SON DAKİKA

logo

ANTALYA TİCARET BORSASI MAYIS AYI HAL ENDEKSİNİ AÇIKLADI

Meyve miktar endeksi, geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % -33.96 düşerken, fiyat endeksi ise geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % 22.28 arttı. Miktar endeksindeki bu düşüş, son altı yılın en yüksek miktar azalışını, fiyat endeksindeki artış ise son altı yılın üçüncü en yüksek fiyat artışını gösteriyor.

Antalya Ticaret Borsası (ATB), Mayıs ayı Antalya Halleri Domates, Sebze ve Meyve Endeksini açıkladı. Antalya hallerinde işlem gören domates, sebze ve meyvelerin işlem miktar ve fiyatlarıyla ilgili endeks değerlerinin değişimleri, 2021 Mayıs ayında bir önceki aya göre ve geçen yılın aynı ayına göre aşağıda verilen tablodaki gibi değişti:

ANTALYA HALLERİ ENDEKS ve DEĞİŞİMLERİ TABLOSU           (2015=100)

2021,   Mayıs

Miktar              (%)

Fiyat               (%)

 

Endeksler

Önceki

Ay (Aylık)

Geçen Yılın

Aynı Ayı (Yıllık)

 

Endeksler

Önceki

Ay (Aylık)

Geçen Yılın

Aynı Ayı (Yıllık)

Domates

83

5.90

-28.63

202

-36.72

24.19

Sebze

98

-0.45

-36.60

180

-45.74

13.69

Meyve

125

84.84

-33.96

309

-35.20

22.28

 

Mayıs ayında miktar endeksleri, domateste 83, sebzede 98 ve meyvede 125 olarak gerçekleşirken, fiyat endeksleri domateste 202, sebzede 180 ve meyvede 309 olarak gerçekleşti.

Mayıs ayı endeksleri miktarda bir önceki aya göre (aylık) domateste % 5.90 artarken, sebzede % -0.45 azaldı ve meyvede ise % 84.84 artış gösterdi. Geçen yılın aynı ayına göre (yıllık) domates miktarı % -28.63, sebze % -36.60 ve meyve miktarı ise % -33.96 azaldı. Böylece miktar endekslerinde; Kasım, Şubat, Mart ve Nisan aylarından sonra Mayıs ayında da aynı azalış eğilimi devam etti.

1.jpg

Domates miktar endeksi, geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % -28.63’lük düşüş gösterirken, fiyat endeksi ise geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % 24.19 arttı. Miktar endeksindeki bu düşüş, son altı yılın en yüksek miktar azalışını, fiyat endeksindeki artış ise son altı yılın üçüncü en yüksek fiyat artışını gösteriyor.

 

Sebze miktar endeksinde, geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % -36.60’lık düşüş olurken, fiyat endeksinde geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % 13.69’luk artış yaşandı. Miktar endeksindeki bu düşüş, son altı yılın en yüksek miktar azalışını, fiyat endeksindeki artış ise son altı yılın üçüncü en yüksek fiyat artışını gösteriyor.

 

Meyve miktar endeksi, geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % -33.96 düşerken, fiyat endeksi ise geçen yılın Mayıs ayına göre (yıllık) % 22.28 arttı. Miktar endeksindeki bu düşüş, son altı yılın en yüksek miktar azalışını, fiyat endeksindeki artış ise son altı yılın üçüncü en yüksek fiyat artışını gösteriyor.

 

Aylık gerçekleşmeler aşağıdaki tablolardaki gibi değişti:


2.jpg

Bir önceki aya göre (aylık) domates işlem miktar endeksi; Mayıs ayında % 5.90 artarken, işlem fiyatı endeksi ise bir önceki aya göre % -36.72’lik azalış gösterdi.



3.jpg

Bir önceki aya göre sebze miktar ve fiyat endekslerindeki aylık değişimlerin seyri, genel olarak önceki iki yılla uyumlu oldu. Buna göre sebze işlem miktar endeksi Mayıs ayında % -0.45, fiyat endeksi ise % -45.74 azaldı. Son üç yılın Mayıs aylarında sebze miktar endeksleri giderek düşen bir artış gösterirken, bu Mayıs ayında doğrudan azalan bir işlem miktarı yaşandı. Sebze fiyat endeksleri ise Mayıs ayında son üç yıl boyunca düşüş eğilimi içerisinde bulundu.

 

Bir önceki aya göre (aylık) meyve işlem miktar endeksi, Mayıs ayında % 84.84 artarken, işlem fiyat endeksi % -35.20 azaldı.

Antalya hallerinde işlem gören meyvenin 2021 yılı Mayıs ayı endeks değişimleri, miktarda ve fiyatta önceki iki yılın değişimleriyle uyumluluk gösterdi.

