SON DAKİKA

logo

MEKTUPLA YAPILANDIRMA ÇAĞRISI

Antalya Sosyal Güvenlik (SGK) İl Müdürü Nejat Deniz, Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır’ı ziyaret etti. Ziyarette sosyal güvenlik sistemi üzerine görüş alış verinde bulunulurken, tarıma özel sosyal güvenlik ve sigorta borçlarının yapılandırılması konuları gündeme geldi


TARIMA ÖZEL SOSYAL GÜVENLİK

Tarıma özel sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç olduğunu belirten Başkan Ali Çandır, tarıma özel sosyal güvenlik sisteminin kurulmasıyla tarıma yatırımın ve tarımsal üretimin artacağını kaydetti. Çandır, ziyareti nedeniyle Nejat Deniz’e teşekkür etti.

 

SGK İl Müdürü Nejat Deniz, Borsa’nın çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek, Başkan Çandır ve ekibine başarılar diledi. Deniz, Çandır’a sigorta borçlarının yapılandırılması çağrısını içeren mektup takdim etti. 7326 sayılı yapılandırma kanunu ile SGK’ya Nisan 2021 ve öncesine ait borcu olan işveren ve sigortalılar için borçların yeniden yapılandırılması imkanı sağlandığını belirten Deniz, “Borcunu peşin ödeyenler için hesaplama sonrasında borç aslı dışında kalan tutarın yüzde 90’ı silinecektir” dedi. Deniz, borcun taksitlendirilmesi durumunda da 6,9,12 ve 18 eşit taksitle ödeme planı yapılabileceğini belirtti.

 

SİGORTA YAPILANDIRMASI İÇİN SON GÜN 30 EYLÜL

Sigorta borcu yapılandırması için son günün 30 Eylül olduğunu vurgulayan Nejat Deniz, yapılandırma için herhangi bir teminatın istenmeyeceğini kaydetti. Deniz, ilk taksitin ödenmesi durumunda “borcu yoktur” yazısının alınabileceğini, sigorta primi teşvik uygulamalarından yararlanılabileceğini söylerken, “Yapılandırmanın büyük avantajlarından herkesin yararlanmasını istiyoruz” dedi.

 

BAŞVURU İNTERNETTEN DE YAPILABİLİYOR

Sigortalıların ve işverenin yapılandırma kanunundan yararlanması süresinin uzatılmasıyla kaçırdığı fırsatı tekrar yakalama şansı bulduğunu söyleyen, yapılandırma için başvuranların sayısının yoğunluğuna dikkat çekti. Deniz, “İşverenlerimiz ve sigortalılarımız bu sürenin uzaması ile birlikte kaçırmış olduğu fırsatı tekrardan yakalamış oldu. Bu süreç içerisinde çok sayıda başvurunun yapıldığını gözlemliyoruz. İşverenlerimiz –e sigorta uygulaması üzerinden sigortalılarımız ise –e devlet üzerinden yapılandırma için başvuruda bulunabilir. İsterlerse posta yolu ile ya da doğrudan SGK müdürlüklerimize başvuruda da bulunabilirler” dedi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.24 10:29:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Şımarma

Ataberk Dadakdeniz'e uyarı..

Türk fut­bol­cu­su­nun, özel­lik­le de genç Türk fut­bol­cu­su­nun bir maçın ar­dın­dan zafer sar­ho­şu ol­ma­sı, ben oldum - ha­zı­rım de­me­si ve özel­lik­le de ego­su­nu yük­selt­me­si genç­le­ri bek­le­yen en büyük teh­li­ke.
Ata­berk Da­dak­de­niz Süper Lig’de ilk kez bir kar­şı­laş­ma­da forma şansı bu­lur­ken, 112 da­ki­ka­lık per­for­man­sı ile haklı ola­rak ca­mi­anın al­kı­şı­nı aldı, tak­di­ri­ni ka­zan­dı.
Ata­berk ka­le­de bende varım der­ken, bun­dan sonra çok daha fazla ça­lış­ma­sı, ekst­ra ant­ren­man­lar yap­ma­sı ge­re­ki­yor. Çünkü, ken­di­si gibi forma bek­le­yen 2 ka­le­ci daha var.
Hel­ton ve Al­pe­ren’de An­tal­yas­por’da bi­rin­ci ka­le­ci olma sa­va­şı ve­recek. Ata­berk’in bir maç­lık per­for­man­sı bun­dan sonra ta­kı­mı­nın 1. ka­le­ci­si ola­ca­ğı­nı gös­ter­mi­yor. Sa­de­ce forma sa­va­şı ya­şa­na­ca­ğı­nı ve bun­dan sonra özel­lik­le Hel­ton - Ata­berk ara­sın­da Nuri Şahin’in seçim yapma şansı ola­ca­ğı­nı gös­te­rir.              

