SON DAKİKA

logo

Kurubaş :Devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olmalı dedi ve ekledi: Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider

Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş, devletin 1 TL’lik teşvikiyle çiğ süt fiyatının 3.50 TL olması gerektiğini söyledi. Gerek pandemiden kaynaklı turizmin daralması nedeniyle gerekse alım gücünün azalması nedeniyle süt ve süt ürünleri tüketiminde düşüş olduğunu bildiren Kurubaş, “Şu an ürünümüzü satamıyoruz. Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider” dedi. Kurubaş, yerel yönetimlerin süt alımı yaparak üreticiyi destekleyebileceğini söyledi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde “Sürdürülebilir Süt Politikası, Sağlıklı Gelecek” başlıklı çevrimiçi program düzenlendi. Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi ve Hayvancılık Kooperatifleri Antalya Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Simav, Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş katıldı. ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, hayvancılık politikalarının sürdürülebirliğinin sağlanmasında sütün önemini vurgularken, 1 Haziran Dünya Süt Günü öncesinde sütü konuşmak için sektör temsilcilerini bir araya getirdiklerini belirtti. Çandır, konuklara katılımları nedeniyle teşekkür etti.

 

Moderatör Ali Ekber Yıldırım, toplantıya süt içerek başladı. Sağlıklı gelecek için sağlıklı bir süt üretim sisteminin oluşturulması gerektiğini kaydeden Yıldırım, yılbaşından bu yana hayvancılığın en önemli girdisi yem fiyatının 8 defa artmasına karşın süt fiyatının yerinde saydığına dikkat çekti. Enflasyon kaygısıyla süt fiyatında hep sıkıntı yaşandığını söyleyen Yıldırım, sütün durumunu konuşmak üzere toplantının organize edildiğini belirtti.

 

SAĞLIKLI NESİL İÇİN SÜTE ULAŞIM SAĞLANMALI

Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Küçükçetin, Dünya Süt Günü’nün sütün tüketimini artırmak ve faydalarına dikkat çekerek farkındalık yaratmak için her yıl kutlandığını belirtti. Kalsiyum, fosfor, protein bakımından zengin olan temel gıda olan sütün tüketilmesinin insan sağlığı için önemini vurgulayan Küçükçetin, ülkemizde süt tüketiminin yetersizliğine dikkat çekti. Kişi başı yıllık süt tüketiminin İrlanda’da 125 kilogram, Almanya’da 53 kilogram iken Türkiye’de 40 kilogram olduğunu bildiren Küçükçetin, “Süt tüketiminde geçmişe göre daha iyi durumdayız ama bu miktar artırılmalı” dedi. İstanbul’da yapılan bir anketin sonuçlarını paylaşan Küçükçetin, katılımcıların yüzde 67’sinin süt içme alışkanlığının olmadığını, süt içmeyenlerin yüzde 64’ünün ise neden içmediğini bilmediğini kaydetti. Ankete katılanların yüzde 51’inin süt fiyatını pahalı bulduğunu söyleyen Küçükçetin, süt içme alışkanlığının yüzde 79’unun okul öncesi dönemde kazanıldığına dikkat çekti. Küçükçetin, süt tüketimini teşvik edici en önemli aracın medya çalışmaları olduğunu belirtirken, “Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, topluma süt içme alışkanlığı kazandırmalıyız, süte ulaşımı sağlamalıyız. Süt fiyatları tüketimin önünde önemli bir engel olabileceği öngörüsüyle sütün fiyatlandırılması konusuna dikkat edilmeli. Okul sütü projeleri ülke çapında ve uzun süreli devam etmeli” dedi.

 

7 ÜYEDEN BİRİ İŞİ BIRAKTI

Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer, hayvancılıkta küçük üreticinin her geçen gün kan kaybettiğini söyledi. Hayvancılığın sürdürebilmesi için üreticinin para kazanması gerektiğini vurgulayan Özer, “Süt fiyatı belirlendiği günden bu yana yeme yüzde 69 zam geldi. Sadece son 15 günde yeme 3 defa zam geldi ama süt fiyatı aynı kaldı. Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını belirliyor ama girdilere müdahale etmiyor. Elektrik, işçilik, mazot, gübre, yem fiyatı sürekli artarken süt fiyatı sabit kalınca üretici enflasyonun altına eziliyor. Süt fiyatına müdahale ediliyorsa maliyetlere de müdahale edilmeli. Süt yem 1.3 pariteye sabitlenmeli. Herhangi bir tarafın artması ya da düşmesi halinde bunların birlikte hareket ediyor olması sürdürülebilirliğin temelini oluşturacaktır” diye konuştu. Güner Özer, yem süt paritesinin 1.3 olduğu düşünüldüğünde çiğ süt fiyatının 2.80 TL değil 3.50 TL olması gerektiğini kaydetti. Para kazanamayan üreticinin işini bıraktığını söyleyen Özer, “Son 6 içinde bünyemizdeki 478 üyeden 73 işletme şartlara dayanamayarak işi bıraktı. Bunu Tarım Bakanlığı’na rapor ettik” dedi.

