SON DAKİKA

logo

Kalkan’daki olayın failleri Eskişehir’de yakalandı

Kalkan’da meydana gelen olayın failleri Eskişehir’de yakalandı ve tutuklandılar.

11.08.2020 günü Kaş/Kalkan mahallesinde İhsan Bektaş’ın vurulması  olayı ile ilgili olarak KAŞ Cumhuriyet Başsavcılığı organizesinde Antalya İl J K lığı İsth Şb Md lüğü, Kaş İlçe J K lığı personeli tarafından Örgüt kurmak ve yönetmek, Adam öldürmeye teşebbüs suçlarından Eskişehir il merkezinden E.T,A.Y,E.S,E.Ç, E.D isimli (5) şüpheli gözaltına alınmış olup, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevk edilmiştir.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.17 08:58:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kaza sonrası ortalık savaş alanına döndü, öfkelerini araçtan çıkardılar

Antalya’da trafik kazası sonrası tekme tokat birbirine giren 2 sürücünün kavgasına, yakınları da dahil olunca ortalık savaş alanına döndü. Kazada araçlarında zarar oluşan öfkeli kalabalık ökesini otomobiline çarpan araçtan çıkarttı. O anlar cep telefonu kameralarına yansırken, polis kavgaya karışa..

Antalya’da trafik kazası sonrası tekme tokat birbirine giren 2 sürücünün kavgasına, yakınları da dahil olunca ortalık savaş alanına döndü. Kazada araçlarında zarar oluşan öfkeli kalabalık ökesini otomobiline çarpan araçtan çıkarttı. O anlar cep telefonu kameralarına yansırken, polis kavgaya karışanlara biber gazlıyla müdahale etti.
Kaza, Muratpaşa ilçesi Kızılsaray Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 2 aracın karıştığı kaza sonrası tartışma çıktı. Araçlardan inen sürücüler sözlü tartışmanın ardından birbirine tekme tokat saldırmaya başladı. Tansiyonun yükseldiği o anlarda kavgaya bir tarafın yakınları da dahil olunca kavga büyüdü. Kazada araçlarında zarar oluşan öfkeli kalabalık hıncını çarpan araçtan çıkarttı. Önce otomobilin aynasını kırıp kapısını ve camına tekmeyle zarar veren öfkeli gruptan bir kişi elinde beyzbol sopasıyla aracı adeta hurdaya çevirdi. Aracın camlarını parçalayıp kaputuna defalarca vuran öfkeli genç yine arkadaşları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. İhbar üzerine çok sayıda polis ekibi yönlendirildi. Zaman zaman polise de zorluk çıkaran taraflara biber gazıyla müdahale edilirken kavgaya karışanlar gözaltına alındı.
Tekme ve tokatların havada uçuştuğu, bir aracın camları ve kapılarının sopalarla kırıldığı anlar çevredekiler tarafından saniye saniye kaydedilip sosyal medyada yayınlandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.14 10:48:00
Son Düzenlenme Tarihi :





