SON DAKİKA

logo

BÖLGE BİRLİĞİ YÖNETİMİNDE ANTALYA AĞIRLIĞI

Antalya merkez ve ilçelerde bulunan kredi ve kafelet kooperatiflerinin bir üst birliği olan S.S. 6.Bölge Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliğinin 47. Olağan Genel Kurulu yapıldı.11 kişilik yönetimde Antalya’ merkezden 3, ilçelerden de 3 olmak üzere 6 başkan listede yer aldı. Böylece karar çoğunluğu da Antalya’nın eline geçmiş oldu.

BÖLGE BİRLİĞİYÖNETİMİNDE
ANTALYA AĞIRLIĞI 
Antalya merkez ve ilçelerde bulunan  kredi ve kafelet kooperatiflerinin bir üst birliği olan S.S. 6.Bölge Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birliğinin 47. Olağan Genel Kurulu yapıldı.11 kişilik yönetimde Antalya’ merkezden 3, ilçelerden de 3 olmak üzere 6 başkan listede yer aldı. Böylece karar çoğunluğu da  Antalya’nın eline geçmiş oldu. 
    Aynı zamanda Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Koopearifi Başkanı olan Kepez Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Adlıhan Dere’nin yanısıra, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Murat Ağaoğlu, Muratpaşa Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Turgut Bucak, Kemer Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Polat Ünsal, Serik Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Bayar Savran ile Manavgat Ve Çevresi Esnaf Ve Sanatkarlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Mehmet Ünal yönetime girdi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.28 18:31:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kanser Tedavisinde Fark Yaratan Teknolojiler

Kadınlarda kanserden ölümlerin en sık ikinci sebebinin meme kanseri olduğunu belirten Prof. Dr. Abut Kebudi, “Meme kanseri olan hastalar tesadüfen tarama yapılırken saptanabilirler veya bize bazı şikayetlerle başvururlar ve tetkiklerde tanı konur. Genetik veya aile kökenli meme kanseri % 15’e varabilen oranda görülebilmektedir. Artık Batı toplumlarında erken tanı çok arttığı için en az tedavi ile en iyi sonuçlar alınmaktadır. Örneğin ABD’de 5 yıllık yaşam beklentisi % 90 civarında seyretmektedir” dedi. Günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile birlikte yeni tedavi yöntemlerinin de geliştiğini vurgulayan Prof. Dr. Kebudi, meme kanseri tedavileri ile ilgili önemli tavsiye ve açıklamalarda bulundu.

   

“Asla zorunlu olmadıkça açık biyopsi yapılmamalıdır”

Prof. Dr. Abut Kebudi, “Asla zorunlu olmadıkça açık biyopsi yapılmamalıdır. Çünkü o tip biyopsiler daha sonra yapacağımız tedaviyi olumsuz etkileyebilmektedir. Hastalığın tedavisini oluştururken tümörün çapı, lenf nodu tutulumu, metastaz olup olmadığı, ayrıca tümörün biyolojik özelliklerini bilmek çok önemlidir” dedi.

 

“Artık cerrahi tedavide yenilikler var. Sadece hastalığı tedavi etmek yetmiyor, hayat kalitesi de gözetilmeli!”

Prof. Dr. Kebudi, “Cerrahi tedavi olarak eskiden tüm memenin ve koltuk altının alındığı meme kanseri ameliyatları yapılıyordu. Son 50 yılda uygun vakalarda daha sınırlı meme ameliyatları yapılmaya başlandı. Ayrıca, memeden çıkarılacak bölüm büyükse veya memeye daha iyi bir şekil vermek amacıyla onkoplastik meme cerrahisi uygulanmaya başlandı. Koltuk altı bölgesi eskiden komple alınırken şimdi örnekleme ile daha sınırlı cerrahi uygulanmaktadır. Ayrıca akıllı ilaç, immünoterapi vb. gibi yeni tedaviler de söz konusu” diye konuştu.

Prof. Dr. Kebudi, “Meme kanserini tedavi ederken çağdaş tıpta iki amacımız olmalıdır. Birincisi hastaya gereken en yeni, en geçerli tedaviyi uygularken ikinci olarak kozmetik görünümü de hesaplamalıyız” diye belirtti.