 

SÜT BİTERSE ET KRİZİ ÇIKAR

ATB Yönetim Kurulu Üyesi ve HAYKOOP Başkanı Hüseyin Simav, Antalya’da yıllık 400 bin ton süt üretildiğini, bunun sadece 150 bin tonunun kayıt altında sanayiciye ulaştırıldığını kaydetti. Antalya’da günlük 90 ton sokak sütünün sağlıksız koşullarda satışa sunulduğunu söyleyen Simav, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıklı sütü vatandaşa ulaştırma konusunda çalışma yürüttüğünü, bunun sevindirici olduğunu kaydetti. Süt tüketimini artıracak kampanyalara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hüseyin Simav, bunun Tarım Bakanlığı kanalıyla ülke genelinde yapılmasını talep etti. Simav, okul sütü programının devam etmesini istedi. Kuraklığın bu yıl büyük sorun olarak hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğini kaydeden Simav, daha önce kendi kaynaklarıyla yemini üreten küçük üreticinin kuraklık nedeniyle bu yıl sıkıntı yaşayacağı uyarısında bulundu. Simav, “Ciddi tedbirler alınmazsa girdi maliyetlerine dayanamayan küçük aile işletmelerinin büyük çoğunluğu sonbaharda son nefesini verip, hayvancılığı bırakacak. Devlet süte acil teşvik vermeli. Yem süt paritesi 1.3 olacak şekilde teşvik verilmeli. Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar” öngörüsünde bulundu. Simav, aile işletmelerinin kırsalın ayakta kalması için ve işsizliğin önündeki çok önemli bir yapı olduğunu bu yapının yaşatılması gerektiğini ifade etti.

 

SANAYİCİ TARIMIN ÖNEMİNİ KAVRADIĞI ZAMAN KALKINABİLİRİZ

Tüm Süt, Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, girdi fiyatlarının kontrol dışı yükseldiğini belirtirken, süt fiyatının girdi fiyatlarıyla baş edemediğini kaydetti. Kooperatiflerin büyük sanayici ile çiğ süt üzerinden rekabet edemeyeceğini, sütü yöresel ürünlere çevirerek rekabet edebileceğini söyleyen Solakoğlu, “Türkiye’de 200’e yakın yöresel peynir çeşidi var. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek. Bu potansiyel değerlendirilmeli. Tüketicinin alım istemi artırarak küçük üretici satışını artırabilir. Bakanlık da bu konuyu teşvik etmeli” dedi. Yem ve sütte 1.3 paritenin başa baş nokta olduğunu kaydeden Solakoğlu, üreticiyi teşvik etmek için 1.5 paritesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin sanayileşmesi için tarımda kalkınması şarttır” diyen Solakoğlu, Türk sanayicisinin tarımın önemini kavradığı zaman kalkınmanın sağlanabileceğini ifade etti. “Tarım adeta açık hava kumarhanesine döndü” diyen Solakoğlu, bir sene para eden soğanın ertesi sene para etmediği için sürüldüğünü anımsattı. Solakoğlu, “Artık kaybedecek zamanımız yok. Tarımda gerekli adımları atmalıyız” dedi.

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.01 09:08:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Akdeniz Üniversitesi’nin yeni misyonu Sağlıkta Dijital Teknolojiler

Akdeniz Üniversitesi, Sağlıkta Dijital Teknolojiler başlığı ile YÖK’ün açıkladığı öncelikli alanlarda uzmanlaşan 25 üniversite arasında yer aldı.

 

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Öncelikli Alanlarda Uzmanlaşan Üniversiteler Projesi’ne seçilen üniversiteleri ve alan başlıklarını açıkladı. 15 bilim alanında 25 devlet ve vakıf üniversitesinin ilgili bölüm veya programlarına öncelikli alan misyonu verilmesi kararlaştırılırken, Akdeniz Üniversitesi de bu kapsamda Sağlıkta Dijital Teknolojiler başlığı ile YÖK’ün açıkladığı öncelikli alanlarda uzmanlaşan 25 üniversite arasında yer aldı.

