Güvenlik kuvvetleri vatandaşa yaşadıkları hırsızlık olaylarını gizlememelerini, mutlaka hırsızlık olayının yaşandığı en yakın kolluk kuvvetinin olduğu yere bildirilmesini istedi ve ekledi: Sizin yaşadığınız hırsızlık olayından bizim elde edeceğimiz küçük bir ipucu, sadece sizin değil o bölgede yaşanan brçok hırsızlık olayının da aydınlatılmasını sağlar.”
Küçük bir ipucundan artık olayın aydınlatılmasının mümkün olduğunu ve faillerin de yakalanarak adalete teslim edildiğini kaydeden güvenlik güçleri, çalıntı bir malı almanın da suç olduğunu belirtirlerken, “Hırsızlık olayını gizlemekle ileri ki zamanlarda daha büyük bir hırsızlık olayını yaşamanıza kapı açıyorsunuz ve suçluyu koruyorsunuz” uyarısında bulundular.
Rektör Özkan : Akdeniz Üniversitesi’ni Hep Birlikte Daha Yukarıya Taşıyacağız
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, hastanenin bölgenin en önemli referans merkezlerinden biri olduğunu belirterek, yoğun bakım kapasitesinin artırılacağı müjdesini verdi. Göreve geldiklerinde 90 yataklı bir hastane devraldıklarını söyleyen Özkan, yeni projeyle bu sayının 330 yatağa çıkarılacağını açıkladı. Yeni hastane binasının ise 1,5 yıl içinde hizmete girmesi planlanıyor.
Abdültalip GÜNGÖR- Akdeniz Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, gazetecilerle biraraya geldi. Önemli bilgileri gazeteciler aracılığıyla kamuoyuyla paylaşan Rektör Özlenen Özkan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
50 Megawattlık Güneş
Enerjisi Santrali
Özkan, yalnızca sağlık değil enerji alanında da dev bir projeyi hayata geçirdiklerini duyurdu. Geçtiğimiz haftalarda yapılan ihaleyle, Kupuz İnşaat iş birliğiyle 1100 dönümlük arazide 50 megawattlık bir güneş enerjisi santrali kurulacağını açıkladı.
Bu projeyle üniversitenin her ay yalnızca hastane için ödediği 30 milyon TL’lik elektrik gideri önemli ölçüde azalacak. Fakülte binalarıyla birlikte bu faturanın 60 milyonu bulduğu ifade edildi. Santral sayesinde yıllık 360 milyon TL tasarruf sağlanması hedefleniyor.
Ekolojik Hassasiyet
Rektör Özkan, santralin tarım arazileri üzerine değil, doğal bir alanda kurulacağını vurguladı:
“Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri önümüzdeki yıllarda gıda kıtlığı olacak. Bu nedenle tarım arazilerini korumak en az sağlık kadar önceliğimiz.”
Araştırma Üniversitesi Hedefi
Akdeniz Üniversitesi, bu ay veya ekim başında açıklanması beklenen listede araştırma üniversitesi statüsü kazanmayı umuyor. Özkan, bu statünün üniversiteye daha büyük kadrolar, ek bütçe ve prestij sağlayacağını belirterek, “Sayının değil niteliğin önemli olduğunu biliyoruz. Q1 ve Q2 dergilerde atıf alan yayınlar yapmak hedefimiz” dedi.
Dünyada İlk: Rahim Nakli
Rektör Özlenen Özkan, üniversitenin dünya çapında ses getiren başarılarından biri olan rahim nakline de değindi.
“Rahmi olmayan bir insana rahim nakli yaptık ve dünyanın ilk rahim naklinden bir bebek dünyaya geldi. Eğer biz yapmasaydık bugün hâlâ dünyada insanda rahim nakli yapılmamış olurdu” dedi.
Ekim ayında Antalya’da Dünya Rahim Nakli Kongresi düzenleneceğini de açıklayan Özkan, tüm ekiplerin tecrübelerini paylaşmak üzere Antalya’da bir araya geleceğini söyledi.
Öğrencilere Mesaj: “Keyifli Bir
Dört Yıl Geçireceksiniz”
Yeni kayıt dönemine değinen Özkan, özellikle Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinin yükselen değerler olduğunu belirtti. Antalya’nın yaşam kalitesiyle birlikte Akdeniz Üniversitesi’nin öğrencilere büyük fırsatlar sunduğunu ifade ederek, “Burada çok güzel bir kampüs ve güçlü bir akademik kadro var. Öğrencilerimiz keyifli bir dört yıl geçirecekler” dedi.
