SON DAKİKA

logo

Ak Parti İl Başkanı Taş : Kişiler değişse de asırlardır süregelen oyunların farkındayız

Ak Parti İl Başikanı Ethem Taş, yaptığı yazılı açıklamada, "17 Eylül karanlık gecesinin 60’ıncı yılında, surda bir gedik açarak nesillere yol veren, daha demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde toplumsal ve siyasi unsurlarıyla birlikte ilk darbe 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu dönem, Türkiye’de darbelerin başlangıcı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır. 27 Mayıs Askeri Darbesi ile birlikte Anadolu’nun yetiştirdiği çok sayıda vatan evladı yine vatanı için bedel ödemek durumunda bırakılmıştır. 

Her bir vatandaşımızın gönlünde yer edinen, hamuru vatan sevgisi ile yoğrulmuş milletin evlatları hukukun vesayet altına alındığı dönemlerde işkenceler görmüş, idam sehpalarında şehit edilmiştir. Darbelerle birlikte meydana gelen vesayet hegemonyası hem bu ülkenin geleceğini hem de milletimizin demokrasi, ekonomi, moral ve motivasyonunu öğütmüştür

1950 yılında iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları, milletimizin milli ve manevi değerlerini Anadolu coğrafyasından silmeye çalışan CHP iktidarının antidemokratik uygulamalarını rafa kaldırmış, Türkiye’ye çağ atlatmış, milletin milli, manevi değerlerini iadei itibar etmişlerdir. Tek parti rejiminin ülkemize yaşattığı en büyük zulüm olan Türkçe Ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun Ezan-ı Muhammedi’ye olan özlemini gidermişlerdir.

Takvimler 27 Mayıs 1960’ı gösterdiğinde, milli iradenin yüksek teveccühü ile dönemin tek parti zihniyetini geride bırakarak iktidara gelen Demokrat Parti, darbeci, vesayetçi zihniyet tarafından “alaşağı edilmiştir”.

1961 Eylül’ünde ise Adnan Menderes ve arkadaşları Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan mizansen yargılamalar sonucu idam sehpasına çıkarılmış, aileleriyle helalleşmelerine dahi izin verilmeyen milletin evlatları, idam sehpasında bile Milletimizin saadetini düşünerek hayata veda etmişlerdir.

 27 Mayıs’ta başlayan darbeler 12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat ile devam etmiş ve milletimize büyük zararlar vermiştir. Yalnızca milletin evlatları değil bilakis demokrasi ve milli iradeye olan inançlarıyla Türk Milleti karanlığa gömülmek istenmiştir. 27 Mayıs E-Muhtırası, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile uyandırılmaya çalışılan bu karanlık odaklar, Aziz Milletimizin 15 Temmuz Gecesi gösterdiği kararlılık ile sekteye uğratılmış ve ilelebet engellenmiştir. Türkiye’de darbeler tarihi bir daha açılmamak üzere 16 Temmuz sabahı itibariyle kapanmıştır. Sahneye koyulmak istenilen oyunlara, Türkiye’ye diz çöktürmek istenen her eyleme karşı milletine ve hizmete sevdalı kadrolar ile Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, demokrasi düşmanlarına en büyük dersi vermiştir.

Kişiler değişse de asırlardır süregelen oyunların farkında olan bizler halkımız ile birlikte Hak mücadelemizi sürdürmeye, ülkemizi her çeşit saldırıya karşı müdafaa etmeye devam edeceğiz.

 17 Eylül karanlık gecesinin 60’ıncı yılında, surda bir gedik açarak nesillere yol veren, daha demokratik ve özgür bir ülkede yaşayabilmemiz için canlarını feda eden Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan başta olmak üzere tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Demokrasimize ve irademize düşman olan şer odaklarını hiçbir zaman unutmayacağız.




Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.17 10:49:24
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Türkiye’nin ikinci rahim nakli bebeği 1 yaşında

Türkiye’nin ikinci rahim nakliyle doğan bebeği olan Özlenen bebek ve Erdem ailesi nakli gerçekleştiren ve dünyaya gelmesinde büyük emekleri olan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile birinci yaşını kutladı.
Dünyanın ilk kadavradan rahim naklinin yapıldığı Akdeniz Üniversites..

