SON DAKİKA

logo

ATASEM kayıtları başlıyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Atatürk Sanat Eğitim Merkezi (ATASEM) 2021-2022 eğitim öğretim yılı birinci dönem kurs kayıtları 1-6 Eylül tarihleri arasında www.atasem.org.tr adresi üzerinden online yapılacak.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ücretsiz sanat ve meslek edindirme kursları ATASEM’lerde birinci dönem kayıtları başlıyor. 2021-2022 eğitim öğretim yılında Antalya genelindeki 24 ATASEM kurs merkezinde 250 branşta 900 kurs açılacak. ATASEM kurslarına kayıt olmak isteyenler 1-6 Eylül tarihleri arasında www.atasem.org.tr adresine online başvuru yapacak. Online kayıtlarını gerçekleştiren kursiyerler evraklarını 7-12 Eylül tarihleri arasında şahsen teslim edecek. ATASEM’de dersler 27 Eylül’de başlayacak.



PANDEMİ ÖNLEMLERİ ALINDI 

    Evrak tesliminde kayıtlarını gerçekleştirecek olan kursiyerler HES kodunu kurs merkezlerinde onaylatarak ders başı yapacaklar. Alınan tedbirler kapsamında öğrenciler HES kodu ile yakından takip edilerek, oluşabilecek riskli durumlarda hızlı bir şekilde müdahale edilecek.  HES kodu olmayan vatandaşlar kurslara katılamayacak. Kurslarda alt yaş sınırı ise 15 olarak belirlendi. 


YENİ DÖNEM YENİ KURSLAR 

    ATASEM’de 2021-2022 döneminde yeni kurslar da açılıyor. Yeni dönemde açılması planlanan yeni kurslar şöyle: “Ağaç kaşık yapımı, uyuşturucu bağımlılığından korunma, duygusal gelişim sorunları, avakado yetiştiriciliği, meyve bahçelerinde gübreleme, muz yetiştiriciliği, siber tehdit istihbaratı, dijital becerilerin geliştirilmesi, yerel yönetimde zabıta ve destek hizmetleri, su kabağı işlemeciliği, kitre bebek yapımı, ipek kozası el ürünleri yapımı, tutkallı hamur çiçek yapımı, dantel anglez, canlı çiçek tanzimi, deri çiçek yapımı, alüminyum kabartma yapımı, kağıt heykel sanatı, beyaz peynir üretimi, çubuk turşu yapımı, yöresel gıda ürünler yapımı, kadın nikah kıyafet dikimi, öz bakıma destek olacakların eğitimi, insansız hava araçları ve uçuş eğitimi, koyun yetiştiriciliği, pet hayvanlar, ipekböceği yetiştiriciliği, keçi yetiştiriciliği, mermer ve taş kaplamacılığı, depreme hazırlık, dikkat eksikliği ve hiperaktif bozukluğu bulunan bireylerin ailelerine yönelik destek eğitimi, aile ve evlilik hayatı, öfke kontrolü, kat hizmetleri elemanı, finansal yatırım, semazen eğitimi, gıda ve su ürünlerinde çalışanlar için hijyen eğitimi, safran yetiştiriciliği, zeytin ağacı budama, bitki zararlıları ile mücadele, meyve ve sebzede iyi tarım uygulamaları, bitkisel üretimde iyi tarım uygulamaları, sıvı yakıt ateşleyicisi, açık alan satıcıları eğitimi.”



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.08.30 07:19:24
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Cumhuriyetin 100. yılına özel fotoğraf yarışması

Alanya Belediyesi 17. Ulusal Fotoğraf Yarışması, AFSAK ve TFSF işbirliğiyle Cumhuriyetin 100. yılına özel “100’de Yüz’ler” konsepti ile düzenleniyor. Son başvuru tarihi 15 Ekim olarak belirlenen yarışmanın sonuçları 23 Ekim’de açıklanacak.

Alanya Fotoğraf Sanatı Kulübü Derneği ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliğiyle düzenlenen Alanya Belediyesi 17. Ulusal Fotoğraf Yarışması’nın başvuru süreci başladı. Cumhuriyetin 100. yılına özel “100’de Yüz’ler” başlığı ve "Portre" temalı düzenlenen fotoğraf yarışması için son başvuru tarihi ise 15 Ekim. Renkli ve siyah-beyaz kategorilerde katılımcıların en fazla 4’er adet başvurularının kabul edileceği yarışmada, fotoğrafların Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ve 01 Ocak 2019 tarihi ile son katılım tarihi olan 15 Ekim 2023 tarihleri arasında çekilmiş olması şartı aranıyor. Alanya Belediyesi, Cumhuriyetimizin 100.Yılında 100 Eseri ve sahiplerini ödüllendirmek için başlattığı bu yarışmada nihai karar seçici jüri tarafından 23 Ekim’de açıklanacak sonuçlar neticesinde belirlenecektir. Siyah-Beyaz ve Renkli Kategori birincileri TFSF altın madalya + 5 bin TL, ikincileri TFSF gümüş madalya + 4 bin TL, üçüncüleri ise TFSF bronz madalya + 3 bin TL’lik ödüle hak kazanacak. Mansiyon ödülü kazanan 3 Siyah Beyaz, 3 Renkli eser ise 1000’er TL’lik ödülün sahibi olacak. Her kategoride sergileme hakkı kazanan katılımcılar ise 300’er TL ile ödüllendirilecekler. *İHA
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.09.06 22:33:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Acılı babanın tek umudu depremde kaybolan kızını ve eşini bulmak

Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Bulut Özgül, depremde yıkılan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın enkazından çıkmayan kızı ve eşini bulmaya çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Hatay’ın Antakya ilçesinde "cennetten bir kare" olarak pazarlanan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans’ın yıkılmasıyla yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Burada kızı ve eşiyle beraber A2 Blok 138 numaralı dairede yaşayan Bulut Özgül, şehir dışında olduğu 6 Şubat günü depreme yakalanmadı. Ancak evde bulunan 16 aylık kızı Esila Özgül, eşi Nagihan Meryam Özgül (32) ve kaynanası enkaz altında kaldı. Arama kurtarma çalışmalarında kaynana Nejla Abı’nın (63) cansız bedenine ulaşılırken, Esila Özgül ve anne Nagihan Meryem Özgül’e ulaşılamadı.
Yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Bulut Özgül, kızı ve karısını aramak için çalıştıklarını ancak halen bir haber alamadıklarını söyledi. Özgül, depremden 9 saat sonra bölgeye geldiğini ve binanın yıkılmış olduğunu gördüğünü belirterek, “Hemen eşimi ve kızımı aramaya başladım. Enkazların arasına girip kızımın ve eşimin isimlerini haykırmaya başladım. Tam olarak kendimde olmadığım için bir şekilde gene binanın ön tarafına gelmişim. Burada binanın enkazından canlı çıkanlarla görüşmeye başladım. O ara binanın sağ tarafında bulunan petrol bölgesine geçmeye başladım. Petrolün yanında Hatay Rönesans Rezidans’ta kantin ve restoran işletmecisi olan Hülya ablayı gördüm. Kendisi saat 04.50’de enkaz bölgesine geldiğini söyledi. Çünkü kendi yakınları da rezidansta yaşıyordu. Bana ‘Bulut kesinlikle ne ölüler arasında de ne yaşayanlar arasında Nagihan ve Esila yok, eğer görmüş olsaydım, ölü veya diri ben zaten alırdım onları’ dedi” diye konuştu.

“Çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm ama eşime ve kızıma rastlamadım”
Madencilerle birlikte tünel açtıklarını ve arama çalışmalarına durmadan devam ettiklerini ifade eden Özgül, “Sığınak dedikleri yere indik. Tabii sığınak diye bir yer yoktu, eksi 2’nci katta otopark vardı. O otoparkta arabaların üstünde toz bile yoktu. Keşke millet eksi 2’nci kata düşseydi, burada 3-4 ay yaşanırdı, temiz su boruları patlamıştı. Burada bulunan arabaların içine de baktık ama kimse yoktu. Enkaz başında Şubat’ın 6’sından 22’sine yani temel kalkana kadar çalıştık. Orada eşim ve kızıma hiçbir şekilde rastlayamadık. Oradan çıkarılanların ölü ve diri olarak ortalama yüzde 70’ini de gördüm gene rastlamadım. Şöyle de bir durum söz konusu, o binada yatak odaları yok. Bir malzeme bulsaydık eğer oradan ilerleyecektik ama A2 Blok’taki yatak odaları ortada yoktu. Tabii enkaz çalışmaları bittikten sonra artık çıkmadığını gördük. Aynı daireden depremin 9’uncu günü kaynanamı çıkardık” açıklamasında bulundu.

“Kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım”
Enkaz çalışmaları bittikten sonra Adana, Mersin, Kayseri gibi yakın şehirlerde kızını ve eşini aradığını söyleyen Özgül, “Hastanelerde resimlere baktım, morgları gezdim, ölülerin çekilmiş fotoğraflarına baktım, yani yapılabilecek her şeyi yaptım ama kızımla eşim hakkında hiçbir bulguya ulaşamadım. Enkaz alanında kızımla, eşimle ilgili hiçbir şey bulamadım zaten. Bir eşyalarını bulsam ‘burada olabilirler’ diyeceğim. Enkaz altında her cenaze çıktığında girip baktım veya bir evrak, bir bulgu bulduğumda neredeyim diye baktım. 10’uncu kattan birini bulduğumuzda ondan aldığımız bilgi ile ‘Tamam daha 10’uncu kattayız’ diyorum ve biraz daha ileriye gitmeye çalışıyorum. Bu arada diğer tarafta da diğer arkadaşlar bakıyorlar. Koordineli bir şekilde işin içine girdik ama ben kendi eşimi ve çocuğumu halen bulamadım. Şu anda yaklaşık 65 gün oldu sanırım, unuttum çünkü” şeklinde konuştu.

“Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler”
Özgül, kızı ve eşiyle ilgili çalışmalara yılmadan devam ettiğini dile getirerek, “Yapıştırmalar olsun, reklamlar olsun, her türlü yola başvurdum. Kızım ve eşimle alakalı Antalya bölgesinde görüldüğü duyumunu aldım. Tabii bunu söyleyen beni açık numaradan aramadı. Çocuğumu ve eşimi bu bölgede gördüklerini ve çok tedirgin olduklarını söylediler. Tam bir konum istedim ama o ara kapattılar telefonu zaten. Bu aramadan sonra yaşadıklarına olan inancım yüzde 90’a çıktı. Buradan sesleniyorum; ben babasıyım. Deprem esnasında belki aldınız çocuğumu ve kimsesiz olduğunu düşünüyorsunuz. Kızımın babası benim, Esile Özgül benim kızım. Benim canım yanarken ne ona annelik edebilirsiniz, ne babalık ne de ondan size evlat olur” ifadelerine yer verdi.
Özgül arama çalışmalarına kızının ve eşinin ölü veya diri haline ulaşmadan son vermeyeceğini, bulana kadar aramalara devam edeceğini dile getirdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 15:23:54
Son Düzenlenme Tarihi :