Kumluca Orman İşletme Müdürlüğü(101832,6 Ha alanda) Orman Ekosistem Hizmetleri Raporunun Hazırlanması ve Biyolojik çeşitliliğin Orman Amenajman Planlarına Enterasyonu Önerilerinin Geliştirilmesi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2021.03.02 20:51:16

Son Düzenlenme Tarihi :

Türkiye’nin Nisan ayı yaş meyve ve sebze ihracatı 235,7 milyon dolara ulaştı.
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olan 2023’te “Kaliteli Türk malı” algısını güçlendirmek için önemli hamleler yaptıklarını belirtti. Türk yaş meyve sebze sektörünün lideri olarak pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik çok yönlü çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Başkan Ferhat Gürüz, “Geleneksel pazarlarımız olan Rusya, Almanya, İspanya’da kazanımlarımızı artırmanın yanında Finlandiya, Tayland, Hindistan, Malezya, Japonya ve Kanada gibi uzak ülkelerle yeni ihracat köprüleri kurmak, iş birliği yaparak karşılıklı ticareti geliştirmek için fuar, ticaret heyetleri, alım heyetleri ve teknik inceleme heyetleri etkinlikleri düzenliyoruz.” dedi.
2022 yılında Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının 2,95 milyar dolara ulaştığını, bu dönemde Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 1,37 milyar dolar değerle sektör ihracatının yüzde 46’sına imza attıklarını hatırlatan Başkan Ferhat Gürüz, yaş meyve sebzede Türkiye’nin marka değerini artırma çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini kaydetti.

“Pazar çeşitliliğinde rotamızı uzak pazarlara çevirmek zorundayız”
26 Nisan’da Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin 2022 Yılı Olağan Mali Genel Kurulu’nu gerçekleştirdiklerini, bu toplantıda geride kalan döneme ilişkin sektörün elde ettiği kazanımları ve gelecekte yapılması gerekenleri değerlendirdiklerini ifade eden Gürüz, şunları söyledi: “Sektörümüzün gündeminde en ön sıralarda pazar çeşitliğini artırma konusu var. Çünkü yaş meyve sebze ihracatımızı ülke gruplarına göre incelediğimizde Bağımsız Devletler Topluluğu’nun yüzde 49’luk, Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 30’luk, Orta Doğu ülkelerinin yüzde 10’luk payı bulunuyor. Dolayısıyla pazar çeşitliliğinde rotamızı uzak pazarlara çevirmek zorundayız. Ticaret Bakanlığı’nın hayata geçirdiği Uzak Ülkeler Stratejisi’nde sağlanan ilave destekler, yeni pazarlara açılma hedeflerimize yönelik önemli motivasyon artışı sağlıyor. Üretim, hasat ve hasat sonrası işlemlerin en uygun yöntemlerle yapılması konusunda, ortak aklı daha da güçlendirerek ihracat maratonumuzda yeni başarı hikâyeleri yazmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Yeni pazarlara ulaşmaya yönelik nisan ayının son haftasında Kanada’ya çıkarma yaptıklarını bildiren Gürüz, üyesi oldukları Kanada Ürünleri Pazarlama Birliği’nin (CPMA) organizasyonunda başkent Toronto’da 25-27 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 2023 CPMA Yaş Meyve ve Sebze Kongre ve Ticaret Fuarı’na katıldıklarını, bu etkinlikte de ülkenin önemli alıcılarına Türk yaş meyve sebzesini tanıttıklarını ifade etti.

“Güvenilir gıda üretiminde sürekli başarı getirecek adımları atıyoruz”
Pazar çeşitliliğini artırmanın yanında ilaç kalıntısı veya bitkisel hastalık nedeniyle ihracat pazarlarında yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırmak için istişare kültürüne büyük önem verdiklerini kaydeden Başkan Gürüz, şunları söyledi: “Geçen 12 Nisan’da Mersin’de düzenlediğimiz Yaş Meyve Sebze Sektörü İstişare Toplantısı’nda, Orta Anadolu Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü, zirai karantina uzmanları, İl Tarım Müdürlüğü bürokratları, akademisyenler ve ihracatçılarımızı bir kez daha buluşturduk. Sektör dinamikleri, üretim ve ihracat kanallarında yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini tarladan sofraya güvenilir gıda üretiminde başarı sağlayacak eylem ve yöntemlerin eksiksiz yerine getirilmesi konusunda görüşlerini ortaya koydu. Üretimden hasada, sarartmadan paketlemeye, ambalaj çeşitlerinden pazarlamaya, yeni çeşitlerden trendlere kadar geniş bir yelpazede, sektörümüzün geleceğine yön verecek değerlendirmeler yaptık. Bu çalışmalarda da tempo yükselterek ülkemizi dünya meyve sebze ticaretinde en üst seviyelere çıkarmaya karalıyız.”

