SON DAKİKA

logo

Başkan Altunkaya Gökpınarlıların sorunu için Ankara’da

Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Haluk Altunkaya, Gökpınar Mahallesi sakinlerinin sorununun çözümü için partisinin Antalya Milletvekilleri ile birlikte Ankara’da bir dizi görüşmelerde bulundu. Milletvekilleri ve Başkan Altunkaya Milli Emlak Genel Müdürü Tufan Büyükuzun ile de görüştü, sorunu direk ilgili makama aktardılar.

Gökpınar Mahallesi sakinlerinin  üzerlerine yıllar önce ev yaptıkları araziler  yerel mahkemenin kararına itiraz üzerine bir üst mahkeme tarafından hazineye geçerken, o zamandan bu zamana yaşanan sıkıntının çözümü konusunda Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı Haluk Altunkaya, partisinin Antalya milletvekilleriyle beraber Ankara’da bir takım görüşmeler yaptı, Milli Emlak Genel Müdürü Tufan Büyükuzun ile de görüştü.
Üst mahkemenin Gökpınarlıların aleyhine aldığı kararın ardından 2019 yılında  bazı arsalar 39 bin lira ihale bedeliyle  satışa çıkarıldı. 288 bin lira gibi bir bedelle alıcı bulan arsaların emsal değerlerinin de konut alanları için 280 bin lira, ticari alanlar için ise 360 bin lira olarak belirlenince, başta üzerlerinde evleri bulunan 66 Gökpınarlı ailenin yanısıra onlarca aile hem evlerini, hem de arsalarını kaybetme riski ile karşı karşıya kaldılar.
Belirlenen emsal bedellerinden evlerinin olduğu arsaları almalarının çok zor olduğunu kaydeden Gökpınarlı vatandaşların bu sorunu için Mlli Emlak genel Müdürü ile Ankara’da yapılan görüşmelerden satış yetkisinin Elmalı Milli Emlak Müdürlüğü’nden alınması ve Ankara’da bir alt komisyon kurularak çözüm üretilmesi kararı çıkarken, Gökpınarlı vatandaşların  umutlu bekleyişleri ise sürüyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.03.16 08:10:11
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Akdeniz Boğsak Adası çevresinde zengin biyoçeşitliliği gözlendi

Akdeniz’e 321 kilometrelik kıyısı bulunan Mersin’de Boğsak Adası çevresinde gerçekleştirilen dalışta bölgenin zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olduğu gözlemlendi. Birbirinden farklı deniz canlıları su altı kamerasına yansıdı.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi dalış ekibi tarafından Mersin Körfezi’nde yürütülen çalışma çerçevesinde Silifke’deki Boğsak Adası çevresinde deniz biyoçeşitliliğinin görüntülenmesi için dalış gerçekleştirildi. MEÜ Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte 5 kişilik ekip, ada çevresinde yaklaşık 30 metrelik dalışla birçok deniz canlısını kayıt altına aldı. Yapılan çalışmada denizlerde insan etkisinin olmadığı alanlarda halen biyoçeşitliliğin üst düzeyde olduğu gözlemlendi.
Dalış hakkında bilgi veren Prof. Dr. Deniz Ayas, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında halen zengin bir biyoçeşitliliğin olduğunun gözlemlendiğini söyledi.

"Biyoçeşitlilik hala üst düzeyde"
Prof. Dr. Ayas, "Mersin Körfezi’nde biyoçeşitliliği öne çıkartmaya çalıştık. Mersin Körfezi’nde özellikle balıkçılık ya da kentsel diğer insan aktivitelerine uzak bir noktada bulunan Boğsak Adası çevresindeki biyoçeşitliliği tespit etmek için dalgıç arkadaşlarımızla birlikte sualtı görüntülemeleri yaptık. Bu görüntülerde ve gözlemlerimizde çok yoğun bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu, bunun sebebinin de balıkçılık açısından bu bölgenin kapalı bir alan olmasından kaynaklı olduğunu değerlendirdik. Deniz kestanelerinden deniz yıldızlarına, çok çeşitli yerli ve yabancı balık türlerinden bivalvialara yani çift kapaklılara, gastropodlara çok sayıda deniz canlısının burada yerleştiğini ve bu bölgede yaşamlarının devam ettiğini gözlemledik. Burada insan etkisinin olmadığı, insan faaliyetlerinin etkilemediği deniz alanlarında biyoçeşitliliğin hala üst düzeyde korunduğunu, diğer alanlara göre bariz bir farklılık olduğunu, biyoçeşitlilik açısından bir zenginlik olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz" dedi.