Türkiye’nin ikinci rahim nakliyle doğan bebeği olan Özlenen bebek ve Erdem ailesi nakli gerçekleştiren ve dünyaya gelmesinde büyük emekleri olan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile birinci yaşını kutladı.
Dünyanın ilk kadavradan rahim naklinin yapıldığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde ikinci rahim nakli 27 Temmuz 2021’de gerçekleşmişti. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan başkanlığındaki 40 kişilik ekip, Havva Erdem’e 8.5 saat süren operasyonla kadavradan rahim nakletmişti. Türkiye’de kadavradan ikinci rahim nakli yapılan Havva Erdem, 14 ay sonra 2022 yılında doğum yaparak bebeği Özlenen Erdem’i kucağına almıştı. Doğumun üzerinden geçen bir yılın ardından Havva Erdem, eşi Şükrü Erdem ve kızları Özlenen Erdem, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile bir araya geldi.

İlk nakil ikincisine ilham verdi
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Akdeniz Üniversitesi olarak tıp dünyasına bir kez daha tarihi bir an yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. 2011 yılında ilk rahim naklini Derya Sert’e gerçekleştirmiştik. 9 yılın ardından Derya Sert bebek sahibi olmuştu. Bu ilk başarı sadece teknik bir başarı değil aynı zamanda umutların ve hayallerin gerçekleşebileceği bir işaret oldu. Derya Sert’in cesareti ve motivasyonu ikinci rahim nakli operasyonunu gerçekleştirmemize ilham verdi. Derya Sert’in tecrübesiyle embriyo transferini daha kısa bir süre içinde gerçekleştirerek Havva’nın hamile kalmasını sağladık. Sonuç çok daha kısa sürede yeni bir sevinç daha yaşamamıza vesile oldu. Türkiye’nin ikinci rahim naklini yaptığımız Havva Erdem bu özel ameliyatın ardından 14 ay sonra sağlıklı bir bebeği dünyaya getirdi. Bugün bu bebeğin ailesi tarafından özlemle beklenen Özlenen bebeğin doğum gününü kutluyoruz.” şeklinde konuştu.

İnsanlığın geleceği için umut verici adımlar
Rektör Özkan, “Bu olağanüstü başarı rahim nakli operasyonunun artık böbrek veya karaciğer nakli gibi bir rutin operasyon haline geldiğini gösteriyor. 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz ilk nakil sonrasında dünyanın dört bir yanındaki tıp uzmanlarına destek olmanın gururunu yaşıyoruz. Şu ana kadar 100’den fazla rahim nakli operasyonun gerçekleştirildiğini bilmek bu alandaki ilerlemenin ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Bu başarılar sadece Akdeniz Üniversitesi’nin değil, tüm insanlığın geleceği için umut verici adımlardır. Bu süreçte emeği geçen tüm hekimlerimize destek veren herkese ve tabi ki cesaretiyle ilham kaynağı olan hastalarımıza teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

İsminin hakkını veriyor çok özlendi
Doğum tarihinin üzerinden geçen bir yılın ardından Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı makamında ziyaret eden Özlenen Erdem bebek, annesi Havva Erdem ve babası Şükrü Erdem’in mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Türkiye’nin ikinci rahim nakli ile anne olan Havva Erdem zor bir süreç olduğunu belirterek “Ben en başından beri bu nakil gerçekleşsin ondan sonra göreceksiniz hemen kucağıma alacağım diyordum. Ömer hocamızın yanına ilk geldiğimde de hocam siz yeter ki ameliyatı yapın ondan sonra olacak diye düşünüyordum. Gerçekten de öyle oldu. Birinci yaşına girdi bu bir yıl hayatımın en güzel yılıydı. Tamamlandık evimize neşe geldi. Bu sene evimizde olan huzur, neşe bundan önceki senelerimizde yoktu. Bu sene ayrı bir mutluluğumuz oluyor. Onun mutluluğu bize mutluluk katıyor. İsmi Özlenen, isminin hakkını veriyor çok özlendi. İnşallah başka anneleri çok özletmezler. Biz çok özeldik bizim gibi özleyenler var onlarda bir an önce kucaklarına alırlar daha fazla özlemezler inşallah.” dedi.

