SON DAKİKA

logo

BAŞKAN DERE: ESNAF 1 TEMMUZ'A HAZIR

Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan; 1 Temmuz itibariyle sokağa çıkma kısıtlamalarının kaldırılmasına ilişkin son kararı esnaf olarak olumlu bulduklarını söyledi. Başkan Dere, gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, "Antalya genelinde 90 bini aşkın esnafımız adına oldukça olumlu ve sevindirici olmuştur. Pandemi nedeniyle bir buçuk yıldır sıkıntı çeken esnafımız rahat bir nefes alabilecek. Şimdi çalışma, kazanma, açılan ekonomik yaraları sarma zamanıdır" dedi

ESNAFTA RAHATLAR, VATANDAŞTA

 Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren  esnaf ve sanatkarların pandemi nedeniyle zor günler geçirdiğini kaydeden Dere, "Alınan önlemler ve aşılama çalışmalarının hızlanması sayesinde bu sıkıntılı günleri artık geride bırakıyoruz. Bir buçuk yıldır çekilen sıkıntıların boşa gitmemesi ve zor günlere geri dönmemek için geçtiğimiz yıldaki hataları tekrarlamamalı ve rehavete kapılmamalıyız" dedi. Henüz salgın sürecinin bitmediğini de hatırlatan AESOB Başkanı Adlıhan Dere, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Tüm sektörlerde tedbirleri en sıkı şekilde almaya devam ederek çalışmalıyız.Sağlık Bakanlığımızın çalışma rehberine uygun işyerlerimizi hazır etmeli belirlenen kuralları sıkı sıkıya uygulamalıyız. Alınan tedbirler istikrarlı bir şekilde sürdürülürse yeni başlayacak eğitim-öğretim yılında okul servisleri ve kantinler de çalışmalarına devam ederek eskisi gibi evlerine ekmek götürebilecek."

 TEDBİR "İSTİKRAR" DEMEKTİR

 Turizm sektöründe Rusya’nın Türkiye uçuşlarına izin vermesi ve Rusya’yı takip edeceğini umduğumuz Avrupa ülkelerininde Türkiye uçuşlarına verecekleri izinlerle turizm sektörümüz bir ivme kazanacak esnafımız turizmden beklediği ekonomik canlanmayı sağlayacaktır.

"Şehirler arası seyahat kısıtlamaları ile şehir içi toplu taşımadaki kısıtlamaların sona ermesi ulaştırma sektörümüze rahat bir nefes aldırdı. 1 Temmuz itibariyle oyun yasağının kaldırılması yüz bini aşkın kahvehane ve kıraathane esnafımız ile müşterilerin yüzünü güldürdü. Ülke genelindeki tüm esnafımız uzun bir aradan sonra tam zamanlı olarak faaliyete geçerek zor zamanları geride bırakacak. Bundan sonra yeniden bir kapanma olmaması için HES kodunun ve aşılama çalışmalarının yaygınlaştırılarak sürdürülmesi hem sağlığımız hem de ekonomi bakımından çok önemli" diye konuştu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.23 15:37:07
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Villadan 1 milyon liralık hırsızlık vurgunu

Antalya’nın Kaş ilçesinde iki ayrı villada hırsızlığa karışan şüpheli, jandarma ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin üzerinde yapılan aramada ise 35 bin euro, 50 İsveç frangı, 3 pasaport ve araç anahtarı ele geçirildi.
Kaş ilçesinde iki ayrı villadan hırsızlık ihbarı üzerine Kaş Cumhuriye..

Antalya’nın Kaş ilçesinde iki ayrı villada hırsızlığa karışan şüpheli, jandarma ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin üzerinde yapılan aramada ise 35 bin euro, 50 İsveç frangı, 3 pasaport ve araç anahtarı ele geçirildi.
Kaş ilçesinde iki ayrı villadan hırsızlık ihbarı üzerine Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla Antalya İl Jandarma Komutanlığı Kaş İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Hırsızlık olayının firari şüphelisi şahıs, Olympos mevkiinde yakalandı. Şüphelinin üzerinde yapılan aramada, 35 bin euro, 50 İsveç frangı, 3 pasaport, 1 araç anahtarı ele geçirildi. Para ve pasaportlar mağdurlara iade edilirken, şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.14 12:02:21
Son Düzenlenme Tarihi :





YKS Sınavında Sorularla İnatlaşmayın!

Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, YKS’ye girecek öğrencilere ve ebeveynlerine altın değerinde önerilerde bulunuyor.

