Bizim bir zamanlar sokağımızda evimizin anahtarlarını teslim ettiğimiz, sokağımzıın bekçisi, cebimizde paramız olmadığı zaman veresiye ekmek, çay veren, ihtiyaç anında borç para bile veren bakkal amcalarımız, teyzelerimiz vardı. Artık sokak aralarına kadar giren yöresel ve ülkesel market zincirleri sayesinde neredeyse yok olup, birer-ikişer kapanıyorlar.
Ne yazık ki devletimiz ailecek çalışan bakkal amca ve teyzelerin yaşaması için gerekeni yapmadı, yapmıyor. Her ilde Bakkallar Odası var ama ne onlar, ne de onların bir üst kuruluşu birlikler, ne federasyonları ne de hepsininde en üstü Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu sokak aralarındaki bakkal amca ve teyzeleri yaşatacak, bu mesleği devam ettirecek çalışmayı yapmadı.
Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’i kutluyorum. Hem de bir kez değil, üç kez kutluyorum.
Başkanlığı yaptığı Döşemealtı Belediyesi’nin ardı ardına hayata geçirdiği kooperatif ve kadınlarla ilgili projeleri sayesinde belki de önümüzdeki süreçte bakkal amcaları değil ama bakkal ablaları yaşadığımız sokaklarda görebileceğiz. Bakkal ablalar sayesinde yöresel ve ülkesel market zincirlerinin belini kırabileceğiz. Sokaklarımız daha güvenli olacak. Samimiyet ön plana çıkacak. Bakkal ablalarla beraber bir gelenek yaşatılmaya devam edecek ve gelecek nesillere aktarılacak.
Emekçi Bakkal adıyla 130 metrekarelik ilk market açılırken, 10 markette yolda. Başkan Genç’i, bayanların ürettiklerinin yine bayanların çalıştıracağı bu marketlerde satılacağı projeyle Antalya’yı bir zamanlar vazgeçilmezi olan bakkallarla tekrar buluşturacak olmasından dolayı kutluyorum.
Döşemealtı Belediyesi kadınların istihdama katılması ve üretime yönelmesi, ürünlerinin pazarlanması için 50’ye yakın Kadın Kooperatifi’ni Termessos Döşemealtı Üretim ve İşletme Kooperatifi çatısı altında bir araya getirmiş. Kooperatifleşme özellikle günümüzde büyük sermayeye karşı mücadelede tek yol. Elbette kooperatiflerin de en önemli sorunu pazar bulmak. Emekçi Bakkallar’la bu soruun aşılacak olması da ayrı bir güzellik.
Başkan Genç’i 50’ye yakın kadın kooperatifini biraraya getirerek, adeta “bir elin nesi var, 50 elin gücü sonsuz” diyerek kentteki ticari yaşama kadın kooperatifleri ve kadın işletmecilerle yeni bir kimlik kazandıracağı için de kutluyorum.
Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları onlar içinde, ülkemiz içinde çok önemli. Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’i, kadınlara “ticaret”te sunacağı bu imkandan dolayı da ayrıca kutluyorum. * Erkin ÖZGÜNSÜR
Onları gören erkekler boğulma numarası yapıyor
Antalya’nın dünyaca ünlü sahilindeki 34 kulede görev yapan cankurtaranlar, yaz sezonun açılmasıyla birlikte zorlu mesailerine başladı. Toplamda 50’ye yakın personelden oluşan ekipteki 7 kadın cankurtaranın en çok serzenişte bulunduğu olay ise boğulma numarası yapan tatilciler. Cankurtaranlar, yanl..
Antalya’nın dünyaca ünlü sahilindeki 34 kulede görev yapan cankurtaranlar, yaz sezonun açılmasıyla birlikte zorlu mesailerine başladı. Toplamda 50’ye yakın personelden oluşan ekipteki 7 kadın cankurtaranın en çok serzenişte bulunduğu olay ise boğulma numarası yapan tatilciler. Cankurtaranlar, yanlarına gittiklerinde sohbete başlayan şakacı erkeklere ‘yalancı çoban’ hatırlatmasında bulundu.
