SON DAKİKA

logo

Vali Yazıcı, Elmalılı Hamdi Yazır Yurdu Öğrencileriyle Bir Araya Geldi

Vali Ersin Yazıcı, Elmalılı Hamdi Yazır Yurdu öğrencileriyle bir araya gelerek eğitimden spora, bilimden sanata kadar birçok konuda keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

    Elmalılı Hamdi Yazır Yurdu öğrencileriyle söyleşide bir araya gelen Vali Ersin Yazıcı, Eğitimden spora, bilimden sanata kadar birçok konuda gençlerden gelen soruları yanıtladı. Programda Vali Yazıcı’ya Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan eşlik etti. Birçok farklı fakülteden ve birçok farklı ülkeden öğrencilerin katıldığı söyleşide Vali Yazıcı, gençlere hiçbir zorluk karşısında yılmamaları gerektiğinin altını çizdi. Özellikle kitap okumanın önemine değinerek mutlaka hergün kitap okuduğunu belirten Vali Yazıcı, gençlere hangi tür kitap olursa olsun okumaları gerektiğini vurguladı.

 

Hiçbir Zorluk Sizleri Yıldırmasın

    Eğitim hayatı boyunca birçok güçlükle karşılaştığını aktaran Vali Yazıcı; “Eğitim hayatım boyunca birçok zorlukla ve güçlükle karşılaştım. Üniversiteye giderken hem çalıştım hem de okudum. Üniversitede aylık harcadığım paranın %70’ini kendim kazanıyordum. Ailem Düzce’nin bir köyünde yaşıyor. O dönemde ekonomik zorluklar yaşıyorduk. Ama hiçbir zaman zorluklar karşısında yılmadım. Her zaman hedeflerimi büyük tuttum. Üniversiteden mezun olunca bu zorluklar nedeniyle ailem bir an önce çalışmamı söyledi. Bir ilçede kaymakamlığa memur alındığını ve başvurmamı istediler. Ben buna karşı çıktım. Kaymakamlarla aynı bölümü bitirmiş biri olarak hedeflerimi her zaman büyük tuttum. Sonuç olarak bunun meyvesini topladım.” diye konuştu.

 

Ülkemizin Her Köşesi Cennet

    Söyleşide birçok şehirde görev yaptığını belirterek ülkemizin her bölgesinin ayrı bir güzelliği olduğunu söyleyen Vali Yazıcı;“Çalıştığım şehirlerin hepsinin ayrı bir yeri var. Memleketim Düzce’nin apayrı bir yeri var. Genel olarak ülkemiz çok güzel. Her köşesi adeta bir cennet. Rize’nin apayrı güzelliği apayrı bir yapısı vardı. Balıkesir’de öyle. Antalya bunlar arasında her yönüyle çok farklı. Ülkemizin her yeri ayrı bir zenginlik. Ancak Antalya dünyanın bildiği tanıdığı bir şehir. Burası bambaşka bir şehir.” ifadelerini kullandı.

Tohum ve Fidede Dışa Bağımlılığımız Her Geçen Gün Azalıyor

    Antalya’nın önemli bir tarım şehri olduğunu ve bu konuda neler planladıklarının soruması üzerine Vali Yazıcı; “Antalya büyük bir tarım şehri. Gelmeden öncede bunu biliyordum ama geldikten sonra bunu daha iyi gözlemledim. Öncelikle bir mutluluğumu ifade etmek istiyorum. Ülkemizin çok ciddi tohum ve fide üreten firmalarının burada olduğunu gördüm. Tohumda ve fidede dışa bağımlılığımız her geçen gün azalmış durumda. Bundan on veya yirmi yıl önce yabancı tohumu ithal ederken şuanda %75 - %80’i kendimiz karşılıyoruz. Antalya tarımda söz sahibi bir bölge. Özellikle örtü altı sera üretiminin %65 - %70’i, pek bilinmese de ülkemizde üretilen armudun %11’i, yine elmanın %13’ü ve Türkiye’de üretilen domatesin %25’i şehrimizde üretiliyor. Doğu ilçelerimiz Alanya ve Gazipaşa’da da uzak doğu meyveleri diye bilinen tropik meyve üretimi gerçekleştirerek iyi bir ihracat rakamı yakalıyoruz. Tropik meyveler maddi anlamda çok avantajlı ve her geçen gün bilinirliği, tüketimi artmakta. Bu tür tropik ürünlerden çiftçilerimizde iyi paralar kazanıyor. Avokado başta olmak üzere tropikal meyve üretimi konusunda çalışmalarımız ve desteklerimiz tüm hızıyla devam edecek.” diye konuştu.

