SON DAKİKA

logo

Kurubaş :Devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olmalı dedi ve ekledi: Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider

Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş, devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olması gerektiğini söyledi. Gerek pandemiden kaynaklı turizmin daralması nedeniyle gerekse alım gücünün azalması nedeniyle süt ve süt ürünleri tüketiminde düşüş olduğunu bildiren Kurubaş, “Şu an ürünümüzü satamıyoruz. Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider” dedi. Kurubaş, yerel yönetimlerin süt alımı yaparak üreticiyi destekleyebileceğini söyledi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde “Sürdürülebilir Süt Politikası, Sağlıklı Gelecek” başlıklı çevrimiçi program düzenlendi. Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Hayvancılık Kooperatifleri Antalya Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Simav, Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş katıldı. ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, hayvancılık politikalarının sürdürülebirliğinin sağlanmasında sütün önemini vurgularken, 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde sütü konuşmak için sektör temsilcilerini bir araya getirdiklerini belirtti. Çandır, konuklara katılımları nedeniyle teşekkür etti.

 

Moderatör Ali Ekber Yıldırım, toplantıya süt içerek başladı. Sağlıklı gelecek için sağlıklı bir süt üretim sisteminin oluşturulması gerektiğini kaydeden Yıldırım, yılbaşından bu yana hayvancılığın en önemli girdisi yem fiyatının 8 defa artmasına karşın süt fiyatının yerinde saydığına dikkat çekti. Enflasyon kaygısıyla süt fiyatında hep sıkıntı yaşandığını söyleyen Yıldırım, sütün durumunu konuşmak üzere toplantının organize edildiğini belirtti.

 

SAĞLIKLI NESİL İÇİN SÜTE ULAŞIM SAĞLANMALI

Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Dünya Süt Günü’nün sütün tüketimini artırmak ve faydalarına dikkat çekerek farkındalık yaratmak için her yıl kutlandığını belirtti. Kalsiyum, fosfor, protein bakımından zengin olan temel gıda olan sütün tüketilmesinin insan sağlığı için önemini vurgulayan Küçükçetin, ülkemizde süt tüketiminin yetersizliğine dikkat çekti. Kişi başı yıllık süt tüketiminin İrlanda’da 125 kilogram, Almanya’da 53 kilogram iken Türkiye’de 40 kilogram olduğunu bildiren Küçükçetin, “Süt tüketiminde geçmişe göre daha iyi durumdayız ama bu miktar artırılmalı” dedi. İstanbul’da yapılan bir anketin sonuçlarını paylaşan Küçükçetin, katılımcıların yüzde 67’sinin süt içme alışkanlığının olmadığını, süt içmeyenlerin yüzde 64’ünün ise neden içmediğini bilmediğini kaydetti. Ankete katılanların yüzde 51’inin süt fiyatını pahalı bulduğunu söyleyen Küçükçetin, süt içme alışkanlığının yüzde 79’unun okul öncesi dönemde kazanıldığına dikkat çekti. Küçükçetin, süt tüketimini teşvik edici en önemli aracın medya çalışmaları olduğunu belirtirken, “Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, topluma süt içme alışkanlığı kazandırmalıyız, süte ulaşımı sağlamalıyız. Süt fiyatları tüketimin önünde önemli bir engel olabileceği öngörüsüyle sütün fiyatlandırılması konusuna dikkat edilmeli. Okul sütü projeleri ülke çapında ve uzun süreli devam etmeli” dedi.

 

7 ÜYEDEN BİRİ İŞİ BIRAKTI

Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, hayvancılıkta küçük üreticinin her geçen gün kan kaybettiğini söyledi. Hayvancılığın sürdürebilmesi için üreticinin para kazanması gerektiğini vurgulayan Özer, “Süt fiyatı belirlendiği günden bu yana yeme yüzde 69 zam geldi. Sadece son 15 günde yeme 3 defa zam geldi ama süt fiyatı aynı kaldı. Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını belirliyor ama girdilere müdahale etmiyor. Elektrik, işçilik, mazot, gübre, yem fiyatı sürekli artarken süt fiyatı sabit kalınca üretici enflasyonun altına eziliyor. Süt fiyatına müdahale ediliyorsa maliyetlere de müdahale edilmeli. Süt yem 1.3 pariteye sabitlenmeli. Herhangi bir tarafın artması ya da düşmesi halinde bunların birlikte hareket ediyor olması sürdürülebilirliğin temelini oluşturacaktır” diye konuştu. Güner Özer, yem süt paritesinin 1.3 olduğu düşünüldüğünde çiğ süt fiyatının 2.80 TL değil 3.50 TL olması gerektiğini kaydetti. Para kazanamayan üreticinin işini bıraktığını söyleyen Özer, “Son 6 içinde bünyemizdeki 478 üyeden 73 işletme şartlara dayanamayarak işi bıraktı. Bunu Tarım Bakanlığı’na rapor ettik” dedi.