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili’nde görev yapan cankurtaran ekipleri hazırlıklarını ve eğitimlerini tamamlayarak Nisan ayında göreve başladı. ALGE tarafından işletilen Sahil Antalya Yaşam ve Alışveriş Merkezinde varyant bölgesinden, Boğaçayı bölgesine kadar olan yaklaşık 7,5 kilometrelik alana görev yapan cankurtaran ekipleri, her 200 metrede bir kurulan 34 kulede hizmet veriyor. 7’si kadın yaklaşık 50 cankurtaran, vatandaşların kıyıda ve denizde can güvenliğini sağlamak için gözlerini bir an olsun denizden ayırmıyor. Sabah 09.00’da mesaiye başlayıp, akşam 19.00’a kadar çalışan cankurtaran ekipleri, kulelerde gözetlemenin yanı sıra alan kontrolü ve denize çekilen sınır aşımında uyarılarda bulunuyor. Herhangi bir olumsuzluğa karşı hazırda bulunan ekipler, muhtemel bir boğulma vakasıyla karşılaştıklarında 3 dakika içerisinde kişiyi sudan çıkarmak için ter döküyor.
Kurtarma tatbikatı gerçeğini aratmadı
Sahilde görev yapan 7 kadın cankurtaran, iyi yüzücülüklerinin yanı sıra teknik donanımlarıyla da göz dolduruyor. Boğulma vakası tatbikatında su da çırpınan kadına kısa sürede ulaşan cankurtaran, can simidi yardımıyla ilk temasta bulunduğu vakayı aynı süre içerisinde kıyıya ulaştırmayı başardı.
“Boğulma numarası yapıyorlar, yanına gidince sohbet konusu açıyorlar”
Yüzmeyi çok sevdiğini ve geçmişte karşılaştığı boğulma vakalarından çok etkilendiği için cankurtaranlığa başladığını belirten 22 yaşındaki Perihan Uzar, gözlerini bir an olsun denizden ayırmadıklarını söyledi. Vatandaşlara yüzme bilmiyorlarsa çok açılmamaları konusunda uyarılarda da bulunan Uzar, bazı erkeklerin kendilerini görünce boğulma numarası yaptığını anlattı. Uzar, “En çok yakındığım konulardan birisi. Erkekler kadın cankurtaran gördüklerinde boğulma taklidi yapıyorlar. Yanımıza gelip, ‘Boğulsam kurtarabilecek misin?’, ‘Ben gidiyorum geliyor musun?’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu bir suçtur bana göre. Çünkü o sırada gerçek bir boğulma olsa taklit yapan buna engel olmuş olacak. Diğer kişinin hayatına sebep olabilir. Gerçek de zannedebilirim. Bu taklit de olsa benim gitmem gerekiyor çünkü, ya değilse? Erkeklerin bunu yapmamalarını rica ediyorum” dedi.
“Ciddiye almayabiliriz”
Mesleğine arkadaşlarının tavsiyesiyle başladığını belirten 33 yaşındaki Cansu Güzel de, 200 metrelik alanda devriye attıklarını ve belirtilen kulvarı aşmamaları konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi. Boğulma numaralarının yapılmasının hoş olmadığını aktaran Güzel, “Bu sefer şaka ve numara yapılıyor diye ciddiye almayabiliriz. O yüzden yapmamaları lazım” diye konuştu.
“Yalancı çoban hikayesine döner”
7,5 kilometre sahil bandında 200 metre aralıklarla 34 kulede 50’ye yakın cankurtaranla görevlerini sürdürdüklerini belirten Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül ise, bir kişinin cankurtaran olabilmesi için sadece yüzmeyi iyi bilmesi gerektiğini aynı zamanda da kendilerinin verdiği teknik bilgilere göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Boğulma numaraları yapan erkeklere de seslenen Gül, “Böyle şakalar yapmayın. Bir bakarız iki bakarız şakadır, üçüncü yalancı çoban hikayesine döner. Aynı adam aynı şeyi 2 kere yaparsa üçüncüye bakmayız” ifadelerini kullandı.