Tüm kadınlar hayallerine kavuşsun
Sosyal medyadan da rahim nakliyle ilgili çok kişinin kendisine ulaştığını söyleyen Erdem, “Cevap veremiyorum ama hepsini teker teker okuyorum çünkü onların ne yazdıklarını ben hepsini yaşadım, hepsini hissettim. Onlara yanlış bir şey yazarım kalpleri kırılır, yanlış anlaşılma olur falan diye cevap vermek istemiyorum o yüzden cevap vermiyorum ama çok aşırı derecede yazan var. İnşallah Rabbim hepsinin gönlüne göre versin” ifadelerini kullandı. Dünya’daki 100’e yakın çocuğun Prof. Dr. Ömer Özkan hocanın tekniği ile dünyaya geldiğinin altını çizen Havva Erdem “Dileğim bir an önce gerçekten hak eden Prof. Dr. Ömer Özkan hocamıza verilmesi gerekiyor” dedi.
Şükrü Erdem ise “Bizim eksik yerimizi tamamladı Özlenen bebek, Özlenen ama özlendiğine değdi. Şu an her şey çok daha güzel. Hocalarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz. Ellerine emeklerine sağlık.” dedi. Görüşmede Özlenen bebeğin bir yaşı için pasta kesildi. Rektör Özkan hediyelerini takdim etti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 14:30:21
Son Düzenlenme Tarihi :





Rektör Özkan’dan hayırseverlere çağrı

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ve yönetimi ile bir araya geldi. Üniversite ve şehir iş birliğinin önemini vurgulayan Rektör Özkan, üniversiteye konservatuvar, çocuk hastanesi ve kongre merkezi kurulması için hayırseverlere çağrıda bulundu.

 

Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Üniversite - Antalya Kent Konseyi istişare toplantısı gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında Rektörlük Senato Salonunda yapılan toplantıya Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Genel Sekreter Ali Evren İmre ile aralarında sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve öğretim üyelerinin de olduğu Antalya Kent Konseyi grup başkanları katıldı.

ÜNİVERSİTE İLE KENT KONSEYİ BULUŞTU

Kent Konseyini üniversitede ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, vatandaşla devlet arasında bir köprü olan sivil toplum kuruluşlarını çok önemsediğini ve şehrin gelişimi için ilgili paydaşlarla sık sık bir araya gelip görüş alışverişinde bulunduğunu söyledi. Rektör Özkan, “Antalya Kent Konseyi benim gözümde biraz daha farklı bir yerde. Çeyrek asırdır şehre hizmet eden Antalya Kent Konseyi şehrimizin sosyal, kültürel, ekonomik, fiziki yapılanması gibi alanlarda yaşanan sorunlara çözüm bulmak için elini taşın altına koymaktan çekinmiyor. Siyaset üstü bir anlayışla kente hizmet anlamında önemli bir misyonu yüklenen Antalya Kent Konseyi bence gücünü de bu tarafsızlığından alıyor. Antalya Kent Konseyi ile ilgili aldığım duyumlar da göğsümüzü kabartıyor bir Antalyalı olarak. Bizim adımıza çok mücadele veriyorsunuz. Çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

BİLİM EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ

Üniversitede son iki buçuk yılda yapılan çalışma ve projelerden bahseden Rektör Özkan, eğitimde dijital dönüşümden, bilimsel yükselişe, sağlık alanında yapılan atılımlardan, ilerleyen dönemde gerçekleştirmek istedikleri projeleri anlattı. Bir ülkenin güçlü olmasının en temel faktörünün bilim olduğunu vurgulayan Rektör Özkan, “Bilim Vadisi Projesi ile Cumhurbaşkanlığından 315 milyonluk bütçe desteği aldık. Zorlu bir covit geçirdik biliyorsunuz. Covit bitti ama ileride yine farklı bir şey çıkabilir.  Bir ülkenin güçlü olmasının temel faktörü bilim. Proje tamamlandığında ulusal stratejik öneme sahip aşı, ilaç, yapay organ, antikor vb. biyolojik ürünlerin yerli imkânlarla üretilmesi sağlanacak. Kanser aşılarını yapmak için bir laboratuvar kurup projelere başladık.” şeklinde konuştu. 