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.02 08:08:26
Son Düzenlenme Tarihi :





Oruç Reis’in hikayesinin başladığı ada, bugün turistlerin cazibe noktası oldu

Antalya’da gazeteciler ve tarih uzmanı Bizans İmparatorluğu’nda askeri karakol, Osmanlı zamanında Rasat (gözetleme) adası olarak kullanılan ve Sıçan adası olarak bilinen adaya yüzerek çıkıp geçmişin izini sürdü. Adada yapılan araştırmada tarihi surlar, sur kapısı ve adanın 3’te 1’lik bölümünü sula..

Antalya’da gazeteciler ve tarih uzmanı Bizans İmparatorluğu’nda askeri karakol, Osmanlı zamanında Rasat (gözetleme) adası olarak kullanılan ve Sıçan adası olarak bilinen adaya yüzerek çıkıp geçmişin izini sürdü. Adada yapılan araştırmada tarihi surlar, sur kapısı ve adanın 3’te 1’lik bölümünü sular altında bırakan 1743 yılında meydana gelen depremde oluşan fay aynası görüntülendi. Oruç Reis’in esaretten kaçarak sığındığı ada, tekne ve yat turizminde üs bölgelerden biri oldu.
Antalya’da gazeteciler ve Antalya Düşünce Platformu (ADP) Genel Sekreteri Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz, Konyaaltı ilçesi ile Kemer Beldibi Mahallesi arasında kıyıya 800 metre uzaklıkta bulunan Osmanlı zamanında Rasat (Gözetleme) 19. yüzyıldan sonra ise Sıçan adası olarak anılan adaya yüzerek çıktı. Adada daha çok yabani zeytin ağacının, ve çok sayıda orman türünün olduğu görüldü. Patika yollardan giderek yaklaşık 45 dakika süren bir tırmanışın ardından zirveye ulaşıldı. MÖ. 500’üncü yılda korsan saldırılarından korunma maksatlı kullanılan adada; adanın merkez yerleşkenin surlarını, kapısını ve gözetleme kulesiyle 1743 yılında meydana gelen depremde etrafa dağılan çatısının kiremit parçaları yakından görüntülendi. Ayrıca yapılan incelemede depremden sonra oluşan fay aynasına da rastlandı. Adaya yapılan bu tarihi yolculuk İhlas Haber Ajansı kamerası tarafından kayda alındı.

Turistlerin cazibe noktası oldu
1743 yılında meydana gelen depremde adanın 3’te 1 bölümü sular altında kaldı. Ada şimdilerde ise şehre gelen milyonlarca turiste her yıl görsel şölen oluşturuyor. Adanın doğu tarafı depremin ardından bıçakla kesilmiş gibi durduğu görünürken, su üzerine kalan diğer tarafı ise yeşilliğiyle kartpostallık görüntü sunuyor. Dalış tutkunlarının fazlasıyla ilgisini çeken ada, tekne ve yat turizminde de üs bölgelerden biri oldu. Tekne turuna çıkan turistlerin en çok uğrak noktası ada çevresi oldu. Ada yakınına demirleyen onlarca tekne, tatilcilerin Akdeniz’in serin sularında yüzmesi için mola veriyor.