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili’nde görev yapan cankurtaran ekipleri hazırlıklarını ve eğitimlerini tamamlayarak Nisan ayında göreve başladı. ALGE tarafından işletilen Sahil Antalya Yaşam ve Alışveriş Merkezinde varyant bölgesinden, Boğaçayı bölgesine kadar olan yaklaşık 7,5 kilometrelik alana görev yapan cankurtaran ekipleri, her 200 metrede bir kurulan 34 kulede hizmet veriyor. 7’si kadın yaklaşık 50 cankurtaran, vatandaşların kıyıda ve denizde can güvenliğini sağlamak için gözlerini bir an olsun denizden ayırmıyor. Sabah 09.00’da mesaiye başlayıp, akşam 19.00’a kadar çalışan cankurtaran ekipleri, kulelerde gözetlemenin yanı sıra alan kontrolü ve denize çekilen sınır aşımında uyarılarda bulunuyor. Herhangi bir olumsuzluğa karşı hazırda bulunan ekipler, muhtemel bir boğulma vakasıyla karşılaştıklarında 3 dakika içerisinde kişiyi sudan çıkarmak için ter döküyor.
Kurtarma tatbikatı gerçeğini aratmadı
Sahilde görev yapan 7 kadın cankurtaran, iyi yüzücülüklerinin yanı sıra teknik donanımlarıyla da göz dolduruyor. Boğulma vakası tatbikatında su da çırpınan kadına kısa sürede ulaşan cankurtaran, can simidi yardımıyla ilk temasta bulunduğu vakayı aynı süre içerisinde kıyıya ulaştırmayı başardı.
“Boğulma numarası yapıyorlar, yanına gidince sohbet konusu açıyorlar”
Yüzmeyi çok sevdiğini ve geçmişte karşılaştığı boğulma vakalarından çok etkilendiği için cankurtaranlığa başladığını belirten 22 yaşındaki Perihan Uzar, gözlerini bir an olsun denizden ayırmadıklarını söyledi. Vatandaşlara yüzme bilmiyorlarsa çok açılmamaları konusunda uyarılarda da bulunan Uzar, bazı erkeklerin kendilerini görünce boğulma numarası yaptığını anlattı. Uzar, “En çok yakındığım konulardan birisi. Erkekler kadın cankurtaran gördüklerinde boğulma taklidi yapıyorlar. Yanımıza gelip, ‘Boğulsam kurtarabilecek misin?’, ‘Ben gidiyorum geliyor musun?’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu bir suçtur bana göre. Çünkü o sırada gerçek bir boğulma olsa taklit yapan buna engel olmuş olacak. Diğer kişinin hayatına sebep olabilir. Gerçek de zannedebilirim. Bu taklit de olsa benim gitmem gerekiyor çünkü, ya değilse? Erkeklerin bunu yapmamalarını rica ediyorum” dedi.
“Ciddiye almayabiliriz”
Mesleğine arkadaşlarının tavsiyesiyle başladığını belirten 33 yaşındaki Cansu Güzel de, 200 metrelik alanda devriye attıklarını ve belirtilen kulvarı aşmamaları konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi. Boğulma numaralarının yapılmasının hoş olmadığını aktaran Güzel, “Bu sefer şaka ve numara yapılıyor diye ciddiye almayabiliriz. O yüzden yapmamaları lazım” diye konuştu.
