisine, cumhuriyetine, devletine ve milletine asla toz kondurmaz. İnşallah bu tür olayları bir daha yaşamayacağımıza inanıyorum. Ama birde böylesine olayları gençlerimize, çocuklarımıza anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. İhaneti unutursak, eğer 15 Temmuz gecesi yaşananları, kanıyla-canıyla fedakârlık yaparak şehitlik mertebesine ulaşan şehitlerimizi unutursak, gazilerimizin fedakârlığını unutursak, emin olun ihanet tekrar eder. Bu ihaneti asla unutmayacağız. Gençlerimize o karanlık geceyi şehitlerimizin nasıl aydınlattığını hep birlikte anlatacağız.” dedi.Açılışın ardından Vali Yazıcı ve protokol üyeleri Antalya Şehitler Müzesini ziyaret etti.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.07.16 07:52:29
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bakan Çavuşoğlu: “Kim desteklerse desteklesin Suriye’de ve Irak’ta terör koridoru kurulmayacak”

Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Moskova’daki Türkiye, Rusya, İran ve Suriye dışişleri bakanlarıyla yapılan dörtlü toplantıya ilişkin, “Türkiye-Suriye ilişkilerinin ilerletilmesi için bir yol haritası hazırlanmasına karar verdik. Yakında Dışişleri Bakan Yardımcıları başkanlığında bir komite kurulacak ve bu süreç işleyecek. Kim desteklerse desteklesin Suriye’de ve Irak’ta o terör koridoru kurulmayacak" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Antalya’da sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu, programda yaptığı konuşmada, “Antalya’dan deprem bölgesine adeta bir sevgi seli gibi yardım aktı. Bu desteğin ne kadar hayra geçtiğine, deprem bölgesini sık sık ziyaret eden ve çalışmaları yerinde takip eden bir Bakan olarak şahidim. Yıkılan evlerin yerine daha iyisini yapıyoruz. Çağlar boyunca her millete kucak açmış bir medeniyet beşiğidir Antalya. Şehrimizin eski ismi Pamfiliya da bütün insanları bir araya getiren anlamına geliyor. Antalyamız’da işte bu uyumu yaşıyor; yaşarken de milletimiz için hayırlı işlere, mesailere imza atıyoruz. Dünyamızın da Antalyamızdaki bu huzura ihtiyacı var” dedi.

“Halbuki salgınlar, afetler, enerji krizi, kıtlık, kuraklık gibi sorunlar sınır dinlemiyor”
Dünyamızda krizler ve çatışmalar arttığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Üstelik bunların yüzde 60’ı çevremizde yaşanıyor. Bir yanda savaş, bir yanda açlık sorunu. Bir yanda enerji krizi, bir yanda atık sorunu. Bir yanda düzensiz göç, bir yanda terör. Bu durum karşısında devletler iki tür refleks veriyor. Birinci refleks, içe kapanma. ‘Azıcık aşım, ağrısız başım’ diyerek, kendi refah alanında rahat ve güvenli bir şekilde yaşayabileceğini farz etme. Halbuki salgınlar, afetler, enerji krizi, kıtlık, kuraklık gibi sorunlar sınır dinlemiyor; ülkeye girmek için vize istemiyor. Hem de bu sorunların gerçek etkisini en gelişmiş ülkeler değil; en az gelişmişler, en yoksullar hissediyor. Dünya nüfusunun yüzde 10’unun, bütün ekonomik gelirin yüzde 52’sine hakim olduğu bir dünya düzeni bu” ifadelerine yer verdi.

“Çünkü o binada dalgalanan ay yıldız, al bayrak, İslam dünyasının da sancağı”
Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şu sözlerle devam ettirdi:
“İkinci refleks, daha ilkel. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı şeklinde vücut buluyor. Bunlar arasında İslam düşmanlığı ve Türk karşıtlığı öne çıkıyor. İşte Kuran-ı Kerim’e ve bayrağımıza yapılan alçaklıkları görüyorsunuz. Sapığın birisi çıkıyor; Büyükelçiliklerimizin önüne gelip, kitabımızı, bayrağımızı yakacağım diyor. Peki bunu neden başkasının değil de bizim temsilciliklerimizde yapmaya kalkıyorlar? Çünkü o binada dalgalanan ay yıldız, al bayrak, İslam dünyasının da sancağı. Biz Türkiye olarak, değerli kardeşlerim, bu bahsettiğim iki refleksi katiyetle reddediyoruz. Krizler arasında sıkışıp kalmış insanlığa, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘daha adil bir dünya mümkün’ diyoruz. Sorunlara, krizlere, çatışmalara hayır; barışa, normalleşmeye evet diyoruz.”