Nisan ayında 235.7 milyon dolar
Türkiye’nin nisan ayındaki ihracat rakamlarını da açıklayan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, söz konusu ayda 326 bin 20 ton ürün satarak ülkeye 235,7 milyon dolar döviz kazandırdıklarını duyurdu. Nisan ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12 artış sağlayan Türkiye’nin ihracatına Birlik olarak yüzde 16 artışla 99 milyon dolarlık destek verdiklerinin altını çizen Başkan Ferhat Gürüz, söz konusu dönemdeki performansı ürün grupları ve ülkelere göre şöyle değerlendirdi: “Nisan ayında en çok ihraç ettiğimiz ürün listesinde yüzde 16 artış ve 69,3 milyon dolar değer ile domates birinci, yüzde 16 artış ve 28,8 milyon dolar değer ile biber ikinci, yüzde 12 artış ve 28,5 milyon dolar değer ile limon üçüncü sırada yer aldı. Bu döneme ilişkin ihracatımızı ülkelere göre incelediğimizde ilk üç sırayı Rusya, Romanya ve Ukrayna oluşturdu. Rusya’ya yüzde 25 artışla 58,1 milyon dolarlık, Romanya’ya yüzde 30 artışla 35,1 milyon dolarlık, Ukrayna’ya yüzde 40 artışla 19,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Suudi Arabistan, Belçika, Gürcistan ve Avusturya pazarlarında da anlamlı artışlara imza attık.”

Kaynak : İHA

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.05.11 18:35:59

Son Düzenlenme Tarihi :

Kurban Bayramı dolayısıyla et tüketiminin artacağını belirten uzmanlar, gebeleri et tüketimi ve riskleri konusunda uyardı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Çiğ etten mümkün olduğunca uzak durun, porsiyonlara dikkat edin” dedi.
Özellikle hamile kadınl..

Kurban Bayramı dolayısıyla et tüketiminin artacağını belirten uzmanlar, gebeleri et tüketimi ve riskleri konusunda uyardı. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Çiğ etten mümkün olduğunca uzak durun, porsiyonlara dikkat edin” dedi.
Özellikle hamile kadınlar için önemli bir protein kaynağı olan kırmızı et aynı zamanda yanlış pişirildiğinde ve tüketildiğinde, hem anne hem de bebek için tehlikeli olabiliyor. Çiğ veya iyi pişirilmemiş kırmızı etin Toksoplazma, Salmonella, Brusella ve tenya gibi hastalıklara neden olabileceğini belirten uzmanlar, çiğ etin temas ettiği mutfak aletlerinin de iyice temizlenmesi gerektiğini ve diğer gıdalarla temas etmesinden kaçınmak gerektiğini vurguluyor.

“Çiğ et tüketimi ve çiğ et ile temas etmek tehlikeli olabilir”
Prof. Dr. Selahattin Kumru, anne adaylarının Toksoplazma enfeksiyonlarına yakalanması durumunda hem anneye hem bebeğe ciddi riskleri olabileceğini belirtti. Kumru, “Anne adayı çiğ etten enfeksiyon kapabilir. Bu durumda düşük, erken doğum veya kalıcı ömürler ile doğum sonrası bebeği kaybetme ya da sakatlıklar gibi ciddi sorunlar yaşayabilir. Anne karnındaki bebeğin kalıcı bazı rahatsızlıkları da yaşayabileceğinin altını çizen Perinatolog Selahattin Kumru, “Anne adayının enfeksiyonu kapması durumunda bebekte göz enfeksiyonu, görme kaybı, sarılık, dalak ve karaciğer büyümesi gibi olumsuz durumların yanında zihinsel engel ve işitme kaybı da görülebilmektedir” şeklinde ifade etti.
Çiğ ve az pişmiş et yemek kadar çiğ etin temas ettiği ürünlere de dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Kumru, “Ete dokunmak gebeler için tehlikeli değildir ancak anne adayı elini parazitlerden yeterince temizleyememiş olabilir. Bu durumda farkında olmadan elini ağzına götürebilir. Aynı zamanda etin kesildiği bıçak, üzerinde doğrandığı kesme tahtası gibi çiğ etin değdiği tüm mutfak araçları da risk barındırmaktadır ve çiğ ette bulunan parazitlerden arındırılmalıdır” dedi.

“Kırmızı eti dinlendirdikten sonra tüketmek önemli”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, kırmızı etin önemli bir protein kaynağı olduğunu ancak Kurban Bayramı’nda aşırı tüketiminden kaçınmak gerektiğini, kızartılmış et yerine haşlanmış, buğulanmış veya ızgara olarak tüketilmesini önerdiğini söyledi. Kumru şöyle devam etti:
“Etin en az 24 saat serin bir yerde dinlenmesi önemlidir. Çünkü iyi dinlendirilmemiş et hazım ve mide sorunu oluşturabilir. Bununla birlikte çiğ köfte, kurban etinden yapılan salam ve sosis gibi çiğ tüketilen ürünlerden de gebelik süresince uzak durmak gerekir. Bunun yanı sıra kırmızı et tüketirken demir emiliminden yeterince faydalanabilmek için etin mutlaka bol yeşil salata veya sebze ile birlikte tüketilmesini ve haftada 4’ü geçmeyecek şekilde günde 150-200 gramlık porsiyonlar olarak tüketilmesini öneriyorum. Çiğ etten uzak durmalıyız ancak aşırı pişmiş eti de önermiyorum. Çünkü bu durumda da içerisindeki faydalı besinleri kaybedebilir. Buradaki denge önemsenmelidir.”
Kumru, gebelerin tüm besinlerde aşırıya kaçmasının zararlı olabileceği gibi et tüketiminde de aşırıya kaçmamak gerektiğini hatırlattı.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.06.27 15:10:10

Son Düzenlenme Tarihi :