Biz Bir Arada Yaşama Kültürüne Sahip Bir Milletiz

    Azerbaycanlı bir öğrenci ile sohbet eden Vali Yazıcı; “Her zaman ifade ettiğim gibi biz büyük bir devlet büyük bir milletiz. Azerbaycan’la da tek millet iki devletiz. Biz Türklerin 2000 yıllık devlet geleneğimiz var. Biz millet olarak bizden yardım isteyen hangi dinden hangi milletten olduğuna bakmaksızın hep yardım götüren olmuşuzdur. Yakın zamanda bunun en büyük örneği Osmanlı’dır. Osmanlı’nın başkenti olan İstanbul’da her dinden her milletten insan dostça yaşıyordu. Biz bir arada yaşama kültürüne sahip bir devlet ve milletiz. Biz devlet ve millet olarak herkesi bağrımıza basıyoruz.” dedi.

    Söyleşinin sonunda öğrencilerle birlikte olmaktan ve hasbihal etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Vali Yazıcı, gençlerin kendilerini her alanda daha da geliştirmeleri için çok çalışmaya devam edeceklerini söyledi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.04.30 14:59:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Motosikletle otomobil çarpıştı: 1 yaralı

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde otomobille motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü yaralandı.
Kaza, saat 14.30 sıralarında Pazarcı Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Gazipaşa istikametinden Anamur’a doğru seyir halinde ola..

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde otomobille motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü yaralandı.
Kaza, saat 14.30 sıralarında Pazarcı Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Gazipaşa istikametinden Anamur’a doğru seyir halinde olan Türkay Ö. idaresindeki 07 AEF 852 plakalı otomobil ile İlyas Y. idaresindeki 07 AIU 333 plakalı motosiklet çarpıştı. Kazada motosikletten düşüp asfalt zemine savrulan motosiklet sürücüsü İlyas Y. yaralandı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralı, Gazipaşa Devlet Hastanesine götürülüp tedavi altına alındı.
Polis, kaza ile ilgili inceleme başlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.14 16:05:03
Son Düzenlenme Tarihi :





Kim bu yönetici?

Salih ÖZGÜNSÜR kaleme aldı... (Not... Bu yazı, 05.02.2023 tarihinde kaleme alınmış ancak yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle o dönem yayınlanmamıştır...)

Bir çoğumuz onu, Antalyaspor için doğru zamanda ve doğru yerde yaptığı isabetli açıklamalarıyla tanıyoruz. Güvenlik kamerası görse açıklama yapan basın sözcülerinden ayrılırken, kritik anlarda ortaya çıkıyor; yaptığı bir açıklamayla kimi zaman takımın üzerindeki baskıyı alıyor, kimi zaman ise Antalyaspor’un hakkını en doğru şekilde arıyor. Evet, Antalyaspor Basın Sözcüsü Avukat Adnan Başkan’dan bahsediyorum.

Antalyaspor’un Gaziantep ile oynadığı karşılaşmada talihsiz bir olay yaşandı. Bir Antalyaspor taraftarı, Maraton tribününde merdivenlerden düştü ve yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kulüpten yapılan “hayati tehlikesi yoktur” açıklaması hepimizin yüreğine su serperken, Antalyaspor’un basın sözcüsü Adnan Başkan, maçın bitiş düdüğü ile birlikte galibiyeti kutlamadan soluğu direkt hastane acilinde aldı. Durumu ile ilgili kendisine müdahalede bulunan doktorlardan bilgi aldı, maç sonunda futbolculardan aldığı imzalı formayı, taraftarımıza hediye etti. Taraftarının iyi gününde de, bu örnekteki gibi kötü gününde yanına ilk koşan isimlerden olan Adnan Başkan’ı, biraz da benden dinleyin isterim.

Genç yaşına rağmen 2015 yılında kurduğu avukatlık bürosu ve Türkiye’nin önemli isimlerinin müvekkilliğini yapmasıyla Antalya’nın en önemli avukatlarından biri konumuna gelen Adnan Başkan, aynı zamanda çeşitli iş kollarında yaptığı yatırımlarla da yine Antalya’nın en sevilen ve en başarılı iş adamları arasında yerini almış. Ve benim için en önemlisi, tüm bunları sıfırdan, tırnaklarıyla kazıya kazıya yapmış. Başarılı olduğu girişimler kadar başarısız oldukları da olmuş. Pes etmemiş, inandığı yolda yürümeye devam etmiş, tecrübe kazanmış ve bugünkü statüsüne, saygınlığına “alın teriyle” ulaşmış. Yurt içinde attığı adımlar kadar her Türk genç iş adamının yapması gerektiği gibi, doğru anlarda yurt dışında da hamleler yapmış, çeşitli iş kollarında “tohumlar ekmiş”.