 

Tedavi sıralamasında yenilikler

Ayrıca, Prof. Dr. Kebudi, “Eskiden tanı konulunca genellikle tedavi ameliyatla başlıyor, diğer tedaviler sonra geliyordu. Şimdi tümördeki birçok faktöre göre bazen tedaviye Neoadjuvan Tedavi dediğimiz ilaç tedavisi ile başlayabilmekteyiz”  diye vurguladı.

“Mutlaka genetik danışmanlık alınmalıdır”

Prof. Dr. Kebudi, “Meme kanserinin belirtileri için, memede veya koltuk altında sertlik, kızarıklık, memede portakal kabuğu görünümü, iyileşmeyen yaralar, meme cildi veya ucunda çekintiler gözlemlenebilir diye söyleyen Prof. Dr. Kebudi genetik mutasyonun öneminin de altını çizdi. Meme kanseri tedavisinde genetik yapının önemi ile ilgili, “Genetik mutasyon saptandığında mutlaka genetik danışmanlık alınmalıdır. Çünkü, genetik mutasyon sadece ilgili hastanın geleceğini, riskini etkilemekle kalmaz, yakın aile fertlerini de olumsuz etkileyebilir” diye söyledi.


-HABER MERKEZİ


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.31 12:01:17
Son Düzenlenme Tarihi :





“İLİŞKİSİ İYİ GİTMEYEN İNSANLARIN TRAFİKTE KAZA YAPMA RİSKİ ARTIYOR”

Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, Radyo Trafik ortak yayınında ilişkisinde mutsuz olanların trafik kazası yapma riskinin fazla olduğunu söyledi. Harzadın ayrıca motosiklet kullanıcılarının alzheimer olma riskinin de düştüğünü belirtti.

Radyo Trafik’te yayınlanan “Burcu Coşkunseda ile MotoKask” programına bu hafta Psikoterapist Dr. Timur Harzadın konuk oldu. Aynı zamanda bir motosiklet sürücüsü olan Harzadın, eşleri ya da sevgilileriyle sorunlu bir ilişki yaşayan insanların, trafikte araç kullanırken kaza yapma olasılığının daha fazla olduğuna dikkat çekti. Dr. Timur Harzadın, son yıllarda görülme sıklığı artan alzheimer hastalığının, motosiklet kullanan kişilerde görülme oranının az olduğunun altını çizdi.

 

“İLİŞKİNİN NASIL GİTTİĞİ GÜNLÜK HAYATA DA YANSIR”

 

Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, özel hayatımızda yaşadığımız ilişkilerimizin sürüşümüze de etkisi olduğuna vurgu yaparak, “Beynimiz enerjisinin büyük bir kısmını romantik ilişkilere harcıyor. Eşiniz ya da sevgilinizle ilişkiniz iyi gidiyorsa, bunu hayatınızın diğer kısımlarına aktarabiliyorsunuz. İyi ilişkiye sahip olan insanların iş hayatı da başarılı olabiliyor. Sürüş konusunda da sıkıntı yaşamıyorlar. Bir insanın ilişkisi iyi gitmiyorsa hayatına da olumsuz yansır. Araç kullananlar insanların kaza yapma olasılığı artar. Konsantrasyon eksikliği yaşanmasından dolayı yola odaklanmakta zorluk yaşanabilir. Bu yüzden insanların ilişkilerini nasıl yaşadıkları önemlidir.” açıklamasını yaptı.

 

“ZİHNİMİZ KARIŞIKKEN YOLA ÇIKMAYALIM”

 

İnsan psikolojisinin kötü olmasının trafikte de bir takım riskler taşıdığını belirten Dr. Timur Harzadın, !Zihnimde işimle ilgili problemler yaşarken, araç kullanırken o anda önüme bir şey çıktı. Anında tepki vermem gerekirken karmaşık zihin nedeniyle geç tepki veriyorum ve kaza yapma riskim artıyor. Bu şekilde yola çıkan insanlar hem kendini, hem trafikteki diğer insanları riske atabiliyor. Zihnimiz karışıkken yola çıkmamak daha doğru bir yol olacaktır. Mümkünse kendimizi yatıştırdıktan sonra trafiğe çıkmalıyız. Bu sürekli hale geliyorsa profesyonel destek almalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

