SON DAKİKA

logo

Başkan Böcek Alanya’da iş yerlerini su basan esnafı ziyaret etti

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Serik ve Gazipaşa’nın ardından şiddetli yağışın vurduğu Alanya’ya da geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.

    Alanya’nın dere taşması sonucu su baskınları yaşanan Demirtaş Mahallesi’nde DSİ yetkilileri ve belediye bürokratları ile incelemelerde bulunan Başkan Muhittin Böcek, iş yerlerini su basan esnafı ziyaret etti. Esnafa geçmiş olsun dileklerini ileten Böcek, meydana gelen zararı yerinde gördü. Başkan Böcek, Büyükşehir Belediyesi olarak kurumlarla işbirliği içinde zararın telafisi ve bir daha yaşanmaması için gerekenlerin yapılacağını söyledi.

     Esnaf ziyaretinin ardından Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ile de bir araya gelen Başkan Muhittin Böcek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Yücel’den oluşan zararla ilgili bilgiler alan Başkan Böcek, “Allah bir daha afet göstermesin. Zararın telafisi için tüm kuruluşlarla birlikte üzerimize düşen ne varsa yapacağız. Derelerin ıslahı konusunda DSİ ile işbirliği içinde çalışma yapmaya hazırız” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.01.08 07:01:47
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ben de diyorum ki sayın Taş’a !

Bakan Kurum açıkladı: “Antalya Muratpaşa ilçemizdeki Kırcami bölgesinin, uzun süredir devam eden ve çözüm bekleyen imar meselesini, Antalya 100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliklerini Bakanlığımızca onaylayarak sonuçlandırdık.”

    Ak Parti İl Başkanı Taş sahip çıktı: “Bazıları gibi sadece laf değil, Antalya’mız için icraat ve çözüm üretmeye devam ediyoruz”

    Ben de diyorum ki sayın Taş’a, “Ak Parti İl Başkanı olarak bu süreçte sen ne yaptın ? Açıkla da bizde, kamuoyu da bilgilenelim”

    Kırcami ile ilgili 100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliklerini Bakanlıkça onaylanmasının kent açısından (+) ve (-) lerini ise önümüzdeki yıllarda göreceğiz. 

*****
    Sayın Taş, bazıları gibi sadece laf değil, Antalya için icraat ve çözüm üretmeye devam ediyoruz, diyorsunuz..
    O halde karayolları sorumluğunda olan ve tıkanan bulvarlarda yıllardır neden çözüm üretmiyorsunuz...
    Demek ki siz de laf üretiyorsunuz...İcraat ve çözüm üretemiyorsunuz. 
    İcraat ve çözüm üretemediğiniz her gün, 2023 genel seçimleri için sandığa (-) olarak yansıyor, umarım farkındasınızdır.
******
    Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Şubat ayı toplantısında Ak Parti Grubu sözcüsü Ali Çetin elindeki bir metni okuyor. Kısa metni sayın Çetin’in kağıttan okumasını doğrusu yadırgadım. Kağıttan okumasına rağmen sık sık takılması da ayrıca dikkatimi çekti. 
    Başkan Muhittin Böcek’in “Sayın Çetin, eline tutturulmuş olan bir metni okumaya çalıştı” diyerek başladığı konuşmada Çetin’e yönelik kurduğu bir cümle “Senin bildiğin kadar benim unuttuğum var” cümlesi elbette siyasette bir ustalığın ifadesi.
    Sevgili Çetin’e tavsiyem; elindeki kağıda bakarak okuma,  ezberden konuş. 
    Daha etkili olur....Hem eline tutuşturulmuş bir kağıdı okudu eleştirisine maruz kalmazsın, hem de bir gün Aksu’ya belediye başkan adayı gösterilirsen faydası olur.
    Hoş, Döşemealtı’nda olduğu gibi kırgınlarla başarı gelmez de...
    Sahi, 2019 yerel seçimleri öncesinde Ak Parti İl Başkanı Ethem Taş, Döşemealtı’nda bu kırgınlığı nasıl gideremedi  ? * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.02.09 10:04:45
Son Düzenlenme Tarihi :





Türkiye’nin yedi renkli gölünde su seviyesi kritik seviyede

Günün değişik zamanlarında farklı renkler alan, etrafı elma ve şeftali bahçeleriyle çevrili, berrak plajlarıyla ünlü, Türkiye’nin dördüncü büyük doğa harikası Eğirdir Gölü’ndeki su seviyesi kritik seviyelere yaklaşıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne kadar göl hacminin yarı yarıya azaldığını belirterek “Göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye’nin yedi renkli gölü olarak bilinen aynı zamanda Türkiye’nin ikinci tatlı su gölü olan ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Eğirdir Gölü’nde su kayıpları kritik seviyelere yaklaşıyor. Gölde su seviyesinin azalmasıyla birlikte halk plajlarında kumluk alanlar genişlerken iskeleler de karada kaldı. Suların çekilmesi ilginç görüntüler de oluşturdu. 2016 yılında Bedre Plajı’na kurulan su kaydırağı kumların arasında kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şeyin su kullanımlarının azaltılması gerektiği konusuna dikkat çekti.

