SON DAKİKA

logo

Kepez uzay çağına hazır

Başkan Hakan Tütüncü, 1910'da Kandilli Rasathanesini kuran ve Antalyalı olan merhum Gökbilimci Mehmet Fatin Gökmen’in hatırasına, DokumaPark’ın içerisindeki Antalya Bilim Merkezi’ne, TÜBİTAK işbirliği ile astronomi merkezi kuracaklarını söyledi.

Kepez Belediyesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, açıkladığı Türkiye'nin 10 yıllık ‘milli uzay planı’yla bütünleşecek önemli bir projeyi gerçekleştiriyor.

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün, ‘en büyük eserimiz’ dediği Antalya Bilim Merkezi’ne, astronomi merkezi kuruluyor.
TÜBİTAK işbirliği ile oluşturulacak olan bu merkezle Antalya’nın ve Türkiye’nin önemli bir değeri daha bilinir hale getirilecek. Astronomi merkezi, Kandilli Rasathânesi kurucusu ve ilk müdürü olan Antalyalı gökbilimci merhum Mehmet Fatin Gökmen’in hatırasına kurulacak. 
Bir astronom, din âlimi, meteorolog ve siyasetçi olan Mehmet Fatin Gökmen, 1877 yılında Antalya'nın Akseki ilçesinin Gödene Bala köyünde doğdu.

Kepez Belediyesi, TÜBİTAK işbirliği ile eski Dokuma Fabrikası’nda 12 bin 500 metrekare alana kurduğu Antalya Bilim Merkezi, uzay ve havacılık alanında eğitim vermeye hazırlanıyor. 
Başkan Hakan Tütüncü, geçtiğimiz günlerde Antalya Bakırlıtepe’de bulunan TÜBİTAK Ulusal Gözlem Evi’ni ziyaretinde, Antalya Bilim Merkezi’nde astronomi merkezi kuracaklarının müjdesini vermişti.  Astronomi merkezinin kurulması için de resmi çalışmalar başlatıldı.

Meclis astronomi merkezi kurulmasını onayladı  
Antalya Bilim Merkezi’nde, astronomi merkezinin oluşturulması amacıyla Kepez Belediyesi ile TÜBİTAK Ulusal Gözlem Evi arasında protokol imzalanacak. Öğrencilerin bilimsel çalışmalarına katkı sağlanabilmesi ve astronomi teması içeriğinin zenginleştirilmesinin amaçlandığı protokol kapsamında Antalya Bilim Merkezi’nde, astronomi atölyeleri ile astro market oluşturulacak. İki kurum arasında protokol imzalanmasının için Kepez Belediye Meclisi’nden yetki talep edildi. Kepez Belediyesi Meclisi’nin Mart ayı olağan toplantısında protokol imzalanması için Belediye Başkanına ve Belediye Encümenine yetki verilmesi talebi oy birliği ile kabul edildi.

Antalyalı gökbilimcinin hatırasına gözlem evi
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Başkan Hakan Tütüncü, 1910’da İstanbul’da Kandilli Rasathanesi’ni kuran gökbilimci merhum Mehmet Fatin Gökmen’in aslen Antalyalı olduğunu hatırlattı. Tütüncü, Türkiye’nin en nitelikli gözlem evinin Antalya’da Bakırlı Tepe’de bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: Bakırlıtepe’deki Ulusal Gözlem Evi, TÜBİTAK’ın önemli yatırımlarından biridir. TÜBİTAK işbirliği ile Fatin Gökmen Hoca’nın hatırasına en büyük eserimiz olan DokumaPark içerisindeki Antalya Bilim Merkezi’ne bir de astronomi merkezi kuruyoruz. Bu çalışmamızın, TÜBİTAK işbirliği ile Türkiye’nin en iyi gözlem evi ile yapılacak olması bakımından önemlidir. Kepez Belediyesi Meclisi’nin, Mart ayı olağan toplantısında bu konuyla ilgili kararı aldık. Mart ayı meclisimizde almış olduğumuz bu karar; aslında gençlerin, çocukların, tabi ki bilime hevesli yetişkinlerin uzay bilimleriyle aralarındaki ilişkiyi güçlendirmek bakımından önemlidir.”

