SON DAKİKA

logo

Kurubaş :Devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olmalı dedi ve ekledi: Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider

Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş, devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olması gerektiğini söyledi. Gerek pandemiden kaynaklı turizmin daralması nedeniyle gerekse alım gücünün azalması nedeniyle süt ve süt ürünleri tüketiminde düşüş olduğunu bildiren Kurubaş, “Şu an ürünümüzü satamıyoruz. Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider” dedi. Kurubaş, yerel yönetimlerin süt alımı yaparak üreticiyi destekleyebileceğini söyledi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde “Sürdürülebilir Süt Politikası, Sağlıklı Gelecek” başlıklı çevrimiçi program düzenlendi. Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Hayvancılık Kooperatifleri Antalya Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Simav, Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş katıldı. ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, hayvancılık politikalarının sürdürülebirliğinin sağlanmasında sütün önemini vurgularken, 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde sütü konuşmak için sektör temsilcilerini bir araya getirdiklerini belirtti. Çandır, konuklara katılımları nedeniyle teşekkür etti.

 

Moderatör Ali Ekber Yıldırım, toplantıya süt içerek başladı. Sağlıklı gelecek için sağlıklı bir süt üretim sisteminin oluşturulması gerektiğini kaydeden Yıldırım, yılbaşından bu yana hayvancılığın en önemli girdisi yem fiyatının 8 defa artmasına karşın süt fiyatının yerinde saydığına dikkat çekti. Enflasyon kaygısıyla süt fiyatında hep sıkıntı yaşandığını söyleyen Yıldırım, sütün durumunu konuşmak üzere toplantının organize edildiğini belirtti.

 

SAĞLIKLI NESİL İÇİN SÜTE ULAŞIM SAĞLANMALI

Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Dünya Süt Günü’nün sütün tüketimini artırmak ve faydalarına dikkat çekerek farkındalık yaratmak için her yıl kutlandığını belirtti. Kalsiyum, fosfor, protein bakımından zengin olan temel gıda olan sütün tüketilmesinin insan sağlığı için önemini vurgulayan Küçükçetin, ülkemizde süt tüketiminin yetersizliğine dikkat çekti. Kişi başı yıllık süt tüketiminin İrlanda’da 125 kilogram, Almanya’da 53 kilogram iken Türkiye’de 40 kilogram olduğunu bildiren Küçükçetin, “Süt tüketiminde geçmişe göre daha iyi durumdayız ama bu miktar artırılmalı” dedi. İstanbul’da yapılan bir anketin sonuçlarını paylaşan Küçükçetin, katılımcıların yüzde 67’sinin süt içme alışkanlığının olmadığını, süt içmeyenlerin yüzde 64’ünün ise neden içmediğini bilmediğini kaydetti. Ankete katılanların yüzde 51’inin süt fiyatını pahalı bulduğunu söyleyen Küçükçetin, süt içme alışkanlığının yüzde 79’unun okul öncesi dönemde kazanıldığına dikkat çekti. Küçükçetin, süt tüketimini teşvik edici en önemli aracın medya çalışmaları olduğunu belirtirken, “Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, topluma süt içme alışkanlığı kazandırmalıyız, süte ulaşımı sağlamalıyız. Süt fiyatları tüketimin önünde önemli bir engel olabileceği öngörüsüyle sütün fiyatlandırılması konusuna dikkat edilmeli. Okul sütü projeleri ülke çapında ve uzun süreli devam etmeli” dedi.

 

7 ÜYEDEN BİRİ İŞİ BIRAKTI

Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, hayvancılıkta küçük üreticinin her geçen gün kan kaybettiğini söyledi. Hayvancılığın sürdürebilmesi için üreticinin para kazanması gerektiğini vurgulayan Özer, “Süt fiyatı belirlendiği günden bu yana yeme yüzde 69 zam geldi. Sadece son 15 günde yeme 3 defa zam geldi ama süt fiyatı aynı kaldı. Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını belirliyor ama girdilere müdahale etmiyor. Elektrik, işçilik, mazot, gübre, yem fiyatı sürekli artarken süt fiyatı sabit kalınca üretici enflasyonun altına eziliyor. Süt fiyatına müdahale ediliyorsa maliyetlere de müdahale edilmeli. Süt yem 1.3 pariteye sabitlenmeli. Herhangi bir tarafın artması ya da düşmesi halinde bunların birlikte hareket ediyor olması sürdürülebilirliğin temelini oluşturacaktır” diye konuştu. Güner Özer, yem süt paritesinin 1.3 olduğu düşünüldüğünde çiğ süt fiyatının 2.80 TL değil 3.50 TL olması gerektiğini kaydetti. Para kazanamayan üreticinin işini bıraktığını söyleyen Özer, “Son 6 içinde bünyemizdeki 478 üyeden 73 işletme şartlara dayanamayarak işi bıraktı. Bunu Tarım Bakanlığı’na rapor ettik” dedi.

