Cumhuriyetin ilk yıllarının en önemli sanayi devleri arasında yer alan tarihi Antalya Dokuma Fabrikası yerleşkesi şimdi farklı konseptlerde kurulan 5 müzeye ev sahipliği yapıyor.

Kepez Belediyesi’nin DokumaPark projesiyle halkın kullanımına kazandırdığı eski Antalya Dokuma Fabrikası yerleşkesi,  kütüphaneden bilim merkezine, farklı konseptlerde kurulan müzeleriyle adeta kültür sanat adasına dönüştürüldü. DokumaPark projesi adıyla kent parkı olarak düzenlen ve tarihi dokusu korunan kültür sanat adası, her gün yüzlerce ziyaretçiye kapılarını aralıyor. DokumaPark, Anadolu Oyuncak Müzesi, Bir Zamanlar Antalya Müzesi,  Anadolu Şehitler Müzesi, Kepez Açık Hava Müzesi ve Nostaljik Araçlar Müzesi olmak üzere 5 müzeye ev sahipliği yapıyor. 

Anadolu Oyuncak Müzesi

Oyuncakların dünyası Anadolu Oyuncak Müzesi, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzeleri arasında yer alıyor. Kepez Belediyesi’nin Dokuma Fabrikası’nın kreş binası olan yapıyı, düzenleyerek Antalyalılara armağan ettiği müze, 2017 yılında ziyaretçilerine kapılarını araladı. Bünyesinde 13 binin üzerinde oyuncak barındıran müze de, oyuncaklar 15 salonda, 15 ayrı temada ve 15 farklı düzenleme ile sergileniyor.

Nostaljik Araçlar Müzesi

DokumaPark’ta yer alan Nostaljik Araçlar Müzesi’nde Türkiye’nin ilklerinden yerli otomobil ‘Devrim’ ile Vecihi Hürkuş’un yaptığı tayyare K6’nın replikası da bulunuyor. İlyas Salman’ın başrol oynadığı Çiçek Abbas filmindeki minibüs, Ferdi Tayfur’un ‘Her Şeyim Sensin’ filminde kullandığı otomobil, İstiklal Caddesi’nin sembolü nostaljik tramvay, Volkswagen’in ilk efsane minibüsü VW Kombi, Desota Diplomat aracı gibi tarihe tanıklık etmiş bir çok araç bulunuyor.  

Bir Zamanlar Antalya Müzesi

Antalya ve Dokuma Fabrikası’nın hatıralarını yaşatan Bir Zamanlar Antalya Müzesi’nde, kentin önemli değerleri ve  hikayeleri anlatılıyor. Eski Dokuma Fabrikasının idari binasında yer alan müze, engelsiz ve aynı zamanda ekolojik (doğa dostu) özelliklere sahip. Toplamda 2000 m2 sergi alanı bulunan müzede, yerli ve yabancı konuklara sesli rehber eşliğinde 8 dilde müzeyi gezme imkanı sunuluyor.

Anadolu Şehitler Müzesi

Tarih boyunca bu topraklarda şehit olmuş tüm kahramanların birlikte yad edildiği Türkiye’nin ilk şehit müzesi olan Anadolu Şehitler Müzesi, 25 farklı konu başlığı, 3 diorama, 1 şehit evi canlandırmasıyla yüzlerce objeyi barındırıyor. Müzede; savaş kazılarından elde edilen tarihi objeler, savaş malzemeleri(top, mayın, kılıç, tüfek, mermi, tabanca, el bombası, süngü),  şehit ailelerinin bağışladığı şehitlere ait malzemeler, özellikle son kez kullandıkları ve üstüne kokuları sinen elbiseleri ve bir şehide ait oda bulunuyor.