121 ÜNİVERSİTE DEĞERLENDİRMEYE ALINDI

Desteklenecek öncelikli bilim ve Ar-Ge alanlarının belirlenmesi için 11. Kalkınma Planı’nda yer alan öncelikli sektör, alan ve alt alanlar, üniversitelerin alan bazlı yetkinlik analizi raporları, öncelikli ve kilit teknolojilerde teknoloji yol haritaları, ilgili kurum ve kuruluşların Ar-Ge ve yenilik konuları gibi çeşitli rapor ve politika dokümanları incelendi. Bu çalışmanın ardından, 43 devlet üniversitesi ve 78 vakıf üniversitesi değerlendirmeye alındı. Bu alanlarda uzmanlık ve yetkinlik gösteren bölüm veya programların 2018-2022 tarih aralığındaki yayın ve atıf performansları TÜBİTAK tarafından hazırlanan Üniversitelerin Alan Bazlı Yetkinlik Analizi Raporu çerçevesinde değerlendirilerek 25 üniversite belirlendi.

SAĞLIKTA ÖNCÜ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yükseköğretim Kurulu tarafından öncelikli alanlarda uzmanlaşan 25 üniversite arasında Sağlıkta Dijital Teknolojiler başlığı konusunda aldıkları desteğin sevindirici olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi’nin sağlık alanında öncü rolünü sürdüreceklerini belirtti. Akdeniz Üniversitesi’nin özellikle organ nakli konusunda Türkiye ve dünyada ilklere imza attığını hatırlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Sağlık alanında öncü çalışmalarla kendini kanıtlamış bir üniversiteyiz. Ancak teknoloji her geçen gün daha da ilerliyor ve dijital teknolojiler sağlık alanında önemli fırsatlar barındırıyor. Biz de bu dönüşümü yakalamak ve bu alanda söz sahibi olmak için çalışıyoruz. Üniversite olarak bu konuda iddialıyız.” dedi.

SAĞLIKTA DİJİTAL TEKNOLOJİ ÇALIŞMALARI HIZLANACAK

Bilimsel Araştırma Vadisi projesi ilgili çalışmalarının da devam ettiğinden bahseden Rektör Özkan, “Bu kapsamda Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Araştırmaları Laboratuvarı, Gen ve Hücre Tedavi Laboratuvarı, Tıbbi Mikrobiyal Ürün Üretimi, Yapay Zekâ Laboratuvarı, GMP laboratuvarları, ileri cerrahi işlemlerin yapılabildiği hayvan laboratuvarı ile yapay zekâ destekli ileri sağlık araştırmaları yapılabilecek. Bu sayede Ar-Ge çalışmalarımızda büyük bir ilerleme kaydedileceğine ve ileride aşı, kanser aşısı, yapay organ, yapay zekâ tabanlı ilaç üretebilecek seviyelere geleceğimize inanıyorum. YÖK tarafından Sağlıkta Dijital Teknolojiler başlığında destek almamızın da bu alandaki çalışmalarımıza önemli bir katkı sağlayacak.” diye konuştu. -hbr.mrk.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.08 10:45:17
Son Düzenlenme Tarihi :





ATSO Başkanı Bahar: KAYBEDECEK BİR DAKİKAMIZ YOK

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Organ Seçimleri sonucu yönetim kurulu başkanlığına seçilen Ali Bahar görevine başladı. Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleriyle birlikte ATSO’ya gelen Ali Bahar, önce Oda çalışanlarını ofislerinde ziyaret ederek tek tek tokalaştı ve görevlerinde kolaylıklar diledi. Ali Bahar, daha sonra beraberindeki Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleriyle birlikte ATSO Atatürk Konferans Salonu’na geçerek basın toplantısı gerçekleştirdi.

TÜRKİYE SEÇİM

TARİHİNDE EMSAL

 

    ATSO’yu kentin en büyük lobi kuruluşu haline getireceklerini ifade eden Ali Bahar’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle;

 

“Antalya Ticaret ve Sanayi Odamızın organ seçimleri 01 Ekim’de gerçekleşmiş, 07 Ekim’de de Yönetim Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı seçimi yapılmıştır. Bu ikinci aşama, odamız için hiç hoş olmayan bir olaylar silsilesini, beraberinde getirmiştir. Kepez 3’üncü İlçe Seçim Kurulu,kırmızı listelerde şifreli oy kullanımını tespit etmiş, Yüksek Seçim Kurulu da bu usulsüzlüğüonamıştır. Bu karar,Türkiye seçim tarihinde emsal olarak yerini alacak ve ümit ediyorum ki bundan sonra insanlar, hür ve özgür iradeleri dışında birilerinin şahsiçıkarı için oy vermeye zorlanamayacaklardır.