Adnan Başkan ile yaklaşık bir yıl önce, kendisini sert bir dille eleştirdiğim tweetim üzerine attığı mesaj ile tanıştık. Serzenişimin ardından attığı mesajı, gazetemize ziyarete gelerek taçlandırdığı o gün, abi-kardeşliğimiz de başlamış oldu. Aramızdaki dostluk, bugüne kadar artarak devam etti ve ne olursa olsun, her şartta daha da pekişerek, güçlenerek devam edecek. Elbette bu abi-kardeşliğimizi, son günlerde istihbaratını yaptığım ve ulusal boyutta ilgi gören transfer haberleriyle birleştirenler ve kaynağımın Adnan Başkan olduğunu düşünenler de var. Kulağıma geliyor. Tam da bu noktada, kendisine sorduğum “teyit” amaçlı soruları ustalıkla geçiştiren Adnan Başkan’ın yüzüne karşı yaptığım serzenişi, buradan da yinelemek istiyorum. Her ne kadar bilgi alışverişi konusunda defalarca karşı karşıya gelsek de kendisinin bana, benim de ona olan sevgimin çelikten, bükülmez, kırılmaz bir sevgi olduğunu ikimiz de biliyoruz.

Adnan Başkan, genç yaşının da verdiği enerjiyle gençleri yanına çekebiliyor, dillerinden anlıyor ve onların dilleriyle konuşuyor. Ancak bu hitabet yeteneğini sadece gençlere değil, her yaştan insana karşı kullanıyor. Hiç sohbet etmediğiniz o insanla 15 dakika sonra masadan dost olarak kalkabiliyorsunuz. Bu hitabetini kullanırken yapmacıktan uzak ve samimi olduğunu hemen fark edebiliyorsunuz. Bunun bir örneğini, özellikle Antalyaspor’un kaybettiği Trabzonspor karşılaşmasının ve içeride kazandığı Gaziantep karşılaşmasının hemen sonrasında, Twitter’da açılan sohbet odasında gördük. Genelde Türkiye’deki tüm kulüplerde alışkın olduğumuz bir görüntüdür(Antalyaspor hariç); galibiyetten sonra bütün yöneticiler kameralara gözüküp demeç verme yarışına girer. Zor olan, mağlubiyetin ardından çıkıp konuşabilmektir ki, bu mağlubiyet Antalyaspor’daki gibi dönem dönem seri halinde yaşandıysa ekstra baskılı ve ekstra streslidir. Tam da böyle bir günün gecesinde, takımın Trabzonspor’a mağlup olduğu, taraftarların en demoralize ve en sinirli olduğu anda, bahsettiğim sohbet odasına katılarak taraftarları dinleyen, eleştirilerine yanıt veren, kendi düşüncelerini paylaşan Adnan Başkan, o gece hiç şüphesiz taraftarların ümidini korumasına vesile olmuş ve kırılmaların önüne geçmişti. Bu iki maçın ardından sohbet odasında bulunan bir çok taraftar, Adnan Başkan’ın bu kadar samimi ve cana yakın biri olduğunu bilmediklerini ve böyle bir yönetici ile direkt iletişime geçebildikleri için çok mutlu olduklarını söylüyordu.

Adnan Başkan, direkt olarak bir yönetici profilinden ziyade, taraftarlar ile Antalyaspor yönetim kurulu arasında da bir köprü. Kendisine ulaşan taraftarları dinleyen Başkan, gelen eleştirileri yanıtlamakla kalmıyor, önerileri ve fikirleri de “bu fikrini biraz daha geliştir, ben de yönetim kuruluna sunayım; ilk fırsatta bu fikrini gerçekleştirelim” diye cevaplayarak taraftarların da kendisini değerli ve kulübün bir parçası hissetmesini sağlıyor... Özellikle son iki senedir, genel olarak Antalyaspor yönetim kurulunun da bir çabasının olduğu ve takdire şayan bulduğum, okulları ziyaret ederek öğrencilerle buluşma etkinliklerinde yine Adnan Başkan ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz aylarda Akseki ve Serik’teki öğrencilere “Antalyaspor’u götüren” Başkan, önümüzdeki günlerde şahsi olarak bildiğim kadarıyla Elmalı, Demre, Kaş ve Kumluca’ya da giderek buradaki öğrencileri hem Antalyaspor’la tanıştıracak hem de öğrencilerin bir Antalyaspor futbolcusunu yakından görmesini ve sohbet etmesini sağlayacak.

İlham veren başarı hikayeleri, hayatlarını tırnaklarıyla kazıyarak oluşturmuş insanları barındırır. Adnan Başkan da bu ilham hikayelerinde yerini alması gereken isimlerden biri. Her şeyden önce dostluğu, abiliği, sıcakkanlılığının yanında ticari zekası ve potansiyeli ile adını uzun yıllar sadece Antalya’da değil, tüm Türkiye’de duymayı istiyorum.

Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesi için Adnan Başkan gibi genç ve bir yerlere gelebilmek için gerçek alın teri dökmüş iş insanlarına ihtiyaç var. Dilerim, bunu fark etmek için geç kalınmaz… Bu yazıyı bir gazeteci olarak değil, önümüzdeki dönemlerde yerel bazda değil; ulusal bazda çok değerli yerlere geleceğine inandığım bir kişinin kardeşi olarak yazıyorum...


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.17 19:31:00
Son Düzenlenme Tarihi :