 

SÜT BİTERSE ET KRİZİ ÇIKAR

ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve HAYKOOP Başkanı Hüseyin Simav, Antalya’da yıllık 400 bin ton süt üretildiğini, bunun sadece 150 bin tonunun kayıt altında sanayiciye ulaştırıldığını kaydetti. Antalya’da günlük 90 ton sokak sütünün sağlıksız koşullarda satışa sunulduğunu söyleyen Simav, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıklı sütü vatandaşa ulaştırma konusunda çalışma yürüttüğünü, bunun sevindirici olduğunu kaydetti. Süt tüketimini artıracak kampanyalara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hüseyin Simav, bunun Tarım Bakanlığı kanalıyla ülke genelinde yapılmasını talep etti. Simav, okul sütü programının devam etmesini istedi. Kuraklığın bu yıl büyük sorun olarak hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini kaydeden Simav, daha önce kendi kaynaklarıyla yemini üreten küçük üreticinin kuraklık nedeniyle bu yıl sıkıntı yaşayacağı uyarısında bulundu. Simav, “Ciddi tedbirler alınmazsa girdi maliyetlerine dayanamayan küçük aile işletmelerinin büyük çoğunluğu sonbaharda son nefesini verip, hayvancılığı bırakacak. Devlet süte acil teşvik vermeli. Yem süt paritesi 1.3 olacak şekilde teşvik verilmeli. Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar” öngörüsünde bulundu. Simav, aile işletmelerinin kırsalın ayakta kalması için ve işsizliğin önündeki çok önemli bir yapı olduğunu bu yapının yaşatılması gerektiğini ifade etti.

 

SANAYİCİ TARIMIN ÖNEMİNİ KAVRADIĞI ZAMAN KALKINABİLİRİZ

Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, girdi fiyatlarının kontrol dışı yükseldiğini belirtirken, süt fiyatının girdi fiyatlarıyla baş edemediğini kaydetti. Kooperatiflerin büyük sanayici ile çiğ süt üzerinden rekabet edemeyeceğini, sütü yöresel ürünlere çevirerek rekabet edebileceğini söyleyen Solakoğlu, “Türkiye’de 200’e yakın yöresel peynir çeşidi var. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek. Bu potansiyel değerlendirilmeli. Tüketicinin alım istemi artırarak küçük üretici satışını artırabilir. Bakanlık da bu konuyu teşvik etmeli” dedi. Yem ve sütte 1.3 paritenin başa baş nokta olduğunu kaydeden Solakoğlu, üreticiyi teşvik etmek için 1.5 paritesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin sanayileşmesi için tarımda kalkınması şarttır” diyen Solakoğlu, Türk sanayicisinin tarımın önemini kavradığı zaman kalkınmanın sağlanabileceğini ifade etti. “Tarım adeta açık hava kumarhanesine döndü” diyen Solakoğlu, bir sene para eden soğanın ertesi sene para etmediği için sürüldüğünü anımsattı. Solakoğlu, “Artık kaybedecek zamanımız yok. Tarımda gerekli adımları atmalıyız” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.01 09:08:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Gürok Grup, yeni yatırımı BIJAL ile ultra lüks tatilde “oyun”a dahil oldu