“Yalancı çoban hikayesine döner”
7,5 kilometre sahil bandında 200 metre aralıklarla 34 kulede 50’ye yakın cankurtaranla görevlerini sürdürdüklerini belirten Konyaaltı Sahili Cankurtaran Müdürü Ahmet Gül ise, bir kişinin cankurtaran olabilmesi için sadece yüzmeyi iyi bilmesi gerektiğini aynı zamanda da kendilerinin verdiği teknik bilgilere göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Boğulma numaraları yapan erkeklere de seslenen Gül, “Böyle şakalar yapmayın. Bir bakarız iki bakarız şakadır, üçüncü yalancı çoban hikayesine döner. Aynı adam aynı şeyi 2 kere yaparsa üçüncüye bakmayız” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.10 12:18:06
Son Düzenlenme Tarihi :
Şehrin göbeğinde misyonerlik faaliyeti
İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, “Müslüman bir ülkede, şehrin göbeğinde misyonerlik faaliyetlerinin sürdürülmesi bizleri çok derinden yaraladı” açıklamasında bulundu.
İYİ Parti İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, AKP iktidarının neden olduğu yerleşik yabancı ve mülteci meselesinin toplumun temel değerlerini değiştirmeyi amaçlayan büyük sorunlara yol açtığını belirtti. Yabancı ve mülteci meselesinin, ülkemize ve milli değerlerimize verdiği zararın görünenden katbekat fazla olduğuna işaret eden Başkan Karacan, nüfus yapımızdaki plansız değişimin ülke geleceğini ciddi manada tehdit ettiğini dile getirdi.
‘ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİ SIZLADI’
Konyaaltı Kent Meydanı’nda kameralara yansıyan bir fotoğraf üzerinden yerleşik yabancılar ve mülteciler konusundaki eleştirilerini devam ettiren Karacan, “Geçtiğimiz Pazar günü Tatar kardeşlerimizle geleneksel bir bayramımızı kutlamak üzere Konyaaltı’nda buluştuk. Tüm soydaşlarımızla bir araya geldiğimiz bu özel gün sonrası gözlerimize takılan bir kare bizleri derin bir üzüntü içine iterek ciddi manada düşünmemize, geleceğimizden endişe etmemize neden oldu. Müslüman bir ülkede, şehrin göbeğinde misyonerlik faaliyetlerinin sürdürülmesi bizleri çok derinden yaraladı. Öyle ki Kurtuluş Savaşı olsun, terörle mücadele şehit düşen kahramanlarımız olsun binlerce kardeşimizin kemikleri sızladı. ‘Bayrak inmesin, ezan dinmesin’ diyerek cennet vatan toprağını kanlarıyla sulayan bir ecdat bu tabloyu kesinlikle hak etmemektedir” diye konuştu.
‘BU GÖRÜNTÜLERİN SEBEBİ AKP İKTİDARIDIR’
Şehrin göbeğinde misyonerlik faaliyetlerinin sürdürülmesinin ileride yaşanması muhtemel ciddi tehlikelerin en somut örneği olduğunu aktaran Karacan, “Mülteci derken, yerleşik yabancı derken gelinen nokta son derece tehlikeli. Kiraların yüksekliği, yabancı plakalı araçlar, tarlada çalışan Suriyeliler vs. derken asıl büyük sorunlardan birisi göz ardı ediliyor. Maalesef konut alıp ülkemize ve Antalya’ya yerleşen yabancılarla yasal olmamasına rağmen kentimize akın eden mülteciler nedeniyle nüfus yapımız değişiyor. Yerleşik yabancılar artık insanlarımızı Hristiyan olmaya davet ediyorlar. Ekonomiyi batırıp yabancıya konut satışından medet uman, Avrupa Birliği’nin mülteciler için vereceği üç kuruşluk fonlara tamah eden iktidar partisinin şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaya hakkı yok. Bu görüntülerin müsebbibi AKP iktidarıdır. Hükümetin bir an önce bu konuyu düzeltmesi, milletimizin dini ve kültürel yapısını bozacak faaliyetlere izin vermemesi gerekmektedir” dedi. -PARTİ BSN.