"Farklı türler gözlemledik"
Dalışa katılan Su Ürünleri Fakültesi öğrencilerinden Duru Deniz, "Hocalarımızla birlikte bir dalış yaptık. Çeşitli türler gözlemledik. Örneğin dikenli deniz kestanesi gibi farklı türler gözlemledik. Güzel bir dalıştı, renkli bir dalıştı. Deniz biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindi ve temizdi. Bu gözlemlerimiz de bizi oldukça sevindirdi" diye konuştu.
Dalışta yer alan öğrencilerden Mert Acar da, "Bugün hocalarımızla beraber bir dalış gerçekleştirdik. İnsan faaliyetlerinden, avcılık faaliyetlerinden uzak korunaklı olan bu bölgede biyoçeşitliliğin fazla olduğunu görmek, bir sürü farklı canlı türüyle karşılaşmak bizim açımızdan sevindiriciydi. İnsan faaliyetlerinden uzak, kirleticilerden uzak bir alan kalmış olması günümüzde bizi tabii ki çok mutlu ediyor. İnsan faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde de aynı etkiyi gözlemleyebilmeyi umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.11 13:54:31
Son Düzenlenme Tarihi :





Sıcaklık bin 200 dereceye kadar çıkıyor: Döküm ustalarının zor mesaisi

Kahramanmaraş’ta 600 dereceden başlayarak bin 200 dereceye kadar ulaşan ateşin başında alüminyum döküm işi yapan ustalar, sıcağa meydan okuyarak ekmek parası kazanıyor.
Küçük Sanayi Sitesi’nde alüminyum döküm iş yerlerinin yaz mevsiminde zorlu mesaileri devam ediyor. Ustaların zorlu mesailerinde farklı madenlerden elde edilen malzemeler metal mutfak eşyasından sanayi gereçlerine kadar birçok sektörde kullanılıyor. 80 derecelerde seyreden iş yerlerindeki sıcaklık 600 dereceden başlayan döküm ocağındaki sıcaklık ile birleşince ustalar ter içinde çalışıyor. Yaklaşık bin 200 derecelere kadar çıkan fırının sıcağında çalışan 52 yaşındaki esnaf Münir Arık, eriyen madeni daha önceden hazırladığı kalıplara bırakarak döküm yapıyor.
Yaklaşık 40 yıldır döküm işini yaptığını belirten Arık, "Ben 1980 yılından bu yana işi yapıyorum. Alüminyum 600 derecede erir, 700 derecede döküme geçilir. Sarı da bin derece erir, bin 200 derecede döküme geçilir. İkisini de döküyoruz. Zor, aile mesleği, amcalarım dökümcü idi şimdi onlar bıraktı gitti, biz yapıyoruz artık. Bu iş yeri ağabeyimin yeriydi. Ağabeyim ve oğlu ile çalışıyorduk. Depremde rahmetli oldu oğlu ile beraber. Şimdi ben tek kaldım burada" dedi.
Günlük 12 saate varan ekmek mücadelesini hava ve iş yerinin sıcağı ile sürdürdüğünü ifade eden Arık, "Şu andaki yaptığımız döküm dokuma işletmelerindeki levent makinalarının frenleme sisteminin parçasını yapıyoruz. Önce kumu tavlayıp belirli belirli bir kalıp sistemine getirdikten sonra eriyen madeni kalıp içindeki kuma döküyoruz. Maden ise şekle göre ortaya çıkıyor. Her gün ortalama 10-12 saat çalışıyorum. Çalışmak isteyen pek yok meslek zor ve ağır olduğu için gelen iki gün durup üçüncü gün gidiyor. Aynı zamanda teknik bir iş pek çalışan olmuyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 15:41:25
Son Düzenlenme Tarihi :