Gürok Grup, 30 yılı aşkın turizm tecrübesiyle sektöre yatırım yapmaya devam ederken, Türkiye’nin global turizm pastasından daha çok pay alması için özgün konseptlerle yola devam ediyor. 
Antalya Manavgat’ta 20 milyon dolar yatırımla hayata geçirdiği yeni otel projesi BIJAL, “play/oyun” konseptiyle ultra lüks ve kaliteli tatilin yeni adresi oluyor. Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, “Bu yatırımımızla, ülkemize döviz girdisi sağlayarak cari açığa katkı sunan ve istihdam yaratan turizm sektörüne katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Gürok Grup, turizm alanındaki yatırımlarını Antalya’da kurduğu yeni ve özgün konseptli, ultra lüks segment BIJAL ile büyütmeye devam ediyor. BIJAL, özgün konsepti, her misafire özel villaları ve ultra lüks segmentte kaliteli hizmet anlayışıyla bölge turizmine yeni bir soluk getirecek. 
BIJAL ile Gürok Grup’tan turizm sektörüne 20 milyon dolar yatırım
Antalya Manavgat’ta 30 yılı aşkın bir süredir faaliyette olan Ali Bey Hotels & Resorts ve Maldivler’deki ultra lüks segment resortları JOALI Maldives & JOALI BEING’deki deneyimlerinden aldıkları güçle yola çıktıklarını belirten Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, yeni otel yatırımlarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Gürok Grup olarak turizm sektöründe hızlı bir büyüme ve gelişme temposundayız. Bu yıl turizmde çok büyük bir iştah görüyoruz. Ertelenen planların hayata geçirildiği, insanların dinlenme ve seyahat etmeye zaman ayırdığı bir dönemdeyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı Ocak-Mayıs döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %23,65 artış ile 14,3 milyon kişi oldu. 
Turizm sektörünün bu yılki hedefleri ise 60 milyon ziyaretçi ve 56 milyar dolar gelire ulaşmak. Bu hedefin tutturulması oldukça mümkün. Gürok Grup olarak biz de bu hedefe ulaşmak için yatırımlarımıza ve mevcut tesislerimizde yüksek hizmet kalitesi sunmaya devam ediyoruz. BIJAL ile Antalya’da 20 milyon dolar yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımımızla, ülkemize döviz girdisi sağlayarak cari açığa katkı sunmaya ve istihdam yaratan turizm sektörünü büyütmeye devam edeceğiz.”
Esin Güral Argat: Her şey dahil değil “her şeyi dahice” kurgulanmış konseptler gerekiyor
Turizm sektörünün döviz girdisiyle cari açığa katkı sunduğunun ve istihdam yarattığının altını çizen Esin Güral Argat, “TÜİK verilerine göre, Türkiye’de turizm geliri 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 53,4 artarak 46,2 milyar dolar oldu. Daha çok turistin Türkiye’ye gelmesinin beklendiği 2023 yılında turizm gelirinin de artacağını öngörüyoruz. Turizm pastasından daha büyük bir pay alabilmek için yapılacaklar belli. Ülkemizde turizmin denizle sınırlı kalmaması şart. Deniz turizminde ise ‘her şey dahil’ konseptinden vazgeçmek gerekiyor. Bu anlayışla turistler tesiste kalıyor, bulundukları çevrenin sunduğu diğer güzellikleri keşfedemiyor, bölge esnafı gereken ilgiyi göremiyor. 
Bizim her şey dahil yerine ‘her şeyi dahice’ kurgulanmış yeni konseptler üretmeye ihtiyacımız var. Ayrıca marka şehirlerimizi de arttırmamız gerekiyor. Ülkemizin dünyaya tanıtımında ve markalaşmada eksiklikler olduğunu görüyoruz. Bugün komşumuz Yunanistan’ın adaları tüm dünyada bilinirken, Türkiye’den yalnızca İstanbul ve Kapadokya gibi markalaşan birkaç yerin biliniyor olması büyük bir kayıp. 
Burada pazarlama ve markalaşma çok önemli. Bizim dünyaya sunabileceğimiz çok büyük zenginliklerimiz var. Mutfağımız, tarihi, kültürel varlıklarımız, doğal güzelliklerimiz, sağlık imkanlarımız, şifalı sularımız ve topraklarımız, el sanatlarımız gibi deniz-güneş-kum tatilinin çok ötesini sunabileceğimiz güzelliklerimiz var.” dedi.