“Kim desteklerse desteklesin o terör koridoru kurulmayacak”
Moskova ziyaretini anlatan Bakan Çavuşoğlu, “İşte dün Moskova’daydık. Terör tehdidini yok etmek, sığınmacıların onurlu ve güvenli geri dönüşlerini sağlamak, Suriye’deki siyasi süreci canlandırmak için Rus, İran ve Suriye Dışişleri Bakanlarıyla dörtlü toplantı yaptık. Türkiye-Suriye ilişkilerinin ilerletilmesi için bir yol haritası hazırlanmasına karar verdik. Yakında Dışişleri Bakan Yardımcıları başkanlığında bir komite kurulacak ve bu süreç işleyecek. Kim desteklerse desteklesin Suriye’de ve Irak’ta o terör koridoru kurulmayacak. Tarihindeki en önemli seçime 4 gün kala, hangi devlet, hangi lider bütün dünyayı ilgilendiren bir konuda böylesine kritik bir adım atabilir? Bizim kaybedecek bir dakikamız bile yok. Bu kararlı duruşu her alanda gösteriyor ve sonuç alıyoruz. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecindeki dirayetli niyetimiz buna bir örnek. Bizim temel derdimiz, biliyorsunuz bu ülkelerde, ama özellikle İsveç’te, FETÖ’den PKK’ya birçok terör örgütünün serbestçe faaliyet göstermesi; eleman devşirmesi ve para toplamasıydı. Finlandiya sağduyulu davrandı; gerekli düzenlemeleri yaptı; biz de kabul ettik. NATO’ya üye oldu. İsveç ise üçlü anlaşmadaki taahhütleri yerine tam anlamıyla getiremedi. Şimdi olumlu adımlar atıyorlar. Başbakanları açıkladı; 1 Haziran’da yeni bir terör yasası uygulamaya geçiyor. Bakacağız; uygulamaya göre karar vereceğiz” dedi.

“Aslında bu politika bizi saygın bir ülke haline getirdi”
Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş hakkında konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Biz Kırım’ın yasadışı ilhakında nasıl ilkeli bir tavır ortaya koyduysak, bugün de öyle davranıyoruz. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini reddediyoruz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve iç uzlaşısına tam destek veriyoruz. Bunu yaparken, samimi ve yapıcı bir şekilde her iki tarafla da konuşarak; barışa davet ediyoruz. Bu ilkeli tavrı gösterebilen kaç ülke, kaç lider var? Çünkü çağlar boyunca insanlık tarihi bize şunu öğretti: Savaşın kazananı, adil bir barışın da kaybedeni olmaz. Şimdi bakıyorsunuz; ‘bu politika yanlış; değiştireceğiz’ diyenler var. Aslında bu politika bizi saygın bir ülke haline getirdi. Esas yumuşak gücünüzle adaletli davranırsanız, Tahıl Anlaşması gibi adımlarla katkı sağlarsanız o zaman size saygı duyarlar. Dünya 5’ten büyüktür diyerek adım atarsanız, bu sistemin yetersizliğinden şikayet ederseniz herkes size saygı duyar. Atatürk’ün “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden vaz mı geçiyoruz? Bir de Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmamız gerekir diyenler var” ifadelerine yer verdi.

“Zamanında kapatılan sondajlarda petrol buluyoruz”
Kılıdaroğlu’nun Rusya konusundaki sözlerini eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Biz kendi gemilerimizi almasaydık gaz da bulamazdık petrol da bulamazdık. Zamanında kapatılan sondajlarda petrol buluyoruz. Biz kimi memnun edeceğiz? Bunu bile bile; sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı esnafım kaybedecek. Sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı çiftçim ürününü satamayacak. Kime yaranacağız? Benim önceliğim ülkemin menfaatidir. Sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı turizmcim kaybedecek. Türkiye’nin bugün izlediği politika aklın yoludur. Sağduyunun yoludur. Barışın yoludur. Kırım Tatarını ve Ahıska Türkünü korumanın yoludur. Yani Türk’ün yoludur. Türk’ün yolu demişken açıklığa kavuşturalım: Türk’ün Yolu, Türk Devletleri Teşkilatından geçer. Türk’ün Yolu, Orta Koridor’dan geçer. Türk’ün Yolu, Zengezur’dan, Karabağ’dan geçer. Can Azerbaycan’ı baypas edersen, Tırlarımızı günlerce sınırlarda bekletirsen, o yol çıkmaz yoldur” açıklamasına yer verdi.

“Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı rüyasını gerçeğe çeviren bir Türkiye”
Türkiye’nin, büyük Türk dünyasını birleştiren bir ülke olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Bugün üzülerek gördüm Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev sitem ediyor; ‘bizden ne istiyorsunuz bizi neden dışlıyorsunuz’ diyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na soruyor. Nezaketinden isim vermemiş, ne istiyorsunuz Azerbaycan’dan, biz Azerbaycan Karabağ geri alırken her turlu desteği verdik, siz maalesef ‘Türkiye Azerbaycan’a destek verdi’ dediniz. Biz Azerbaycan’a destek vermeyip Ermenistan’a mı destek verseydik. Azerbaycan kendi topraklarını geri almak için sahaya indi, Ermenistan topraklarına saldırmadı ki. Bugün Türk’ün gücü var, namerde muhtaç değiliz, ne istiyorsunuz Azerbaycan’dan. Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı rüyasını gerçeğe çeviren bir Türkiye! Bugün Türkiye, Balkan Türklerinden Ahıska Türklerine, Irak Türkmenlerinden Uygur Türklerine bütün soydaşlarına sahip çıkan bir Türkiye! Ramazan Ayı’nda Bulgaristan’daydım. Şumnu’da 280 yıllık ecdat yadigarı Şerif Halil Paşa Camii gölgesinde soydaşlarımızla iftar yaptık. Bir kardeşimizin şu sözlerine bakın: ‘Türkiye kanatlarını açmış, üzerimizde uçan koca bir şahin gibidir. Biz ancak onun gölgesinde rahat ederiz.’ İşte o koca şahinin, Türkiye’mizin liderliğinde, Cumhuriyetimizin ikinci asrı, büyük Türk Dünyasının asrı olacak! Türk’ün asrı olacak. Tabii herkes bundan memnun değil” sözlerine yer verdi.

“Bu topraklarda kararı milletimiz verir”
Avrupa ve ABD basınındaki “Erdoğan gitmeli” manşetlerini eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar. Çünkü Bayraktar’ımız, Altay’ımız, Kızılelmamız, Atak-2’miz, Gökbey’imiz, Hürjet’imiz, Kaan’ımız, TCG Anadolu’muz Erdoğan imzası taşıyor. Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar; çünkü Akdeniz’de, Ege’de, Kıbrıs’ta Türk’ün bekasını koruyor. Onlar Erdoğan gitsin istiyorlar çünkü Karadeniz’de doğalgazla, Cudi’de petrolle bağımsızlık meşalesini yakıyor. Bırakın, ne yazarsa yazsınlar. İlk defa yapmıyorlar bunu. Bu topraklarda kararı milletimiz verir. Daha önce de böyle hayal gücü yüksek yazılarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi hedef almışlardı. Umdukları gibi olmadı. Hatta bir yöremiz atasözündeki gibi, uma uma döndüler muma” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.11 18:34:32
Son Düzenlenme Tarihi :





İnsan tacirine tarihin en büyük hapis cezası

Antalya’da 33 yabancı uyruklu şahsı çalışma vaadiyle kandırarak Türkiye’ye getiren, pasaport ve cep telefonlarına zorla el koyarak bilişim sistemleri yoluyla dolandırıcılık suçunu zorla işleten yabancı uyruklu şahıs 220 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 220 yıl hapis cezasının Türkiye’de bir insan t..

Antalya’da 33 yabancı uyruklu şahsı çalışma vaadiyle kandırarak Türkiye’ye getiren, pasaport ve cep telefonlarına zorla el koyarak bilişim sistemleri yoluyla dolandırıcılık suçunu zorla işleten yabancı uyruklu şahıs 220 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 220 yıl hapis cezasının Türkiye’de bir insan tacirine verilen en yüksek ceza olduğu bildirildi.

Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Dairesi Başkanlığı ve Antalya İl Jandarma Komutanlığı tarafından 26 Nisan 2021 tarihinde icra edilen operasyonda; 33 Tayvan Uyruklu şahsı çalışma vaadiyle kandırarak Türkiye’ye getiren, pasaport ve cep telefonlarına zorla el koyarak bilişim sistemleri yoluyla dolandırıcılık suçunu zorla işleten ve bu suretle “İnsan Ticareti” suçunu işleyen 1 Tayvan uyruklu şahıs yakalandı. 33 insan ticareti mağduru kurtarıldı. Yakalanan 1 Tayvan uyruklu şahıs için yapılan yargılama sonucunda, kurtarılan her bir mağdur için 6 yıl 8 ay olmak üzere toplamda 220 yıl hapis cezası aldı. Ceza, İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay tarafından onandı. 220 yıl hapis cezasının Türkiye’de bir insan tacirine verilen en yüksek ceza olduğu bildirildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.23 18:40:10
Son Düzenlenme Tarihi :