OTOPARK, OTEL PROJELERİNDE SONA YAKLAŞILDI

Üniversite hastanesinde uzun yıllardır yaşanan otopark sorununu Antalya Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile çözdüklerini hatırlatan Rektör Özkan, 2023 yılının sonunda otoparka kavuşulacağını ifade etti. Özellikle uzun süreli tedavi gerektiren bölümlerde şehir dışından gelen hasta ve yakınları için büyük bir sorun olan barınma konusunu da çözüme kavuşturduklarını söyleyen Rektör Özkan “Bunu çok uzun zamandır istiyorduk. Bir hayırseverimizle Kilit Grubunun yardımıyla eski diş hekimliği fakülte binasını 116 yataklı otele dönüştürdük. Yakında devreye girecek.” dedi. Türkiye’nin dört bir tarafından hatta yurt dışından çok sayıda hastanın geldiğini söyleyen Rektör Özkan “Hastanemizde ciddi bir yoğun bakım eksikliği var. Ayrıca Antalya’nın en büyük en komplike aciline sahibiz. Ancak mekanımız çok yeterli değil. 20 yıl önce yapılan bir bina. Acil Servisimizi büyütüp daha iyi hale getireceğiz. Bu konuda bir yol kat ettik, sizlerden de bu konuda destek bekliyoruz. Desteklerle daha hızlı ilerleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ HAYATA GEÇİYOR

Üniversite için çok önemli bir proje olan Güneş Enerji Santrali projesini hayata geçirdiklerini belirten Rektör Özkan, “Güneş Enerji Santrali projesi Türkiye’nin ilk ve en büyük üniversite hastanesine bağlı projesi olacak. 30 Megawatt kurulu güce sahip, 40 milyon dolarlık bir proje bu. Korkuteli’nde 1100 dönümlük bir araziyi çabalarımızla Bakanlıktan aldık. 20 Haziran’da ihalemiz var. Hem ekonomik ve hem de çevreci bir proje. Son aşamasına geldik. Çok önemli bir proje. Sadece üniversite için değil Antalya için de önemli.” dedi.

HAYIRSEVERLERE ÇAĞRI

Hayırseverlerin desteğine ihtiyaç duydukları üç konu başlığı olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Konservatuvar binamız için 2020 yılında depreme dayanıksız raporu alınmıştı. Göreve geldikten sonra Deprem Performans Analizi yaptırdık. Binanın eğitime uygun olmadığı, ancak idari amaçla kullanılabileceği sonucu aldık. Önceliğimiz geleceğimizin teminatı gençlerimizin, çocuklarımızın güvenliğidir. Bu amaçla öğrencilerimizi üniversitemizdeki farklı birimlere taşıdık. Binanın güçlendirme projesi, yıkılıp yeniden yapılması maliyetinin yüzde 40’ını geçiyor. Bu nedenle uygun çözüm yolu yeni bir konservatuvar binası kazandırmak. Şehrimize, üniversitemize yakışan bir bina kazandırmak için hayırseverlerimizin desteğini bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.

ÜNİVERSİTEYE ÇOCUK HASTANESİ VE KONGRE MERKEZİ

Çocuk hastalarına daha yoğun şekilde hizmet verebilmek adına Çocuk Hastanesi kurmak istediklerini ifade eden Rektör Özkan bu konuda da hayırseverlerin desteğini istedi. Ayrıca üniversitenin bir kongre merkezine ihtiyacı olduğunun altını çizen Rektör Özkan “En yüksek kapasiteli kongre merkezimiz 550 kişilik Atatürk Kültür Merkezi’mizdir. Ancak bu yetersizdir. Bu amaçla en büyüğü 3 bin kişilik olmak üzere beş salonun yer aldığı bir kongre merkezi kurmak için yatırım teklifinde bulunduk. Ancak bu dönem için kabul edilmedi. Yeni dönemde yeniden girişimlerimizi sürdüreceğiz. Bu konuda da hayırseverlerimizin katkısını bekliyoruz. Çünkü kongre merkezleri, aynı zamanda üniversitelerin şehirle buluşma noktaları.” dedi.

