SON DAKİKA

logo

Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Psikologu Rüya Acar Yıldız: Çocuklarımız okula adaptasyon sürecinde zorlanabilir

Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Psikologu Rüya Acar Yıldız, uzun bir aradan sonra çocukların okula adaptasyon sürecinde zorlanabileceğini, bu nedenle uyum sürecinde ebeveynlerin sabırlı ve destekleyici olmaları gerektiğini bildirdi.

    Pandemi koşullarında okulların 6 Eylül Pazartesi günü açılacağını hatırlatan Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Psikologu Rüya Acar Yıldız, okula uyum sürecinde alınması gereken önlemleri anlattı. 

    Tüm dünya ve ülkemizde görülen salgın nedeniyle birçok önlem alındığını ve bunlardan bir tanesinin de yüz yüze eğitime ara verilip uzaktan eğitime geçilmesi olduğunu hatırlatan  Psikolog Yıldız, pandemi koşullarında yeniden açılacak okullarda çocukların yeni bir düzende eğitim hayatlarına devam edeceklerini belirtti. 

Çocukların okula gitmesi neden önemlidir?

    Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Psikologu Rüya Acar Yıldız, “Çocuğun bilişsel, psikolojik ve sosyal olarak gelişebilmesi için yaşıtlarıyla bir arada olmaya ihtiyacı vardır” dedi. Psikolog Yıldız, “Toplumsal kuralları, paylaşmayı, sıra beklemeyi, farklılıklara saygı duymayı okul ortamında öğrenirler ve problem çözme becerileri gelişir. Evde kalan çocukların uyaran eksikliğinden dolayı sosyal becerileri zayıflamış, giderek ekrana bağımlı, dışarı çıkmaktan kaçınan bireyler haline gelmişlerdir. Bu kadar uzun bir aradan sonra çocuklar okula adaptasyon sürecinde zorlanabilirler. Üç aylık bir yaz tatilinden sonra bile okula uyumda zorluk yaşadığımızı hatırlayalım. Bu nedenle uyum süresince ebeveynlerin sabırlı ve destekleyici olmaları gerekir.” diye konuştu.

Okula odaklanmada güçlük olabilir

    Pandemiden sonra çocukların rutin ve düzen anlayışının değiştiğini, okul disiplininden bir hayli uzaklaşıldığını vurgulayan Psikolog Rüya Acar Yıldız, “Maalesef ki birçok çocuk bu dönemde çevrimiçi de olsa derslerin devam ettiğini kavrayamadı ve derslere girmeyen çok öğrenci oldu. Bunun yanı sıra, belli bir uyuma, uyanma saatinin olmaması, çalışan anne-babanın çocuğunu evde yalnız bırakmak zorunda olması sebebiyle çocuğun sınırsız teknoloji kullanımı, öğünlerin sarkması gibi bazı alanlarda düzensizlikler meydana geldi. Şimdi bu bozulan düzenin tekrar yerine oturması elbette zaman alacaktır, ancak öğrenciler bir süre sonra bu düzene de uyum sağlayacaklar. Bir süredir okul ortamından uzak kaldıkları için yeni düzene geçildiğinde odaklanmada güçlük, ödev yapmada isteksizlik ve akademik başarıda düşüş görülebilir. Öncelikle ebeveynlerin bu konuda bilinçli olması, çocuğu suçlamaması, öğretmenle iş birliği içerisinde çocuğu desteklemesi gerekir. Gerekirse takviye derslerle önceki senenin eksiğini gidermek adına güçlendirme yapılmalıdır.” dedi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.03 10:14:40
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Doğu Akdeniz’i göçmen çayırı sarmaya başladı

Doğu Akdeniz’de istilacı balıklardan sonra, yerli deniz çayırlarının yerini Halophıla Stıpulacea olarak bilinen Kızıldeniz göçmeni deniz çayırı aldı. Su altında yapılan çalışmada 4 metreden 20 metre derinliğe kadar yaklaşık 100 kilometrelik alana göçmen deniz çayırının yerleştiği belirlendi.
Türkiye’nin Akdeniz’de en uzun sahil şeritlerinden birine sahip olan kentlerden Mersin’de denizde popülasyon kuran türlerin araştırılması devam ediyor. Bu çerçevede Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas ile birlikte oluşturulan akademisyen ekip turizmin gözbebeği Erdemli Kızkalesi ile Silifke arasında dalış gerçekleştirdi. Daha önceki dalışlarda istilacı türlerden Deniz kestanesi ve Aslanbalığı yoğunluğu keşifleri yapan ekip, bu kez kıyıya yakın noktalardaki tahribatla yok olan yerli deniz çayırının (Posidonia oceanica) yerini, göçmen deniz çayırının yayılımını inceledi. Yapılan dalışlarda Erdemli’den Aydıncık ilçesine kadar 100 kilometrelik sahil bandında denizin 4 ile 20 metre arasında geniş bir yayılım gösterdiği belirlendi.
Mersin körfezinde deniz çayırlarının bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Deniz Ayas, "Bizim 2 yıldır yaptığımız çalışmalarda yerli deniz çayırlarının olduğu alanlarda, meralarda artık Halophıla Stıpulacea dediğimiz egzotik yani Kızıldeniz göçmeni bir deniz çayırının yerleştiğini gördük. Özellikle tahrip olmuş püsedonya otlaklarında halufilanın yerleştiğini ciddi anlamda buralarda geniş dağılımları olduğunu gözlemledik. Kızıldeniz’den gelen egzotik deniz çayırı rizonlar oluşturarak sediman içerisinde bir ağ şeklinde sarıyor. Her rizondan da 2 gövde çıkacak şekilde şekilleniyor. Bunlar alg değiller tohumlu bitkiler, çiçekli bitkiler ve Kızıldenizden gelerek, özellikle oşinika dediğimiz yerli deniz çayırlarının olduğu habitatlara yerleşiyorlar" dedi.