İşçi Görüşmeleri: “Bütçeyi Aşan Talepler Karşılanamaz”
Geçtiğimiz hafta gündeme gelen işçi görüşmelerine de değinen Özkan, uzun süredir masada olduklarını söyledi.
“250 milyonluk bir bütçemiz var. Bunun 30 milyonu elektrik, 100 milyonu ilaç gideri. Geriye kalan bütçeyi işçilere, doktorlara ve diğer ihtiyaçlara dengelemek zorundayız. Elimizden gelenin en iyisini teklif ettik. Bundan sonrası hakem kurumunun takdirinde” açıklamasında bulundu.
“Akdeniz Üniversitesi’ni Hep Birlikte Yukarıya Taşıyacağız”
Rektör Özkan, üniversitelerin bir ülkenin en önemli kurumları olduğunun altını çizerek, tüm paydaşlara çağrıda bulundu:
“Antalya’nın önde gelen isimlerinin üniversitemize omuz vermesi çok kıymetli. Buraya yapılan her katkı öğrenciye, Antalya’ya ve bilime geri dönüyor. Eleştirilerden de asla kaçmıyoruz, saygı çerçevesinde yapılan her eleştiri bizim için yol göstericidir.”
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.09.02 17:45:24
Son Düzenlenme Tarihi :
Başkan Bahar : “Enflasyon son 18 ayın en düşük seviyesinde”
ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, piyasaların beklentilerinin karşılandığı için geleceğe daha güvenle baktıklarını kaydederek, “Yıllık enflasyon son 18 ayın en düşük seviyesine geriledi, bu durum yeni ekonomi yönetiminin ve ortaya koyulan vizyona dair atılan somut adımların bir göstergesi” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı enflasyon oranlarını değerlendiren Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Aralık 2022’den itibaren küresel enerji fiyatlarında enerji indirimleriyle başlayan sürecin devam ettirilmesi ve girdi fiyatlarında mutlak bir düşüşün hedeflenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki ekonomi yönetimini, Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası politikalarını desteklediklerini kaydeden Başkan Bahar, “Piyasa beklentileri karşılandığı için geleceğe daha güvenle bakabiliyoruz. Yıllık enflasyon son 18 ayın en düşük seviyesine geriledi, bu durum yeni ekonomi yönetiminin ve ortaya koyulan vizyona dair atılan somut adımların bir göstergesi” diye konuştu.
İŞ DÜNYASI İÇİN KREDİ BEKLENTİSİ
Ekonomide alınan önlemlerin neticesinde kısa süre içerisinde düşük enflasyonu görmenin büyük bir memnuniyet olduğunu kaydeden Başkan Bahar, “Ancak baktığımızda hala enflasyonun yüksek olduğunu görebiliyoruz. Bu önlemler ve sıkı politikalarla devam edilmesi tünelin sonundaki ışığı göstermiştir” dedi.
İş dünyasının beklentilerine ilişkin konuşan Başkan Bahar, “Sanayicimizin ve üreten sektörlerimizin, ihracatçımızın kredi beklentisi para politikasının sıkılaştırılması çerçevesinde görülmesin istiyoruz. Sektörlerimizin krediye ulaşmada, finansa ulaşmada sıkıntıları halen devam etmektedir. Burada ayrımcı bir politikayla, üretime, ihracata, yatırıma ve istihdama yönelik kredi paketlerinin beklentisi tüm sektörlerimizde günden güne artan bir şikâyet olarak devam etmektedir” diye konuştu.
ENFLASYONLA KALICI MÜCADELE
Enflasyonla kalıcı mücadele için sıkı para politikasının yanında maliye politikası ve yapısal reformların finansal istikrar için önem arz ettiğine dikkat çeken Başkan Bahar, “Tek başına para politikası yeterli değildir. IMF raporuna göre dünyada enflasyonun yüzde 25’i işgücü kaynaklıdır. Ücretlerdeki artış ve Mart 2024’de gerçekleştirilecek yerel seçimler nedeniyle verilen yüksek bütçe açıkları enflasyon üzerindeki baskıyı sürdürmektedir. Ülkede yaşanan üçüz açık enflasyon açısından çözülmesi zor bir denklem olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.
KİRA ARTIŞLARINDA YAVAŞLAMA
Başkan Bahar, 2023 Haziran ayı enflasyonunun, bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 3.92, Yİ-ÜFE’de yüzde 6.50 olarak açıklandığını belirterek “Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 38.21, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 40.42 düzeyinde artış gösterdi” dedi.
