SON DAKİKA

logo

KIRKGÖZ GÖLÜ’NE KORUMA OPERASYONU

Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, 32 mahalle muhtarıyla birlikte Antalya Su ve Atıksu idaresi (ASAT) Genel Müdürü İbrahim Kurt’u ziyaret etti. CHP Döşemealtı İlçe Başkanı Reşit Doğan ve İYİ Parti İlçe Başkanı Ali Özbey’in de eşlik ettiği ziyarette Kırkgöz Gölü masaya yatırıldı.

HAYAT DAMARIMIZ

    Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, kentin en önemli su kaynaklarından olan Kırkgöz Gölü’nün koruma altına alınması ve setlerin yükseltilmesiyle ilgili olarak DSİ Bölge Müdürlüğü ve ASAT Genel Müdürlüğü ile görüştüğünü söyledi. Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de çeşitli coğrafi bölgelerde göllerde suların azalması, hatta kurumasını endişeyle izlediklerini belirterek, “Kırkgöz Gölü bizim hayat damarımız. Ekolojik dengenin bozulmaması gölün korunmasına bağlıdır” dedi.

SU KAYBI ÖNLENECEK    

    Kırkgöz Gölü’nün  su seviyesinin azalmasını önlemek için tüm imkanlarıyla çalıştıklarını söyleyen ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt ise, “Kırkgöz Gölüne yapılacak barajlama ile suyun kaybı önlenecek. En verimli ve temiz su zaten tarımsal alanda kullanılacak. Bizim amacımız Kırkgöz Gölü’nün yüzyıllar boyu kente hizmet etmesini sağlamak” diye konuştu. Muhtarların sorularını da yanıtlayan Kurt ilçeye yapılacak yatırımlar ve devam eden çalışmalar hakkında bilgi verdi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.12.24 09:29:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Ramazan Sonrası Hazımsızlığa Dikkat!

Ramazan süresince yavaşlayan metabolizmanın, bayramda aşırı besin yüklemesine maruz kalması midede hazımsızlık, şişkinlik gibi birçok sağlık sorununa yol açabiliyor. Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl, bu rahatsızlıkların önüne geçmek için bayramda doğru beslenme yöntemlerini uygulamak ve özellikle zencefil ve zerdeçal içeren fitoterapötik takviyelerden destek almak gerektiğini vurguladı.

Ramazan ayı boyunca öğün sayısının daha az olması ve sindirim sisteminin günün belirli saatlerinde dinlendirilmesi sonucunda beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelir. Bayramın gelişi ile bu beslenme alışkanlıkları eski düzene uyum sağlamaya çalışır. Özellikle oruç dönemini geride bırakırken bayram sofralarında yediklerimizin içerikleri yoğunlaşabiliyor.
Hamur işleri, tatlılar, yüksek yağlı besinler, meşrubat veya çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler gün boyu misafirler eşliğinde tükettiklerimiz listesinde yerini alıyor. 

Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl, Ramazan süresince dinlenen metabolizmamız zengin bayram sofralarında hızlı ve yoğun porsiyonlara maruz kaldığı için çeşitli sağlık sorunlarıyla karşılaşabildiğimizi söyledi. Hazımsızlık, şişkinlik gibi sindirim şikâyetlerinin en sık karşılaştığımız sorunlar olduğunu ifade eden Çağıl, “Bu rahatsızlıkların önüne geçmek için doğru beslenme modelini bulmak, hareket halinde olmak ve gerektiğinde tamamen bitkisel desteklerden faydalanmak gerekir” dedi.  

Beden sağlığının korunabilmesi için Ramazan sonrasında basit tedbirlerin yeterli olduğunu dile getiren Çağıl, şu önerilerde bulundu:

8 adımda doğru beslenme modeli
Oruç döneminden sonra gün içindeki öğün sayısını birden değil, kademeli olarak artırmakta fayda var. 
Bayramda sağlıklı bir kahvaltı ile güne başlanmalı. 
2-3 ana öğün yapılabilir fakat öğünler tatlı, börek gibi bayramlık ikramlarla geçiştirilmemelidir. Gün içindeki tatlı, çerez gibi atıştırmalıklar sınırlı olmalıdır. 
Çay ve kahve ile kafein alımının en çok arttığı zamanlar bayram günleridir. Bunlar mutlaka şekersiz içilmeli ve sınırlı tüketilmelidir. Aksi takdirde mide yanması, mide ekşimesi gibi durumlar yaşanabilir. 
Bayramda bol su tüketilerek hem porsiyon kontrolü sağlanabilir hem de kafeinli içeceklerin alınması önlenebilir. Gündüz içilemeyen su tüketim alışkanlığı böylece tekrar kazandırılmış olur. 
Bayramın adından da anlaşılacağı gibi ‘’şeker’’ tüketimi normale göre fazla olabileceği için porsiyon kontrolü özellikle önem taşımaktadır. Tatlı seçimleri şerbetli tatlılardan yana değil, sütlü tatlılardan yana olmalıdır. 
Olabildiğince hareketli olmak, asansör yerine merdiven kullanmak, yürüyüş gibi aktiviteler metabolizma hızını artırmak ve daha sağlıklı sindirim düzeni için önemlidir. 
Özellikle ramazan sonrasında yiyeceklerin daha rahat sindirimi için çiğneme süresi artırılmalıdır.