Bu merkez uzay ve havacılığı sevdirecek
Dünyada bilim merkezlerinin en önemli vizyonunun çocukların, gençlerin ve bilime ilgi duyan herkesin bilime olan sevgisini güçlendirmek olduğunun altını çizen Tütüncü, “Bilim merkezimizdeki oluşturacağımız astronomi merkezi, havacılık ve uzay sahasında önemli bir adım olacak. Çünkü bu merkez, havacılığa ve uzağa ilgi duyan gençlerimize yeni düşünceler, yenidünyalar sunacak. Onlar da kendilerine açılan bu kapıdan geçerek daha önemli bilimsel çalışmaları yapmak için kendilerinde enerji, heyecan bulacaklar.” ifadesini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzay vizyonuyla örtüşecek bir proje
Başkan Hakan Tütüncü, Türkiye’nin 10 yıllık uzay çalışmaları eylem planının açıkladığı bir dönemde, astronomi merkezi kurmalarının da önemli olduğunu kaydederek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk gençlerine havacılık ve uzay noktasında ortaya koymuş oyduğu vizyon son derece dikkat çekicidir. Biz de Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla örtüşecek, ortaya koymuş olduğu hedeflerle bütünleşecek bir çalışmayı yapmanın heyecanı içerisindeyiz.” açıklamasını yaptı.  

“Antalya Bilim Merkezi, en büyük eserimiz”
Antalya Bilim Merkezi’ni, ‘en büyük eserimiz’ olarak nitelendiren Başkan Tütüncü, açıklamasında şunları ifade etti: “Antalya’nın ve Akdeniz bölgesinin ilk ve tek bilim merkezini kuruyoruz. En büyük eserimiz olan bilim merkezinde havacılık ve uzay alanında da son derece nitelikli çalışmalar yapacağız. Bu çalışmaların ne kadar kıymetli olduğu yıllar içerisinde çok daha iyi anlaşılacak. Bilime, okumaya, öğrenmeye, bilimsel çalışmalara zemin hazırlamaya çok kıymet veriyoruz.  Bu aslında en önemli meselelerimizden birisidir. Bu anlamda astronomiye araladığımız bu kapının çok özel bir çalışma olduğunu kabul ediyoruz. Önümüzdeki günlerde bilim merkezimize bir teleskopla birlikte güzel bir gözlem evi kuracağız. Çocuklar ve gençler başta olmak üzere bilime meraklı, astronomiye, uzaya ve havacılığa ilgi duyan bütün hemşehrilerimizin, değişik illerden bilim merkezimizi ziyaret edenlerin gözlem evi merkezimizden yararlanacaklar.

Gözlem evi, Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” hedefini güçlendirecek
TÜBİTAK ile yaptığımız işbirliği neticesinde Bakırlıtepe’deki gözlem evinde bulunan ileri teknoloji teleskopların kaydettiği görüntüleri de bilim merkezimizde kuracağımız gözlemevinde çeşitli eğitim programları kapsamında bilime meraklı kişilerle paylaşacağız.  
Böylelikle önemli bir işbirliğine imza attığımızın da altını çizmek isterim. Atatürk’ün ifade ettiği gibi İstikbal göklerdedir. Bu vecizenin arkasındaki derin vizyonla örtüşecek bir çalışmayı da hemşehrilerimize kazandıracağız.

Açılış 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda
Bu örnek çalışmaya imkan sağlayan TÜBİTAK’e teşekkürlerimiz bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kepez Belediye Meclisi, bilim merkezinde gözlemevi kurulması kararını alarak, bilim noktasında şehrimize önemli bir hizmetin kapılarını aralamış oldu. Bütün meclis üyesi arkadaşlarıma da teşekkürlerimi sunuyorum.”
Deneme eğitimleri başlayan Antalya Bilim Merkezi’nin resmi açılışı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yapılacak.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.03.08 11:59:49
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yumurta dondurma işlemi ileri yaşta anne olma imkanı sunuyor

