Koca sosyal medya hesabından önce “SAMSUN, ANTALYA ve ORDU’DA yüksek risk devam ediyor. KONYA ve TRABZON’DA artış kısmen kontrol altında. Sağlık çalışanlarımız elinden geleni yapıyor. Kamu ve özel kurumlarımızla birlikte bütün hemşehrilerimizin duyarlılığı gücümüzü artırıyor. Ara vermeden mücadeleye devam edelim” derken bir başka paylaşımında “Yüksek vaka sayılarının devam ettiği KONYA, SAMSUN, ANTALYA, TRABZON, ORDU Valilerimiz, İl Sağlık Müdürlerimiz ve Halk Sağlığı Başkanlarımızla görüşmeye devam ediyoruz. Bu iller yakın takibimiz altında. Test kapasitemizi ve filyasyon ekiplerimizi artırdık” uyarısında bulundu.
Peki, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’dan gelen bu peşpeşe uyarılara rağmen Antalya ve ilçelerinde koronavirüsle mücadele de gerekli tüm tedbirler alınıyor mu ?
Gerekli tüm tedbirlerin alındığını söyleyemeyiz. Antalya’da süratle semt pazarları konusu ele alınmalı, işe de pazar yerinde önce dört dörtlük bir denetimle başlanmalı. Zabıtalarla pazarcı esnafına maskeyi kuralına uygun taktırmak mümkün değil. Burada polisin devreye girmesi lazım ki, pandeminin ilk günlerinde güvenlik güçleri pazardaydı.
Pazar yerlerine girişte ateş ölçümlerine yeniden başlanmalı, bundan da önemlisi HES kodu sorgulaması yapıldıktan sonra vatandaş pazara alınmalı. Aynı şekilde pazar tezgahının başında olan kişilere de HES kodu sorgulaması yapılmalı ve o tezgahta her önüne gelenin çalışması önlenmeli.
Bu arada hafta sonu kısıtlamaları nedeniyle cumartesi ve pazar günleri kurulan semt pazarları hafta içlerine kaydırıldı. Yine de yoğunluğun olduğu semt pazarları haftanın bir başka günü kurulmalı.
ZİNCİR MARKETLERE DE HES KODU İLE
GİRME ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ
Alışveriş merkezlerine olduğu gibi zincir marketlere de HES kodu ile girme zorunluluğu getirilmeli.
Çünkü zincir marketlerde ciddi bir yoğunluk var ve ne yazık ki koronavirüs olanlardan bazıları halen dışarıda.
28. Mersin Arkeoloji Günleri başladı
İçel Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ve her yıl kazı ve araştırma ekipleri ile yerel idareleri bir araya getiren, ‘Mersin Arkeoloji Günleri’nin 28.’si, bu yıl ’Uzuncaburç ayağa kalkıyor’ temasıyla başladı.
Kültüre ve sanata yaptığı yatırımlarla şehir kültürünün zenginleşmesine katkı sağlayan Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin ve çevresinde yapılan arkeolojik çalışmaların, hem canlandırılması hem de tarihi dokuların gün yüzüne çıkarılması için verdiği destekleri sürdürüyor. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra pek çok kurum ve kuruluşun destek verdiği ve her yıl İçel Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ‘Mersin Arkeoloji Günleri’nin 28.’si başladı. 3 gün sürecek olan ve yerel idarelerle kazı ve araştırma ekiplerini buluşturan etkinlik bu yıl, ‘Uzuncaburç ayağa kalkıyor’ temasıyla gerçekleşiyor. Arkeoloji Müzesinde düzenlenen etkinlikte, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı Gitar bölümü öğrencileri program öncesinde müzik dinletisi gerçekleştirdi. Aynı zamanda etkinlikte, çeşitli kurum ve kuruluşlardan katılan temsilcilere taş plaket ödülü takdim edildi. Etkinlikte, Prof. Dr. Bilal Söğüt, ‘Stratonikeia’da Koruma ve Kullanma Uygulamalarından Örnekler’ başlıklı sunum yaptı. Etkinlikte, ‘Kent Kültürüne Katkı Ödülü’ Atilla Toroğlu, Vahap Kokulu ve Zuhal Karamehmet’e, ‘Kültürel Miras’a Katkı Ödülü’ ise Prof. Dr. Bilal Söğüt’e takdim edildi.
“21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek veriyoruz”
Programda konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Mersin’in göçle kurulan bir kent olduğunu ve katmanlarında büyük bir kültürün yer aldığını belirterek, “Göç dalgalarının her biri bir katman oluşturuyor. Bu katman sürecinin araştırılması, yapıların ortaya konulması gerçekten önemli. Bizim bütün bu yapılarda ortaya çıkan çalışmaları korumamız Mersin için büyük bir önem taşıyor” dedi. Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak 21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek verdiklerini ve süreç içerisinde bu desteklerin artarak devam edeceğini ifade etti.
