SON DAKİKA

logo

Malatya’da RE-ZA-LET! Tribüne ‘TARAFTAR’ aldılar

Haybeden Süper Lig’de kaldılar, üstüne kuralları deldiler!

Covid 19 sebebiyle oldukça yoğun önlemler alınarak başlanılan Süper Lig’de bugün oynanan Yeni Malatyaspor-Antalyaspor karşılaşmasında akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Süper Lig’de ilk devrenin ‘seyircisiz’ oynanacağı açıklanmış ve stadyumlarda localar dahil olmak üzere tek bir taraftarın bile alınması yasaklanmıştı.

Bunca yasak ve tedbire karşın 100 kişiyi aşan Yeni Malatyaspor taraftarı, maçı izlemeleri için stadyuma alındı. Geçtiğimiz sezon normal şartlar altında küme düşmesi kesinleşen ancak adil olmayan bir kararla küme düşmenin kaldırılması sonucu ligde tutulan Yeni Malatyaspor’un, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından alınan ‘maçların seyircisiz oynanması’ şeklindeki kararı da delmiş oldu. Konu ile ilgili sert bir açıklama yapan Fraport TAV Antalyaspor Yönetim Kurulu, konunun takipçileri olacaklarını ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun istemesi halinde ellerindeki görselleri kendileri ile paylaşabileceklerini belirttiler. Açıklama şu şekilde;

“İyi seyirler! Süper Lig’de takımımız adına dördüncü haftayı ‘süper’ pandemi önlemleri ile geride bıraktık. Öncelikle sahada 1-0 kazaan Yeni Malatyaspor teknik ekibi ve futbolcularını kutlarız. Ancak maalesef kutlamamız, saha içiyle sınırlı kalacaktır. Çünkü; ülkemizdeki tüm futbol kulüpleri pandemi şartlarında hiçbir gelirleri olmadan, zor imkanlar altında Türk futboluna hizmet etmek için sahada yer alırken insan sağlığının hiçe sayılmasını göz ardı edemeyiz. Türkiye’Nin her yerinde stada alınacak kişiler ver sayıları belli iken Yeni Malatya Stadı’nda eşine az rastlanır görüntülerle karşı karşıya kaldık. Kent protokolü ve ev sahibi ekibin yönetim kurulu dışında, 100’den fazla taraftarın ve hatta amigoların akredite edilerek formaları ile tribüne alındığını ve maç boyunca oyuna müdahelede bulunduklarını şaşkınlıkla izledik. Hani ligin ilk yarısında müsabakalar seyircisiz oynanacaktı? Meğer maçlar seyircili oynanmaya başlamış da haberimiz olmamış! Nerede kaldı insan sağlığına verilen önem ve değer? Uyarılarımız sonrası gerekli tesbitte  bulunan müsabakanın TFF temsilcileri Mustafa Yılmaz, Osman Yıldırım ve Mehmet Altındağ karşılaşmanın akreditasyon listesinden bu iddiamızı rahatlıkla tespit edip gereğini yapmalıdır. Bizler de bunun takipçisi olacağız. Eğer ihtiyaç duyulursa elimizde bulunan fotoğrafları TFF yönetimi ile paylaşmaktan imtina etmeyeceğimizin bilinmesini isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.10.03 18:54:46
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Göçerler 15-20 bin lira maaşla çoban bulamıyor

