Manavgat İlçesi Kızıldağ Mahallesi’ne yayladan çıkarılan suyu mahalleye taşıyan ve uzun zamandır kullanılan borunun eskimesi nedeniyle şebekeye verilen su basıncında ve miktarında düşme yaşanıyordu. Sorunu ortadan kaldırmak için Manavgat’ta bulunan ASAT Genel Müdürlüğü ekipleri hattı yenilemek üzere çalışma başlattı.
Elmalı’da siyasi partilerin ilçe başkanları da var !
Şu anda halen kullanılmakta olan otogarın da bulunduğu alana mevcut belediye yönetimi tarafından meydan, rezidans, otel, pazar yeri, otopark ve dükkanların yapılacağı kamuoyuyla paylaşıldı. Bu süreçten sonra eski meclis üyelerinden, yeni meclis üyelerine, pazarcısından şarkütericisine, lokantacısından müteahhite kadar herkes benden bu proje ile ilgili kendi endişelerini isim vermeden dillendirmemi istiyorlar ve ekliyorlar: “Sen gazetecisin, kamuoyunu aydınlatmak senin görevin.”
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.10.12 07:28:31
Son Düzenlenme Tarihi :
Depremde ailesinden geriye fotoğraf albümü kaldı
Antalya'nın Serik ilçesinde yasayan Esra Durgut, Antakya'da meydana gelen depremde anne, baba ve kardeşlerini kaybetti. Elinde ailesinden sadece bir fotoğraf albümü kalan kadın, büyük acı yaşadığını belirterek, "Kendimi boşlukta ve kimsesiz hissediyorum" dedi.
ANTALYA (İHA) -
Depremden önce en son annesi Gülten Gülaslan (44) ile görüşen Esra Durgut, ayakkabı imalat işiyle uğraşan baba Yusuf Gülaslan'ın (49) pazar günü yaptıkları sabah kahvaltısının resimlerini attığını belirterek, "Demek ki son kahvaltılarıymış" dedi. Kız kardeşi Gülşah Gülaslan'ın üniversiteyi yeni bitirdiğini belirten acılı kadın "Kız kardeşim sözlüydü, sevgilisi onu 14 Şubat sevgililer gününde toprağa koydu" dedi. Erkek kardeşinin 15 yaşında lisede okuduğunu ve genç yaşta depremde hayatını kaybettiğini söyledi.
"Hepsini kaybedince boşlukta kimsesiz gibi hissediyorum"
Durgut yaşanılanları şöyle anlattı:
"Antakya merkezde yaşıyorduk biz. Annem, babam, kardeşlerim. Depremde hepsi vefat etti. 4 katlı apartmanın giriş katında oturuyorlardı. Ben haberi dayımlardan aldım. Telefonları çalıyordu ama cevap veren yoktu, ulaşamadık. Annem babam 1 ay önce yanıma ziyarete gelmişlerdi ama her gün görüntülü konuşuyorduk. En son annemle görüştük. Çalıştığı yeri gösterdi, 'yoruluyorum' dedi. Babam da pazar günü yaptığı sabah kahvaltısının resimlerini atmıştı. Demek ki son kahvaltılarıymış. O gün annemle çok konuşamamıştık, internet olmayınca, yorgundur diye akşam da aramamıştım. Sabah da haberleri geldi. Hepsini kaybedince boşlukta kimsesiz gibi hissediyorum."
"Sevgililer gününde sevgilisini toprağa koydu"
Tarif edilemeyen bir duygu yaşadığını belirten Durgut, “Kız kardeşim üniversite mezunuydu, erkek kardeşim daha 15 yaşındaydı, lisede okuyordu. Babam ayakkabı imalatçısıydı, annem de yeni işe başlamıştı. Hepsini kaybettim, yalnız kaldım. Deprem haberini alınca hemen Antakya'ya gittik. Gece oradaydık, enkaz yerine geldiğimde evimiz tanınmayacak haldeydi. Orada 6 aylık çocuğumla çadırda kaldık. Eşim enkazın başında kaldı, her gün bir umut bekledik ama olmadı. Hepsinin 8. gün art arda enkazdan cesetleri çıktı. Ertesi gün 14 Şubat'tı hatta kız kardeşimin sözlüsü de oradaydı. Sevgililer gününde sevgilisini toprağa koydu" dedi.

