SON DAKİKA

logo

Tütüncü; 1, 5, 10 değil tam 16 kütüphane açmayı NEDEN HEDEFLİYOR ?

Kepez’e 2023 yılına kadar 2’si amiral gemi niteliğinde toplamda 16 kütüphane kazandırma sözü Başkan Hakan Tütüncü’nün de ifade ettiği gibi kütüphaneler bir seçim vaadi değil, seçildikten sonra ortaya koyduğu bir hedefti.

    Ve o kütüphanelerden birinin Osman Gazi  Kütüphanesi’nin açılış törenine katıldım. Sütçüler Mahallesi’nde bulunan,  geleneksel Türk evleri mimarisi ile yapılan, içinde birde çok amaçlı salonun bulunduğu Osman Gazi Semt Konağı’nın bir katı, içinde çalışma masaları ile birlikte kütüphane olarak hizmet verecek. 
    Osman Gazi Semt Konağı içeriye girdiğiniz anda insana bir sıcaklık, huzur veriyor.   Hakan başkan ve protokol kütüphaneyi gezerken, ben şöyle bir katları dolaştım. Derslikler, bilgisayarlar, pırıl pırıl sıralar. Bana zengin ailelerin çocuklarını gönderdikleri paralı okulları anımsattı. Bu arada törenin yapıldığı çok amaçlı salonda bulunan  sandalyelerin bir temizliğe ihtiyacını olduğunu da parantez içerisinde hatırlatmak isterim.
    “Neden kütüphane açıyoruz ?” diye sordu Kepez’in mimarı, Kepez’i Antalya’nın vitrini yapan Hakan Tütüncü. Sorduğu soruya da kendisi cevap verdi. Sadece cevap vermedi, insan ömrünün ortalama 70-80 yıl olduğu çağımızda, dünya gerçeğini şu sözlerle açıkladı:
    “Öyle geriye dönüp baktığımız zaman herşey geliyor, geçiyor. Gençlikler geliyor, geçiyor; güzellikler geliyor, geçiyor; servetler geliyor, geçiyor; makamlar geliyor, geçiyor; dönemler geliyor, geçiyor. Ama akıp giden hayatın içerisinde geride bıraktıklarınızla anılıyorsunuz, ya da Yüce Yaratanın size nasip ettiği fırsatları, ikramları hangi amaca matuf olarak kullanıyorsanız o şekilde anılıyorsunuz”  
    Ve ekledi: “İşte bizde bu kütüphanelerle anılan, okumayla, öğrenmeyle anılan bir dönemi yaşatılım istiyoruz., Kepez’e”
******
    Hakan başkanın konuşması dinlenir, sıkıcı değildir. Konuşmasının arasında ya şiir okur, yada dinleyenleri tarihte bir yolculuğa çıkartır. Mesela Osman Gazi Kütüphanesi’nin açılışında, “Sevgili Osman Zeki arkadaşımız hatırlattı, Endülüs Emevileri döneminde Kurtuba diye bir şehir vardı, İspanya’da bugün Cordoba denilen şehir. O dönem islamın hem kültür, hem medeniyet, bilim, fen hangi açılardan bakarsanız bakın 13 ncü asır , islamın zirvede olduğu bir zaman. Sadece bir şehirden bahsediyorum, o dönemlerde matbaanın olmadığını da hatırlatmak isterim. Bütün kitaplar el yazısı ile oluşturuyor. Sonra cilthanelere gidiyor, ciltleniyor. Kurtuba’da bizim ecdadımız, bizim atalarımız sadece bir şehirde tam tamına 600 kütüphane kurmuş. Nüfus olarak baktığımız zaman belki de bugünkü Antalya’nın 10’da 1’i ya var, ya yok. Ne kadar kitap varmış biliyormusunuz ? Tam 3 milyon el yazması kitap varmış”
******
    Ne yazık ki okumuyoruz. Okumayan bir millet olduk, veselam. Elimizde cep telefonları sosyal medyada gezinip  duruyoruz. Aslında sosyal medyada önemli bir kaynak ama bu kaynağıda iyi kullanmıyoruz. 
    Umarım, Kepezli çocuklar, gençler bu kütüphaneleri doldururlar, kimbilir belki de Hakan başkan “Kütüphanede en çok zaman geçiren çocuklara, gençleri ödüllendirerek Kepez sadece Antalya’nın kütüphaneler başkenti olmakla kalmaz.
    Unutmayalım ki; bilgi “güçtür”. Bilgiye ulaşmanın yolu ise okumaktan geçer. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.16 07:08:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Güngör: "Dijital pazarlamanın önemi her geçen gün artıyor "

MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, dijital pazarlamanın öneminin her geçen gün arttığını belirterek oda üyelerini bu tür eğitimlerle desteklediklerini söyledi.
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) tarafından üyeler ve çalışanlarına yönelik düzenlenen eğitim ve seminerler sürüyor. MATSO binasında üyeler ve çalışanlarına yönelik düzenlenen ve 5 etap halinde 20 saat süren 360 Dijital Pazarlama (Dijital Kavramlar, Google, Meta, Sosyal Medya, E-Ticaret) eğitimi sona erdi. Yoğun katılımın olduğu eğitim sonunda katılımcılara sertifikaları MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Eğitmen Raşit Doğan ile birlikte verdi.
Sertifika töreninde konuşan MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, dijital pazarlamanın öneminin her geçen gün arttığını belirterek oda üyelerini bu tür eğitimlerle desteklediklerini söyledi. Güngör, “Üyelerimizin değişen çağa göre ayak uydurarak e-ticarette başarılı olmalarına katkı sağlaması amacındayız. Her geçen gün gelişen ve çeşitlenen ödeme sistemleri altyapısı ile Türkiye e-ticaretin gelişimi ile dijital pazarlama çok önem kazanıyor. Bu nedenle dijital Kavramlar, google, meta, sosyal medya, e-ticaret gibi konuların ele alındığı “360 Dijital Pazarlama Eğitimi” düzenledik. Eğitimiz yoğun ilgi gördü. Üyelerimiz ve çalışanlarına yönelik eğitimlerimiz sürecek” dedi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.03.25 13:39:19
Son Düzenlenme Tarihi :





İslamlar Mahallesi Baranda yaylasında küçükbaş hayvan yetiştiricileri ile toplantı

Elmalı İlçesi İslamlar Mahallesi Baranda yaylasında Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğince organize edilen “Batı Akdeniz Bölgesinde Maki ve Mera Alanlarında Yapılan Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Yöresel Aktörleri, Ekosistem Hizmetleri ve Yerel Toplumlar Projesi” toplantısı gerçekleştirildi.Toplantıya, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Çatal, Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tolunay, Antalya Tarım ve Orman İl Müdürü Gökhan Karaca,Antalya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk,Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Müdürü Özlem Çağrıcı Armut, Elmalı Tarım ve Orman İlçe Müdürü Dilek Boğatimur,Elmalı Orman İşletme Müdürlüğü Orman Şefi Mahmut Er ,İslamlar Mahalle Muhtarı Bilal Karakaya ve köylüler katıldı.