 

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 17-18 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Sınava sayılı günler kala öğrencilerin de heyecanı artıyor. Heyecanın doğru yönetildiğinde faydalı olduğunu söyleyen Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, öğrencilere önemli ipuçları veriyor. Durak, öğrencilere sınavdan birkaç gün önce öğrenmeyle ilgili hazırlıklarını bitirmelerini öneriyor. Ancak öğrencinin ders çalışarak kendini daha iyi hissedecekse, ders çalışabileceğini belirten Durak, “Yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmak yerine öğrendiğiniz konularla ilgili tekrar testleri ya da deneme sınavları çözmeniz daha uygun olacak. Eksik konularınızın üzerinden geçin. Konu tekrarları yapın. Önceki çalışmalarınızda aldığınız önemli notların, formüllerin, tarihlerin üzerinden geçin” diyor.

 

Sınavdan önceki gecenin mümkün olduğunca sıradan geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Durak, şöyle devam ediyor: “Normalde yaptığın faaliyetler dışında etkinlikler planlama. Sınav öncesi kafanı dağıtmak amaçlı çevrendekilerin önereceği fiziksel olarak aşırı yorucu etkinlikler ya da mideni rahatsız edebilecek farklı yemekler yemek ertesi gün sınav performansını olumsuz etkiler.” Bahçeşehir Koleji PDR Koordinatörü Sibel Durak, sınav sabahı yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor:  

  • Evden çıkmadan sınavla ilgili belgelerini son kez kontrol et. Yanında bulundurmanın yasak olduğu eşyaları yanına alma.
  • İçinde rahat hissedeceğin, aksesuar içermeyen sade bir kıyafet tercih et.
  • Mutlaka dengeli bir kahvaltı yap. Bu kahvaltının da genelde yemeyi tercih ettiğin gıdalardan oluşmasına dikkat et. Çevrendekilerin “yararlı” olduğunu düşünerek sana alışkın olmadığın gıdalar yedirmelerine izin verme. Alışkın olmadığın gıdaların sana dokunabileceğini unutma.  
  • Sınav yerinde, 1 saat önce olman gerekiyor. Her türlü ihtimali düşünerek geç kalmayacak şekilde hareket et.
  • Sınav başlamadan önce tuvalete gitmek gibi fizyolojik ihtiyaçlarını giderdiğinden emin ol.

 

Zaman kaybını önlemek için turlama tekniğini uygulayın

Durak, öğrencilere mutlaka bir strateji belirleyerek sınava girmelerini öneriyor. “Sınava hangi testten başlanacağına, zaman azaldığında nasıl davranılacağına, tüm sorular bittiğinde önce hangi testteki boş bırakılan sorulara dönüleceğine önceden karar verilmiş olarak sınava girilmeli” diyen durak, sınavda zaman kaybını önlemek için “turlama tekniği”ni uygulamak gerektiğini söylüyor. Durak, bu tekniği şöyle anlatıyor: “Bir soruya takılıp kalırsanız zamanı iyi kullanamayabilirsiniz.  Zor soru yapan değil çok soru yapan kazanır. Bu nedenle çözülemeyen sorular üzerinde fazla zaman harcanmak yerine turlama tekniğinden yararlanabilirsiniz. İlk turda hemen yapabileceğin kolay soruları yapın. Ardından zamanınızı alacak ancak yapabileceğinizi düşündüğünüz soruların yanına bir artı işareti koyup ilk turda kolay soruları bitirdikten sonra öncelikle bu sorulara dönün. Çok zor olduğunu düşündüğünüz soruların yanına farklı bir işaret koyun. İkinci turdaki soruları bitirdikten sonra bu sorulara dönün. Uzun ve karışık görünen sorulardan gözünüzü korkmasın. Özellikle paragraf sorularında önce soru kökünü okuyun. Böylece paragrafı, hangi bakış açısından değerlendirmeniz gerektiğini bilecek ve doğru cevabı kolayca bulabileceksiniz.”

 

Soruları okurken soru köklerini anlamaya dikkat edin

Sınav öncesinde ve sınav sırasında biraz heyecanın normal ve hatta faydalı olduğunu söyleyen Durak, “Bu durum başarmayı istediğini ve sınavı önemsediğini gösterir” diyor. Durak, öğrencilere heyecanını kontrol edebilmeleri ve sınav esnasında dikkatlerini toplayabilmeleri için şunları öneriyor: 