“Türkiye’de turizm geliri 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 53,4 arttı”
Dünya ve Türkiye turizmine yönelik verileri paylaşan Esin Güral Argat şöyle konuştu: “Dünya turizminin 2022 yılı verilerini paylaşan UNWTO raporuna göre, 2022'de dünya genelinde 963 milyon turist seyahat etti. Ülkelere göre sıralamada Fransa 80 milyon ziyaretçiyle birinci, İspanya 71 milyon 660 ile ikinci, ABD 50 milyon 870 bin ile üçüncü sırada yer aldı. Türkiye, ABD'nin ardından 50 milyon 450 bin turistle dördüncü oldu.  UNWTO raporundaki verilere göre dünyada 2022'de turizm gelirleri toplamı 1 trilyon 12 milyar dolar oldu. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de turizm geliri 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 53,4 artarak 46 milyar 284 milyon 907 bin dolar oldu. ABD örneğine bakarsak neredeyse ülkemize gelen aynı sayıda turistle turizm gelirlerinde dünya sıralamasında birinci olduğunu görüyoruz. İşte bu noktada ortalama kişi başı turist gelirlerine ve gecelik ortalama harcamalarına bakmak gerekiyor.”
“Kişi başı ortalama turist gelirlerini arttırmaya yoğunlaşmalıyız”
Aynı araştırmada yer alan kişi başı turist gelirleri göz önünde bulundurulduğunda; ABD’nin 2 bin 658 dolar, İngiltere’nin 2 bin 232 dolar, Almanya’nın 1108 dolar, İspanya’nın 1017 dolar, İtalya’nın 890 dolar, Fransa’nın 850-900 dolar arası, Türkiye’nin ise kişi başı turist geliri ortalamasının 816 dolar olduğunu ifade eden Esin Güral Argat; “Türkiye bu rakam ile 7’nci sırada yer alıyor. Gecelik ortalama harcaması ise 89 dolar oldu. Bu rakam 2021'de ise 81 dolar seviyesindeydi. Dünyadaki verilere bakarsak ise kişi başı turist geliri ortalaması 1051 dolar olarak açıklandı. 2023 yılında ise TÜİK verilerine göre; turizmden yılın ilk 3 ayında elde edilen gelir, 8 milyar 690 milyon 505 bin dolar oldu. Kişi başı ortalama harcama toplam 1062 dolar, gecelik gelir 84 dolar olurken; ortalama kalış süresi ise toplam 12,6 gece olarak gerçekleşti. Bizim gibi Akdeniz çanağında olan İspanya’ya baktığımızda İspanya İstatistik Kurumu’nun (INE) bu yılın ilk iki aylık döneminde gelenlerin kişi başı harcamasını 1233 euro olarak açıkladı. Şu anki verilere göre ülkemizde kalış süresinin arttığını ancak kişi başı ortalama harcamanın azaldığını söylemek mümkün. Turist sayısını artırmak tabii ki çok kıymetli ancak buna paralel olarak kişi başı ortalama turist gelirlerini arttırmaya yoğunlaşmanın da oldukça önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Benzersiz bir otel konsepti: Oyun/Play
BIJAL ile ultra lüks segmentte benzeri olmayan bir konsepti hayata geçirdiklerini belirten Esin Güral Argat, “Antalya, Manavgat Sorgun’da yer alan BIJAL 19 özel villadan oluşuyor. Merkezine ‘play yani oyun’ konseptini alan BIJAL’de misafirlerin eğlenirken hayal güçlerini özgür bırakabilecekleri, yaratıcılıklarını harekete geçiren ve hayatın zorluklarına karşı yenilikçi bakış açıları kazanabilecekleri bir oyun alanı tasarlandı. Sizi zamanın dışına çıkaran, aile bağlarını güçlendiren, diğer insanlarla kaynaşmanızı sağlayan, harekete geçiren, oyun zamanları ile farklı ve zinde bir tatil anlayışı sunuyoruz. Büyük emeklerle hayata geçirdiğimiz tesisimizde müşterilerimizin de eşsiz bir deneyimle güzel anılar biriktireceklerine hem tesisimizden hem de ülkemizden memnun olarak ayrılacaklarına inanıyoruz” dedi.
Kendine ait villada konforlu tatil
19 adet bağımsız bahçeli ve havuzlu villadan oluşan tesis, oda kahvaltı konsepti, üst düzey yeme içme opsiyonları ve özellikli hizmet destek noktaları ile bulunduğu bölgede tek olma özelliğine sahip. Kendilerine ait villalarda tatil yapmak isteyen ailelerin ve çiftlerin düşünüldüğü tesiste 1, 2, 3 ve 4 yatak odalı villalarda konforlu bir tatil atmosferi sunuluyor.
* pressrelease