 4.jpg

 

 

kasim2020.jpg


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.02 13:29:46
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ALKÜ’de afet sürecinde kadın olmak konuşuldu

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALKÜKAM) tarafından, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afetlerde kadınların rolü ve işlevlerini temel alan “Afet Sürecinde Kadın Olmak” konusu ele alındı. ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Tatar, “Türkiye bir afet ülkesidir. Afetlerde kadınların dezavantajlı duruma düşmemesi için afetlerden ders çıkarmalıyız” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye yardım ve destek sağlamakta tek yürek olan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), deprem ve afetlerde neler yapılması gerektiğini yönünde bilimsel çalışmalara da imza atıyor. Bu çerçevede; Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALKÜKAM) tarafından Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gülsoy moderatörlüğünde “Afet Sürecinde Kadın Olmak” konulu video konferans gerçekleştirildi. Video konferansa; Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Kamu Yönetim Bölümü Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, ALKÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Gör. Zehra Aslan, Sinop Üniversitesi Afet Yönetimi Öğr. Gör. Fatma Gündüz katılarak sunumlar yaptılar.

"Deneyimlerden ders çıkarabilmek afet yönetiminde büyük başarı sağlar"
Afet Sürecinde Kadın Olmak isimli video konferansın açılış konuşmasını yapan ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Tatar, “Dünyanın farklı coğrafyalarında çeşitli afetler meydana geliyor. Bunların sonucunda can ve mal kayıpları meydana geliyor. Ülkemizde de Kahramanmaraş merkezli depremlerde afetlerden etkilenen bireylerin sayısı oldukça fazla oldu. Kayıplarımız unutulamayacak kadar büyük. Uluslararası araştırmalarda doğal afetler sürecinde toplumun farklı kesimlerindeki kadınlar, erkekler, çocuklar, gençler ve yaşlıların etkilenme düzeyleri farklı olarak ortaya çıkıyor. Afetten etkilenen bireylerin afet süreci ve afet sonrasında yaşama uyun süreçleri ve bu sürecin güçlendirilmesi oldukça önemli bulunuyor. BM öncülüğünde yürütülen afetlere dirençli toplum oluşturulmasını hedefleyen çalışmaların tamamlayıcı unsuru toplumsal cinsiyet perspektifi olarak bakılıyor. Afet yönetiminde güçlü aktörler olarak kabul edilen kadınlar, sahip olduğu becerileri ve farkındalıklarıyla bu sürece büyük katkı sağlayacak roller üstlenmekte. Bunun yanında kadınlar afetlerde dezavantajlı durumlarla da karşı karşıya kalabilmekte. Bu nedenle deneyimlerden ders çıkarabilmek, afet yönetiminde büyük başarı sağlayacaktır. Bu konularda bizleri bilgilendirecek Afetlerde Kadın Olmak isimli seminere katılmaktan mutluluk duyuyorum. Seminere katkı sunun hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Afet değil bilgisizlik, tedbirsizlik, savunmasızlık, ihmal öldürüyor
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tatar’ın ardından Afet Bilinci ve Yönetimi konulu sunum yapan ALKÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Gör. Zehra Aslan, afetlerin birbirinden ayrılması ve kategorilendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sorular üzerinden nelerin afet olduğunu anlatan Aslan, “Doğa olaylarının yanında insan kaynaklı olaylar da afet oluyor. Göç konusu da bir afet olarak tanımlanıyor. Bunun yanında hastalık ve salgınlar da afet olarak tanımlanabilir mi soruları gündeme geliyor. Afet yönetimi kanununda bu konu “Toplumun tamamını veya belli kesimleri için, fiziksel ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğal, teknolojik ve insan kaynaklı olayların tamamı” afet olarak tanımlanmıştır. Afet bilinci ülkemiz için çok önem arz ediyor. Afet bilinci olduğunda can ve mal kayıpları en aza indiriliyor. Afet değil bilgisizlik, tedbirsizlik, savunmasızlık, ihmal öldürüyor” dedi.