Günümüzde kadınlar; eğitim ve kariyer planları nedeniyle ileri yaşta evlendiği için bebek sahibi olmayı erteleyebiliyorlar. Geçmiş dönemde çocuk sahibi olmada güçlük çeken kişilerin oranı 10 hastadan 1 iken, günümüzde neredeyse bu oranın her 6 çiftten 1’e düştüğü görülüyor. 
Sağlıksız beslenme, obezite, sigara ve alkol tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı gibi etkenler hem yumurta hem de sperm kalitesini bozuyor. Bu noktada yumurta dondurma işleminin kişinin doğurganlığının korunmasına önemli bir katkı sağlıyor. 
Memorial Sağlık Grubu Antalya Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Şafak Olgan; yumurta dondurma işlemi hakkında bilgi verdi.
KADININ TOPLUMDAKİ YERİ ANNE OLMA HAYALLERİNİ ÖTELİYOR
Günümüzde 30’lu yaşlarda kadınlar üreme potansiyellerinin sınırsız olduğunu düşünmekte, kariyere bağlı olarak çocuk istemlerini ötelemekte ya da uygun adayı bulamadıkları için bekar kalmayı tercih etmektedir. Bu nedenle çocuk sahibi olma yaşı 40 ve üzeri olmaktadır. Abla veya annelerinin 40’lı yaşında çocuk sahibi olmalarına da güvenerek kendilerinin de ileri yaşta gebe kalabileceğini düşünmektedir. 
Ancak maalesef yumurta sayısı kişiye özel olduğu için yaş en önemli faktör olarak görülmektedir. Yaş ilerledikçe kadının doğurganlığı ciddi oranda azalır ve yaşa bağlı problemlerde her zaman tüp bebek tedavisi başarılı olamayabilir. Bu nedenle çocuk istemi 38,39 yaşların sonrasına bırakılmamaya çalışılmalıdır.
BEKAR HASTALAR YUMURTA DONDURMA İŞLEMİ YAPABİLİR
Yumurta ve sperm hücreleri normalde üreme hücreleridir. Yani çocuk sahibi olmak için sağlıklı bir yumurta ve sağlıklı bir sperme ihtiyaç vardır. Dolayısıyla kalitesi bozulmuş bir yumurta ve spermden bebek olma şansının azalmaktadır. 
Özellikle riskli hastalar, ailesinde erken menopoz öyküsü olan, daha öncesinden yumurtalık cerrahisi geçirmiş olan kadınlar ya da hekimleri tarafından halihazırda yumurta gücünün düşük olduğu belirtilmiş hastalar bu konuyu çok daha fazla önemsemelidir. Özellikle bekar hastalar için yumurta dondurma işleminin de bir seçenek olduğu bilinmeli ve unutulmamalıdır.
KADINLARIN ÜREME POTANSİYELİ YAŞLA AZALIYOR
Son yıllarda kadının toplum içerisindeki rolünün artması, kariyer planları, eğitim faaliyetlerine daha önem vermesi gibi durumlar, evlilik ve çocuk sahibi olma planını ertelemektedir. Ancak şöyle bir durum söz konusudur. Kadınlarda üreme hücreleri yani yumurtalar daha anne karnında bebekken ve bir sefere mahsus oluşur ve yaşla birlikte kademeli olarak da azalır. 
Yani bir kadın 30 yaşında iken yumurta hücresi de 30, 40 yaşında iken yumurta hücresi de aynı yaş olur. Bu azalmayı mevcut teknolojiyle engelleme olasılığı olmadığı gibi yumurta sayısını arttırma şansı da yoktur. İleri yaşta çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin bu durumdan dolayı gebe kalma şansı da azalır. Bir de genetik olarak problemli yumurtaların sıklığı artarken, bir yandan da eldeki yumurta sayısı düşer. O yüzden kadınlar için yaş göz ardı edilmemesi gereken önemli bir faktördür.
ÜLKEMİZDE BAŞARIYLA UYGULANIYOR
Evli olmayan bekar kişilerin doğurganlık potansiyelinin günümüz teknolojisiyle korunabilmektedir. Yumurta dondurma işlemi ilk olarak bekar bir hastada 1986 yılında Avustralya’da yapılmıştır. Sonrasında 2000’li yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle vitrikasyon denilen daha güncel, daha başarılı yaklaşımlar kullanılmaya başlanmıştır. 2010’dan sonra Avrupa'da, Amerika'da yaygın olarak bu işlemler başarıyla uygulanmış ve bu tedaviler deneysellikten çıktımtır. Türkiye'de de 2014 yılından itibaren bu tedavi başarıyla yapılmaktadır. Ülkemiz dünya standartlarında üremeye yardımcı tedaviler açısından çok başarılı bir noktadadır.
GENÇ YAŞTA KANSERE YAKALANMIŞ HASTALARDA BEBEK SAHİBİ OLMA HAYALLERİ DEVAM EDİYOR
yumurta dondurma işlemi uygun hastalara yapılmaktadır. Genç yaşta kanser tedavisine başlamış hastalarda yumurta dondurma işlemi tercih edilmelidir. Çünkü kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi, radyoterapi gibi ilaçlar kanser hücrelerini öldürürken yumurtalık dokusuna da zarar verir. Bu nedenle kadının üreme potansiyeli azalır. Meme kanseri gibi toplumda çok sık karşılaşılan kansere yakalanmış genç kadınlar eğer primer hekimleri tarafından yardımcı üreme tedavisiyle ilgilenen bir merkeze yönlendirilirse, bu hastaların kanser tedavisi başlamadan yumurtaları dondurabilir.  Bu sayede de bebek hayalleri için gelecekleri garantiye alınmış olunur. Kanser tedavisinden sonra tedavi gören kadın çocuk sahibi olmak istediğinde halihazırdaki dondurulmuş yumurtaları kullanılabilir.
AİLESİNDE ERKEN MENAPOZ ÖYKÜSÜ OLANLAR TERCİH EDİLMELİ
Kanser hastaları dışında ailesinde anne, teyze, kız kardeşte eğer erken menopoz öyküsü varsa bu da o kişiyi riskli gruba sokar. Bu grup hastalarda da yumurta dondurma tedavisi yapılabilir. Ayrıca her iki yumurtalığında kist olan ve cerrahi operasyonla alınması gereken hastalarda, operasyon esnasında yumurta gücü ciddi derecede azalacağından, cerrahi öncesinde yumurta dondurma işlemi büyük avantaj sağlamaktadır. Ancak tüm bunların dışında yumurta dondurma işleminin yapılması gereken diğer bir grup da yumurta gücü azalmış hastalardır.
TÜM BEBEK TEDAVİSİNDEN FARKLI DEĞİL
Yumurta dondurma tedavisi tüp bebek tedavisinden farklı değildir ve benzer uygulamalar yapılır. Hastalara adet döneminde kan tahlilleri yaptırılır. Ultrasonografi kontrolleriyle yumurtalıkların içerisindeki yumurta sayımları yapılır ve enjeksiyonlara başlanır. İnsülin iğnesine benzer çok küçük, hastaların kendilerinin de yapabildiği 8-10 günlük bir iğne tedavisi uygulanır. 
Yumurta kesecikleri büyüyünceye kadar bu işlem sürer ve ardından ameliyathane ortamında maske anestezi ile çok basit cerrahi bir işlem uygulanır. Bir iğne aracılığıyla o su keseciklerini çekilir ve sıvılar içerisindeki yumurtalar ayrıştırılır ardından embriyologlar tarafından yüksek teknoloji cihazlarla dondurma işlemi sağlıklı yumurtalar için gerçekleştirilir.
2-3 AY ÖNCE SİGARA BIRAKILMALI
Üreme hücreleri genel sağlık durumunu yansıtır. Yani bir kişi beslenmesi ve genel sağlık durumu üreme hücrelerinde yani kadının yumurtasına ve erkeğin sperminin fonksiyonuna etki eder. Bu nedenle sağlıklı beslenme çok önemlidir. Yine önemli faktörlerden bir tanesi sigara ve alkol tüketimidir. Sigara ve alkol tüketiminin özellikle bu tarz tedavilere başlanılmadan neredeyse 2- 3 ay öncesinde bırakılması gerekir.
* Memorial Antalya Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.12 16:04:06
Son Düzenlenme Tarihi :