Haziran ayında konut fiyat artışının yavaşlaması ve bazı gıda ürünlerinde gerileme olduğunu dile getiren Başkan Bahar, “Yıllık ortalama enflasyonun cari hızı TÜFE’de yüzde 60-70, ÜFE’de yüzde 90-100 bandında seyretmiştir. Seçim sonrası bir çok mal grubuna yapılan zamlar, Haziran ayında asgari ücrete yapılan artışlar ve TCMB’nin beklentinin altında faiz artışına gitmesi nedeniyle döviz kurlarında yaşanan yukarı yönlü trend, enflasyonda Mayıs ayına göre hızlı bir artışa neden olmuştur” ifadelerini kullandı.
TARIMSAL GİRDİ MALİYETLERİ ARTTI
Yıllık enflasyonun son 18 ayın en düşük seviyesine gerilemesinin yüksek enflasyon baskısına yönelik tedbirlerin artırılması olduğunu belirten Başkan Bahar, “Enflasyonun yüksek seyretmesinde gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarının etkili olduğu görülürken, yaz aylarında mevsimsel olarak düşmesi beklenen yaş-sebze meyve fiyatları arzdaki daralmaya bağlı olarak artmıştır” dedi.
FİYATI EN ÇOK ARTAN ÜRÜN ÇAY
Madde bazında fiyatı en çok artan ürün yüzde 14.93 ile çay olduğunu dile getiren Başkan Bahar, “İkinci ve üçüncü sırada yüzde 12,37 ile oteller ve pansiyon ve diğerler gruplarda ve yüzde 12.29 ile sigarada gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Manşet enflasyonda ve çekirdek enflasyonda geri çekilmeye işaret eden Başkan Bahar, “Yıllık bazda TÜFE ve Yİ-ÜFE makasının Haziran ayında bir miktar arttığı gözlemlenmiştir. Haziran ayında dünyadaki küresel gıda fiyatları düşüşünün aksine, gıda fiyatları yıllık yüzde 52.52 ile artış trendinde etkili olmaya devam etmiştir. Gıda fiyatlarının yanı sıra TÜİK’in TÜFE verilerine göre yıllık enflasyon sağlıkta yüzde 66,93, eğitimde yüzde 50.86, konutta yüzde 20.73 ve giyimde yüzde 19.49 düzeyinde gerçekleşmiştir” dedi.
ASGARİ ÜCRET, MEMUR VE EMEKLİ ZAMLARI ÖNEM ARZ EDİYOR
Özellikle gıda başta olmak üzere temel mal ve hizmetlerde yaşanan pahalılıktan dolayı en çok dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın alım gücüne etki ettiğini dile getiren Bahar, “TÜİK’in Hanehalkı Tüketim Harcamaları verilerine göre Türkiye’de en düşük yüzde 20’lik gelir diliminde yer alan yurttaşlarımızın gıdaya ayırdıkları payın yüzde 36 olduğu göz önüne alındığında gıda enflasyonu konusunda önlemlerin artırılması gerekmektedir. Asgari ücrete, memur ve emeklilere yapılan zamlar dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımızın satın alma gücünün iyileştirilmesi ve yoksullukla mücadele açısından önem arz etmektedir” diye konuştu.
SIKILAŞMA POLİTİKASI VE DÖVİZ KURUNUN SEYRİ ÖNEMLİ
Seçim sonrası yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in taahhüt ettiği rasyonel zemine dönüş politikasının yansımaları konusunda yeni ekonomi programını değerlendiren Başkan Ali Bahar sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz oranlarını yüzde 15’e artırarak Eylül 2021’de başlayan ‘Yeni Ekonomi Programı’nın temelini oluşturan negatif faiz politikasından vazgeçilerek, para politikasındaki bu değişim ile TCMB birinci ve temel önceliğinin fiyat istikrarı yani enflasyon olduğuna vurgu yapmıştır. TCMB, yılbaşından bu yana yüzde 30 değer kaybeden TL’yi baskılamak için kullandığı doğrudan rezerv satışlarını durdurma kararı almıştır. Merkez Bankası’nın faiz oranlarının kademeli artışının devam edeceğine dair piyasaya verdiği sıkılaşma politikası sinyali enflasyon ataletinin kırılabilmesi açısından önemlidir. Ancak faiz artışına rağmen piyasada reel faizler hala negatiftir ve döviz kurları faiz kararına rağmen yukarı yönlü seyir izlemektedir. Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması 2023 yılı sonuna kadar uzatılmıştır. Dövizde yukarı yönlü sıçramalar yaşanmaması için yılsonunda KKM’nin yeniden dövize dönüşünün önüne geçilmesi gerekmektedir. Yüksek ve istikrarsız kurlar, kur artışı kaynaklı maliyet artışları ile kalıcı fiyat istikrarı önünde önemli engel teşkil etmektedir.”
* HABER MERKEZİ

