SON DAKİKA

logo

Tütüncü, Türel’i ‘Bir zamanlar Antalya Kent Müzesi’nde misafir etti

Projeleri ve çalışmalarıyla Antalya’nın arka bahçesi Kepez’i, kentin vitrini yapan modern ve çağdaş Kepez’in mimarı Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, 28 Mart 2004 yerel seçimleri’nin ardından, bir dönem aradan sonra 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ikinci kez Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve hizmet süresince Antalya’da mega projelere imza atarak, şehre ekonomik ve görsellik olarak değerler katan Menderes Türel’i, eski Dokuma fabrikası’nın bulunduğu alan içerisindeki “Bir Zamanlar Antalya Kent Müzesi”nde misafir etti.

Sosyal medya hesabından resimli paylaşımda bulunan Başkan Hakan Tütüncü, “Birlikte görev yaptığımız yıllarda Eski Dokuma Fabrikasını Kent Park ve Kültür Sanat Adası olarak Antalya halkına kazandırma gayretlerimize destek veren Menderes TÜREL Başkanımı bugün “Bir Zamanlar Antalya Kent Müzesi”nde misafir ettim. İlgilerine ve takdirlerine çok teşekkürler”dedi. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.08.19 08:50:00
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Maden platformu üyelerinden savunma

İçerisinde Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin de bulunduğu Maden Platformu Üyeleri, madenciliğin ülke ekonomisi ve refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğuna diikkat çektiler.
Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.” dedi.
Türkiye madencilik sektörünün çatı örgütlenmesi olan Maden Platformu, son günlerde madenciliğin doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik gelişen eylem ve söylemlere ilişkin bir açıklama yaptı. 
Madenlerin ülkelerin en önemli doğal kaynaklarından olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Dünyada madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok. Gelişmiş ülkelerde madencilik nasıl yapılıyorsa biz de aynı şekilde maden çıkarılan bölgenin havasına, suyuna, toprağına zarar vermeden, madenlerimizi bulundukları yerden çıkarıp ekonomik ve sosyal kalkınmamız için değerlendirmek zorundayız.” dedi.
MADENCİLERİN YER SEÇME LÜKSÜ YOK
Madencilerin diğer yatırımcılar gibi yer seçme lüksü bulunmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Madenleri bulunduğu yerden çıkarmak zorundayız. Bir köprüyü, bir yolu, bir fabrikayı, bir yapıyı başka bir yere yapabilirsiniz bir ağacı, bitkiyi başka bir yere fazlası ile dikebilirsiniz ama madenin bulunduğu yeri değiştiremezsiniz. Bu evrensel gerçeği göz ardı ederek madenciliği doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik açıklamalar sektörün itibarsızlaştırılmasına neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.
“EKONOMİMİZİN İHTİYAÇLAIRNI NASIL KARŞILAYACAĞIZ ?
Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün tamamının ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Unutmayalım ki, günlük yaşamımızda kullandığımız tüm araç ve gereçler, sahip olduğumuz modern yaşam madencilerin yerkabuğundan çıkardıkları madenler sayesinde mümkün olabilmektedir.” diye konuştu. 
Yılmaz, şöyle devam etti: “Toptancı bir bakış açısıyla madenciliği kötülemeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik söylemler nedeniyle kendi yeraltı zenginliklerimizi araştıramaz ve keşfedilenleri bulundukları yerden çıkaramaz hale geldik. Madenleri bulunduğu yerden çıkarılmasını ‘doğa düşmanı bir faaliyet’ ilan edip madenciliği yapılamaz hale getirerek ekonomimizin ve vatandaşlarımızın enerji, hammadde ve ara mal ihtiyacını nasıl karşılayacağız? 
Bu nedenle madenciliğin ölçülü ve dengeli bir bakış açısı ile ele alınması gerekiyor. Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken önce insan ve çevre diyoruz Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.”
MADENCİLİKTE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ ARTIYOR
Enerji, maden, metal ara ürünleri ithalatında 2022 yılında dış ticaret açığımız 106 milyar dolara ulaşmıştır. 