 

SÜT BİTERSE ET KRİZİ ÇIKAR

ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve HAYKOOP Başkanı Hüseyin Simav, Antalya’da yıllık 400 bin ton süt üretildiğini, bunun sadece 150 bin tonunun kayıt altında sanayiciye ulaştırıldığını kaydetti. Antalya’da günlük 90 ton sokak sütünün sağlıksız koşullarda satışa sunulduğunu söyleyen Simav, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıklı sütü vatandaşa ulaştırma konusunda çalışma yürüttüğünü, bunun sevindirici olduğunu kaydetti. Süt tüketimini artıracak kampanyalara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hüseyin Simav, bunun Tarım Bakanlığı kanalıyla ülke genelinde yapılmasını talep etti. Simav, okul sütü programının devam etmesini istedi. Kuraklığın bu yıl büyük sorun olarak hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini kaydeden Simav, daha önce kendi kaynaklarıyla yemini üreten küçük üreticinin kuraklık nedeniyle bu yıl sıkıntı yaşayacağı uyarısında bulundu. Simav, “Ciddi tedbirler alınmazsa girdi maliyetlerine dayanamayan küçük aile işletmelerinin büyük çoğunluğu sonbaharda son nefesini verip, hayvancılığı bırakacak. Devlet süte acil teşvik vermeli. Yem süt paritesi 1.3 olacak şekilde teşvik verilmeli. Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar” öngörüsünde bulundu. Simav, aile işletmelerinin kırsalın ayakta kalması için ve işsizliğin önündeki çok önemli bir yapı olduğunu bu yapının yaşatılması gerektiğini ifade etti.

 

SANAYİCİ TARIMIN ÖNEMİNİ KAVRADIĞI ZAMAN KALKINABİLİRİZ

Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, girdi fiyatlarının kontrol dışı yükseldiğini belirtirken, süt fiyatının girdi fiyatlarıyla baş edemediğini kaydetti. Kooperatiflerin büyük sanayici ile çiğ süt üzerinden rekabet edemeyeceğini, sütü yöresel ürünlere çevirerek rekabet edebileceğini söyleyen Solakoğlu, “Türkiye’de 200’e yakın yöresel peynir çeşidi var. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek. Bu potansiyel değerlendirilmeli. Tüketicinin alım istemi artırarak küçük üretici satışını artırabilir. Bakanlık da bu konuyu teşvik etmeli” dedi. Yem ve sütte 1.3 paritenin başa baş nokta olduğunu kaydeden Solakoğlu, üreticiyi teşvik etmek için 1.5 paritesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin sanayileşmesi için tarımda kalkınması şarttır” diyen Solakoğlu, Türk sanayicisinin tarımın önemini kavradığı zaman kalkınmanın sağlanabileceğini ifade etti. “Tarım adeta açık hava kumarhanesine döndü” diyen Solakoğlu, bir sene para eden soğanın ertesi sene para etmediği için sürüldüğünü anımsattı. Solakoğlu, “Artık kaybedecek zamanımız yok. Tarımda gerekli adımları atmalıyız” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.01 09:08:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Isparta’da 4’ü çocuk 6 tarım işçisi karbonmonoksit gazından zehirlendi

Rukiye Senem Ok
ISPARTA (İHA) - Isparta'nın Gelendost ilçesinde yabancı uyruklu 4’ü çocuk 6 tarım işçisi karbonmonoksit gazından zehirlendi.
Olay, Isparta’nın Gelendost ilçesine bağlı Hacılar köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, mevsimlik tarım işçilerinin kaldığı çadırda tekene içindeki odun közünden çıkan gazdan zehirlendiği ihbarı üzerine, olay yerine 112 Acil Servis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan Suriye uyruklu M.I (42) ,F.C.M (38) O.I. (17) ,S.I. (15) ,S.I. (13), C.I. (7) Gelendost Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Öte yandan, hayati tehlikelerinin bulunduğu öğrenilen işçilerin Isparta Şehir Hastanesine ve Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma Ve Uygulaması Hastanesi'ne sevk edildiği öğrenildi.
Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.10.08 20:32:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Reha Erdem restore edilen ilk filmi ve son filmi ile ilk kez Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 7-14 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Reha Erdem’in son filmi “Neandria”, Türkiye prömiyerini yaparken, 1988 yapımı ilk filmi “A Ay” da restore edilmiş kopyasıyla ilk kez gösterilecek.
Dünya ilk gösterim..