“İlkçağlarda korsan baskınlarından korunma maksatlı kullanıldı”
Adanın tarihi hakkında bilgi veren Tarihçi Çağrı Yılmaz, “Ada İlkçağlardan bu yana kadar Antalya’nın önemli noktalarından birisidir. Her ne kadar orada bir yaşam olmasa da ilkçağlardan günümüze kadar aslında çok fazla medeniyette işlev görmüştür. İlkçağlarda korsan baskınlarından korunma maksatlı kullanılan bir adadır. Adada bulunan surlar ve Helenistik yapılar bunun bir göstergesidir. MÖ. 500. Yılda dahi adanın korsan saldırılarından korunma maksatlı kullanıldığını görüyoruz. Yakın çağımıza baktığımızda ise ada Bizans İmparatorluğu zamanında askeri karakol olarak kullanılıyor. Orada bir karakol binası var, adada Bizans yapı tarzı da buna örnektir. Sıçan adası tanımlaması aslında çok yeni bir isimdir. 18.19 yüz yıldan itibaren sıçan adası ismi kullanılıyor. Bizans döneminde çekirge adası olarak anılıyor” sözlerine yer verdi.

“Osmanlı İmparatorluğu adayı tehlikeli mahkûmların ıslahı için kullandı”
Adanın şeklinin sıçana benzediği için ya da sıçan popülasyonunun çok olmasından dolayı bu isimle anılmış olabileceğini belirten Yılmaz, “Osmanlı döneminde belgelerde ismi ise Rasat (gözetleme) adasıdır. Raşat ismi ile geçse de bunun doğrusu Rasat’tır. Osmanlı İmparatorluğu burasını gözlem adası olarak kullanmıştır. Adaya çıktığımız zaman bir büyük burç göreceğiz, bu burçtan gözlem yapıldığını görüyoruz. Aynı zamanda yine belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla Osmanlı İmparatorluğu adayı tehlikeli mahkûmların ıslahı için kullanıyor. Adamızın en meşhur özelliklerinden birisi de herkesin yakından bildiği Barbaros kardeşlerin abisi Oruç Reisin bütün hikayesi bu adada başlar. Oruç reis Venediklilerin elinde kürek mahkumu iken kaçarak bu adaya sığınır. Bu adada da Osmanlı yetkililerine durumunu anlatır ve Şehzade Korkut’a ulaşır. Şehzade Korkut da kendisine 17 filika vererek, korsanlık faaliyetlerine başlar” dedi.

“Adanın 3’de 1’lik bölümü sular altında kalır”
Adanın şeklinin görünen olmadığını belirten Yılmaz, “Adamızın ilk şeklini 1522 yılında Piri Reisin çizdiği haritada görüyoruz. 1743 depreminde ada bir kırılma yaşar. Bunun delilini de adada bulunan fay aynasından görmek mümkündür. Adanın 3’te 1 bölümü sular altında kalır. Bu tarihten sonra oradaki yapılar yıkılır ve kullanılmaktan çıkar. Bu tarihten sonra kullanılmaz. Bugün gördük ki doğa adeta adaya hakim olmuş. Adaya yüzerek çıkmak zorunda kaldık. Çıktıktan sonra bizi ilk karşılayan bir yol vardı. Yabani zeytin ağaçları bu yolu kapatmış. Zorlu ve tehlikeli bir yolculuk oldu. Oraya çıkmak isteyen olursa mutlaka tedbir alsınlar. Depremde yıkılan gözetleme evinin kiremitleri her yere dağılmış. Biz bu kiremit parçalarını tespit ettik, daha önce tespit edilmemiş merkezi yapının kapısını ilk defa gördük. Bu da sanırım ilk kez görüntülendi, bu da güzel bir sürpriz oldu. Ayakta kalan surların olduğunu gördük” ifadelerine yer verdi.
Bölgede çok sayıda balık turu düzenleyen Yusuf Kara, "Vatandaşlarımıza adamızı en iyi şekilde tanıtıyoruz. Bugüne kadar çok az sayıda kişi çıktı. Bugün hep beraber çıktık. Çok güzel görüntüler gördük. Üzerinde çok eksi yapılar var. Bugün surların kapısını da keşfettik. Daha çok yabancı turistler ilgi duyuyorlar" sözlerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 11:00:25
Son Düzenlenme Tarihi :