"Akdeniz’de büyük bir değişimi beraberinde getiriyor"
Özellikle göçmen deniz çayırlarının yerli deniz çayırlarının tahrip olduğu alanlara yerleşerek orada bir topluluk oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ayas,"Yerli deniz çayırları bio ekolojik, üstlendiği fonksiyon açısından Akdeniz için çok önemli bir türdür, önemli bir habitat oluşturur, bir çok deniz canlısı için. Bunlar dekapot dediğimiz deniz yengeçlerinde tutunda balıklara kadar, bir çok tür için yaşam alanıdır. Bu türün ortadan kalkıp yerini Kızıldeniz göçmeni olan bu türün gelmesi tabi Akdeniz’de büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Fonksiyonel olarak bir çok türü etkileyen yerli yerli deniz çayırları artık daha az tür için önemli habitatlar oluşturan egzotik türe yerini bırakıyor" ifadelerini kullandı.

100 kilometrelik sahil bandında ciddi bir yayılım gösteriyor.
100 yılı aşkın süredir göçmen deniz çayırının Akdeniz’de varlığının bilindiğine değinen Ayas, "Ama şu anda özellikle insan etkisiyle balıkçılık olabilir, turizm faaliyetleri, yatçılık gibi faaliyetlerle deniz tabanında özellikle oluşan tahribat ve tahribatın sonucunda yerli deniz çayırlarının zarar görmesi ile yerleşmeye fırsat buluyor. Zarar görmüş deniz çayırları otlaklarına meralarına egzotik deniz çayırı yerleşiyor. Şu anda 4 metreden başlayarak, 15 -20 metre derinliği kadar bu türü yaygın bir şekilde görüyoruz. Deniz tabanını bir ay gibi bir sürede sarıyor. Mersin açısından bakarsak Narlıkuyu’dan Aydıncık’a varıncaya kadar çok geniş bir alan 100 kilometrelik sahil bandında 4 ila 20 metre arasındaki göçmen deniz çayırı ciddi anlamda bir yayılım gösteriyor" diye konuştu.

"Deniz kaplumbağaları için besin kaynağı olabilir"
Akdeniz’in değiştiğini deniz suyu sıcaklıklarının arttığının altını çizen ekip üyelerinden dalış eğitmeni Biyoloji öğretmeni Ertuğrul Çete ise "Bu iklim değişikliği ister istemez ilk etkilenenler biziz. Akdeniz bölgesi özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi çok etkileniyor. Tabi göçmen türler sürekli geliyor. Bu göçmen deniz çayırları üretici bandındalar. Yani üreticiler. diğer türler genelde tüketici olarak geliyorlardı, istila gerçekleştirebiliyorlardı. Ama bunlar üretici olunca eko sistemde belki faydaları olabilir. Deniz kaplumbağaları özellikle otla beslenen cloniya mydas için bir besin kaynağı oluşturabilir. Tabi üretici bandı dediğim şu, üretici olması yani bir çayır olarak geliyor olması, bir avantaj. Diğer balıklarında, otla beslenenler canlılar içinde Besin kaynağı açsından avantajdır. Deniz çayırı dediğimiz Posidonia oceanica vardı. O deniz çayırının boşluklarını o dolduruyor. Belki buraları daha zengin hale getirebilir" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 22:42:36
Son Düzenlenme Tarihi :





Seyir halinde alev alan lüks cip yanarak kullanılamaz hale geldi

Antalya-Isparta yolunda seyir halindeyken alev alan lüks otomobil yanarak kullanılamaz hale geldi.
Olay, saat 13.00 sıralarında Antalya- Isparta karayolu Bucak Karacaören köyü yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Antalya’dan Isparta istikametine seyir halinde olan Recep Güngör yönetimindeki 34 MRN 58 plakalı Range Rover marka lüks otomobil, Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Karacaören köyü mevkiine geldiğinde araçtan bir anda alevler yükselmeye başladı. Alevleri fark eden sürücü Recep Güngör aracı hemen durdurarak otomobilden uzaklaştı.
Recep Güngör’ün 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Çevredekilerin yangın söndürme tüpleri ile yaptığı müdahaleye rağmen söndürülemeyen yangına bölgeye gelen itfaiye ekipleri müdahale etti.
İtfaiye ekipleri tarafından söndürülen yangının ardından lüks otomobil kullanılamaz hale gelirken otomobilde bulunan Recep Güngör ve arkadaşı olayı yara almadan atlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.01 16:16:50
Son Düzenlenme Tarihi :