SON DAKİKA

logo

Gülveren'de çifte bayram

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, noter huzurunda kura çekimi ile konutları belirlenen Gülveren Kentsel Dönüşüm Projesi hak sahiplerinin bir kısmına tapularını teslim etti.

    Kepez’de 160 gecekondunun 40 yıla yakın yaşadığı mülkiyet sorunu Gülveren Kentsel Dönüşüm Projesi ile tarih oldu. 137 hak sahibine 317 dairenin teslim edileceği Gülveren Kentsel Dönüşümü, planlanan tarihten 1 yıl önce tamamlanarak, Türkiye’nin en hızlı biten kentsel dönüşüm projesi oldu. Gülveren Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında geçtiğimiz ay noter huzurunda yapılan kura çekilişi ile 137 hak sahibine verilecek 1+1, 2+1 ve 3+1 şeklindeki 317 dairenin; blok, kat ve daire numaraları belirlendi.

     Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de,  Gülveren Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm ofisinde bir araya geldiği hak sahiplerinin bir kısmına tapularını teslim etti. Tapu sevincini aileleri ile beraber yaşayan hak sahipleri, 40 yıldır bekledikleri hayali gerçekleştirdiği için Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye teşekkür etti.

Hak sahiplerine verdiğimiz sözü yerine getirdik

    Gülveren Kentsel Dönüşüm Projesi’nin en önemli sözlerinden biri olduğunu hatırlatan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “En önemli hayallerimizden birisiydi. Daha sonra Gülveren bizim için hedefe dönüştü. Gülveren’de 40 yılı aşkın devam eden mülkiyet sorunlarını çözecektik,  hem de hemşehrilerimize önemli değer armağan edecektik. Burada onlar konforlu bir yaşamla buluşacaklardı. Bunlar bizim sözümüzdü. Bu sözü mahalle muhtarımıza defalarca tekrarladık.  Bugün geldiğimiz noktada muhtarımıza ve hak sahiplerine verdiğimiz sözü eksiksiz yerine getirmiş olmanın kıvancı ve mutluluğu içerisindeyiz. Bir diğer mutluluğumuz da Gülveren Kentsel Dönüşün Projesi, Kepez Belediyesi’nin kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği en büyük projelerden birisi ve en büyük ihaledir. Bu kentsel dönüşüm projesinin son derece şeffaf bir ortamda vatandaşımızın, hemşehrilerimizin, Antalya kamuoyunun gözleri önünde yapılmış olması, şeffalık adına, hesap verilebilirlik adına da  önemli bir gelişmeydi. Noter kuralarını da yaklaşık bir ay önce çekmiştik.  Noter kuraları çekildi, tapu işlemleri de bugün itibariyle tamamlandı. Ve bizde bugün ilk tapuları hemşehrilerimize teslim ediyoruz. Söz verdiğimiz süreden 1 yıl öncesinde projeyi tamamladık. Bu mutluluk bize yeter. Bu proje klasik bir Kentsel dönüşüm mantığından çok öte; kapalı otoparklarından, ankastre sistemine, klima tesisatından, otomatik panjuruna kadar bir çok lüks konutta bulunan özelliği burada hemşehrilerimize sunuyor olması açısından da son derece anlamlı. Kazanan Gülveren oldu, kazanan buradaki hemşehrilerimiz oldu. Biz çok mutluyuz. Hemşehrilerimize verdiğimiz sözü hem de vaktinden önce yerine getirdik. Bize güvenenleri biz bugüne kadar hiç yanıltmadık. Gülveren Projesi’nde de bize güvenenleri, inananları mahcup etmedik.” dedi.

    Gülveren Mahalle Muhtarı Ali Yıldırım’da, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye hak sahipleri adına çiçek takdim ederek, şükran ve teşekkürlerini iletti.

Gülveren’in tarihi dönüşüm

    Türkiye’nin en hızlı biten kentsel dönüşüm projesi olan Gülveren Kentsel Dönüşüm Projesi’nin, inşaat yapımı iş ihalesi, ‘konut yapımı karşılığında arsa satış’ modeli şeklinde kapalı teklif ve açık artırma yöntemiyle gerçekleştirilmişti. İhale Kepez Belediyesi’nin şeffaflık ilkesi gereği yerel TV kanalları ile internet üzerinden canlı olarak yayınlanmış, ihaleyi 48 milyon 500 bin TL. teklifle Pınarlar İş Ortaklığı almıştı.

    3 Şubat 2020’de başlayan projede, 14 bin metre kare konut alanı, 17 bin 147 metre kare ticaret alanı, 9 bin metre kare ilkokul alanı, 3 bin 500 metre kare kültürel tesis alanı, 6 bin 342 metre kare park alanı bulunuyor. Gülveren Kentsel Dönüşüm Projesi’nin, 16 Ocak 2020’de yapım ihalesi, 6 Nisan 2021’de konutların geçici kabulleri, 14 Nisan 2021’de yapı kullanım izinleri verilmişti.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.07.19 07:51:19
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen: “Nedeni bilinmeyen inmelerde “PFO” araştırılmalı”

Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Anne karnında iken bebeğin..

Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Anne karnında iken bebeğin gelişimi sürecinde kalbin sağ ve sol kulakçıkları (atrium) arasında kapak benzeri bir yapı olan foramen ovale açıklığının olduğunu belirten Küçükseymen, “Süt çocukluğu döneminde bu kapak kendiliğinden kapanır, fakat kapanmaz ise patent foramen ovale (PFO) olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Sağlıklı yetişkin insanların yaklaşık yüzde 20’sinde PFO bulunur ve PFO’lu genç yetişkinlerde (60 yaş altı) inme riski PFO’su olmayanlara kıyasla yüzde 40-50 daha yüksektir. Ayrıca bu hastalarda PFO sıklığı sağlıklı bireylerden daha yüksek oranda bildirilmiştir” dedi.
60 yaş altında inmenin nedeni bulunamıyorsa (kriptojenik) PFO açısından ciddi araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Küçükseymen, “Ayrıca nedeni bilinmeyen inme geçiren hastalarda bacaklardaki damarlarda pıhtı oluşumu (derin ven trombozu-DVT) sıklığı da daha yüksektir. PFO ile nedeni bilinmeyen inme arasındaki ilişki genç yetişkinlerde, yaşlılara kıyasla daha barizdir. PFO’su olan ve bir kez nedeni bilinmeyen inme geçiren bir insanın gelecek her bir yıl için tekrar inme geçirme riski yüzde 2.5 oranında bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Auralı migren hastaları dikkat!”
Küçükseymen, PFO bulunan dalgıçlarda vurgun olma riski olmayanlara göre 5 kat fazla olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunların dışında PFO’nun migren ile olan ilişkisi halen tam olarak çözülememesine rağmen aura ile seyreden migren vakalarda PFO’nun rolü olduğunu düşündüren veriler bulunmaktadır. Auralı migren olgularında da PFO sıklığının sağlıklı bireylere göre iki katına kadar arttığı, PFO kapatılmasının migrene bağlı baş ağrılarını azalttığı bilinmektedir. Çoğu insanda patent foramen ovale belirtileri görülmez. Nadiren de olsa PFO migren, ayağa kalkarken ve ayakta dururken nefes darlığı ortaya çıkabilir. PFO belirli felç türleri için daha yüksek risk olarak kendini gösterir.”

“Multidisipliner bir yaklaşımla tanı konuyor”
“İnme geçiren genç-yetişkin (60 yaş altı) hastalar nöroloji uzmanı tarafından inmenin nedenine yönelik yoğun bir araştırmaya tabi tutulur” diyen Küçükseymen, şunları söyledi: “Nedeni bulunamayan vakaları, nöroloji ve kardiyoloji uzmanı hekimler birlikte değerlendirir. Normal ekokardiyografik inceleme erişkin hastalarda çok net görüntüleme imkanı sağlamadığı için bu hastalarda yemek borusundan ekokardiyografik inceleme (transözefagal ekokardiyografi) yapılması gerekir. Bu işlem sırasında kol toplardamarlarından serum verilerek geçiş izlenebilir."

İnme geçirme riskini ortadan kaldırmak için PFO kapatma işlemi gerekli
Küçükseymen, nöroloji tarafından yapılan transkranial doppler tarama, PFO varlığını indirekt yolla gösteren bir yöntem olduğunu ve koldaki toplardamardan verilen serumun beyin atardamarında oluşturduğu ultrasonik sinyallerin ölçülmesi ile gerçekleştirildiğini bildirdi. Daha konforlu bir yöntem olmasına rağmen test pozitif olduğunda ekokardiyografi ile tanı kesinleştirmesi gerektiğini aktaran Küçükseymen, “Tüm bu testlerin pozitif ya da şüpheli olması durumunda, hastaların bacaklarında aktif ya da daha önceden pıhtılar (derin ven trombozu) oluştuğuna dair kanıtlar var ise, hastanın tekrar inme geçirme riski ve olabilecek işlemin öngörülebilir riskleri hasta ile paylaşıldıktan sonra PFO kapatma işlemine karar verilir” diye konuştu.

“PFO ameliyatsız kapatılabiliyor”
PFO’nun ameliyatsız kapatılabildiğini belirten Küçükseymen, “İşleminde kasık toplardamarından (femoral ven) iğne ile girilir ve buradan kalbe kadar uzanan ve PFO’dan geçen bir tel gönderilir. PFO’ya uygun büyüklükte seçilen kapama cihazı kasıktan ilerletilerek delikten geçirilir. Cihaz, deliği iki taraftan üzerine oturarak kapatır. Cihaz bırakılmadan önce PFO’nun uygun şekilde kapandığı ve takılan cihazın kalbin diğer bölümlerine zarar vermediği kontrol edilir ve işlem sonlandırılır. İşlem sonrası 3-6 ay içinde kalbin içini kaplayan hücre tabakası (endokardiyum) kapama cihazının üzerini kaplar ve cihaz artık vücudun bir parçası haline gelir” dedi.

İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler
Son olarak Kücükseymen, işlem sonrası yapılması gerekenleri, “PFO kapama işlemi ortalama 1 saat kadar sürer. Kullanılan cihazlara göre hasta işlem sırasında uyanık olabilir ya da hafif uyutulabilir. İşlem sonrası hasta en az 6 saat yatakta ve bir gece hastanede kalır ve sabahında taburcu edilir. Kapama cihazı üzerinde pıhtı oluşumunu önlemek için kısa süre kan sulandırıcı ilaç kullanılması önerilir. Birkaç gün evde istirahat sonrasında hasta günlük aktivitelerine dönebilir. 6 hafta süreyle darbe almalarına neden olan durumlardan ve temas sporlarından (karate, boks, güreş, halter gibi) kaçınılmalıdır” sözleriyle anlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 15:22:09
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 16:06:45
Son Düzenlenme Tarihi :