“Göl hacmi yarı yarıya azaldı, göl yüzey alanı ise 55 kilometre kare küçüldü”
Eğirdir Gölü’nün Türkiye’nin ikinci doğal tatlısı gölü olduğuna ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacını karşılaması sebebiyle en önemli su kaynaklarından biri olduğuna değinen Doç. Dr. Şehnaz Şener, “Gölün son yıllardaki durumunu hepimiz üzülerek izliyoruz. Göl içme suyu kaynağı olması sebebiyle özel hükümlerle koruma altına alınmış durumda ve gölün su seviyesi minimum işletme kodu özel hükümlerle 914,72 metre olarak belirlenmiş. Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğünün yaptığı göl seviye ölçümlerine göre 1 Eylül tarihinde alınanı en son göl seviyesi 914,70 metre olarak ölçülmüş. Bu değer bu göl seviyesiyle yine DSİ Bölge Müdürlüğümüzün 2020 yılında yaptırmış olduğu batimetri verileriyle göl alanını hesapladığımızda 436 kilometre karelik bir göl yüzey alanı şu anda mevcut durumda ve göl hacmimizi 2 milyar metreküp civarında. Gölün maksimum işletme kodunda bu değerlere baktığımızda ise göl hacmimizin yaklaşık 4,1 milyar metreküp olduğunu biliyoruz. Bu demek oluyor ki geçmişten günümüzde şu anda gölün hacminin yarı yarıya azalmış olduğunu söyleyebiliriz. Gölün maksimum su kodunun ölçüldüğü 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne baktığımızda göl hacmini yarı yarıya azaldığını, göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.

“Bedre Plajı’nda kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme 90 metre”
Eğirdir Gölü çevresinde gerçekleşen su çekilme noktalarını belirten Şener, “Bunlardan bir tanesi gölün doğusundaki Gelendost-Yenice bölgesi bir diğeri gölün batısında Pupa Çayının göle döküldüğü bölge. Yine gölün kuzeyinde Taşevi bölgesinde ciddi çekilme alanları söz konusu ve şu an burada bulunduğumuz Bedre Plajı’nda da çok ciddi bir göl çekilmesi gözlenmekte. Yaptığımız bu sayısal analizler sonucunda 2010 yılından günümüze kadar Bedre Plajı’ndaki kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme miktarı 90 metre civarında.2010 yılından günümüze kadar Yeşil Ada civarında 70 metrelik, Kovada Kanalı çıkışında 70 metrelik yine gölün kuzeyindeki Taşevi bölgesinde en fazla çekilme 160 metre olarak belirlendi” dedi.

“İçme suyu için 13 milyon metreküp, tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp”
Göldeki su kaybının sadece iklim değişikliğine bağlanmaması gerektiğini vurgulayan Şener, “Tabii ki yağışların azalmasıyla ve sıcaklığın artması sonucunda gerçekleşen buharlaşma miktarlarının artmasında su kaybının etkisi olduğu bir gerçek ancak bunun da ötesinde sürdürülebilir bir göl yönetiminde olması gereken koruma kullanma dengesinin sağlanamamış olması ne yazık ki gölü mevcut duruma getiren en önemli faktördür. Yani koruma kullanma dengesi derken aslında gölden kullanım amacıyla alınan su miktarlarından bahsediyoruz. Rakamsal olarak ifade edecek olursak Eğirdir Gölü’nün içme suyu için 13 milyon metreküp su alınırken tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp. Bu durumda havza içerisinde aynı zamanda sulamada kullanılmak üzere çok fazla sayıda sondaj kuyuları var ve sürekli bir yeraltı suyu çekimi söz konusu. Yani gölden su kullanımında tarımsal sulama aslında en büyük problem olarak karşımıza çıkıyor. Biz bilim insanları olarak bunu yıllardır söylüyoruz. Tarımsal sulamanın daha kontrollü ve özellikle damlama sulamaya geçilmesi gerektiği noktasında ancak hala Havza’nın birçok noktasında vahşi sulamaların yapıldığına ne yazık ki şahit oluyoruz. Atabey Ovası yine tarımsal sulama için gölü kullanan en önemli alanlardan biri. Yaklaşık 14 bin hektarlık bir alanın sulaması yine Eğirdir Gölü’nden karşılanıyor ve bunun için yılda 65 milyon metreküplük bir su çekimi söz konusu. Atabey Ovası’na suyu götürmek için sistem açık kanallarla gerçekleşiyor ve taşıma noktasında da bu süreçte 65 milyon metreküp suyun 40 milyon metre küpünün buharlaştığını söyleyebiliriz. Bunu önlemek adına Atabey sulamasını modern hale getirmek yani kapalı sistemle taşınmasına yönelik 2020 yılında ihalesi yapılmış ve çalışmaları başlatılmıştı ancak hala günümüzde bu çalışmalar tamamlanmış değil ne yazık ki. Tarımsal sulama için çekilen bu afaki su miktarını minimuma indirilebilmesi için bir an önce havzadaki tüm sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi ve modernizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.

“Yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır”
Gelecek yıllarda Eğirdir Gölü’nün yağıştan beslenemeyeceğini açıklayan Şener, “2020-2100 yılları arasında yağışın yaklaşık yüzde 15 oranında azalacağı, sıcaklığın ise en kötü senaryoya göre 3 ile 6 santigrat derece arasında bir artış göstereceği öngörülmekte. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki önümüzdeki yıllarda da gölün yağıştan beslenimi artmayacağı gibi buharlaşma kayıpları da her geçen gün daha da artacak. Bu nedenle Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır. Bu da havzadaki su kullanımlarının, su politikalarının iyileştirilmesi ve buna yönelik gerekli noktalarda şuurlandırma ve farkındalık faaliyetlerinin arttır mümkün olacaktır aksi durumda gelecekte Eğirdir Gölü’nün kuruması ve gölü kaybetmemiz kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 15:32:18
Son Düzenlenme Tarihi :