Ülkemiz doğal gazda %99, petrolde %93, kömürde %60 (kalori bazında), demir cevherinde %55, metal ve ara ürün olarak sırasıyla; çinkoda %98, alüminyumda %95, altında %85, bakırda %75 oranında dışa bağımlıdır.
Sanayimiz üretimini sürdürebilmek için 2022 yılında yurtdışından petrol ve doğal gaz ithalatına 93,5 milyar dolar, demir çelik ve hurda ithalatına 30,9 milyar dolar, altın ithalatına 21,6 milyar dolar, kömür ithalatına 8,8 milyar dolar, alüminyum ithalatına 7,5 milyar dolar, bakır ithalatına 5,5 milyar dolar ödemiştir.
Türkiye’de maden çıkarılmak için kazılan alanlar ülkemizin yüzölçümünün binde 1’ini teşkil etmektedir.
Ülkemizde 12 milyon hektar alan madencilik faaliyetlerine kısıtlıdır. Madenciliğe kısıtlı olmayan yerlerde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatlarda sürdürülen maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğayı katleden yasa dışı faaliyetlermiş gibi sunulması ülkemiz madenciliğine zarar vermektedir. 
ORMAN ALANLARIMIZDAKİ MADENCİLİĞİN PAYI
Ormanlık alanlarda ağaç kesme dahil olmak üzere madencilik amaçlı tüm faaliyetler için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin alınması zorunludur. Bakanlık onayı alınmadan herhangi bir işleme başlanması mümkün değildir. 
Ülkemizdeki orman alanlarının binde 3’ü tüm madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılmaktadır.
Ormanları gençleştirmek amacıyla Dünya’da ve Türkiye’de her sene ormanlardan ağaç kesimi yapılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından ormanlarımızın üretim kapasitesi göz önüne alınarak 2022 yılında 25,5 milyon m³ endüstriyel odun, 4,5 milyon m³ yakacak odun üretimi olmak üzere toplam 30 milyon m³ kesimi gerçekleştirilmiş olup kesilen 100 bin ağaçtan sadece 1 tanesi madencilik faaliyetleri için kesilmektedir. 
Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılan alanlar Orman Genel Müdürlüğü’nün onayladığı rehabilitasyon projesine göre rehabilite edilerek Orman İdaresine teslim edilmesi yasal bir zorunluluktur. Ülkemizde rehabilite edilerek doğaya yeniden kazandırılmış pek çok maden sahası bulunmaktadır. 
Türkiye’de 2022 yılında toplam 830 milyon ton maden çıkarıldı. Yerin altındaki madenlerimizi çıkarıp maden çıkarılan alanları ilgili yasaların öngördüğü şekilde rehabilite edip tekrar doğaya kazandırarak vatandaşlarımızın maden taleplerini karşılamak zorundayız. 
ENERJİ ÜRETİMİNDE KÖMÜRÜN PAYI
2022 yılı itibariyle birincil enerji tüketiminde fosil yakıtların payı (petrol, doğal gaz ve kömür) Dünya’da ve Türkiye’de % 83’tür.
yılında Dünya kömür üretimi yaklaşık 8.5 milyar ton olup, Türkiye’nin Dünya kömür üretimindeki payı yaklaşık %1’dir.
2022 yılında Türkiye’de elektrik üretiminde kömürün payı %34,6, doğal gazın %22,2, su kaynaklarının %20,6, rüzgarın %10,8, güneşin %4,7, jeotermal enerjinin %3,7 diğer kaynakların payı ise  %3,3’tür. 
2022 yılı itibariyle 328 milyar KWh olan elektrik tüketimimiz, 2035 yılında ise 510 milyar KWh seviyesine ulaşması beklenmektedir.  
Fosil yakıtlara %83 oranında bağımlı olan ülkemizin kısa zamanda bu bağımlılığını %40’lara düşürmesi söz konusu olamaz. Türkiye'nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmasından başka seçeneği yoktur.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.31 10:37:04
Son Düzenlenme Tarihi :





REKTÖR ÖZKAN: DOĞAYLA VE KADINLA ŞAKA OLMAZ

Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması-3 Antalya Çalıştayı düzenlendi.

Türkiye Belediyeler Birliği İle Akdeniz Üniversitesi paydaşlığında ve Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Üçüncü Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması iklim, bilim, kadın konuları başlığında düzenlendi. Özkaymak Falez Otel’de gerçekleştirilen çalıştaya Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, ABB Genel Sekreteri Cansel Tuncel Çevikol ve kadın akademisyenler katıldı. ‘İklim, Bilim ve Kadın’ başlıklı Çalıştayda ‘Yeşil Şehirler ve Yeşil Kampüsler, İklim Değişikliği ile Mücadele, Çağımızda Tarım ve Gıda Güvenliği, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji’ konularına ilişkin görüş alışverişinde bulunuluyor.

