SON DAKİKA

logo

header-ad

Türel: "Antalya'yı denizle barışık hale getirmeye çalışıyoruz"

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kruvaziyer liman, Konyaaltı Sahili, Boğaçayı, yat limanları projeleri ile Antalya'yı denizle barışık bir şehir haline getirmeye çalıştıklarını söyledi. Kruvaziyer liman projesinin ihale aşamasına geldiğini belirten Türel, gelecek dönem Antalya'da 4 yeni yat limanı olacağını müjdeledi. Önceki yönetimin Antalya denizine uygun değil diye deniz otobüslerini 5 sene çürümeye terk ettiğini hatırlatan Türel, "2014'te göreve geldik, bir ay sonra deniz otobüslerini sefere çıkardık. Antalya'nın denizi mi değişti? Hayır. Zihniyet değişti" diye konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kruvaziyer liman, Konyaaltı Sahili, Boğaçayı, yat limanları projeleri ile Antalya’yı denizle barışık bir şehir haline getirmeye çalıştıklarını söyledi. Kruvaziyer liman projesinin ihale aşamasına geldiğini belirten Türel, gelecek dönem Antalya’da 4 yeni yat limanı olacağını müjdeledi. Önceki yönetimin Antalya denizine uygun değil diye deniz otobüslerini 5 sene çürümeye terk ettiğini hatırlatan Türel, “2014’te göreve geldik, bir ay sonra deniz otobüslerini sefere çıkardık. Antalya’nın denizi mi değişti? Hayır. Zihniyet değişti” diye konuştu.

 

Antalya Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı’nın konuğu olan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’da denizcilikle ilgili yaptığı ve yapacak olduğu projeleri anlattı. Bir sahil kenti olan Antalya’nın denizle ne kadar barışık olduğunun tartışılır olduğunu ifade eden Türel, “Gerek sahil projeleri, gerek liman projeleri gerekse deniz otobüsleri ile Antalyalıları artık denizle iç içe yaşar hale getirmeye çalışıyoruz. Bunların devamı da gelecek” dedi.

Uluslararası bir ödülle de taçlanan Konyaaltı Sahil Projesi Sahil Antalya Yaşam Parkı’nın halkın denizden daha iyi istifadesini sağlayan çok önemli bir proje olduğunun altını çizen Türel, “Dünyada görmediğim sahil neredeyse yok. Konyaaltı, bu sahil projeleri içinde en başarılı proje. Miami’den den 3-5 kat daha güzel. Bir deniz şehri olan Barcelona’da bile böylesine bir projeyi görebilmek mümkün değil” diye konuştu.

Kruvaziyer liman projesi ihale aşamasında

Şehir merkezinde 7 tane kruvaziyer limanı olan Barcelona’ya gıpta ile bakıyor iken Antalya’da bir tane bile kruvaziyer limanının olmamasının büyük eksiklik olduğunu ifade eden Türel, şunları söyledi: “Şimdi kruvaziyer liman ile ilgili adımlarımızı attık. İçinde bir yat limanıyla birlikte dünyanın en önemli yatırım danışmanlık firmalarından birinin de gayretleri ile ihale prosedürlerimizi hazırlıyoruz. Dünyadaki yerli ve yabancı yatırımcılarla görüşüyoruz. Şimdi artık neredeyse ihale aşamasına geldik diyebiliriz. Projeler tamam. Kamu mülkiyetine ait izinler tamam. İnşallah yatırımcısını da bulduğumuzda ihalesini de bir an önce gerçekleştirme hedefinde yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.”

Yat limanları

Konyaaltı büyük limanın hemen doğu mendireğinin arkasında da yaklaşık 450 yer kapasiteli bir yeni yat limanı olacağını söyleyen Başkan Türel, şöyle konuştu: “Bunlara ilaveten Kaleiçi’nin sosyal yaşam kalitesine fevkalade önemli bir kazanç sağlayacak yat limanı projesini de planlıyoruz. İhale aşaması devam ediyor. Orada içerideki tur teknelerinin ve amatör balıkçı kardeşlerimizin de korunması ve faaliyetlerini sürdürmelerini de göz önünde bulundurarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Türel, ilk başkanlığı döneminde mevcut balıkçı barınağına yer bulmak için adeta deveye hendek atlattıklarını da dile getirdi.

Engellemeye çalışanlar en çok istifade edenler oluyor

Konyaaltı sahili projesinin engellenmeye çalışıldığını hatırlatan Türel, şunları aktardı: “Bir takım sivil toplum kuruluşları adı altındaki bazı siyaset maşaları oralarda el ele insan zincirleri oluşturup, ‘buradan Menderes Türel ve iş makinaları geçemez biz Konyaaltı sahilinin kapattırmayız, Konyaaltı’nı peşkeş çektirmeyiz’ nidalarıyla o güzelim projeyi yapmamızı engellemeye çalıştılar. Şimdi yapıldı. Şükürler olsun. 1 milyon 100 metrekare proje alanı olan bir eser 5.5 ayda tamamlandı. Gidip görüyorsunuz halka kapalı mı? Hepsini bir kenara bırakın o protestoları düzenleyenlerden bir tanesi, geçen hafta hanım çocuklarla sahilde gezerken bir baktım eşiyle çay içiyor. Yakalandın abi dedim. Nasıl güzel olmuş mu dedim. Güzel olmuş dedi. 2004-2009 döneminde Atatürk Parkını yaparken oralar tinerci yuvasıydı. Muhalefet partisine ait bir milletvekili çevre katliamı yapıyor diye mecliste soru önergesi verdi. Şimdi Antalya’nın en cennet köşelerinden biri. Ne gariptir ki bize çevre katliamı yapıyorsun diyen milletvekili daha sonra oğlunun nişanını orda yaptı. Alıştık. İlk dönemde kavşakları yapıyorken bu kavşaklar Antalya trafiğini sıkıştırır dediler. Kesmedi göreve gelirsek dolduracağız dediler. Göreve geldiler oralardan en çok istifade eden onlar oldular.”

Boğaçayı Projesi’nde 10 bin kişi iş sahibi olacak

Antalya’nın yaşam kalitesini yükselterek, Antalyalıların kazancını artırmak istediklerini belirten Türel, “Bir Boğaçayı Projesi tam olarak bittiğinde 10 bin vatandaşımız ekmek sahibi olacak. İlk etabını tamamlıyoruz. Orada da içme suyumuz kirlenecek denizi içeri alma dediler. Meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin kanaatlerini elbette önemsiyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası bize geldi dedi ki burası taşkın önleme bölgesi yat limanı olmaz. Dinledik, baktık, yat limanını nehrin içinden aldık, büyük limanın mendireğinin doğu yakasına taşıdık. İstifade edebileceğimiz fikirler varsa istifade ediyoruz. Ama ön yargı, popülist yaklaşımlar, siyasi amaçlar Antalya’nın kazanımlarını engellememeli” şeklinde konuştu.

Projeler yarışsın

“Seçim sürecinde siyaset yarışmasın projeler yarışsın” diyen Başkan Türel şöyle devam etti: “Herkes çıksın koysun ne yapabileceğini. Vatandaşımız da bunların hangisi gerçekleşebilir hangisi gerçekleşemez, hangi projeyi kim gerçekleştirebilir kim gerçekleştiremez bunların hesabını çok daha iyi yapsın. Sandığa sağlıklı değerlendirme imkanı ile gitsin. Maalesef hep siyasi öncelikler Antalya’yı öncelik olmaktan çıkartıyor. Konyaaltı Sahil Projesi’ne karşı çıkanlar iyi bir proje olduğunu bilmiyor muydu? Menderes Türel bunu yaparsa siyaseten kazanır, aman o kazanmasın Antalya kaybetsin düşüncesindeydiler. Hepimiz aynı kayığın içindeyiz. Bu kayık döndü mü ters hep birlikte denize düşeriz. Bu siyaset yarışı benim projem daha iyi benim hizmetim daha iyi noktasına taşınsın. Bırakın iyiler yapılacaksa onu engelleyelim de bize sıra gelir mi diye beklemeyi.”

Baktık yapan yok kolları sıvadık

ATSO Başkanı iken Antalya’nın en güçlü STK’sı olarak ‘katlı kavşaklar, raylı sistem yapılmalı, Antalya’ya Expo gelmeli’ dediğini söyleyen Türel, “Şöyle baktık ki yapan yok hadi Menderes kolları sıva dedik ve işin bir ucundan siyasete girdik acaba faydalı hizmetler yapabilir miyiz diye. Amacımız buydu. Bugün benim geldiğim noktada Ticaret Odası Başkanı olarak o söylediklerimin birçoğunu gerçekleştirebilme imkanımız oldu. Bu yarışı ben daha iyiyim yarışına dönüştürmeye çalıştık” ifadesini kullandı.

En çok hizmeti en az oy aldığım Konyaaltı’na yapıyorum

2009 -2014 döneminde hizmetlerin durduğunu, Antalya’da 1 milim raylı sistem dahi yapılamadığını hatırlatan Başkan Türel, “11 kavşağa 1 tane yeni kavşak ekleyemediler. Biz hep birlikte olduğumuz için başardık. O partiye bu partiye gönül vermiş hiç önemli değil, oy vermiş vermemiş hiç önemli değil. En güzel teyidi Konyaaltı. Benim en az oy aldığım ilçe. Ama en çok hizmeti oraya yapıyorum. Bazen çok oy veren ilçelerden de eleştiriliyorum. Ama biz herkese eşdeğer yapılması gerekeni yapıyoruz. Siyasi ön yargıları bir kenara bıraktığımızda, Antalya’nın kazanmasını öncelediğimizde, çocuklarımıza torunlarımıza çok daha güzel bir gelecek müreffeh bir Antalya bırakacağız. Ben istemez miydim bizden önceki dönemde raylı sisteme devam edilsin. Herkesten çok isterdim. Belki ben şimdi bizim yapmakta olduğumuz 2. ve 3. Etap raylı sistemler bitmiş olsaydı Antalya’ya metroyu kazandırmış olacaktım” dedi.

4 Yat Limanı olacak

2019’dan sonra büyük limandan başlayıp Lara Kundu’ya kadar uzanan metro projesini hedeflediklerini belirten Başkan Türel, “İnşallah başaracağız. Çünkü bugüne kadar verdiği her sözü tutan bir belediye başkanı olmayı Allah bana lütfetti. Bu yarışta geride kalamayız. Antalya’yı yat limanlarıyla denizle barışık şehir haline getirmeye çalışıyoruz. Bir tanesi kurvaziyerin içerisinde bir tanesi büyük limanın hemen yanı başında olacak. Gelecek dönem Acısu ve Aksu Kopak çaylarını içerisinde iki tane daha yapacağız. Bunlar yerli halka hizmet edecek. Belediye tarafından işletilerek maliyetleri de en düşük düzeyde tutulacak. Toplam 4 yat limanı olacak. Adrasan’daki balıkçı barınağı projesi ile ilgili bakanlık ihalesi ile ilgili adımları atıyor biz de takip ediyoruz” diye konuştu.

Farkı açmalıyız

“Denizimizi gözümüz gibi korumak zorundayız” diyen Başkan Türel, “ 2004’te Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde Antalya’da iki tane arıtma tesisi vardı. Bugün 32 tane var. 640 km’lik sahil bandımızda bir milimetrelik küp su denize arıtılmadan gitmiyor. Şehrin merkezinden elini kolunu sallaya sallaya Kaleiçi’nde denize girebileceğiniz dünyadaki yegane şehirlerden birisi Antalya. Hiçbir şehrin merkezinde yok bu. Bu yapılan yatırımlar sayesinde. Onun için millet aya gidiyorken biz yaya kalamayız. Bu yarışta koşacağız. Ki biz artık rakiplerimizi yakaladık. Sıra aradaki farkı açmaya geldi. Bunu başaracağız” ifadelerini kullandı.

Zihniyet değişti

Türel sözlerini şöyle sürdürdü: “Antalya deniz ulaşımından istifade edemeyen bir şehirdi.  Bir köşesinden başladık. 2009 senesinde deniz otobüslerini denize indirdik ancak bizden önceki bizden sonraki yönetim tekneleri çürümeye terk etti. Antalya denizine uygun değil diye 5 sene boyunca tekneleri çürüttüler. Bir kaptan bir miço bulup tekneleri Kemer’e götürüp getiremedi. 2014’te bir göreve geldik, bir ay sonra hemen Antalya denizine uygun olmayan deniz otobüslerini şakır şakır sefere çıkardık. Antalya’nın denizi mi değişti. Zihniyet değişti.”

Denizcilik müzesi geliyor

 Amaçlarının Antalya’yı denizle barıştırmak olduğunu söyleyen Başkan Türel,

“Denizcilik Müzesi de projelerimiz içerisinde. 9 ayrı müze projesi ile uğraşıyoruz.  Bir tanesi de Su ve Denizcilik Müzesi. Bunu da başardığımızda denizlerimizin değerini çok iyi anlayabileceğimiz şekilde müzeler katkı sağlayacak” şeklinde konuştu.

Kaleiçi’ne ikinci asansör

Başkan Türel, konuşmasının ardından DTO üyelerinin sorularını yanıtladı. Başkan Menderes Türel, Kaleiçi turizmini hareketlendirmek ve daha çok turisti Yat Limanı’na çekmek amacıyla mevcut asansöre ek olarak Kırk Merdivenlerin olduğu bölgeye ikinci bir asansör yapmayı planladıklarını söyledi. Toplantı sonunda Başkan Türel’e günün anısına tablo hediye edildi. 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.11.22 10:32:38
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






4 gün önce taşındığı evde depreme yakalandı, 47 yakınını kaybetti

4 gün önce taşındığı evinde depreme yakalanan ve 47 yakınını kaybeden yüzde 42 engelli İbrahim Ezici, yaşadığı acıları Burdur’da unutmaya çalışıyor.
6 Şubat’ta meydana gelen depremin üzerinden 54 gün geçmesine rağmen yaşanan acılar hala sıcaklığını koruyor. Depremde yakınlarını kaybeden depremzedeler bir yandan hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeye çalışırken, bir yandan da kaybettikleri yakınlarının yaslarını tutmaya devam ediyor.
Depreme 4 gün önce taşındığı Malatya’da yakalanan ve Burdur’daki Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Safahat Öğrenci Yurdunda eski yaşamına dönmeyi bekleyen İbrahim Ezici de onlardan biri. Yeni taşındığı evde depreme yakalanan ve Burdur’da kaldığı yurtta eski yaşamına dönmeyi bekleyen Ezici, o anları, "Biz normalde Adana’da oturuyorduk, Malatya’ya taşındık. Malatya’da beşinci günümde deprem oldu. Eşyalarımızı bile yerleştirmemiştik eve. Birinci depremde uyuyorduk. Felaket bir sarsıntı ile uyandık. Evden nasıl kaçtığımızı bile hatırlamıyorum. Ayağımıza terlik bile giymemişiz. Dışarıda çok fazla kar vardı, çok soğuktu. Dışarıda ateş yaktık bekledik. Biraz bekledikten sonra tekrar içeri girdik. Tam eve girdiğimiz an tekrar sallandı. Sarsıntı ile tekrardan kaçtık, ondan sonrasını hatırlamıyorum. O gün bu gündür ev ne halde, orası ne halde bilmiyoruz. Ama o evden nasıl çıktığımızı bilmiyorum. Ayağımda engelim var. Evden kaçarken düştüm. Hala sırtımda ağrısı devam ediyor. 6 gün orada dışarıda kaldık, sonra buraya geldik. Burası olmasaydı ne yapardık bilmiyorum" sözleri ile anlattı.
Aslen Adıyamanlı olan ve Adana’da yaşayan Ezici, Malatya’ya kendi kültürlerine daha yakın olduğu için taşındığı anlattığı konuşmasında, "Biz Malatya’ya oğlum ve eşim ile gitmiştik. Malatya’da benim kimsem yoktu. Adana’dan Malatya’ya kültür olarak da mesafe olarak da daha yakın olduğu için taşındık. Adana büyük şehirdi, çocuğum orda heba olsun istemedim. Ben emekliyim, oğlum da Adana’da ASKİ’de (Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi) çalışıyordu. Bazı nedenlerden dolayı işten çıkmıştı. Biz de dedik oğlan işten çıktı, bu devirde iş bulmak da zor. O yüzden Adana’da ki evimizi satıp Malatya’ya taşındık. Orada da başımıza bu felaket geldi” dedi.

"Sattığım ev de, tutmak için baktığım evler de yerle bir olmuş"
Depremde sattığı evinde tutmaya çalıştığı evlerinde yıkıldığını söyleyen Ezici, “Adıyaman’da bir evim vardı, buraya gelmek için o evi ve Adana’da ki evimi satmıştım. Malatya’ya geldiğimde üç tane eve bakmıştık ama hoşumuza gitmediği için farklı bir ev tuttuk. Bu depremde Adıyaman’daki evim de burada baktığım üç ev de yıkılmış” sözleriyle, Allah’ın onları koruduğunu dile getirdi.
Kaldıkları yurttaki imkanlara da değinen depremzede İbrahim Ezici, “İki üç gün orada bir şey bulamadık ama bunu normal olarak karşılıyorum. Çünkü tek bir yer değil, 10 ilde meydana gelmişti bu deprem. Orada kar vardı, soğuk vardı, biz de kendimizi buraya attık. Allah’a şükürler olsun burada çok rahatım. Bize çok iyi bakıyorlar. Hem yurt müdürlerimize hem de Burdur halkına çok teşekkür ediyorum” diyerek minnettar olduğunu belirtti.

"Benim hiç yakınım kalmadı"
Depremde birçok yakınını kaybeden ve onların yasını tutan Ezici, “Ben bütün kayıplarımı Adıyaman’da verdim. Arkadaşlarımdan, akrabalarımdan 47 yakınımı kaybettim. Çocukluktan beri birlikte büyüdüğüm arkadaşlarımı, halamı, çocukları, torunlarını, dayım, çocukları, amcamın çocukları, ikinci dereceden birçok akrabamı kaybettim. Sayıyorum sayıyorum ama bitmiyor. Hala kayıp olan bir yakınım daha var. Kardeşim de Adıyaman’da yaşıyordu. Onların evleri hasar almış sadece. Şu an Adıyaman’da yurtta kalıyorlar. Hiç akrabam kalmadı anlayacağınız. Şimdi Adıyaman’a gideyim desem kapısını açıp evine gireceğim kimsem yok. Gidersem de annemin, babamın, kardeşimin mezarına gidebilirim, başka da yok" şeklinde konuştu.

"Yüzde 42 engelim sebebiyle malulen emekli olmuştum"
Depremde varını yoğunu kaybeden Ezici, “Ayağımda yüzde 42 engelim var. Yürümekte sıkıntı çekiyorum. Engelim nedeniyle malulen emekli olmuştum. Varımı yoğumu kaybettim. Bir tek emekli aylığım kaldı. Şimdi üç kişi onunla gücümün yettiği bir ev kiralayıp yaşamaya çalışacağız” dediği konuşmasında, artık ne Malatya’ya ne de Adıyaman’a döneceğini, başka bir şehirde bir ev kiralayıp orada yaşamına devam etmek istediğini belirtti.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.30 11:20:25
Son Düzenlenme Tarihi :





İşte Transferin Hikayesi!

    SALİH ÖZGÜNSÜR ÖZEL HABERİ / Antalyaspor teknik direktörü Nuri Şahin'in transfer talebi sonrasında uzun süredir takip edilen İsrailli oyuncu Ramzi Safouri için kulübü Hapoel Beer Sheva ile el sıkışan ve prensipte anlaşmaya varan kırmızı beyazlılar, 27 yaşındaki oyuncuyu Antalya'ya davet etmişti. Yapılan sağlık kontrollerinde oyuncunun menisküsü bulunduğu ve kıkırdağına kadar ilerlemesi sebebiyle geri adım atıldı. Kulüp doktorlarının "riskli" raporu vermesi sonrası İsrailli oyuncuya yaptığı teklifi revize eden ve sözleşmeye sakatlığı ile ilgili bir madde eklemek isteyen Antalyasporlu kurmaylar, oyuncudan alınan olumsuz cevap sonrası masadan kalkmıştı.

    27 yaşındaki oyuncunun olumsuz cevabı sonrasında prensip anlaşması bozulurken, başkan Gülel ve transfer komitesi, B planını devreye aldı. Kulübün scout ekiplerinin yanı sıra Nuri Şahin ve ekibinin de onay verdiği, Başkan Sabri Gülel'in çeşitli ülkelerden oluşturduğu scout ekiplerine "izleyin" talimatı sonrası gelen olumlu rapor ile görüşmelerin 1,5 ay önce başlandığı Dario Saric için kulübü Palermo ile bir kez daha masaya oturan Gülel, önce İtalyan ekibinin 500 bin Euro kiralama bedelini yarı yarıya indirdi. Bu sezon kiralanan oyuncular için "sonrasında bonservis ile alınabilir" olmasına özen gösteren Sabri Gülel, 2 milyon Euro'luk satın alma opsiyonunu da pazarlıklar sonucu %30 civarında indirerek İtalyan ekibi ile el sıkıştı. 


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.08.24 22:03:21
Son Düzenlenme Tarihi :