SON DAKİKA

logo

Elmalı’nın Kent Meydanına, Kent Meydanı’nın finansmana, finansman için ise dairelere ihtiyaç var

Elmalı Belediyesi’nin mevcut bütçesi ile şimdiki otogar alanına; altında otopark ve semt pazarı olan Kent Meydanı yapılması imkansız. Kent Meydanı yapacaksanız, yola bakan mevcut dükkanların yıkılması da gerekir. Bu dükkanları kamulaştırmak zaten imkansız, para yok. Yıkıp, proje içinde daha uygun bir yere yenilerini yapmak gerekir ki, bunun içinde kaynağa yani finansmana ihtiyaç var. Dükkanları yıkacaksınız, 4 daire kalacak mı ? Onların da yıkılması gerekir.

    Para yok, olmayınca kamulaştırılmaları sözkonusu değil. O zaman çözüm karşılığında daire vermek.
    Peki bu gerçekler karşısında Elmalı Belediyesi’nin İYİ Partili, CHP’li, Ak Partili ve MHP’li Meclis üyeleri ne düşünüyor?
    Buraya kadar yazdıklarımda Millet İtifakının meclis üyeleri de, Cumhur İttifakının meclis üyeleri de hem fikirler.
    Yani pazaryerinin ve  otoparkın, düğün salonunun da bulunduğu  Elmalı Kent Meydanı Projesi’nin belediye bütçesiyle yapılmasının imkansız olduğu konusunda birleşiyorlar.
    Bu proje için kaynağın gerekli olduğu konusunda da BANA GÖRE ortak bir düşünceye sahipler.
    Gelelim asıl soruya:
    Peki, Halil Öztürk bu kaynağı nasıl sağlamayı düşünüyor ?
    Elmalı Kent Meydanı Projesi’ne 74 rezidans daire ve 74 dükkanı dahil ederek...
    İYİ Partili, CHP’li, AK Partili ve MHP’li Meclis üyeleri açısından yine BANA GÖRE Elmalı Kent Meydanı Projesine daire ve dükkanın eklenmesi konusunda da bir sıkıntı yok...
    Peki sıkıntı nerede ? Nereden ?
    74 rezidans dairenin bulunduğu 10 katlı binadan...
    Öncelikle CHP’nin 10 katlı bina ile ilgili sert bir muhalefeti yok. Keza İYİ Partili meclis üyelerininde. Ama Ak Parti, İsmail Demir aracılığıyla 10 kat konusundaki kamuoyunda oluşan rahatsızlığı yüksek sesle dillendiriyor. MHP’de yüksek sesle olmasa da  Ak Partili İsmail Demir’e destek veriyor.
    Aralık2020 meclis toplantısında Ak Partili İsmail Demir, kat yüksekliğinin yeniden gözden geçirilmesini isterken, Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün, “8 kat mı olsun, böyle mi olsun “ şeklindeki kat yüksekliğini okeyletme gayreti dikkatimden kaçmadı.
    Projede rezidans dairelerin ve otelin bulunduğu binanın kat yüksekliğinin 8’e düşmesi ihtimali yüksek diyebiliriz. 
    Yani, rezidans dairelerin, otelin bulunduğu inşaattaki kat sayısının düşürülmesi, meclis üyelerini de rahatlatacak ve sorunda aşılmış, başka bir ifade ile iktidar-muhalefet tüm meclis üyelerinin desteği sağlanmış olacak, diye düşünüyorum.
KAT YÜKSEKLİĞİ KADAR BÜYÜK BİR SIKINTI
    Bir diğer sıkıntı ise Halil Öztürk’ün, adeta yangından mal kaçırırcasına Elmalı Kent Meydanı Projesini  ihaleye çıkarmasında. Bırakın Ak Parti ve MHP’yi, CHP hatta İYİ Partili meclis üyelerinin dahi projenin detaylarından ihaleden önce haberdar olduğunu sanmıyorum, meclisteki konuşmalardan anlıyorum.
    Meclislere bu konu geldiği zamanda bu sıkıntıyı görüyorum.
     Proje detayı ihaleden önce meclis üyeleriyle paylaşılsaydı, bugün sadece sorun olarak görülen kat yüksekliği yaşanmaz, ihale öncesinde bu sorun çözümlenmiş olurdu.
    Elmalı Kent Meydanı Projesi hayata geçer mi ? 
    Halil Öztürk’ün ihaleye çıktıktan sonra projeden vazgeçme gibi bir lüksü yok. Çünkü önünü kesmeye çalışan muhalefet yok. Dolayısıyla muhalefet engelledi bahanesine sığınamaz.
    Ayrıca ihale yapılmış, onaylanmış. Vazgeçme halinde belediye aleyhine ciddi bir yaptırım olur diye düşünüyorum.
    Merak ettiğim tek bir şey var, o da bu konuda Halil Öztürk’ün  akıl hocası kim ?
                *Erkin ÖZGÜNSÜR


