TEMİZ HAVA, SU VE TOPRAK OLMADAN HİÇBİR ŞEY YAPAMAYACAĞIZ

Toplantıdan bulunmakta mutluluk duyduğunu ifade eden Antalya Valisi Ersin Yazıcı, “Kadın olmadan hiçbir şeyin olmadığını biliyoruz. Yetişme tarzımız ailemizden aldığımız eğitim asla şunu unutmadım, cennet annelerin ayağı altındadır düstürün bozacak hiçbir hareketi sadece kendi annem için değil, asla bu inanca bu düşünceye aykırı bir tutumum olmadı.” dedi.

Dünyanın değiştiğini ve geliştiğini söyleyen Vali Yazıcı, “Mutlaka bir şeyler değişecek dönüşecek ama daha önce yaptığım toplantılarda da şunun altını önemle çizdim. İnsanca yaşamak için temiz hava, temiz su ve temiz toprak. Bu üçü olmadan hiçbir şey yapamayacağımızı pandemi de gösterdi. Yaşamın zorluklarını pandemi de bir kez daha öğrendik ve temiz hava, su, toprak olmadan yaşamın devam edebilmesi mümkün değil. Biz bu üç şeye yanlış yaptığımız da iklimi de değiştiriyoruz, ormanı da bozuyoruz. Kadınlarımızın dokunduğu her alanında güzelleştiğinin farkındayım, bilincindeyim. Hep birlikte daha yaşanabilir bir ülke ve daha yaşanabilir bir topraklar, çocuklarımıza torunlarımıza sana güzel topraklar devrediyoruz deme temennisine ulaşalım. Aldığımızdan daha güzel bir Türkiye’yi gelecek nesillere devredelim. Bu konuda gayret etmeye çalışmaya hep birlikte devam edeceğiz. Bu inançla bu toplantıyı düzenleyen Türkiye Belediyeler Birliği’ne ve Akdeniz Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

SON ELLİ YILIN EN SICAK OCAK AYI YAŞANIYOR

Değişen Dünyada Suyu Yeniden Kazanmak başlıklı sunumunu gerçekleştiren Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Ev sahipliği dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Özlenen Özkan’a çok teşekkür ediyorum. Antalya çok kıymetli bir şehir, çok temposu yoğun olan bir şehir buna rağmen sayın valimizde birlikte aramızda olduğu için kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Konuşmasında o kadar güzel mesajlar verdi ki Özlenen hocam, doğaya kafa tutmayın, doğaya kafa tutulmaz dedi.” şeklinde konuştu.

Ocak ayında olduğumuzu ve son elli yılın en sıcak ocak ayını yaşadığımızı söyleyen Şahin, “Matematik bize bir şey söylüyor, istatistik bize bir şey söylüyor. 21. Yüzyıldayız dünya en sıcak dönemini yaşıyor. Bunu Antarktika’ya gitmiş ve buzulların nasıl eridiğini gören birisi olarak söylüyorum. İklim meselesinde bir buçuk derece daha ısındığı zaman torunlarımıza bırakacak bir dünya kalmayacağını görüyoruz. İnsani sürdürülebilirlik konusunda insanı merkeze alıp insanı yaşat ki devlet yaşasın diyebilmeliyiz ve çevreyi, çiçeği, böceği koruyabilmeliyiz.” dedi.

TOPLANTILAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDAKİ FARKINDALIĞIMI ARTIRDI

Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması programı vesilesiyle bir arada olduklarını söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan “Bugün, Sizleri, Antalya’mızda misafir etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Dünyanın en güzel şehirlerinden birindesiniz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Şüphesiz ki dünyanın en güzel yeri” diye tanımladığı, ünlü seyyah İbni Batuta’nın “Bu şehir güzellik ve ihtişam bakımından dünyanın en güzel şehirlerinden” dediği bir şehir Antalya. Antalya’dan da bu konuda güçlü bir mesaj vereceğimize inanıyorum.” dedi.

30 MART DA DÜNYA SIFIR ATIK GÜNÜ İLAN EDİLDİ

Programın düzenlenme fikrini ortaya çıkaran Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin’e teşekkür eden Rektör Özkan “Gaziantep ve Adana’daki programlar benim adıma çok verimliydi. Benim iklim değişikliği konusundaki farkındalığımı artırdı. İklim değişikliği konusunda elbette bilgi sahibiyim ancak tehlikenin bu kadar yakınımızda olduğunu bu toplantılar vesilesi ile öğrendim. Ve açıkçası bir anne olarak inanılmaz panik oldum. Kadın bakışı, dünyamız için yaklaşmakta olan bu krizi anlayıp politika üretmek gerçekten çok önemli. Kusura bakmayın Sayın Valim ama kadın, doğurganlığı, yavrularını besleme ve doyurma iç güdüsüyle bu soruna çok daha duyarlı. Bunun en somut örneklerinden biri Emine Erdoğan Hanımefendidir. Onun başlattığı sıfır atık çalışmaları hepinizin bildiği gibi Birleşmiş Milletler çatısına alındı. Ayrıca 30 Mart da Dünya sıfır Atık Günü ilan edildi. Bu Türk kadınının bir başarısıdır. Kendisine bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu.

