SON DAKİKA

logo

Milletvekilleri Köse, Uslu ve Çelik ile İl Başkanı Taş, Elmalı’ya gerçekleştirdikleri ziyarette genç mühendis-çiftçi Salih Özgünsür’ü de ziyaret ederek yaşadığı sorunları direk birinci ağızdan dinlediler

Genç-Mühendis Çiftçi Salih Özgünsür, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmek üzere İletişim Daire Başkanı Altun’a GAZETEMİZ aracılığıyla bir mektup yazmış ve “Sayın Altun, okulundan yeni mezun olmuş bir Ziraat Mühendisi’nin kendi işini kurmak için verdiği mücadeleyi, yaşadığı sıkıntıları, önüne konulan engelleri, sizin vasıtanızla sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletileceği inancıyla bu mektubu yazıyorum” demişti.

    Geçtiğimiz günlerde Elmalı’nın bazı mahallelerinde düzenlenen  toplantılar için Elmalı’ya gelen Ak Parti Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik ve Atay Uslu ile İl Başkanı Ethem Taş, genç mühendis-çiftçi Salih Özgünsür’ü çilek serasında  ziyaret ettiler. Genç çiftçiyi dinleyen milletvekilleri ve il başkanı, yaşanılan sorunların çözümü konusunda imkanlar ölçüsünde yardımcı olacaklarını söylerlerken, bu girişiminden ve cesaretinden dolayı kutladılar.
GENÇ ÇİFTÇİNİN CUMHURBAŞKANINA YAZDIĞI MEKTUPTAN BAZI BÖLÜMLER
Elmalı’nın Akçay Mahallesi’nde, Elmalı genelinde bir ilk olan topraksız çilek yetiştiriciliğinde  öncü olmak, aynı zamanda yine o bölgede seralarda yetiştirilen sebzeler arasında önemli bir payı olan, yaz aylarında üreticinin maliyetini bile karşılamayan bir fiyattan satılan domates ve silor salatalığa alternatif  bir ürün olması adına,  Elmalı’ya örnek olmak gayesiyle  deneme amaçlı 1 dönüm sera kurduğunu kaydeden genç mühendis-çiftçi Salih Özgünsür, yaşadığı sıkıntıları paylaştığı mektubundan bazı bölğümler şöyleydi:
Sayın Altun, serada kullandığım besinli suyun fazlalığını sera dışında bir havuzda toplayarak, bu suyu yine kendi diktiğim (Biraz zorunluluktan. Şöyle ki, prefabrik bina yapabilmem için  en az 5 dönüm bir alanın meyva bahçesi olması gerekliymiş. Sonradan da öğrendik ki, dikilen ağaçlar 3 yaşında olmadan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü istenilen yazıyı vermiyormuş) 400 civarındaki elma ağacına verdiğimi de hatırlatarak yaşadığım sıkıntıları, önüme konan engelleri sondan başlayarak anlatmak ve sayın Cumhurbaşkanımızın da bu sıkıntılardan haberdar olmasını arzuladığımı tekrar hatırlatmak istiyorum...
....Seramızın da bulunduğu tarlamızda elektrik yok, sulama ve diğer elektrik ihtiyaçları için jeneratör kullanıyorum ve arızalanmaması için de dua ediyorum. Yaklaşık 300 metreden elektrik gelmesi lazım. Kendi imkanlarımızla getirmemiz maddi açıdan imkansız. Bulunduğum bölgeye yakın bir zamanda elektrik yatırımı yapılmaması büyük bir şansken, seraların CK Akdeniz tarafından yatırım alanı olmaktan çıkarıldığını da ne yazık ki bu işe girdikten, deneme amaçlı bir dönümlük serayı kurduktan sonra öğrendim. Sadece ben değil, Elmalı’daki tüm ilgililerde öğrenmiş oldu. Doğal olarak elektrik olmadan üretim yapabilmek, örnek olmak zor değil, imkansızdır. Daha düne kadar il ya da ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden örtü altı sebze yetiştirdiğine dair belge alan üreticilerin seraları için elektrik yatırımı sözkonusu iken, bize farklı bir sözlü kararın iletilmesi şevkimizi de heyecanımızı da kırmıştır.
Yine 300 metre uzaktan şebeke suyunu almamız daha önce mümkünken, ne yazık ki Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü’nün “ Bahçe ve Seralarda insani tüketim amacı ile verilmekte olan Bahçe-Sera Abonelikleri, Ülkemizde ve bölgemizde yağışların yetersiz olmasından dolayı yeraltı sularında düşümler, bazı kuyularda ise kurumalar izlenmeye başlandığından, İlimiz genelinde Yönetim Kurulumuzun 25.05.2021 tarih ve 2021/193 sayılı kararı gereği 26.05.2021 -  01.11.2021 arasında geçici olarak durdurulmuştur” açıklamasıyla bir kez daha hayal kırıklığı yaşadık. Halbuki, kademeli tarife ile bahçe ve seralara insani tüketim amaçlı bahçe ve sera abonelikleri verilmeye devam edilebilirdi.
Sayın Altun;
Ne yazık ki mevcut sistem içerisinde devletimiz maddi açıdan güçlü olana hibe desteği vermektedir. Şöyle ki, benim hibe desteğinden yararlanabilmem, daha yolun başında hibe başvurusu esnasında istenen çeşitli projeler için köşeye en az  olmayan birikimimden 30-35 bin lira para ayırmak zorundayım. Hadi borç-  harç projeleri çizdirdim, hibeyi kesin olarak alacağım diye de birşey sözkonusu değil. 
Ve benim hibe desteğinden yararlanabilmem için en az 3 dönüm sera yaptırmam lazım. Bir dönüm serayı zor yaptırırken,  yarısı devlet desteğiyle de olsa 3 dönüm serayı yaptırmam, okulundan yeni mezun olmuş,   borçlanarak 1 dönümlük sera için ciddi para  harcamış biri için çok zor. Elbette sadece sera yaptırmakla iş bitmiyor. Nitekim topraksız tarım için kokopit kullanmanız lazım. Kokopiti üzerine koyacağınız plastik oluklar. Plastik olukların konulacağı  yerden yüksek ayaklar. Sulama için yarı ya da tam otomatik bir sisteme ihtiyacınız var. Kokopitlerin içinde akıllı damlama borularının geçmesi lazım. Kısaca bir dönüm seranın maliyeti 300-450 bin lira.  3 dönüm için bu rakam 1milyon lirayı buluyor. 
Ben 1 dönüm sera ve diğer ihtiyaçlar için Ziraat Bankası’ndan 130 bin lira kredi kullanmak zorunda kaldım. Ziraat Bankası 130 bin lkredi kullandırırken, benden 170 bin lira fatura getirmemi istedi. Ben ticari bir işletmenin sahibi olsaydım 170 bin liranın 30 bin lira KDV’sini, kestiğim faturaların KDV’sinden düşerek bir şekilde devletten geri alırdım. Ama çiftçi olunca o yokluk arasında birde KDV ödemek zorunda kaldım. Halbuki ben kendi adıma bir sera kuruyordum ve devletimden de  benden aldığı 30 bin lira KDV’yi, yine işimde kullanmak kaydıyla geri iade etmesini beklerdim.
* ERKİN ÖZGÜNSÜR
Not: Böyle bir ziyaret gerçekleşmemiş, olması gereken ama OLMAYAN vurgulanmıştır


Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2021.07.12 09:44:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Pazar alanı olarak kullanılıyordu, 2 bin 500 yıllık tarihi yolculuğa çıkaracak

Antalya’da bir zamanlar "otobüs terminali ve pazar yeri" olarak kullanılan alanda yapılan kazıların ardından projelendirilen Doğu Garajı’ndaki Nekropol Müzesi, imzalanan törenle Antalya Müzesi’ne devredildi. Müze konseptiyle kültür turizmine hizmet verecek nekropol alanı, misafirlerini 2 bin 500 y..

Antalya’da bir zamanlar "otobüs terminali ve pazar yeri" olarak kullanılan alanda yapılan kazıların ardından projelendirilen Doğu Garajı’ndaki Nekropol Müzesi, imzalanan törenle Antalya Müzesi’ne devredildi. Müze konseptiyle kültür turizmine hizmet verecek nekropol alanı, misafirlerini 2 bin 500 yıllık tarihi bir yolculuğa çıkaracak.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Çaybaşı Mahallesi’nde bulunan ve bir zamanlar “Festival Çarşısı ve Şehiriçi Toplu Ulaşım Merkezi” olarak kullanılan alanda 2008 yılında iş merkezi ve yer altı otoparkı hafriyat kazı çalışmaları sırasında bazı mezarlar ortaya çıktı.