Sürdürülebilir Beslenme Sağlık Veriyor ve İsrafı Önlüyor

Dünya nüfusu 2000 yılından bu yana sürekli artıyor ve 2050 yılında da büyük bir artış öngörülüyor. Türkiye'nin nüfusunun da 2050 yılında 100 milyonu aşması bekleniyor. Bu hızlı nüfus artışı, insanları besleme, su temini, enerji sağlama gibi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda büyük zorluklara neden oluyor. Artan insan nüfusunun tükettiği enerji gerek besinlere gerekse iklimlere zarar verebiliyor. Sürdürülebilir beslenme ile nüfusun artan gıda talebi karşılanabiliyor. 
Akdeniz beslenme biçimi, Nordik diyeti, Çift piramit diyeti, vegan ve vejeteryan diyetlerle sürdürülebilir beslenme biçimleri karbon ve su ayak izini düşürmeye katkı sağlıyor. 
Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Aslıhan Altuntaş, sürdürülebilir beslenmenin faydalarını ve yöntemlerini anlattı.
Artan nüfus gıda talebini artırıyor
Artan insan nüfusu, gıda talebini artırmakta ve gıda endüstrisini daha verimli olmaya yönlendirmektedir. Son 10 yılda gıda endüstrisindeki yenilikler ve gelişen teknolojiler, daha fazla gıda üretimi ve sürdürülebilirlik için önemli adımlar atılmıştır. Gıda endüstrisindeki yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, artan nüfusun beslenmesini karşılamak ve çevresel etkileri azaltmak için önemli adımlardır. Ancak, daha fazla çalışma ve yatırım gerekmektedir, çünkü nüfus artışıyla birlikte gıda güvencesi ve sürdürülebilirlik konularında hala önemli zorluklar vardır. Artan insan nüfusunun iklim ve çevreye etkisi oldukça büyük bir endişe kaynağıdır. Nüfus artışı, daha fazla enerji, su ve gıda talebi demektir, bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel baskılara yol açmaktadır. Bu durum ekosistem hizmetlerinin azalmasına ve doğal kaynakların tükenmesine neden olabilir.
Sürdürülebilir beslenmenin farklı çeşitleri bulunuyor
Artan insan nüfusuyla birlikte iklim değişikliği, çevresel bozulma ve kaynakların tükenmesi gibi sorunlarla mücadele etmek için sürdürülebilirlik odaklı politikalar ve çözümler gerekmektedir. Bu çözümlerden biri de sürdürülebilir beslenme çeşitleri olabilmektedir.
Sürdürülebilir beslenme çeşitleri;
Akdeniz beslenme tipi; taze gıdalar ve doymamış yağlar tüketilir. İşlenmiş ve paketli gıdaları tüketim oranı düşüktür. Ülkemiz için en uygun seçenek Akdeniz beslenme modeli olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilir diyetlere çok kültürlü bir yaklaşım ile yerli veya yerel gıda sistemlerini anlayarak, gıdalar ve diyetlerle ilgili kültürel bilgideki çeşitliliği korumak için de fırsatlar sunabilmektedir. Aynı zamanda, yemek ve kültüre ilişkin geleneksel bilginin korunmasının önemini de gündeme getirmektedir. 
Ekolojik ayak izi bakımından beslenme modelleri incelendiğinde, Akdeniz diyetinin diğerlerine göre azot, karbon, su ve enerji ayak izinin daha küçük olması, dünyamızın sağlığına daha az olumsuz etki gösteren sürdürülebilir bir beslenme modeli olarak görülmektedir.
Nordik diyeti; İskandinav ülkeleri olan Danimarka, Finlandiya, Norveç, İzlanda, İsveç gibi ülkelerdeki geleneksel yeme biçimi Nordik diyetine dayanmaktadır. Akdeniz diyeti ile benzerlik göstermektedir. Zeytinyağı yerine kanola yağı kullanılması Akdeniz diyetinden en önemli farkıdır.
Çift piramit diyeti; klasik besin piramidinin yani Akdeniz beslenmesinin yanına besinlerin ekolojik ayak izleri sınıflandırılmaktadır. Hem bireysel hem de ekosistem açısından yeterli olacak besinleri göstermektedir.
Vegan ve Vejetaryen diyetler; kırmızı et, tavuk, balık veya peynir gibi hayvansal kaynaklı besinlerin elimine edildiği diyetlerdir.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen “Live Well Plate for Low Impact Food in Europe” (LIFE) projesi’ne göre; sürdürülebilir bir diyetin 6 temel ilkesi bulunmaktadır.
- Sebze ve meyve tüketimini artırmak
- Besin çeşitliliğini sağlamak
- Et tüketimini makul seviyelere indirmek
- Gıda israfını önlemek
- Sertifikalı gıda satın almak
- Şeker, şekerli içecekler, yağ, tuz ve tuz içeriği yüksek gıdaların tüketimini azaltmak.
Meyve sebze tüketiminde her zaman mevsiminde olanları tercih etmek, mümkünse pazarlardan alışveriş yapmak önem kazanmakta.
Her gün mor, kırmızı, turuncu, sarı, koyu yeşil, açık yeşil, beyaz olmak üzere 7 farklı renkte sebze ve meyve her gün tüketilmelidir.  6 yumruk sebze ve 2 yumruk kadar meyve günlük minimum tüketim olmalıdır.
Günde 1-2 su bardağı yoğurt veya kefir, haftada 1 kez kırmızı et, haftada 1 kez balık veya haftada 1 kez tavuk ana yemek olarak tercih edilebilir. Diğer günlerde protein ihtiyacı bezelye, barbunya, nohut, kuru fasulye veya börülce gibi bitkisel proteinlerden gelebilir ve sebzeler de haftada en az 2 gün ana yemek olabilir.
Bu temel ilkeler uygulandığında karbon ayak izi düşürülmekte ve sürdürülebilir bir beslenme şekliyle hem sağlığa hem de doğaya faydalı olunabilmekte.
* MEMORİAL BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 15:42:28
Son Düzenlenme Tarihi :