Büyükşehir Belediyesinin arkeolojik çalışmalarından da bahseden Gökayaz, “Yumuktepe’de bir ‘arkeopark’ yapımı ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Aynı şekilde Uzuncaburç’ta ‘arkeoköy’ projemiz var, sürüyor. Gözlükule alanı ile ilgili olarak da özellikle müze alanı ile ilgili bazı çalışmalarımız var, bunları yürütüyoruz. Diğer kazılarla da birebir ilgilenerek aslında onların var olan ihtiyaçlarını giderecek bir çalışma yürütmek istiyoruz” diye konuştu.
“Hem kültür sanat hem arkeoloji alanında desteklerimiz artarak devam edecek”
Bireylerin ihtiyaçlar hiyerarşi sisteminin toplumlara da uygulanabileceğini aktaran Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak da çalışmalarını bu şekilde yürüttüklerini ifade ederek, “Bireylerin en temel ihtiyaçları karşılandığında daha sonra farklı ihtiyaçları ortaya çıkıyorsa, toplumun aslında olabileceği, gelebileceği en güzel noktada tam anlamıyla kendini gerçekleştirebildiği, kendi doğasını yaşayabildiği, var edebildiği bir ortam oluşturabilmek. Bunun için de kültür ve sanat faaliyetlerinin çok büyük bir önem arz ettiğini görmek gerekiyor. Bu anlamda da biz bu desteğimizi hem kültür sanat hem arkeoloji alanında artırarak devam etme gayreti içerisinde olacağız” dedi.
“Çalışmalarımıza devam ettirebilmemiz için destekler çok önemli”
Arkeolojinin ve güzel sanat dallarının gelişmesinin kentin kültür ekonomisini de zenginleştireceğini ve bu konuların daha ileriye taşınması için desteklerin çok önemli olduğunu ifade eden İçel Sanat Kulübü Başkanı Fatih Alkar, “Mersin Büyükşehir Belediyesi bizi hep destekliyor. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok temsilcimiz buradaydı. Onlara çalışmalarımızı ve arkeolojik kazıların nereden nereye geldiğini anlattık. Etkinliğin ikinci gününde hocalarımız kazı yerleri ile ilintili sunum yapacaklar. Son günde ise Uzuncaburç’a gideceğiz. Uzuncaburç arkeolojik anlamda çok kıymetli. Dolayısıyla biz bu tür çalışmalarınızı yapmaya devam edeceğiz. Ama tek başımıza bunu başarmamız mümkün değil. Yönetimdeki arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarımız, kulüp dostlarımız, kulüp üyelerimiz ve bizleri destekleyen herkes bizler için çok kıymetli” şeklinde konuştu.
Kültüre ve sanata yaptığı yatırımlarla şehir kültürünün zenginleşmesine katkı sağlayan Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin ve çevresinde yapılan arkeolojik çalışmaların, hem canlandırılması hem de tarihi dokuların gün yüzüne çıkarılması için verdiği destekleri sürdürüyor. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra pek çok kurum ve kuruluşun destek verdiği ve her yıl İçel Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ‘Mersin Arkeoloji Günleri’nin 28.’si başladı. 3 gün sürecek olan ve yerel idarelerle kazı ve araştırma ekiplerini buluşturan etkinlik bu yıl, ‘Uzuncaburç ayağa kalkıyor’ temasıyla gerçekleşiyor. Arkeoloji Müzesinde düzenlenen etkinlikte, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı Gitar bölümü öğrencileri program öncesinde müzik dinletisi gerçekleştirdi. Aynı zamanda etkinlikte, çeşitli kurum ve kuruluşlardan katılan temsilcilere taş plaket ödülü takdim edildi. Etkinlikte, Prof. Dr. Bilal Söğüt, ‘Stratonikeia’da Koruma ve Kullanma Uygulamalarından Örnekler’ başlıklı sunum yaptı. Etkinlikte, ‘Kent Kültürüne Katkı Ödülü’ Atilla Toroğlu, Vahap Kokulu ve Zuhal Karamehmet’e, ‘Kültürel Miras’a Katkı Ödülü’ ise Prof. Dr. Bilal Söğüt’e takdim edildi.
“21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek veriyoruz”
Programda konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, Mersin’in göçle kurulan bir kent olduğunu ve katmanlarında büyük bir kültürün yer aldığını belirterek, “Göç dalgalarının her biri bir katman oluşturuyor. Bu katman sürecinin araştırılması, yapıların ortaya konulması gerçekten önemli. Bizim bütün bu yapılarda ortaya çıkan çalışmaları korumamız Mersin için büyük bir önem taşıyor” dedi. Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak 21 farklı noktada kazı çalışmalarına destek verdiklerini ve süreç içerisinde bu desteklerin artarak devam edeceğini ifade etti.
Büyükşehir Belediyesinin arkeolojik çalışmalarından da bahseden Gökayaz, “Yumuktepe’de bir ‘arkeopark’ yapımı ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Aynı şekilde Uzuncaburç’ta ‘arkeoköy’ projemiz var, sürüyor. Gözlükule alanı ile ilgili olarak da özellikle müze alanı ile ilgili bazı çalışmalarımız var, bunları yürütüyoruz. Diğer kazılarla da birebir ilgilenerek aslında onların var olan ihtiyaçlarını giderecek bir çalışma yürütmek istiyoruz” diye konuştu.