  • Kendini mutlu ve huzurlu hissettiren olumlu bir kişi düşün. Bu tanıdığın bir kişi olabileceği gibi seni etkileyen ve model aldığın bir lider, düşünür ya da sanatçı da olabilir. Bu kişinin seni desteklediğini, sana heyecanını azaltacak tavsiyelerde bulunduğunu hayal et. Bu kişinin sana söylediği olumlu cümleyi birkaç kez içinden tekrarla.
  • Nefes egzersizi heyecanını yönetmene yardımcı olur. Burnundan derin bir nefes al. Aldığın nefesi 1-2 saniye tut ve aldığın sürenin yaklaşık 2 katı kadar sürede yavaşça ağzından geri ver. Günün farklı zamanlarında nefes egzersizini yapabildiğiniz kadar çok yapın. Ne kadar çok egzersiz yaparsanız bedeniniz o kadar çabuk alışacak ve uyum sağlayacaktır.
  • Bedeninde hissettiğin heyecan yerine çevrendekilere odaklan. Kısa süreli bu bilinçli odak sapması kendini toparlamana yardımcı olur. “Kalemi nasıl tutuyorum? Kaçıncı sorudayım?” gibi sorulardan yararlanabilirsin.
  • Unutma; sınavda bir soruyu dikkatsizlik nedeniyle yapamasan da bilmediğin için yapamasan da sınav sonucun aynı oranda etkilenir. Dikkatinin dağılmasının bedeli hiç de az değildir. Bu nedenle okurken soru köklerini anlamaya dikkat et ve sorudaki önemli noktaları fark et. Zihninin yorulduğunu hissettiğinde 5-10 saniye gözlerini kapa ve alnına hafifçe masaj yaparak kendini toparla.
  • Uykunu yeterince almaya çalış. Normalde uyuduğun saatten erken ya da geç yatmamaya dikkat et. Uyumakta zorlanırsan sıcak bir duş, ılık bir süt ya da bitki çayı sana yardımcı olabilir. Uyuyamamak ile ilgili endişelerin varsa sınavdan bir gün önceki sabah erken kalkarak sınav öncesindeki gece uykunun gelmesini sağlayabilirsin.

 

Eleştirilerinizi sınav sonrasına saklayın

Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, ebeveynlere sınava birkaç gün kala eleştiri içerikli cümlelerden kaçınmalarını öneriyor. Ebeveynlerin çocuklarının sınava hazırlık sürecindeki tavırları ile ilgili eleştirileri varsa bunu sınav sonrasına ertelemeleri gerektiğinin altını çizen Durak, şöyle devam ediyor: “Hepimiz biliyoruz ki bütün insanlar kendileri için önemi bir işe giriştiklerinde heyecanlanırlar. Yani bilmelisiniz ki sınav için heyecan duymak gayet normal. Belirli düzeyde heyecan hem odaklanmamızı sağlıyor hem de çevreden gelen uyarıcılara zihnimizi kapatıyor. Amaç kaygıyı tümüyle ortadan kaldırmak değil kaygıyı belli bir düzeyde tutmak olmalı. Bunun için de öncelikle onları sadece dinlemek, kaygılı düşüncelerini ifade etmelerine fırsat vermek ve umut verici cümleler kurmak önemli. ”Heyecanlanma!”, “Heyecanlanacak bir şey yok” gibi cümleler çocuğu rahatlatmak yerine tam tersine heyecanlanmasına neden olabilir. Bu nedenle “Emeklerinin karşılığını alacağına inanıyorum” gibi sınavla ilgili olumlu konuşmalar özgüveni arttırır ve kaygıyı azaltır.”

 

Bahçeşehir Koleji Hakkında

Eğitime 1994 yılında Bahçeşehir’de kurulan ilk kampüsünde başlayan Bahçeşehir Koleji, bugün Türkiye’nin 65 ilinde bulunan 153 kampüsünde 160 bine yakın öğrenciye eğitim veriyor. Türkiye’de STEM eğitimini uygulayan ilk eğitim kurumlarından olan Bahçeşehir Koleji; Kişiye Özgü Öğretim Modeli (KÖM), Yapay Zekâ Okuryazarlığı, Master 6, Master Junior, Master First, Çift Dilli Eğitim gibi eğitim modelleri, Kodlama ve Robotik, Together, Sosyal Takip Programı (STP) gibi eğitim uygulamaları ile eğitimdeki yenilikçilik vizyonunu sürdürüyor. Bünyesinde bulunan Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liseleri ile geleceğin teknolojisine yön verecek, ülkemizi küresel ölçekte teknoloji liderleri arasında konumlandıracak genç bilim insanlarını yetiştiren Bahçeşehir Koleji, Türkiye’nin ve dünyanın saygın eğitim kurumları arasında yer alıyor. -Hbr.Mrk.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.11 16:21:02
Son Düzenlenme Tarihi :