“KEÇİ PEYNİRİ,SÜTÜ DEĞERLİ ANCAK, KEÇİ,OĞLAK TEKE FİYATLARI DEĞERİNİN ALTINDA!”
Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği,  Küçükbaş Hayvan Yetiştiricisinin yanında. Antalya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk, küçükbaş hayvancığının daha da gelişmesi adına bölgede çeşitli toplantılar düzenliyor. 
Bilimsel destekler alıyoruz!
Antalya Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk yaptığı açıklamasında, amaçlarının yetiştiricilerin daha çok verim elde etmesi adına çalışmalar yapmak olduğunu belirterek, Üniversitelerden aldıkları bilimsel destekle ile yetiştiricilerin yanlarında olduklarını söyledi.
Keçi peyniri,sütü değerli ancak, keçi, oğlak teke fiyatları değerinin altında!
Toplantıda açıklamalarda bulunan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Tolunay, yaptıkları araştırmalar ve ortaya çıkan projedeki sonucu değerlendirirken, keçi yetiştiriciliğinin son durumu hakkında bilgiler verdi. 
Prof. Dr. Ahmet Tolunay yaptığı açıklamasında “ Yetiştiriciler keçi çobanlığının zor olduğunu, yem fiyatları ve bakım masraflarının (aşı, ilaç vb.) yüksek olduğunu ifade etmektedirler. Keçinin peynirinden ve sütünden yüksek kazanç sağlarken keçi, teke, oğlak fiyatları değerinin altında satıldığını söylemişlerdir. Yetiştiriciler otlatma sorunun olduğunu ve keçinin ormana zarar vermediğini söylerlerken ormancı baskısının yüksek olduğunu ve ormancılar ile ilişkilerin kötü olmasının önemli bir sorun olduğunu dile getirmektedirler. Yetiştiriciler ormanlık alanlarda yem kaynağının azaldığını, taş ve mermer ocaklarının keçilere ve keçi yetiştiriciliğine zarar verdiğini ve yırtıcı hayvanların kendilerine ve sürülerine zarar vermelerinden dolayı bu mesleği sürdürülebilir halde yapamayacaklarını ve devlet desteğinin ve yardımlarının düşük olmasından dolayı Antalya ve Burdur ilinde yaşayan yetiştiriciler bu mesleği bırakabileceklerini ifade etmektedirler” dedi.
Çoban bulma sorunu var!
Yetiştiricilerin yaşam koşullarının ağır olduğunu söylediklerini ve şehirde yaşayan bireylere göre olanaklarının kısıtlı olduğunu da söylediklerini ifade eden Prof. Dr. Ahmet Tolunay, “ Yetiştiriciler İş yoğunluklarından dolayı tatile çıkmadıklarını dile getirmektedirler. Çalışmaya katılanların çoğu bu işi gücünün yettiği kadarıyla yapacaklarını söylemektedirler. Yetiştiricilerin büyük çoğunluğu çoban bulma sorunlarının olduğunu söylemelerine rağmen yabancı uyruklu çobanların sürülere iyi bakmadıklarını düşündükleri veya tecrübe edindikleri için yabancı uyruklu çobanları kullanmamaktadırlar. Keçi yetiştiricilerinin yaklaşık % 90’ı keçi yetiştiriciliğini severek yapmakta ve bu mesleği atalarından bu yana yürütmektedir. Yıllardan buyana keçilerin ormana zarar vermediğini düşünmektedir. Orman idaresinde görev yapan ormancıların keçi yetiştiricileri üzerinde bir baskı hissettikleri, ormancılar ile ilişkilerin kötü olması çok önemli bir sorun olduğunu vurgulamıştır. Keçi yetiştiricilerine devlet desteğinin düşük olduğunu belirtmiştir. Keçi yetiştiricilerin büyük çoğunluğu günümüzde güneş enerjisinden enerji üretiminde ve su ısınma sistemlerinde faydalandığını belirtmiştir. Keçi yetiştiricileri, keçilerin otlatma alanlarında arazi bozulmasına yol açmadığını belirtmektedir” diye konuştu.
“Batı Akdeniz Bölgesinde Maki ve Mera Alanlarında Yapılan Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Yöresel Aktörleri, Ekosistem Hizmetleri ve Yerel Toplumlar Projesi” sonuç kısmı ise şu şekilde paylaşıldı:
-Keçilerin son yıllarda ekonomik önemi artış göstermiştir. Ayrıca keçiler sahip oldukları bazı avantajlı yönleri ile ekstrem iklim koşullarında da verimliliklerini devam ettirebilmektedirler. Özellikle diğer çiftlik hayvanları tarafından değerlendirilemeyen bazı yem kaynaklarını efektif bir şekilde değerlendirmekte ve diğer türlerden daha az metan emisyonuna neden olmaktadır. Bu durum kıl keçilerini ve kıl keçisi yetiştiriciliğini iklim değişikliğinde avantajlı bir konuma sokmaktadır.
-Yürürlükteki 6831 Sayılı Orman Kanununa göre ormanlara her türlü hayvan sokulması yasaktır.Ancak, kamu yararı gereklerine uygun olarak, Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen orman alanlarında; orman idaresince tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde hayvan otlatılmasına izin verilmektedir.
-Hayvan otlatılmasına izin verilecek sahaların ve hayvan türlerinin belirlenmesi ile otlatma zamanı ve süresinin tayinine ve ilgililere duyurulmasına ilişkin uygulamalar Orman Genel Müdürlüğü tarafından başarılı bir şekilde yürütülmektedir.
-Keçi yetiştiriciliği ağırlıklı olarak ormanlık ve dağlık alanlardaki işletmelerde yapılmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 500 bin adet işletmede keçi yetiştiriciliği yapılmakta ve bu üretim kolu yaklaşık 3 milyon kişinin gelirine katkıda bulunmaktadır. Küresel ısınma ve kuraklık, insanoğluna birçok olumsuzluklar getirecektir. Küresel ısınma ve kuraklık bazı bitki ve hayvan türlerinin yok olmasına neden olacaktır. Kuraklığa dayanaklı türler ise ayakta kalabilecektir. Kıl keçisi, kuraklığa ve susuzluğa dayanaklı bir hayvan olup, yine kuraklığa ve susuzluğa dayanaklı odunsu bitki türleriyle beslenmektedir.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.08.08 17:00:32
Son Düzenlenme Tarihi :