 

RENKLERİN MÜCADELESİ

ARTIK BİTMİŞTİR, BİTMELİDİR

 

    Seçim bittiğine göre, renklerin mücadelesi artık bitmiştir, bitmelidir. Az önce de ifade ettiğim üzere, sandıktan çıkan sonuca yapılan itirazlar yargıya intikal etmiş, titizlikle yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde sonuç, hukukun üstünlüğü ilkesi ışığında, tescil ve ilan edilmiştir.

Özetle konu kapanmıştır, artık kapanmalıdır. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası an itibariyle, 53 bin üyesi, 283 meslek komitesi üyesi ve 117 meclis üyesi ile tek bir vücuttur, tek vücut olmalıdır. Bunu sağlamak da öncelikle şahsımın ve yönetim kurulumuzun sorumluluğu ve vazifesidir. Özellikle belirtmek isterim ki ‘Birlikte yöneteceğiz’ bir slogan değil, ATSO üyelerine ve Antalya halkına verdiğimiz bir sözdür. Sizlerden ricam ise verdiğimiz bu sözün takipçisi olmanız, mümkün değil ama eğer sözümüzden saparsak bize bunu hatırlatmanızdır.

 

KAYBEDECEK

BİR DAKİKAMIZ YOK

 

    ‘Küsleri barıştıracağız’ demiştik. Çalışmaya hemen şimdi, bu avludan başlıyoruz. Seçim süreci boyunca ve hatta öncesinde, istemeden de olsa kırdığımız, incittiğimiz kim varsa, şahsım ve yönetim kurulum adına herkesten tek tek özür diliyorum. Kırgınlığının, özür dilemek ile geçmeyeceğini düşünenler için, genel sekreterimize ilk talimatımı huzurlarınızda iletmek istiyorum.

 

    ‘Ben Ali Bahar’a kırgınım ve kendisiyle görüşmek istiyorum’ diyen herkes ile beni zaman kaybetmeden bir araya getirecek planlamayı yapınız. Bunun için kimseden onay almanıza gerek yoktur, bu konuda tam yetkilisiniz.

 

    Şunu da belirtmeden geçmek istemem; Kaybedecek bir dakikamız yok. Zamanımızı kişisel meseleler yerine Antalya’mızın, iş dünyamızın, esnafımızın sorunlarının çözümüne, yeni projelere, ortak aklı hakim kılacak aksiyonlara ayırmayı yeğlerim.

 

ANTALYA’NIN PANDEMİDE ALDIĞI

YARA HALA TAZELİĞİNİ KORUYOR

 

    Çünkü Antalya’nın pandemide aldığı yara hala tazeliğini koruyor. Bunu hepiniz görüyor ve yaşıyorsunuz. Başarılı bir turizm sezonunu geride bıraktık ama yetmez. ‘Bir turizm sezonunu daha geride bıraktık’ demekten dahi rahatsızım. Çünkü turizmi hala 12 aya yayamadık, turizmi çeşitlendiremedik, çarşıda kışın turist yok, esnafımız turizm gelirlerinden hak ettiği payı alamıyor. Bu yüzden çok çalışmalıyız. Çok çalışmaktan daha da önemlisi, birlikte çalışmalıyız.

 

BAŞKANCILIK

OYNAMAYA GELMEDİK

 

    ‘Değişim istiyoruz’ demiştik. Değişimden kastımız, kişilerin, unvanların değişimi değil, vizyonun değişmesiydi.

    Kişileri değil şehri parlatan,

    Tekil değil entegre projelerin hayata geçirildiği,

    İş dünyamızın çoğulcu bir yaklaşımla ve ortak aklı hedefleyen bir vizyon ile temsil edildiği,

    Antalya’ya dünya kentivizyonunu kazandıracak,

    Kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliğini sağlayacakve projeler üretecek bir vizyondu talebimiz.

 

    Yüksek sesle dillendirdiğimiz ve sizler tarafından kabul gören bu talep, özünde ATSO’nun yeni yol haritasıdır. Başkancılık oynamaya gelmedik.Bizler soruna çözüm sunmakla kalmayacak, çözüme giden en kestirme yol olacağız.