 

Kepez Açık Hava Müzesi

Anadolu medeniyetlerinin eşsiz mimari eserlerinin 25’te 1 oranında küçültülerek sergilendiği Dokumapark’taki Kepez Açık Hava Müzesi’nde; Anıtkabir, İstanbul Haydarpaşa Garı, Konya İnce Minareli Medrese, İstanbul Soğukçeşme Sokağı, Konya Karatay Medresesi, Sivas Gökmedrese, Konya Mevlana Dergahı, İzmir Artemis Tapınağı, İzmir Selçuk İsa Bay Cami, İzmir Meryem Kilisesi gibi çok kıymetli 84 eser bulunuyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, ‘Konyaaltı Sahilini Düzenleme Projesi’ kapsamında tahliye etme kararı aldığı Minyatür Kent Parkı Alanı(Minicity), Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün girişimleriyle Dokumapark’a kazandırılmıştı. 

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2021.09.12 11:20:04

Son Düzenlenme Tarihi :

Antalya’da 15 yıldır görev yapan ambulans helikopter ekibi her an göreve hazır şekilde bekleyerek, havada adeta zamanla yarışıp yüzlerce hastayı yeniden hayata bağlıyor. Antalya’da 2022 yılında ambulans helikopterle 290 vakaya müdahale edilirken bu sayı bu yılın ilk 5 ayında 90 olarak gerçekleşti...

Antalya’da 15 yıldır görev yapan ambulans helikopter ekibi her an göreve hazır şekilde bekleyerek, havada adeta zamanla yarışıp yüzlerce hastayı yeniden hayata bağlıyor. Antalya’da 2022 yılında ambulans helikopterle 290 vakaya müdahale edilirken bu sayı bu yılın ilk 5 ayında 90 olarak gerçekleşti. Yazın ise rakamın 300’leri bulması bekleniyor.
Sağlık Bakanlığının sağlıkta dönüşüm sistemi çerçevesinde 2008 yılında Antalya’da İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki 112 Acil Komuta Kontrol Merkezinde hizmet veren ambulans helikopter zaman ve mekan ayrımı gözetmeksizin 365 gün görev yapmaya devam ediyor. Antalya başta olmak üzere Burdur, Denizli, Muğla ve Mersin’in illerine de destek veren ambulans helikopterin personeli her an göreve hazır bir şekilde bekliyor. Ekip ihbarın ulaşmasının ardından saniyeler içerisinde helikopterdeki yerini alarak dakikalar içerisinde kalkışa geçiyor. Ambulans helikopter 2022 yılında zaman gözetmeksizin zorlu arazilere iniş yaparak yaklaşık 290 hastayı hastanelere yetiştirdi. Özellikle hayati tehlike taşıyan acil travmalar, kalp ve kadın hastalıkları gibi hastalıklara yetişmek için havalanan helikopter, vatandaşlara en iyi sağlık hizmetini vermeye çalışıyor.

“Ambulans helikopterimizle daha hızlı nakiller gerçekleştirebiliyoruz”
Ambulans helikopterin Antalya’da 2008 yılında devreye girdiğini belirten Antalya Ambulans Servisi Başhekim Yardımcısı Osman Keysan, “Ülkemizde şuanda 13 bölgede helikopter mevcut. Biri 2 yataklı biri de 4 yataklı olmak üzere 2 tane de uçağımız var. Antalya’da bulunan helikopterimiz Burdur, Denizli, Muğla ve Mersin’in bazı ilçelerinde görev yapıyor. Bu bölgelerde acil durum gerektiren vakalarda gerektiğinde helikopterimizi kullanıyoruz. Ambulans helikopterimizle daha hızlı nakiller gerçekleştirebiliyoruz. Her hasta helikopter ile taşınamaz, belirli tıbbı durumları var. Örneğin psikiyatrik hastalar kontrol kaybı söz konusu ise taşınmaz. Karayolu ile taşınması hayati risk oluşturarak, helikopterle taşınması hasta yararına olacaksa karar verip ona göre taşıma yapıyoruz” dedi.