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 7-14 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Reha Erdem’in son filmi “Neandria”, Türkiye prömiyerini yaparken, 1988 yapımı ilk filmi “A Ay” da restore edilmiş kopyasıyla ilk kez gösterilecek.
Dünya ilk gösterimi Ekim ayında 39. Varşova Film Festivali’nde yapılacak “Neandria”, ‘ekolojik olarak sürdürülebilir bir film yapım girişimi’ olarak tamamlandı. Bir antik kentin yakınlarındaki yoksul bir köyde, annesiyle birlikte yaşayan ve atletizm yarışlarına hazırlanan Suna adlı bir genç kadını odağına alan filmde, Deniz İlhan, Ahmet Rıfat Şungar, Bülent Emin Yarar, İnci Nur Daşdemir, Nihal Yalçın, Izzy, Nur Fettahoğlu, Serkan Keskin, Gizem Katmer, Ayşegül Kopartan ve Tanıl Bora oynuyor. Festivalin bir diğer Reha Erdem sürprizi de sinemamızın kült mertebesindeki şiire dair ve gerçeküstü ilk uzun metrajı “A Ay”ın 35. yaşına özel gösterimi olacak. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle restore edilen film, 35 yıl sonra ilk kez beyazperdede seyirciyle buluşacak.
Reha Erdem’in son filmi “Neandria”, 39. Varşova Film Festivali’nde Uluslararası Yarışma’da yer aldıktan hemen sonra Türkiye’de ilk kez 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde seyirciyle buluşacak. Köye yeni gelen İmam ile birlikte değişen hayatı izleyen film; yarışma, avlanma ve kazanma hırsıyla hastalanmış bir dünyada sıkışan gençlerin, özgürlüğü ve aşkı arayışlarını ve isyanlarını anlatıyor.
Çekimleri Çanakkale’nin Kayacık köyünde ve Neandria antik kentinde gerçekleşen film, usta oyuncuları ve yeni keşifleri bir araya getiriyor. İlk oyunculuk deneyiminde Deniz İlhan’ı Suna rolünde izleyeceğimiz filmde, Ahmet Rıfat Şungar, Bülent Emin Yarar, İnci Nur Daşdemir, Nihal Yalçın, Izzy, Nur Fettahoğlu, Serkan Keskin, Gizem Katmer, Ayşegül Kopartan ve Tanıl Bora rol alıyor.

Restore kopyasıyla “A Ay” ilk kez Antalya’da
Festivalin bir diğer sürprizi de, Reha Erdem’in ilk filmi “A Ay”ın 35. yaşına özel gösterimi olacak. Geleneklere bağlı bir ailede halalarının gölgesinde yaşayan 11 yaşındaki Yekta’nın gerçeküstü dünyasını anlatan filmde, Yeşim Tozan, Gülsen Tuncer, Nurinisa Yıldırım ve Münir Özkul oynuyor. Özkul’un rol aldığı son sinema filmi olan “A Ay”, farklı sinema diliyle sinemamızda özel bir dile sahip. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle restorasyonu tamamlanan film, 35 yıl sonra ilk kez Antalya’da, yeniden perdede seyircisiyle buluşacak.

Reha Erdem’den Masterclass
Reha Erdem, festivalin konuğu olarak Antalya’ya gelecek ve “A Ay”dan “Neandria”ya uzanan 35 yıllık film yapım sürecini aktaracağı bir söyleşi yapacak.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını yaptığı 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin idari direktörlüğünü Av. Cansel Tuncer, yönetmenliğini Dr. Ahmet Boyacıoğlu üstlenirken, sanat yönetmenliğini Başak Emre, Antalya Film Forum direktörlüğünü ise Armağan Lale ve Pınar Evrenosoğlu yürütüyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.18 11:25:15
Son Düzenlenme Tarihi :