İnsanlığın tarih boyunca tecrübe ettiği en büyük krizlerden biri ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “İklim değişikliği sadece bir çevre sorunu değil, yıkıcı etkileriyle insanlık için büyük bir gelecek kaygısıdır. Bu sorunun en büyük nedeni ise hayat tarzımızın, yaşam felsefemizin tamamen değişmesidir. Belirli alanlarda medeniyetimiz müthiş gelişmeler gösterirken, ne yazık ki diğer taraftan doğayla olan ilişkimiz gibi konularda büyük bir gerileme yaşanıyor. Eski Türk kültüründe Göktürklerden İskitlere, Selçukludan yakın geçmişimize kadar töremizde insana, doğaya, ataya, toprağa, hayvana, tarihe ve insana hürmet en temel toplum kuralı idi. Biz ne zaman bu töreleri bir tarafa bıraktık, benliğimizden uzaklaştık, kendimize yabancılaştık, o zamandan beri bunun bedeli çok pahalı oldu.” dedi.

DOĞAYLA VE KADINLA ŞAKA OLMAZ

“Doğayla ve kadınla şaka olmaz.” diyerek sözlerine devam eden Rektör Özkan, “Doğaya kafa tutma, onun sahibi olma gücümüz yok. Bunu insanoğlu soyu tükenmeye yüz tutunca mı anlayacak? O raddeye gelirsek geri dönüşü pek mümkün olmayacak. Ekolojik, çevreci, yeşil yaşam demek kadına, toprağa, hayvana, kısaca Allah’ın yarattığı her şeye sevgi ve saygı duyarak yaşamak demek. Ben inanıyorum ki kadınımızı, toprağımızı, suyumuzu, doğayı ve insanı, gelecek nesilleri hesapsız sevmeyi öğrendiğimiz gün dünyanın kurtulduğu gün olacaktır. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Ancak sadece okul sıralarındaki eğitimden bahsetmiyorum. Evlatlarımıza doğumundan itibaren bizim özümüz olan bu sevgiyi aşılamalıyız. Ve bu eğitim okul öncesi sınıflardan liseye kadar tüm eğitim müfredatına da girmeli. Çocuklarımız önce tüm canlılara sevgiyi, saygıyı; vicdanlı olmayı öğrenip, bu temel üzerinden sosyal, fen ve matematik eğitimi almalı. Yoksa tüketimden üretime geçmeden, minimalist, sade, doğa dostu bir yaşam felsefesi inşa etmediğimiz müddetçe en sonunda tükenen insanlık olacak.” ifadelerini kullandı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in selamlarını ileten ABB Genel Sekreteri Cansel Tuncel Çevikol Akdeniz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde katılımcıları Antalya’da ağırlamaktan gurur duyduklarını ifade etti.

TÜRKİYE’DE İLK DEFA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE POLİTİKALARI İLE İLGİLİ YÜKSEK LİSANS

Konuşmaların ardından Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Akdeniz Üniversitesi Sürdürülebilirlik Raporu başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Rektör Özkan sunumda Akdeniz Üniversitesi’nin çevre dostu yeşil kampüs sıralamasında dünyada şehir merkezindeki üniversiteler arasında 39’uncu sırada yer aldığını söyledi. Rektör Özkan sunumunda karbon ayak izinin ölçülmesi ve düşürülmesi için harekete geçtiklerini, atmosfere verdikleri toplam sera gazı emisyonları düştüğünü, yapılarda ve eğitimde enerji verimliliğinin ölçülmesi için çalışmalar yaptıklarını, iklim değişikliği konusunda bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek ve uzmanlar yetiştirmek amacıyla Türkiye’de bir ilk olarak Disiplinlerarası, İklim Değişikliği ve Politikaları Yüksek Lisans Programını açtıklarını, doğal enerji kaynaklarının yönetimi ile Güneş Enerji Santrali projesini hayata geçireceklerini söyledi.

Çalıştay çerçevesinde Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, Uluslararası Sulama ve Drenaj Komisyonu Başkan Yardımcısı Hüseyin Gündoğdu, ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Arun sunumlarını gerçekleştirdiler.

Talat ÖZTUZSUZ


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.22 14:23:20
Son Düzenlenme Tarihi :