Bine yakın mezar tespit edildi
Bunun üzerine Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında 2008 ve 2011 yılları arasında alanda kurtarma çalışması gerçekleştirildi. Bu çalışmalarla Helenistik Dönem’den başlanarak, Genç Roma Dönemi’ne uzanan bir sürece uzanan çok sayıda mezar açığa çıkarıldı. Attaleia Nekropol alanına proje uygulamaları sırasında tespit edilen mezarlar ile birlikte yaklaşık bine yakın mezar tespit edildi. Mezarlardan ele geçen buluntular değerlendirildiğinde Attaleia Nekropolü’nün MÖ 3. yüzyılın başından MS 4. yüzyıla kadar yaklaşık 700 yıl boyunca kullanıldığı anlaşıldı. Alandan çıkarılan çok sayıda eser Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.

"Antalya’mıza ve ülkemize kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz"
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Doğu Garajı’ndaki Nekropol Müzesi, imzalanan törenle Antalya Müzesi’ne devredildi. İmza töreninde açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Bugün de sizlerin huzurunda, kültür ve turizm bakanlığımız ile yapacağımız iş birliği protokolü ile Türk tarihi ve turizmi açısından son derece önemli olan bu alanı müzeleştirerek hizmete sunacağız. Müzede Antik Dönem Antalya’sının dini, etnik, ekonomik ve sosyo-kültürel yapısının tanıtılmasını sağlayacağız. Çok büyük gayretlerle tamamladığımız bu eseri Antalya’mıza ve ülkemize kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Eski Doğu Garajı ve halk pazarı mevkii olarak bilinen Antalya il merkezindeki alanda, 17 yıl süren Nekropolis Müzesi serüveninde yaşanan süreçleri kısaca hatırlatmak istiyorum” dedi.

Projenin maliyetinin 291 milyon 973 bin TL
2005 yılında doğu garajı ve halk pazarı alanı düzenlemesi ile mimari proje yarışmasının açıldığını belirten Başkan Muhittin Böcek, “2008 yılında projenin inşaatına başlanıyor. Temel kazısında Antik Dönem’e ait mezar kalıntıları çıkıyor. Müze müdürlüğü tarafından 2008-2010 yılında kurtarma çalışmaları yapıyor. 865 mezar, bin 18 envanterlik eser ve 2 bine yakın iskelet açığa çıkıyor. Nekropolis alanı 22 Şubat 2011’de 1. derece arkeolojik sit alanı tescil ediliyor. Proje revize edilerek 17 Aralık 2013 tarihinde koruma kurulu tarafından onaylanıyor. 20 Şubat 2015 tarihinde nekropol yapımı ihale ediliyor. 28 Ocak 2016’da kültür ve ticaret merkezi ihale ediliyor. 14 Mart 2017’de nekropol yapımı tasfiye ediliyor. Kültür ve Ticaret Merkezi; 18 Mart 2018’de bitmesi gerekirken 31 Mart 2019’da yüzde 50 ile devralınıyor. Yüzde 50’de devralınan iş ile birlikte Nekropol alanı içerisinde 3 adet, kültür ve ticaret merkezi alanı için 1 adet tamamlama ihalesi ile 15 Şubat 2022 tarihinde bitirildi” ifadelerine yer verdi. Projenin maliyetinin 291 milyon 973 bin TL olduğuna dikkat çeken Böcek, atılan imza ile birlikte Nekropol alanının müzeleştirerek hizmete açılacağını belirtti.

"Halk pazarı olarak biliniyordu"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ise şu sözlere yer verdi:
“Proje 2005 yılında başlayarak asıl çalışmalar 2008 yılında başladı. Halk pazarı olarak biliniyordu. Alan yapılan arkeolojik kazılardan elde ettiğimiz eserlerle önemli bir kültür rotası olabileceğini düşünerek proje revizyonu ile bu gele getirildi. Burada yapılan kazılar bizim için de özeldi. Antalya turizmin başkenti olduğu gibi kültür varlıkları açısından da en önemli illerin başında geliyor. Şehrimizin birçok alanında kazılarımıza devam ediyoruz. Antalya’da turizmin 12 ay devam etmesini istiyoruz. Bu anlamda kültür varlıklarımızı güçlendirmek zorundayız. Nekropol alanına gelen ziyaretçilerin özel bir alanı ziyaret etmelerini istiyoruz. Kültürel mirasın korunması turizmin olmazsa olmasıdır. Herkesin beğeni ile gezebileceği alanı en kısa sürede ziyarete açmak istiyoruz.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.20 16:52:28
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’da zabıtadan karavan operasyonu