Partili ve MHP’li Meclis üyeleri açısından Elmalı Kent Meydanı Projesine daire ve dükkanın eklenmesi konusunda da bir sıkıntı yok...
Peki sıkıntı nerede ? Nereden ?
74 rezidans dairenin bulunduğu 10 katlı binadan...
Öncelikle CHP’nin 10 katlı bina ile ilgili sert bir muhalefeti yok. Keza İYİ Partili meclis üyelerininde. Ama Ak Parti, İsmail Demir aracılığıyla bu konuda kamuoyunda oluşan rahatsızlığı yüksek sesle dillendiriyor. MHP’de yüksek sesle olmasa da  Ak Partili İsmail Demir’e destek veriyor.
Aralık ayı meclis toplantısında Ak Partili İsmail Demir, kat yüksekliğinin yeniden gözden geçirilmesini isterken, Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün, “8 kat mı olsun, böyle mi olsun “ şeklindeki kat yüksekliğini okeyletme gayreti dikkatimden kaçmadı.
Projede rezidans dairelerin ve otelin bulunduğu binanın kat yüksekliğinin 8’e düşmesi ihtimal dahilinde diyebiliriz. 
Yani, rezidans dairelerin, otelin bulunduğu inşaattaki kat sayısının düşürülmesi, meclis üyelerini de rahatlatacak ve sorunda aşılmış, başka bir ifade ile iktidar-muhalefet tüm meclis üyelerinin desteği sağlanmış olacak, diye düşlünüyorum.
KAT YÜKSEKLİĞİ KADAR BÜYÜK BİR SIKINTI
Asıl sıkıntı ise Halil Öztürk’ün, adeta yangından mal kaçırırcasına Elmalı Kent Meydanı Projesini  ihaleye çıkarmasında. Bırakın Ak Parti ve MHP’yi, CHP hatta İYİ Partili meclis üyelerinin de projenin detaylarından ihaleden önce haberdar olduğunu sanmıyorum.
Sonuç olarak...
Elmalı Kent Meydanı yapılacaksa, kaynağa ihtiyaç var. O kaynağın adresi de proje içindeki dükkan ve rezidans daireler. Proje detayı meclis üyeleriyle paylaşılsaydı, bugün sadece sorun olarak görülen kat yüksekliği yaşanmaz, ihale öncesinde bu sorun çözümlenmiş olurdu.
Elmalı Kent Meydanı Projesi hayata geçer mi ? 
Halil Öztürk’ün ihaleye çıktıktan sonra projeden vazgeçme gibi bir lüksü yok. Çünkü önünü kesmeye çalışan muhalefet yok. Dolayısıyla muhalefet engelledi bahanesine sığınamaz.
Zaten ihale yapılmış, onaylanmış. Vazgeçme halinde belediye aleyhine ciddi bir yaptırım olur diye düşünüyorum.
Merak ettiğim tek bir şey var, o da bu konuda Halil Öztürk’ün akıl hocası kim ?
                *Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.01.05 06:57:12
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






STK'lara hayvanları kurtarma eğitimi

Antalya’da STK’lara Türkiye’de ilk kez Hayvan Arama Kurtarma Eğitimi verildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Tim Komutanlığı işbirliğiyle, düzenlenen eğitimde AKUT, İHH ve koruma derneklerinden katılımcılar, doğal afetlerde ve doğada zor durumda kalan hayvanların nasıl kurtarılması gerektiği anlatıldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Antalya Tim Komutanlığı işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez Hayvan Arama Kurtarma Eğitimi düzenlendi. Eğitime AKUT, İHH ve Hayvan Koruma Derneklerinden gönüllüler katıldı. 2 gün süren Hayvan Arama Kurtarma Eğitimi’ni Antalya İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Arama Kurtarma Tim Komutanı Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mahir Akdemir verdi.

HAYVANLARIN ÜZERİNDE ANLATILDI

Doğada mahsur kalan ya da yangın, deprem, sel gibi doğal afetlerde yaralanan evcil ve yaban hayvanlarının nasıl kurtarılması gerektiğinin anlatıldığı eğitimlerin ikinci gününde, kurtarma çalışmaları Antalya Hayvanat Bahçesi’ndeki hayvanların üzerinde uygulamalı olarak gösterildi. Vahşi hayvanların bulunduğu bölümlerde ise hayvanların tehlikeli olmasından dolayı müdahale şeklinin nasıl olması gerektiği anlatıldı. Sadece insan değil tüm canlıları kurtarmayı amaçlayan dernek üyeleri, hayvanların kurtarılması konusunda bilinçlendirildi.

ÇOK FAYDALI BİR EĞİTİM OLDU

Hayvanat Bahçesi Sorumlu Veteriner Hekimi Zeki Cihangir, Hayvan Arama Kurtarma Eğitimi’ne Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak ev sahipliği yaptıklarını belirterek, “Jandarma Arama Kurtarma timine ve eğitime katılan derneklere bu farkındalığı yarattığı için teşekkür ediyoruz. Yapılan eğitim için Antalya Hayvanat Bahçesi’nin kapılarını açtık. Doğada yaşayan hayvanlar yaralandığı ve güçten düştüğü zaman bu hayvanların rehabilitasyonundan sorumluyuz.  Jandarma Arama Kurtarma Tim Komutanlığı, sivil toplum kuruluşları ve Antalya Büyükşehir Belediyesiyle ortaklaşa düzenlenen eğitimin çok faydalı olacağına inanıyorum” dedi.