Adana’nın Feke ilçesinde binlerce koyun ve keçiye bakan göçerlerin yaylalardan dönüş yolculuğu başlarken, göçerler 15-20 bin lira maaşla çoban bulamadıklarını belirtti.
İlçede 1700 rakımda hayvancılık yapan göçerler, sonbahar hazırlıklarına başladı. Zorlu bir mesai sürdüren göçerler, çoban bulamadıklarını ve üretimin sürmesi gerektiğini dile getirdiler. İsmail Özcan, her yıl mayıs ayında hayvanları ile birlikte 15 gün yolculuk yaparak yaylaya çıktıklarını, sonbaharda ise dönüşe geçtiklerini belirterek, "Bu dağların son temsilcisiyiz" dedi.
Son göçerler olduklarını ifade eden Özcan, “Bu işi bizden sonra yapacak yok. Bittik, bitiyoruz. Yaklaşık 500 küçükbaş hayvanım var. Kozan sıcağından hayvanlarımızı buraya getiriyoruz ve 1700 rakımda Toroslar’da üretmeye devam ediyoruz. Toroslar’da ateşi yakan son göçeriz. Dağlarda 5 bin koyun vardı, şimdi bin koyun var. 10 çadırdık, 2 çadıra düştük. Asgari ücrete, günlük yevmiye ile gidip çalışıyorlar ama gelip 15-20 bin TL maaşla çobanlık yapacak kimse bulamıyorum. Zaman da yok, adam da yok. Akşam koyun yayarız, sabah 8’de geri geliriz. Dağlarda yatarız, hayvancılık şartları zor. Kurt gelmesin diye sabaha kadar ışık tutarız. Zorlu bir mesai” dedi.
Hayvancılık yapan Hatice Özcan ise severek bu işi yaptıklarını belirterek, “Hayvanlarımızın yemeklerini hazırlıyoruz. Sütten peynir, yoğurt yapıyoruz. Kendi ürünlerimizi ekiyoruz” diyerek zorlu mesaisini aktardı.
Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan, göçerlerin zorlu mesaine ortak olarak 1700 rakımda Özcan ailesini ziyaret etti. Özgan, üretimin önemine dikkat çekerek, göçerlerin doğal ortamda ürettikleri süt ürünleri ve hayvancılığın ülke ekonomisine destek olmada önemli bir rol üstlendiğini kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 16:54:15
Son Düzenlenme Tarihi :





Sağlıklı beslenme için ata tohumundan üretilen karakılçık buğdayı sofralarda

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Uzer Küçüktülü ve eşi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Eda Küçüktülü, kanser hastalarının beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla atalarından kalan tarlayı kullanarak düşük glüten içeren ve faydaları saymakla bitmeyen ’karakılçık buğdayı’ üretimine başladı. Yıld..

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Uzer Küçüktülü ve eşi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Eda Küçüktülü, kanser hastalarının beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla atalarından kalan tarlayı kullanarak düşük glüten içeren ve faydaları saymakla bitmeyen ’karakılçık buğdayı’ üretimine başladı. Yılda 30 ton ürün elde etmeyi hedefleyen çift, düşük glütenle beslenmek isteyenler için karakılçık buğdayı ekmeğini piyasaya sürdü.
Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi Uzmanı olan Doç. Dr. Eda Küçüktülü ve aynı hastaneden Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapan eşi Prof. Dr. Uzer Küçüktülü, kanser hastalarının tedavisi sırasında yan etkilerden kurtulmak için glütensiz beslenme konusunda gelen sorular üzerine çalışmalarına başladı. Glüten oranını düşük ve yüksek lif ile protein barındıran karakılçık buğdayı üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Özellikle kanser hastalarının glütensiz beslenme arayışı içinde olmaları nedeniyle veya glüten oranı düşük beslenme taleplerini karşılamak amacıyla değerlendikleri buğday türü, çiftin dikkatini çekti. Çalışmalarda başarılı sonuçların elde edilmesinin ardından üretim alanı 90 dekara çıkardılar ve buğday ekimi gerçekleştirdiler. Bu yıl yaklaşık 30 ton ürün elde etmeyi hedefleyen çift, Antalya’daki bir fırınla iş birliği yaparak, "karakılçık" cinsi buğdaydan yapılan ekmekleri piyasaya sürdü.