"Türkiye’de afet yönetimi çok önemli"
Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Kamu Yönetim Bölümü Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, Afetlerde Yöneticinin Sorumlulukları ve İkna Kapasitesi başlıklı sunumunu anlattı. Prof. Dr. Toprak, afetlerde kadınlarla ilgili yapılan çalışmaların birçoğunun dezavantajlar konusu olduğu hakkında bilgi verdi. Afetlerde kadın yöneticilerin de az olduğunu söyleyen Toprak, “Yöneticilikte artık nasıl etkin olabilirim düşüncesi ağırlıklı olmaya başladı. Bunun için yöneticilerde kadın ya da erkek olmanın yanında yöneticiliğin etkinliği konuşuluyor. Afet yönetimi doğrudan güvenlik ile ilgili güçlü bir karakter taşımakta. Aynı zamanda yöntemsel olarak, yöneticinin taşıdığı siyasi idari sorumluluk gereği, bürokratik, hiyerarşi ve kurullar bütünü, yetenek ve kapasiteye dayanan profesyonellik gibi kısmın modern hatta geleneksel katı yönetim unsurlarını birlikte öne çıkarmaktır. Ancak bu yapısallıkta iş birliği, karşılıklı bağımlılıklar müzakereci demokratik yapılanmalar ihmal edilmemelidir. Sürekli afetle karşılaştığımız için afet yönetimi çok önem arz ediyor. Yöneticinin başarıyı da başarısızlığı da kabul etmesi gerekiyor. Türkiye’de afetleri önlem için Türkiye Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır. Bunun yanında afet yönetim süreçleri ile ilgili çalışmalar da bellidir. Bu çaptaki afetlerde öncelik sırasına göre hızlıca hareket etmek ve gönüllüleri doğru yönlendirmek hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.

"Bazı sebepler kadınları afetler karşısında daha kırılgan hale getirebiliyor"
Doğa veya insan kaynaklı afetler toplumu oluşturan bireyleri farklı şekilde etkilediğini söyleyen Sinop Üniversitesi Boyabat MYO Afet Yönetimi Öğr. Gör. Fatma Gündüz, buna karşılık her bireyin afetler karşısında verdiği yanıtın farlı olduğuna dikkat çekti. Afetlerin etkileri, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler üzerinde yıkıcı olabildiğini hatırlatan Gündüz, “Tehlike tiplerine, kimlerin maruz kaldığına, hazırlıklı olmaya, bireysel ve toplumsal kapasiteye bağlı olarak afetin etkileri değişiklik göstermektedir. Afet ve cinsiyet alanında yapılan bilimsel araştırmalar, kadının ve erkeğin afetlerden farklı şekillerde etkilendiğini ve ’başa çıkma kapasitelerindeki farklılıkları ile bunlara etki eden değişkenleri ortaya koymaktadır. Afetlerde kadın ve erkeklerin etkilenme şekilleri ve kırılganlık düzeyleri de farklılaşmaktadır. Kadınları afetler karşısında kırılgan/savunmasız hale getiren etkenler sosyokültürel gerçeklerle ilişkili olabilmektedir. Normal şartlarda eğitime ve kaynaklara erişim güçlükleri, kısıtlı hareketlilik, kamusal alanda görünür olmama, fırsat eşitsizlikleri gibi sebepler onları afetler karşısında daha kırılgan hale getirebilmektedir. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin unsurlar sebebiyle kırılganlık düzeyleri değişkenlik gösterebilmektedir. Afetler sırasında kadınların "bakıcı ve koruyucu rolleri" kişisel başa çıkma kapasitelerine ek bir yük getirebilmektedir. Yaşlı ve engelli bireylerin bakımının yanı sıra tahliye sırasında, çocuklar ve hayvanların taşınması kadınların sorumluluğunda görülmektedir. Ayrıca şiddet, cinsel saldırı, insan ticareti ve istismar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Kadınların büyük çoğunluğunun tırmanma ve yüzme pratiğinin olmaması afetlerde özellikle; sel, heyelan ve tsunami nedeniyle can kayıpları ile sonuçlanmıştır” dedi.
Afet Sürecinde Kadın Olmak isimli video konferansa yoğun katılım olurken, Moderatör Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gülsoy, katılımcılara ALKÜ adına teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Video konferansın ardından ALKÜKAM tarafından konuşmacılar adına TEMA Sivas Uzunbağ Hatıra Ormanına fidan bağışı yapıldı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.05 13:39:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Yarın Elmalı’da “devlet erkanı” akını yaşanacak

Bakan Çavuşoğlu ie Emniyet Genel Müdürü Uzunkaya, Bakan Yardımcısı Yerlikaya Elmalı'ya geliyor

Tarihi Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri 2 nci gününde de devam ederken, yarın ki güreşlere adeta devlet erkanı akışı olacak. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin bu en önemli yağlı pehlivan güreş organizasyonda neredeyse hiç uyumadan Antalya’ya, Antalya’dan da Elmalı’ya gelecek. Bakan Çavuşoğlu’nun yanısıra bir dönem Antalya İl Emniyet Müdürü olarak görev yapan, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’da Elmalı’nı er meydanındaki çoşkuya ortak olmak amacıyla ilçeye gelecek. Yaklaşık 15 milletvekili tarihi güreşleri izlemek üzere Elmalı’ya gelirken, birçok kamu kurum genel müdürü, müdürü ya da yöneticisi de yarın için Elmalı’da olacak. Antalya Valisi Münir Karaloğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’de tarihi güreşleri izleyecekler arasında.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.09.08 13:42:51
Son Düzenlenme Tarihi :