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde sahil bandı ve mahalle aralarındaki karavanların tahliyesi sağlandı. İlçedeki 150’ye yakın karavan ya sahipleri ya da belediye ekiplerince çeki demirli araçlar ve çekiciler yardımıyla kaldırıldı.
Konyaaltı ilçesinde özellikle pandemiyle birlikte doğal yaşamı ter..

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde sahil bandı ve mahalle aralarındaki karavanların tahliyesi sağlandı. İlçedeki 150’ye yakın karavan ya sahipleri ya da belediye ekiplerince çeki demirli araçlar ve çekiciler yardımıyla kaldırıldı.
Konyaaltı ilçesinde özellikle pandemiyle birlikte doğal yaşamı tercih edip karavanlarda yaşayanların sayısı hızla arttı. Konyaaltı Sahili’ne yürüme mesafesinde ya da sahil kenarında park halinde bulunan karavanların çevreye rahatsızlık vermesi iddiasıyla zaman zaman şikayetler ve tartışmalar yaşanmıştı. Konyaaltı ilçesinde sahilde park halindeki 34 karavana ise birkaç gün önce Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tahliye tebligatı gönderilmişti. Karavanların camına yapıştırılan tebligatta Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığı (UKOME) Genel Kurulu’nun kararı gerekçe gösterilerek karavanların kent içinde gelişigüzel park ve bekleme yapmasının yasak olduğu bildirildi. Karavan sahiplerine 5 gün süre verildiğinin belirtildiği tebligatta, "Kaldırmadığınız takdirde aracınızın çekileceği tarafınıza tebliğ olunur" ifadeleri yer aldı. O sürenin dolmasının ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri, çevik kuvvet ve trafik polisi eşliğinde sabah saatlerinde karavanların bulunduğu noktaya geldi. Polis ekiplerinin uyarısının ardından, karavan sahiplerimin bazıları araçlarını kendileri çekti. Karavanları başında olmayanların araçları ise çekici yardımıyla yediemin otoparkı ve Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığına çekildi.
Öte yandan, Gürsu Mahallesi Boğaçayı kenarındaki ve mahalle arasındaki karavanlarında tahliyesi gerçekleştirildi. Motorlu karavanlar çekici, çekme demirli olanlar belediyenin çeki demirli kamyonetleriyle çekildi.
Karavancı Hakan Arkın, "Bir kişi için 60 tane karavan buradan işgalci pozisyonundaymışız gibi kaldırılıyor. Kaldıracağız mecburen. Ofisimin yakına götüreceğim. Ama yapılan yanlış bir şey” dedi.

"Karavancılara bir hak tanınmadı"
Karavan sahibi Gürhan Başoğlu, “Karavancılara tanınmayan bir hak. Bu arazi şahsa aittir. Arazi şahsın olmasına rağmen belediye el koydu. Bizden burayı boşaltmamızı istiyorlar, arazi sahiplerinin bir şikayeti yok. Belediye düzenleme yapacağını söyledi ve bizi çıkartmaya karar verdiler. Karavan parkına gideceğiz. Orada da kalma süresi 6 gün. O sürenin uzatılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Karavanını toplayan Ali Kılıçarslan, “Tebligat yapılmıştı, bugün son günümüzdü. Biz de yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mecbur çekeceğiz, yapacak bir şey yok. Herkes bir yer buldu, karavan park dolu. Ben de bir yer bulacağım. Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmiyorduk” ifadelerine yer verdi.

"Görüntü kirliliği"
Karavanların parkından rahatsız olan Hakan Irmak, “Trafiği burada felç ediyorlar. Kaç kez kaza riski yaşandı. Her yerde karavan var, çift taraflı park ettiler. İnşallah temizlenecek. İnsanlar da kullanamadı burayı. Herkesi engelliyorlar, hem de evlerin önünde görüntü kirliliği yapıyor” açıklamasını yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.08 13:45:08
Son Düzenlenme Tarihi :