OLBİA ÇARŞISI ASLINA DÖNECEK

Üniversitenin Uluslararası Ağa Han Mimarlık ödülüne sahip Olbia Çarşısı hakkında yapılan görüşmede ise  Rektör Özkan, “Göreve geldiğimizde çarşıda yaptığımız incelemede farklı zamanlarda yapılmış projeye uygun olmayan 12 ilave tespit ettik. Ancak hemen göreve gelmemizin ardından başlayan pandemi sürecinde, şimdi de deprem felaketi nedeniyle yüz yüze eğitim alan öğrenci sayısının sınırlı kalmasıyla çarşıdaki kiracılarımızın birçoğu kepenk açmadı. Bu nedenle bu alanda planladığımız değişimi henüz başlatamadık.  Amacımız projenin orijinal yapısının korunmasıdır. Hedefimiz yeni sözleşme süreciyle birlikte, kampüsün değişen ihtiyaçlarını da karşılayacak düzenlemelerin yapılmasıdır. Mevcut plana aykırı yapılar yıkılarak, bunların yerine ihtiyacı karşılayacak, plan bütünlüğünü bozmayan, geçici nitelikte ek yapılar projelendirilecek. Bir Akdeniz Üniversitesi mezunu olarak, bu çarşıda nice hatıralar yaşamış biri olarak bu çarşının kıymetini çok iyi biliyorum. Bu mirası koruyacağız.” diye konuştu.

TRANSİT GEÇİŞE İZİN YOK

Toplantıda gündeme gelen konulardan biri olan Uncalı ve Meltem güzergahı giriş ve çıkışının transit geçiş alanı olarak kullanıma kapatılması hakkında da konuşan Rektör Özkan, önceliklerinin öğrenci güvenliğini ve huzurunu sağlamak olduğunu ifade etti. Akdeniz Üniversitesi’nde “Yaya Öncelikli Kampüs” anlayışının uygulanmaya devam ettiğini söyleyen Rektör Özkan, transit geçişleri önlemeye yönelik bu düzenlemeler sonrası kampüse giriş yapan günlük 20 bine ulaşan araç sayısı, 10 binin altına kadar düştüğünü sözlerine ekledi.

TÜRKİYE’NİN YÜZ AKI

Şehrin ilk üniversitesi olan Akdeniz Üniversitesinin kent  için çok önemli olduğunu ve tercih edilme, kariyer anlamında ilk sıralarda görmek istediklerini söyleyen Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, “Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu’nu saygıyla, minnetle anıyorum. Üniversitenin kurucularından birisi de benim amcam. Bu alanın kente kazandırılması onların başarısıdır. Kentin kalbi burası. Her yönüyle inci gibi üniversitenin dışarıya yansıması gözükmesi gerekir. Ben çok gururlanıyorum bir anne olsam da olmasam da başta rahim nakilleri olmak üzere bu başarılardan. Türkiye açısından aslında çok öne çıkaramadığımız bir konu. Organ nakli konusunda gerçekten Türkiye’nin yüz akı. Antalya olarak biz bunun farkındayız.” dedi.

KENTLE BÜTÜNLEŞEN ÜNİVERSİTE

Üniversitesinin kente kapısını açmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Semanur Kurt, “Biz bu anlamda bir sıkıntı yaşamıyoruz gerçekten hiçbir önerimiz, fikrimiz geri çevrilmiyor. Bu kentle bilimin buluşması, aklın kentle buluşmasıdır. Aynı şekilde üniversite içerisinde de görmek isteriz. Bu kentin doğasını, dokusunu bilen toplumsal yapısını bilen Akdeniz Üniversitesi kent yönetimlerinin gündemine ışığını yansıtmalı. Bizler de bu kapıyı açmak zorundayız. Üniversite ile rektörle bu kadar süre içerisinde kent sorunlarını ve kentle üniversiteyi tartıştığımız ilk toplantı bu. Bunun hakkını teslim etmeliyiz. Bu sebeple çok kıymetli bizim için bu ortamlar. Daha sık bir araya geleceğiz. Çünkü hepimiz aynı amaç için bir aradayız. Çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. -AÜBSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.18 16:54:43
Son Düzenlenme Tarihi :