 

“MOTOSİKLET KULLANICILARININ ALGILARI DAHA FAZLA”

 

Motosiklet sürücülerinin kendilerini rahat, iyi, sakin, dingin hissettiklerini söylediklerini belirten Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, bunun nedenleri üzerine düşünmeye başladığını belirterek, “Rüzgar, özgürlük hissi insanda bir rahatlık sağlıyor. Motorun titreşimi vücudunuzdaki kötü duyguları boşaltıyor. Motosiklet, otomobil sürmek gibi değil. Otomobil süren kişinin aklı başka yerlere gidebiliyor. Motosiklet sürücüleri, sadece sürüşe odaklandıkları için günlük hayatta da daha kolay olaylara odaklanabiliyor. Motosiklet sürücüleri direkt uzağa baktıkları için, kendilerini ve hayatı da gözlemleyebiliyorlar. Bu insanların algıları ve geleceği görme yetileri daha fazla oluyor.” ifadelerini kullandı.

 

MOTOSİKLET KULLANMANIN GÜNLÜK YAŞAMA ETKİSİ

 

“5 yıl sonra hayatın nasıl olacağını bazı insanlar düşünür, bazı insanlar düşünmez.” diyen Dr. Harzadın,   “Motosiklet sürücüleri sürekli ufuk çizgisine baktığı için bu tarz şeylere daha yatkın oluyor. Beynimiz, bir şeyi iyi yapıyorsak, bunu bir süre sonra hayatımıza da yansıtmamızı sağlıyor. Dengede durmak zorunda oldukları için günlük hayatta küçük kazaların önüne geçebiliyorlar.” şeklinde konuştu.

 

“MOTOSİKLET SÜREN BİRİNİN ALZHEİMER OLMA İHTİMALİ ÇOK DÜŞÜK”

 

Timur Harzadın, motosiklet sürmenin kişisel gelişim olarak da kullanılabileceğini belirtti. Motosiklet kullanmanın sosyal ve ruhsal anlamda birçok faydasının olduğunu kaydeden Dr. Harzadın, “Motosikletin kendine temas etmek, yeni insanlar tanımak, zorluklara dayanmak gibi faydaları var. Denge kurmak zorunluluğundan dolayı beynimiz çok aşırı çalışıyor. Sürekli beyin çalıştığı için yeni bağlantılar kuruluyor. Motosiklet süren birinin alzheimer olma ihtimali de çok düşük.” sözlerini sarf etti.

 

“KENDİNE ZARAR VERMEK İÇİN DE TEHLİKELİ ARAÇ KULLANANLAR VAR”

 

Araç kullanmanın bir başka psikolojik boyuntundan bahseden Dr. Harzadın, çarpıcı ifadeler kullandı:

 

“Aşırı ruhsal problem yaşayan insanlar da daha riskli araç kullanıyor. “Ölsem de kurtulsam” düşüncesi olanlar, bunu kendi kendilerine yapmaktan korktukları için tehlikeli şekilde araç kullanarak kendilerine zarar vermeye çalışıyor. Bu düşünceye sahip insanların motosiklete binmemelerini, psikolojik destek almalarını öneriyorum.”

 

TRAFİKTE NEDEN ÖFKELİYİZ?

 

Psikoterapist Dr. Timur Harzadın, trafikte neden öfkeli davranıldığına ilişkin ise, “Trafiğe çıktığında insanlar kendi iç dünyasına dönmeye başlıyor. Bazı insanlar normalde sakinken trafiğe çıktığında daha gergin, öfkeli olabiliyor. Beynimiz trafikte bazı duyguları üretmeye, ya da onlarla bağ kurmaya başlıyor. Bu duygudan kurtulmanın yollarından biri, bu duyguyu diğer insanlara aktarmak. Tehlikeli araç kullanırken başkalarını öfkelendirmek insanları rahatlatabiliyor. Daha derin bakarsak, iç dünyamızdaki duyguları başkalarına transfer ediyoruz, bunlar da çocukluktan gelen duygular.” diye konuştu. - İnternetten dinlemek için:http://radyotrafik.com/izmir   * Haber: Hakan TAŞYARAN

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.03 08:43:33
Son Düzenlenme Tarihi :