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 12:07:19
Son Düzenlenme Tarihi :





Başkan Çandır: Tarım girdi maliyetleri aylıkta ve yıllıkta arttı

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Nisan ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Nisan ayı için açıklanan Tarım-GFE’nin aylık yüzde 1.72 arttığını belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Nisan ayları ortalamasının (1.67) yüzde 3 üzerinde olmuştur” dedi. Tarım-GFE’nin Nisan ayında yıllık yüzde 52.20 arttığını kaydeden Çandır, “Bu yıllık rakam, son 9 yılın Nisan ayları ortalamasının (32.51) yüzde 61 üzerinde olmuştur. Tarım-GFE, aylıkta geçen yılki Nisan ayından 8 kattan fazla, yıllıkta ise yüzde 55’ten fazla artış olarak ilan edilmiştir” dedi.

TOHUM AYLIKTA YÜKSELİŞTE

Nisan ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 1.70 ve yıllık ise yüzde 49.13’lük artış olduğunu belirten Çandır, “Nisan ayları itibariyle aylıkta 2021 ve 2022 yıllarından ve yıllıkta ise 2022 yılından sonraki en yüksek değerler olmuştur” dedi. Nisan’da tohumda aylık yüzde 5.35, enerjide yüzde 1.13, gübrede yüzde -0.23, ilaçta yüzde 2.15, veteriner hizmetlerinde yüzde 0.02, yemde yüzde 1.65 ve diğer kalemlerde ise yüzde 1.29 değişimler ilan edildiğini kaydeden Çandır, yıllıkta ise tohumda yüzde 61.96, enerjide yüzde 70.69, gübrede yüzde 26.92, ilaçta yüzde 23.76, veteriner hizmetlerinde yüzde 143.26, yemde yüzde 36.20 ve diğer kalemlerde ise yüzde 89.95’lik artışa dikkat çekti. Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1.87 ve yıllık yüzde 73.70’lik artış olduğunu belirtti. Çandır, “Nisan ayında Tarım-GFE alt kalemlerindeki değişimler, yılbaşından bu yana benzer eğilim göstermiştir. Örneğin veterinerlik hizmetlerindeki ve diğer hizmet kalemlerindeki sıra dışı artışlar ile gübre, ilaç ve yemdeki ortalama enflasyonun 3’te 1’i kadar artışlar dikkat çekici olmaya devam etmiştir” değerlendirmesinde bulundu.    

ÜRETİCİ FİYATLARININ ALTINDA          

TÜİK tarafından Nisan ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2.71 ve yıllık ise yüzde 60.77 olduğunu anımsatan Çandır, “Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmişken Nisan ayındaki aylık ve yıllık girdi maliyetleri artışı, üretici fiyatlarının altında seyretmiştir. Üretici lehindeki bu aylık ve yıllık seyrin önümüzdeki aylarda devam etmesi, üreticiler için önem arz etmektedir. Böylece üretici kesimin birikmiş zararlarının azalmasına katkı sağlayacaktır” dedi.

Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonları da tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Başkan Ali Çandır, yurtdışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Nisan’da aylıkta yüzde 1.37, yıllıkta yüzde 65.53 gibi yüksek düzeyde arttığını kaydetti. Yurtiçi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylıkta yüzde 3.60 ve yıllıkta yüzde 55.66 gibi yüksek düzeyde arttığını anımsatan Çandır, “Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 5.38 ve yıllık ise yüzde 64.51 artmıştı. Bu durum, Nisan ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir” değerlendirmesinde bulundu.        

Nisan ayında tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 3.18, yıllık yüzde 69.80 arttığını belirten Çandır, tüketici taraftaki gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 2.78, yıllık yüzde 68.50 olarak ilan edildiğine dikkat çekti. Çandır, işlenmemiş gıda enflasyonunun Nisan’da aylık yüzde 3.85, yıllık yüzde 77.85 ilan edildiğini belirtirken, yaş meyve sebze enflasyonunun aylık yüzde 0.66 ve yıllık 77.96 arttığını kaydetti. Çandır, “Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir” dedi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.06.24 13:06:02
Son Düzenlenme Tarihi :