AMACIMIZ BÜTÜN CANLILARI KURTARMAK

Akut Antalya Timi’nden Mustafa Eskitaş ise “Doğal afetlerde zor durumda olan yapan ve evcil hayvanların doğru şekilde kurtarılmasıyla ilgili eğitim almak. Bizim amacımız canlıları kurtarmak. Sadece insanı kurtarmak değil bütün canlıları kurtarmak. Akut’un kurulduğu günden beri amacı ve görevi bu. Güzel bir eğitim aldık” diye konuştu. 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.08.01 10:08:54
Son Düzenlenme Tarihi :





Ak Parti Antalya İl Başkanlığı'ndan 28 Şubat açıklaması

25. yılını geride bırakan ve “post-modern” darbe olarak adlandırılan 28 Şubat süreci, milletimizin inancına, iradesine, değerlerine, insan haklarına, demokrasiye ve özgürlüklere yapılan fiili bir darbedir. Motivasyonunu 27 Mayıs darbesinden alan 28 Şubat; bir darbenin tarihi olduğu gibi vesayetin, antidemokratikliğin, karanlık bir zihniyetin de ismi olarak tarihe geçmiştir.

28 Şubat’ta sözde “irtica tehdidi” ile medya, darbeci zihniyete ram olarak “Topyekün Savaş” manşetleri atmış, Ankara sokaklarında tanklar yürütülmüş, anti-demokratik MGK kararları alınmış, “demokrasiye balans ayarı” denilerek dönemin hükümeti istifaya zorlanmıştır. “1000 yıl sürecek” dedikleri 28 Şubat Post-Modern darbesi ile insanlar ayrımcı, ötekileştirici, insan haklarına aykırı uygulamalara maruz bırakılmış, milyonlarca insanın hayatı karartılmıştır.

    Kadınlarımız ve genç kızlarımız, ne acıdır ki bu karanlık sürecin en büyük mağdurlarından olmuştur. Darbecilerin kurduğu ikna odalarında nice kadın, inançları hiçe sayılarak horlanmış ve baskıya maruz kalmıştır. Başörtüleri açılmaya zorlanmıştır. Bu odalarda psikolojik baskılara maruz bırakılan kızlarımızın çoğu üniversitelerdeki, liselerdeki eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalmış ve etkisi bugün dahi süren travmalar geçirmiştir. Getirilen kanunsuz başörtüsü yasağı ile kadınların çalışma hayatında var olmaları engellenmiştir.

    Siyasi görüş ve inancından dolayı insanların; çalışma, eğitim, ibadet, düşünce ve ifade özgürlükleri gibi temel hakları ellerinden alınmıştır. Ülkesi, milleti için çalışan ve üreten sermaye dahi kategorize edilerek “Yeşil sermaye” adı altında ötekileştirilmiştir.

28 Şubat darbesi, vesayetçi sistemin ilk tezahürü değildir; maalesef sonu da olmamıştır. 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi de aynı kaynaktan beslenen vesayetçi sistemin dışa yansıyan bir suretidir. Ülkemizde yaşanan bazı gelişmelere ve dillendirilen, mırıldanılan, hayali kurulan özlemlere bakılırsa 28 Şubat zihniyeti ne yazık ki bazı mahfillerde hala diriliğini korumaktadır. Devletimizin 28 Şubat’ın acılarını sağaltmak ve iyileştirmek adına yaptığı muazzam çalışmalarına rağmen bu zihniyetin söylemleri, eylemleri ve kamuflajlı darbe yılları nostaljileri; kabuk bağlayan yaralarımızı kanatmaktadır.

     Vesayetçi zihniyetle mücadelemiz biz var olduğumuz sürece devam edecek inşallah. 28 Şubat için “bin yıl sürecek” diyenler unutmasın ki 28 Şubat bin yıl sürmedi; ancak biz 28 Şubat’ı bin yıl geçse de unutmayacağız. Demokrasimize ve Milli İrade’ye her zaman sahip çıkacağız. 15 Temmuz Darbe girişiminde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Milletimizle beraber gösterdiğimiz mücadele bunun ispatıdır.

    Bu vesile ile ülkemizde 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi insan onurunun, insan haklarının, demokrasi ve değerlerimizin hiçe sayıldığı günlerin bir daha yaşanmaması için var gücümüzle çalışmaya devam ediyor, 20 yıldır her şartta ve koşulda özellikle darbeler karşısında yanımızda olan milletimize şükranlarımızı sunuyoruz.

 

AK PARTİ ANTALYA İL BAŞKANLIĞI


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.02.28 08:07:26
Son Düzenlenme Tarihi :