Bayramda sindirim problemi yaşayanlar için doğal destekler
Uzm. Dyt. Ebru Çağıl, özellikle bayramda mideye fazla yüklenmekten kaynaklanan hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetleri önlemek için doğru beslendikten sonra bitkisel desteklerden de yararlanmak gerektiğini vurguladı. 
Bu bitkisel desteklerin en başında Zencefil ve Zerdeçal’ın geldiğini belirten Çağıl, “Zencefil; şişkinlik ve hazımsızlığı önlemesi, ağrı hafifletici olması, inflamasyonu önlemesi gibi özellikleri sayesinde sindirim kanalında tedavi edici özelliğe sahip en güçlü bitkilerden biridir. Mide yüzeyinde ‘gerçek mide koruyucu’ özellik sağlar ve midedeki besinlerin daha kısa sürede bağırsağa geçişini sağlayarak midenin rahatlamasına destek olur. Zencefilin sadece besin olarak tüketimi içerisindeki Gingerol ve uçucu yağların tam olarak emilmemesine sebep olabilir. Bu yüzden özel olarak ekstrakte edilmiş takviye formunda kullanılması gerekmektedir” dedi. 

Zerdeçalın ise karın ağrısı, gaz sancısı, besinleri iyi hazmedememe ve karın bölgesinde şişkinlik halini önleyen bir diğer doğal kaynak olduğuna dikkat çeken Çağıl, “Aynı zamanda zerdeçal sindirim kanalında inflamasyonu ve mide ülserini önleyici etkinliğe sahiptir.  Safra asidi salgısını da düzenleyerek hazımsızlık şikayetlerinin önlenmesine yardımcı olur. Yaygın olarak baharat formunda tüketilen zerdeçalın emilimi tek başına oldukça zordur. Bu sebeple tek başına besin olarak tüketmek yerine, emilim düzeyi yüksek formülasyonları tercih etmek hazımsızlık şikayetlerinde en doğru seçenek olacaktır” diyerek sözlerine devam etti.

Zerdeçal ve zencefilin sofra kültüründeki tüketimi ile fitoaktif olarak alımında büyük farklar olduğunu vurgulayan Çağıl, etkinliği klinik çalışmalarla test edilen bitki temelli fitoaktif içeriklerin daha etkili olduğunu, emilim düzeyleri de göz önünde bulundurularak standardize bitkisel takviyelerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Bu iki fitoaktifin bir arada olduğu sinerjistik kombinasyonların en doğru bilgisi için eczacınıza danışabilirsiniz.


-FASELİS BSN.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 10:21:55
Son Düzenlenme Tarihi :





TURİST HAVUZ BAŞINDA ŞEZLONGUN UCUNU BIRAKMIYOR!

Antalya'ya yıl başından bu yana hava yoluyla ziyaret eden turistlerin sayısında önemli bir artış yaşadı. Verilere göre, bu yıl 7 milyon 37 bin 883 turist Antalya'yı ziyaret etti. Geçen yılın aynı dönemine göre bu, yaklaşık olarak yüzde 24'lük bir artış anlamına geliyor. Ancak, bu artışın esnaf tarafından hissedilmediği ve turistlerin Antalya'ya inmediği ifade ediliyor. 

Antalya'daki esnaflar, turist sayısındaki artışa rağmen satışlarda beklenen canlanmanın olmadığından yakındı. Onlara göre, kriz de eklenince esnaf dar bir boğaza sıkışmış durumda bulunuyor. Turistlerin Antalya'yı ziyaret etmeyi sürdürmemesi, esnafın gelirlerini olumsuz etkilemiş ve işletmelerini zor durumda bırakıyor.

Bir esnaf, "Turist sayısında artış olmasına rağmen, satışlarımızda bir canlanma yaşamıyoruz. Geçtiğimiz yıla kıyasla bu artışın bize yansımadığını açıkça görüyoruz. Kriz zaten zorluklarla baş etmemizi gerektiriyor, turistlerin şehre inmemesi de işleri daha da zorlaştırıyor" şeklinde konuştu.

Bu durum, Antalya'nın turizm sektöründeki hassasiyetini ve esnafın yaşadığı zorlukları ortaya koyuyor. Turizm, Antalya'nın ekonomisi için hayati bir sektör ve turistlerin bölgeye gelmemesi, birçok işletme için büyük bir tehdit oluşturuyor. Pandeminin yanı sıra ekonomik kriz de turizm sektörünü etkilemiş, turistlerin seyahat etme tercihlerini değiştirmelerine neden olduğu gözleniyor.

Esnafın talepleri ve ihtiyaçları, Antalya'nın turizm sektörünün toparlanması için önemli bir faktör olarak dikkate alınması gerek. Destekleyici önlemler, esnafın bu zorlu dönemde ayakta kalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, turizm tanıtımının ve pazarlamanın güçlendirilmesiyle birlikte, Antalya'nın turistlerin tercih ettiği bir destinasyon olması teşvik edilmesi gerektiği düşünülüyor. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR


Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.19 17:54:11
Son Düzenlenme Tarihi :