Her an hazır bekliyorlar
Ambulans helikopterde 2’si pilot olmak üzere 5 kişiden oluşan ekibin daime hazır beklediğini belirten Keysen, “Her an göreve hazır bekliyorlar. Vaka ihbarının ardından ekiplerimiz en geç 10 dakika içerisinde havalanırlar. Tüm bu süreç komuta kontrol merkezinden yönetiliyor. Eğer hasta nakil edilecekse önce ambulans hastaneden hastayı alarak buraya getirir, burada ekibe teslim eder. Bazı hastanelerde helikopter pisti olabiliyor, o zaman organizasyon çok daha kolay oluyor” sözlerine yer verdi.

Yaz aylarında daha çok vakaya müdahale ediliyor
Yaz aylarında vakaya müdahale sayısının daha fazla olduğunu belirten Keysen, “Bizim helikopterimiz gece uçuşu yapamıyor. Arkadaşlarımızın yaz mesaileri daha uzun ve daha yorucu oluyor. Kışın hava muhalefeti nedeniyle uçamadığımız zamanlar oluyor. Mesela 2022 yılında 290 vakaya müdahale ettik, şuanda ilk 5 ay içerisinde 90 uçuşumuz var. Yaz aylarında bu rakam 300’leri bulacaktır. Helikopterimiz tek hasta taşıyabiliyor” sözlerine yer verdi.

“Adeta yoğun bakım düzeyinde her türlü müdahaleyi yapıyoruz”
Karaya göre havada çalışmanın zorluklarını anlatan 1.5 yıldır helikopterde görevli Dr. Ömer Abakay ise, “Hava şartlarının zor olduğu dönemde daha zor oluyor. Hata lüksümüz yok, çünkü bizim kara ambulansı gibi hastanelerle iletişimiz yok. Hastayı istediğimiz gibi hemen bir hastaneye ulaştıramıyoruz. Ambulans helikopterimizin içerisinde her türlü ekipman var. Adeta yoğun bakım düzeyinde her türlü müdahaleyi yapıyoruz. En çok kalbi duran olan hastalara müdahalede zorlanıyoruz. Ama aldığımız eğitimler sayesinde şuana kadar bir sorun yaşamadık. Hava ambulansına hastayı alamdan önce 2 dakika bilgilendirerek korkusu varsa yenmesine yardımcı oluyoruz. Süreç hakkında bilgi veriyoruz” açıklamasına yer verdi.

“astalarımıza en iyi şekilde müdahale ediyoruz”
10 yıldır helikopterde ATT olarak görev yaptığını belirten Selçuk Saykal ise şu ifadelere yer verdi: “Bizim için en zor kısım hava şartlarıdır. Yılların tecrübesi ile hastalarımıza müdahale ediyoruz. Bilinci açık hastalarımıza helikoptere binmeden bilgi veriyoruz. Kalbi durup hayata döndürdüğümüz çok sayıda hasta oldu. Her türlü ekipmanımız var. Hastalarımıza en iyi şekilde müdahale ediyoruz. Bazı hastalarımıza duygusal bir de bağımız oluyor. Bize sonra ulaşıp teşekkür ediyorlar, biz de onlarla iletişimizi koparmıyoruz.”
10 yıldır ambulans helikopterde kaptanlık yapan pilot Mehmet Yorulmaz ise ambulans helikopterde çalışmaktan mutluluk duyduğunu ve gururla mesleğini yaptığını belirtti.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.06.24 10:53:43

Son Düzenlenme Tarihi :