Çocuklar Salvador Dali'yi izleyecek

AKS yaz tatilini sanatla değerlendirmek isteyen çocukları Antalya Kültür Sanat’a davet ediyor.
8-12 yaş grubundaki çocuklar için “AKS öğrenme: Çocuklar İçin Sanat Salvador Dali” 15 Temmuz 2023 Cumartesi günü 12.00 - 13.00 saatlerinde gerçekleşecek.
8 Temmuz – 5 Ağustos 2023 tarihleri arasında 8-12 yaş grubu çocuklar, birbirinden eğlenceli ve öğretici atölyelerle dünyaca ünlü sanatçıları ve onların eserlerini tanıma şansı buluyor. 
4 hafta sürecek ve her Cumartesi 12.00-13.00 saatleri arasında gerçekleşecek “Çocuklar için Sanat” atölye programında, katılımcılar her hafta yeni bir sanatçıyı ele alacak.
Picasso’dan Andy Warhol’a, Frida Kahlo’dan Salvador Dali’ye sanat tarihine damga vurmuş 4 sanatçının eserleri, minik katılımcıların tuvallerinde, onların eliyle yeniden hayat bulacak. Çocukların bir olayı, bir eşyayı, bir düşünceyi kâğıt üzerine çizgi ve renklerle aktararak yaratıcılıklarını ve kendini ifade etme yeteneklerini geliştirmeyi hedefleyen etkinlik dizisinde, minik katılımcılar birbirinden renkli komposizyonlara imza atacaklar.
Atölye Yürütücüsü Gizem Sevinç Kolancı: 
2014 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olan Kolancı, aynı üniversitede Pedagojik Formasyon Eğitimi almış ardından 2018 yılında Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Şuan Sanat ve Tasarım Bölümü’nde Sanatta Yeterlik / Doktora programına devam etmektedir. Sanatçının bir kişisel sergisi bulunmakta ve Pera Müzesi, Artsürem Bilim Sanat, Galeri Soyut, Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi gibi 50’ye yakın farklı galeride karma sergilerde yer almıştır. Mustafa Ayaz Müzesi Resim Yarışması’nda mansiyon ödülü sahibi olan sanatçı, çalışmalarını kendi atölyesinde sürdürmekte.
* AKS Basın

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.01 14:26:44
Son Düzenlenme Tarihi :