Kanser tedavisindeki yan etkilerin azalmasını sağlıyor
Lif, protein, vitamin, antioksidan ve mineral yönünden oldukça zengin olan karakılçık buğdayı; fosfor, potasyum ve demir gibi önemli mineraller içeriyor. A vitamini, E vitamini, K vitamini ve C vitamini içeren buğday, anti-enflamatuar özelliği ile hassasiyet, ağrı ve ateşi düşürerek iltihabı önleme özelliğine sahip. Vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan Karakılçık, uzun süre tokluk hissi veren yüksek miktardaki lif oranıyla iyi bir diyet yemeği olarak biliniyor. Mideyi yormayan ve hazmı kolay olan buğdayın, sindirim sistemini desteklemesi de faydaları arasında. Karakılçık buğdayı diğer buğdaylara oranla çok daha az glüten içerdiği için de kanser hastalarının beslenmesinde kullanılıyor.

Avrupa’da laboratuvar ortamında, Türkiye’de doğal yollarla üretiliyor
Avrupa’da laboratuvar ortamında üretilen, Türkiye’de ise doğal yollarla yetişen karakılçık buğdayı girişimin serüvenini aktaran Doç. Dr. Eda Küçüktülü, “Hastalarımızdan bize tedavi sırasında yan etkilerden kurtulmak için glütensiz beslenme konusunda çok fazla soru geliyordu. Tamamen glütensiz beslenmek için tahıllardan uzaklaşmanın da özellikle bizim hastalarımızda ciddi komplikasyonları var. Hastalarımızda karşılaştığımız kemik kırıkları üzerine araştırma yaparken karakılçık buğdayından haberim oldu. Sonra Avrupa’daki tahıllarda glüteni düşürmek için laboratuvar çalışmaları yaptıklarını okudum. Bizim böyle halihazırda hiçbir laboratuvar çalışması yapmamıza gerek kalmadan zaten glüten oranı düşük bir atalık buğdayımızın olması ve insanları aşırı derecede tok tutuyor olması dikkatimi çekti. Onunla ilgili hastalarıma destek olabilmek için uygun olan bu topraklarda ticari kaygı olmadan üç yıl önce bunu denemek üzere ektik. Başarılı sonuçlar alınca bu sene de artık hastalarımıza verebilecek bir bilimsel çalışmada kullanabilecek şekilde ekmek üretimine geçtik” ifadelerini kullandı.
Probiyotik sıvı ekşi maya ve özel maya tuzu ile elde edilen karakılçık ekmeği, gramaj olarak küçük ve fiyatı beyaz ekmekten daha yüksek. Ancak bir dilimi beş dilim beyaz ekmeğe denk geliyor ve yüksek lif oranı sayesinde beyaz ekmek gibi hızlı bayatlamıyor. Glüten oranı her ne kadar düşük olsa da çölyak hastalarına önerilmiyor.

“Glüten oranının düşük olması sağlıklı beslenmek için önemli bir fırsat”
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Uzer Küçüktülü, ata tohumundan üretilen karakılçık buğdayının sağlık açısından sunduğu avantajları vurgulayarak, "Glütenin zararlı etkilerinden kaçınmak için glütensiz beslenmek kalori ihtiyacının fazlasının alınmasına sebep olmaktadır. Onun yerine kullanılan ürünler çok daha kalorili oluyor. Bu durum bağırsak florasındaki yararları bakterilerin yok olmasına, koli basili diye bilinen bakterilerin üremesine sebep oluyor. Çölyak hastası dışındaki insanların glütensiz beslenmek adına tahıllardan uzaklaşmasının yan etkileri mevcut. Örneğin kemik erimesi yapması söz konusu. Kalsiyum, demir ve magnezyum gibi mineraller tahıllardan alınıyor. Buğdayın glüten oranının düşük olması, sağlıklı beslenmeyi tercih eden herkes için önemli bir fırsattır. Ayrıca, bulgur olarak da sofralarımıza taşımayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.17 11:30:44
Son Düzenlenme Tarihi :