 

    Bakınız altını kalın kalın çiziyorum, biz yalnızca söylemekle mükellef değiliz, Söyledik diye görevimiz bitmedi, sırf söyledik diye sorumluluklarımızı yerine getirmiş sayamayız kendimizi.Antalya Ticaret ve Sanayi Odası bir daha asla böyle bir rehavet içerisinde olmayacak. Biz çözmekle, biz mücadele etmekle, olmadı mı, bir daha, bir daha, bir daha; sonuç alıncaya kadar denemekle mükellefiz.

Küsmeyeceğiz, kızmayacağız, kavga etmeyeceğiz ve ne olursa olsun asla pes edip vazgeçmeyeceğiz.

 

KOLTUKTAN GÜÇ ALMAK İÇİN DEĞİL, KOLTUĞUN

GÜCÜNÜ ARTIRMAK İÇİN BU GÖREVİ TALEP ETTİK

 

    ‘ATSO’yu kentin en büyük lobi kuruluşu haline getireceğiz’ demiştik. Başta meclis üyelerimiz ve siz değerli basın mensuplarından özel ricamdır. Bundan sonra anlatırken ya da yazarken, ATSO için ‘kentin en büyük sivil toplum kuruluşu’ tarifini kullanmayınız. Çünkü ATSO artık Antalya’nın en büyük lobi kuruluşu olmak için çalışacaktır. Farkındalığı artırmak ve değişimi hızlandırmak için, sizlerin ortaya koyacağı bu hassasiyet, bizler için çok önemli ve değerlidir.

 

    Yeri gelmişken gazeteci dostlarımızdan ve basın camiasından bir başka ricam olacak. ATSO başkanı için zaman zaman yapılan bir yakıştırma vardır, sizler de bilirsiniz; “Patronların Patronu.”

 

    Haşa, bizim böyle bir iddiamız yok. Kendimize hiçbir zaman böyle bir yakıştırmayı uygun bulmadık, bulmayacağız. Biz temsil etmek için geldik. Biz koltuktan güç almak için değil, koltuğun gücünü artırmak için bu görevi talep ettik. Biz kimsenin patronu falan değiliz.Bu nedenle de görev sürem boyunca, şahsımla ilgili yazacağınız bir haber ya da makale de bu sıfatı kullanmazsanız, beni çok mutlu edersiniz.

 

EN KISA SÜREDE İŞ YERİNİZE BİR ACI

KAHVENİZİ İÇMEYE GELECEĞİZ

 

    Kentin en büyük lobi kuruluşu olmak için en önemli gereksinim de budur zaten, çok çalışmak. Koltuktan kalkıp koşmalısınız, gecenizi gündüzünüze katmalısınız. Size bu görevi verenlerin yanında olmalısınız. Onların size gelmesini beklemeden, yaşadıkları çevrenin içine girmeli, sorunlarına bizzat şahit olmalı, aynı masa etrafında toplanıp, birlikte çözüm üretmelisiniz. Masadaki ortak aklı koltuğunuzun altına alıp, ilgili tüm kapıları tek tek dolaşıp, bizzat çalmalısınız. Sonuç alıncaya kadar da o kapıyı çalmaya devam etmelisiniz.

 

    ATSO’nun değerli üyeleri; Odamızın yeni çalışma şekli budur. En kısa sürede yanınıza, dükkanıza, iş yerinize bir acı kahvenizi içmeye geleceğiz.

 

BİZ BİR

AİLEYİZ

 

    Biz bir aileyiz artık, amirinden memuruna kadar bu ailenin her bir ferdi, bizler için çok değerlidir. Hiç kimse, bundan sonrası için bir endişeye kapılmasın. Göreceksiniz, geçmişten çok daha iyi şartlarda, çok daha başarılı bir yerde çalışıyor olacaksınız. Ben sizlere inanıyor ve güveniyorum, lütfen sizler de bize inanın ve güvenin.

 

Bugüne kadar bu güzide kurumda görev yapmış, komitelerinde, kurullarında, meclisinde ve yönetimlerinde çalışmıştüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum. Yeni dönemde tüm kurullarda, komitelerde, meclis ve yönetimde görev alacak üyelerimize de başarılar diliyorum.

 

    Çok uzun ve meşakkatli bir yoldan geldik. Fakat zerre yorgun değiliz. Aksine çok heyecanlı, çok istekli ve inanç doluyuz. Bir an önce çalışmaya başlamak, Antalya’ya hizmet etmek istiyoruz. O yüzden ‘az laf, çok iş’ diyerek müsaadenizi istiyorum. Zira yapacak çok işimiz var.

 

    Bugün başlayan yeni dönemin, kentimize, iş dünyamıza ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’na hayırlar getirmesi dileğiyle, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.10.17 21:31:37
Son Düzenlenme Tarihi :