“Hem kültür sanat hem arkeoloji alanında desteklerimiz artarak devam edecek”
Bireylerin ihtiyaçlar hiyerarşi sisteminin toplumlara da uygulanabileceğini aktaran Gökayaz, Büyükşehir Belediyesi olarak da çalışmalarını bu şekilde yürüttüklerini ifade ederek, “Bireylerin en temel ihtiyaçları karşılandığında daha sonra farklı ihtiyaçları ortaya çıkıyorsa, toplumun aslında olabileceği, gelebileceği en güzel noktada tam anlamıyla kendini gerçekleştirebildiği, kendi doğasını yaşayabildiği, var edebildiği bir ortam oluşturabilmek. Bunun için de kültür ve sanat faaliyetlerinin çok büyük bir önem arz ettiğini görmek gerekiyor. Bu anlamda da biz bu desteğimizi hem kültür sanat hem arkeoloji alanında artırarak devam etme gayreti içerisinde olacağız” dedi.
“Çalışmalarımıza devam ettirebilmemiz için destekler çok önemli”
Arkeolojinin ve güzel sanat dallarının gelişmesinin kentin kültür ekonomisini de zenginleştireceğini ve bu konuların daha ileriye taşınması için desteklerin çok önemli olduğunu ifade eden İçel Sanat Kulübü Başkanı Fatih Alkar, “Mersin Büyükşehir Belediyesi bizi hep destekliyor. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok temsilcimiz buradaydı. Onlara çalışmalarımızı ve arkeolojik kazıların nereden nereye geldiğini anlattık. Etkinliğin ikinci gününde hocalarımız kazı yerleri ile ilintili sunum yapacaklar. Son günde ise Uzuncaburç’a gideceğiz. Uzuncaburç arkeolojik anlamda çok kıymetli. Dolayısıyla biz bu tür çalışmalarınızı yapmaya devam edeceğiz. Ama tek başımıza bunu başarmamız mümkün değil. Yönetimdeki arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarımız, kulüp dostlarımız, kulüp üyelerimiz ve bizleri destekleyen herkes bizler için çok kıymetli” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.08 19:34:51
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.08 19:38:21
Vatandaşlar, Güneşte Bekleyen Araçları Korumak İçin Yaratıcı Yöntemler Arayışında
Antalya'da Aşırı Sıcaklar Nedeniyle Araçlar Ciddi Zarar Görüyor
Antalya'da yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte havaların aşırı derecede ısınması, vatandaşları araçlarını güneşin etkilerinden korumak için çeşitli önlemler almaya zorluyor. Yoğun güneş altında bekleyen araçlar, ciddi zararlar görerek araç sahiplerini maddi açıdan zor durumda bırakıyor.
Yaz mevsiminin özellikle güney bölgelerinde sıcaklık değerlerinin yüksek seyretmesi, özellikle park halinde bırakılan araçlarda sorunlara neden oluyor. Güneş altında uzun süre kalan araçların iç mekanlarının sıcaklığı özellikle kavurucu olabiliyor ve araç içindeki plastik ve döşeme gibi malzemelerin zarar görmesine neden oluyor. Ayrıca güneşin etkisiyle araçlardaki boya da zamanla solabiliyor ve aracın dış görünümünde kalıcı hasarlar oluşabiliyor.
Vatandaşlar, araçları güneşin zararlı etkilerinden korumak için farklı yöntemler deniyorlar. Kimileri araçlarını gölgeleyebilecek ağaçlıklı alanlarda park etmeyi tercih ederken, çoğu zaman böyle yerlerin sınırlı olması nedeniyle bu seçenek mümkün olmuyor. Bu nedenle, güneşlikler, araç camlarını kaplayan koruyucu filmler, özel araç güneşlikleri ve cam perdeleri gibi ürünler yaygın olarak kullanılıyor.
Ancak bazı vatandaşlar, bu tür koruma yöntemlerinin yeterli olmadığını ve araçlarının hala yüksek sıcaklıklara maruz kaldığını dile getiriyor. Bu durumda, araçların iç kısımlarında oluşan yüksek sıcaklıklar, sadece konforu olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda araçtaki elektronik sistemlere ve mekanik parçalara da zarar verebiliyor.
Yetkililer, vatandaşları araçlarını güneşin etkilerinden korumak için daha etkili önlemler almaya teşvik ediyor. Özellikle kapalı ve gölgeli alanlarda park etmenin yanı sıra, camları açık bırakarak iç mekanın havalandırılması ve güneşin en etkili olduğu saatlerde (öğlen saatlerinde) mümkünse araç kullanımından kaçınılması tavsiye ediliyor.
Antalya'da artan sıcaklık ve güneşin zararlı etkileri nedeniyle araç sahiplerinin dikkatli olması ve koruma yöntemlerini kullanması, araçlarının uzun ömürlü olmasını sağlayacak ve maddi kayıpların önüne geçecektir. Aynı zamanda çevreye duyarlılık açısından da güneşten koruma önlemlerinin önemi vurgulanıyor. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR

