SON DAKİKA

logo

Beydağı Mangalevi’nin yeri yıllık KDV dahil 215 bin liraya yeni işletmecisinde

Beydağı Mangalevi’nin bulunduğu lokanta& park konsepti, Elmalı Belediyesi şirketi Ebton A.Ş tarafından ihaleye çıkarıldı. İhaleyi KDV dahil 215 bin lira yıllık bedel ödeyecek Hüseyin Korkmaz kazandı

    Belediye Parkı içinde bulunan ve Elmalı Belediyesi Şirketi Ebton A.Ş.’nin o dönemdeki yönetimi tarafından Beydağı Mangalevi olarak düzenlenen Sultan Sofrası’nın eski yeri, 3 yıllığına ihaleye çıkarıldı. 4 kişi/firmanın katıldığı ihale yıllık KDV dahil 215 bin lira teklif eden Hüseyin Korkmaz adlı vatandaşta kalırken, sözkonusu kişi burayı lokanta & park konseptinde işletecek. 
3 yıllığına sözkonusu lokanta ve parkı işletecek olan Hüseyin Korkmaz ilk yıl için ödeyeceği  KDV dahil 215 bin lirayı 2 taksit halinde ilgili kuruma yatıracak. İlk taksit yer tesliminden itibaren 7 gün içerisinde ödeyecek.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2019.06.17 08:33:37
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kuraklığın vurduğu Düden Şelalesi taşıma suyla çağlıyor

Antalya’da eşsiz manzarasıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turistleri ağırlayan Büyük İskender’in ordusunun atlarını suladığı ve Yeşilçam filmlerine sahne olan Düden Şelalesi’nde su seviyesi azaldı. Günlük 2 bini yabancı 6 bin kişinin ziyaret ettiği şelale sondaj suyuyla beslenmeye başlandı.<..

Antalya’da eşsiz manzarasıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turistleri ağırlayan Büyük İskender’in ordusunun atlarını suladığı ve Yeşilçam filmlerine sahne olan Düden Şelalesi’nde su seviyesi azaldı. Günlük 2 bini yabancı 6 bin kişinin ziyaret ettiği şelale sondaj suyuyla beslenmeye başlandı.
Kepez ilçesi Varsak Mahallesi’nde yer alan şelalenin çıkış noktasına Türkiye’nin farklı illerinden gelen tatilciler, görsel şölen sunan şelaleyi görmek için adeta kuyruğa girdi. Gün içinde 6 bin ziyaretçinin giriş yaptığı şelalede, ziyaretçiler mağaralarda serinleyip, şelalede fotoğraf çektirerek anı ölümsüzleştiriyor. Diğer taraftan yurtta uzun zamandır etkili olan çöl sıcakları Düden Şelalesini de vurdu. Yeşilçam filmlerine de sahne olan Düden Şelalesi’nin suyu, azaldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ise harekete geçerek 3 sondajdan su aktarımı yaparak şelaleyi besliyor. Yapılan takviye ile şelalenin canlı kalması sağlandı.

"Küresel ısınma ile beraber sıcaklık değerlerini bu sene çok iyi hissettik"
Dünyada yer altı su kaynaklarının çekilmeye başladığını belirten Antalya Düşünce Platformu Kurucu Üyesi Biyolog Asım Özgüven, “Ülkemiz de bundan nasibini alıyor. Küresel ısınma ile beraber sıcaklık değerlerini bu sene çok iyi hissettik. Yeraltı kaynak sularının en çok yağmur sularıyla beslendiğini hepimiz biliyoruz. Düden Şelalesi Antalya’nın dünyaca unlu bir şelalesidir. Turizme ve tarıma su katkısı sağlayan önemli bir kaynak. Kırkgöz ve Pınarbaşı sularının birleşmesi ile görsel bir şölen oluşturuyor” dedi.

"Belediye tarafınsan su transferi yapılıyor"
Şelalenin su debisinde bir düşüklük tespit edildiğini belirten Özgüven, “Antalya Büyükşehir Belediyesi Belediyemiz belli kaynaklardan su transfer ederek şelalenin canlı kalmasını sağlıyor. Biz çevremizi ve su kaynaklarımızı korumamız gerekiyor. Bunların hepsi birbiri ile bağlantılıdır. Biz platform olarak da her turlu desteği vermeye hazırız. Şelalemizi günlük 2 bini yerli vatandaş olmak üzere 6 bin ziyaretçi geliyor ” sözlerine yer verdi.

“Çok güzel çok beğendim"
Şelaleyi görmek için Samsun’dan geldiğini belirten Berk Mezdeği ise,” Şelaleyi çok beğendim. Antalya şehir merkezine daha önce gelmiştim ama buraya ilk defa geldim. Özellikle yüksekten akması çok hoşuma gitti” ifadelerini kullandı. Şanlıurfa’dan gelen Songül Yemez ise şu ifadelere yer verdi: “Çok güzel çok beğendim. Bu bizim ilk uğradığımız yer oldu. İlk defa geldim, başkalarına da öneriyorum”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 14:31:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Doğu Akdeniz’i göçmen çayırı sarmaya başladı

Doğu Akdeniz’de istilacı balıklardan sonra, yerli deniz çayırlarının yerini Halophıla Stıpulacea olarak bilinen Kızıldeniz göçmeni deniz çayırı aldı. Su altında yapılan çalışmada 4 metreden 20 metre derinliğe kadar yaklaşık 100 kilometrelik alana göçmen deniz çayırının yerleştiği belirlendi.
Türkiye’nin Akdeniz’de en uzun sahil şeritlerinden birine sahip olan kentlerden Mersin’de denizde popülasyon kuran türlerin araştırılması devam ediyor. Bu çerçevede Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte oluşturulan akademisyen ekip turizmin gözbebeği Erdemli Kızkalesi ile Silifke arasında dalış gerçekleştirdi. Daha önceki dalışlarda istilacı türlerden Deniz kestanesi ve Aslanbalığı yoğunluğu keşifleri yapan ekip, bu kez kıyıya yakın noktalardaki tahribatla yok olan yerli deniz çayırının (Posidonia oceanica) yerini, göçmen deniz çayırının yayılımını inceledi. Yapılan dalışlarda Erdemli’den Aydıncık ilçesine kadar 100 kilometrelik sahil bandında denizin 4 ile 20 metre arasında geniş bir yayılım gösterdiği belirlendi.
Mersin körfezinde deniz çayırlarının bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Deniz Ayas, "Bizim 2 yıldır yaptığımız çalışmalarda yerli deniz çayırlarının olduğu alanlarda, meralarda artık Halophıla Stıpulacea dediğimiz egzotik yani Kızıldeniz göçmeni bir deniz çayırının yerleştiğini gördük. Özellikle tahrip olmuş püsedonya otlaklarında halufilanın yerleştiğini ciddi anlamda buralarda geniş dağılımları olduğunu gözlemledik. Kızıldeniz’den gelen egzotik deniz çayırı rizonlar oluşturarak sediman içerisinde bir ağ şeklinde sarıyor. Her rizondan da 2 gövde çıkacak şekilde şekilleniyor. Bunlar alg değiller tohumlu bitkiler, çiçekli bitkiler ve Kızıldenizden gelerek, özellikle oşinika dediğimiz yerli deniz çayırlarının olduğu habitatlara yerleşiyorlar" dedi.

"Akdeniz’de büyük bir değişimi beraberinde getiriyor"
Özellikle göçmen deniz çayırlarının yerli deniz çayırlarının tahrip olduğu alanlara yerleşerek orada bir topluluk oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ayas,"Yerli deniz çayırları bio ekolojik, üstlendiği fonksiyon açısından Akdeniz için çok önemli bir türdür, önemli bir habitat oluşturur, bir çok deniz canlısı için. Bunlar dekapot dediğimiz deniz yengeçlerinde tutunda balıklara kadar, bir çok tür için yaşam alanıdır. Bu türün ortadan kalkıp yerini Kızıldeniz göçmeni olan bu türün gelmesi tabi Akdeniz’de büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Fonksiyonel olarak bir çok türü etkileyen yerli yerli deniz çayırları artık daha az tür için önemli habitatlar oluşturan egzotik türe yerini bırakıyor" ifadelerini kullandı.

100 kilometrelik sahil bandında ciddi bir yayılım gösteriyor.
100 yılı aşkın süredir göçmen deniz çayırının Akdeniz’de varlığının bilindiğine değinen Ayas, "Ama şu anda özellikle insan etkisiyle balıkçılık olabilir, turizm faaliyetleri, yatçılık gibi faaliyetlerle deniz tabanında özellikle oluşan tahribat ve tahribatın sonucunda yerli deniz çayırlarının zarar görmesi ile yerleşmeye fırsat buluyor. Zarar görmüş deniz çayırları otlaklarına meralarına egzotik deniz çayırı yerleşiyor. Şu anda 4 metreden başlayarak, 15 -20 metre derinliği kadar bu türü yaygın bir şekilde görüyoruz. Deniz tabanını bir ay gibi bir sürede sarıyor. Mersin açısından bakarsak Narlıkuyu’dan Aydıncık’a varıncaya kadar çok geniş bir alan 100 kilometrelik sahil bandında 4 ila 20 metre arasındaki göçmen deniz çayırı ciddi anlamda bir yayılım gösteriyor" diye konuştu.

"Deniz kaplumbağaları için besin kaynağı olabilir"
Akdeniz’in değiştiğini deniz suyu sıcaklıklarının arttığının altını çizen ekip üyelerinden dalış eğitmeni Biyoloji öğretmeni Ertuğrul Çete ise "Bu iklim değişikliği ister istemez ilk etkilenenler biziz. Akdeniz bölgesi özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi çok etkileniyor. Tabi göçmen türler sürekli geliyor. Bu göçmen deniz çayırları üretici bandındalar. Yani üreticiler. diğer türler genelde tüketici olarak geliyorlardı, istila gerçekleştirebiliyorlardı. Ama bunlar üretici olunca eko sistemde belki faydaları olabilir. Deniz kaplumbağaları özellikle otla beslenen cloniya mydas için bir besin kaynağı oluşturabilir. Tabi üretici bandı dediğim şu, üretici olması yani bir çayır olarak geliyor olması, bir avantaj. Diğer balıklarında, otla beslenenler canlılar içinde Besin kaynağı açsından avantajdır. Deniz çayırı dediğimiz Posidonia oceanica vardı. O deniz çayırının boşluklarını o dolduruyor. Belki buraları daha zengin hale getirebilir" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 22:42:36
Son Düzenlenme Tarihi :