Kahramanmaraş merkezli yaşanan yıkıcı depremlerden etkilenen Osmaniye’de fay hatlarının kırılması sonucu kaybolan su kaynakları yeniden gün yüzüne çıkarıldı.
Osmaniye Belediyesi’nin hummalı çalışmaları sonucu 4 farklı noktada bulunan su kaynaklarıyla ilgili konuşan Belediye Başkanı Kadir Kara, çatlaklar nedeniyle su kaynaklarının derinlere indiğini ancak kentin kesintisiz içme suyu akışının sağlanması adına yeni kaynaklara ulaşıldığını söyledi.
Yıkıcı depremin yaşandığı Osmaniye’de kırılan fay hatlardan dolayı kentin içme suyu akışını sağlayan kaynaklarda etkilendi. Depremin ardından kaynakların ortaya çıkarılması için uzun süredir 24 saat esaslı olmak üzere hummalı bir çalışma yürüten Osmaniye Belediyesi, kentin kesintisiz içe suyu akışını sağlayacak olan içme suyu kaynaklarını gün yüzüne çıkardı. Bu çerçevede Osmaniye Belediyesi tarafından başlatılan sondaj çalışmaları neticesinde Zorkun Kuyucak mevkiinde 2 ve Eriğin Sekisi mevkiinde 1 noktada içme suyu kaynağı elde edildi. Ayrıca Zorkun Yaylası Şenlik Tepesi’nde bulunan bir noktada da sondaj çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla Zorkun Yaylası’nda yaşanan içe suyu problemi tamamen çözülürken bununla birlikte buluna yeni su kaynaklarının şehir isale hatlarına verilmesiyle Osmaniye merkezde de yaşanan sıkıntılar büyük oranda çözüme kavuşmuş olacak.
Çalışmaları yerinde inceleyen Belediye Başkanı Kadir Kara, “Maalesef 6 Şubat’ta yaşamış olduğumuz asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem sonrasında Osmaniye’de çok sayıda canımızı kaybettik. Bu süreçte altyapı çalışmalarımızda gecikmeye uğradı. Özellikle su konusunda içme su kaynaklarımız kayboldu. Oluşan çatlaklar sebebiyle çok derinlere indi. Elimizdeki mevcut kuyu açma makinalarıyla bu sulara erişemedik. Araç bulma konusunda çok büyük arayışlara girdik. Bu arayışlar neticesinde dışarıdan getirdiğimiz kuyu açma makinaları sayesinde Kuyucak mevkiinde 2 tane, eriğin sekisinde 1 tane olmak üzere şuanda 3 tane kuyudan içme suyu elde etmiş bulunmaktayız. Bundan sonra şenlik tepesinde de bir tane kuyu açacağız. Buradan elde etmiş olduğumuz toplam 50 litre/saniye içme suyu öncelikle Zorkun’da yaşayan hemşehrilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak niyeti ile bu bölgeye vereceğiz. Daha sonra da Osmaniye’de hemşehrilerimin kullanımına sunmak için mevcut şebekemize ilave etmiş olacağız. Osmaniye’de içme su sıkıntısını gidermek gayesiyle kuyu açma çalışmalarımız olacak. Osmaniye’de yaşanacak olan içme su sıkıntısını en aza indirmek için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bu makineleri dahi bulmakta büyük zorluk çektik. Malum deprem çok büyük bir bölgeyi etkiledi. Maalesef bundan dolayı araç bulmakta çok büyük zorluklar çektik. Allah’a hamdolsun ki bulmuş olduğumuz bu sular sayesinde hemşehrilerimizin artık daha iyi ortamda yayla mevsimini tamamlamış olacaklar. Osmaniye’deki hemşehrilerimizde inşallah içme suyu konusunda herhangi sıkıntı çekmeyecekler. Bir taraftan deprem sebebiyle bozulan altyapı yatırımlarını yapıyoruz. Dünya bankası finansmanıyla hem kanalizasyonu hem yağmur suyunu hem de içme suyu şebekesini yapıyoruz. Bu vesileyle Osmaniyeli hemşehrilerime tekrar 6 Şubat’ta yaşanan deprem vesilesiyle geçmiş olsun dileklerimi vefat eden hemşehrilerimize Allah’tan rahmet dileklerimi iletiyorum” dedi.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.10.03 18:11:19

Son Düzenlenme Tarihi :