MURATPAŞA BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
Esnafımıza Somut Destekler Verilmeli
Koronavirüs salgınının yayılmaması amacıyla alınan her türlü tedbire saygı duyduklarını aktaran AESOB Başkanı Adlıhan Dere, son alınan Pandemi tedbirlerinden sonraMart ayından bu yana iş yapamayan esnaf ve sanatkarlara yeni ve somut destekler verilmesi gerektiğini belirtti.
AESOB
Başkanı Adlıhan Dere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım tarihinde
Kabine Toplantısı ardından gerçekleştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında
açıkladığı yeni tedbirler ve bu kapsamda yayınlanan İçişleri Bakanlığı
Genelgeleri ile İl Umumi Hıfzıssıhha KuruluKararları doğrultusunda alınan yeni
kısıtlama kararlarının, salgının yayılmaması ve önlenmesi amacıyla alındığını
ancak bu süreçte esnaf ve sanatkarların mağdur olmaması gerektiğini aktardı.
“Tedbirler Esnafımızı Olumsuz
Etkiliyor”
AESOB
Başkanı Adlıhan Dere, Koronavirüs tedbirleri kapsamında faaliyetleri durdurulan
ve çalışma saatleri ile çalışma şekilleri sınırlandırılan esnaf ve
sanatkarların mücbir sebep kapsamına alınması ve nakdi destek sağlanması
gerektiğini vurgulayarak, “17 Kasım 2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın
başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar
doğrultusunda yayınlanan İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile 20 Kasım 2020 Cuma
günü saat 20:00’den itibaren geçerli olacak şekilde;Alışveriş merkezi, market,
berber, kuaför ve güzellik merkezlerinin sadece saat 10:00 ile 20:00 arasında
vatandaşlarımıza hizmet sunabilecekleri, Restoran, lokanta, pastane, kafe,
kafeterya gibi yeme içme yerlerinin 10:00 ile 20:00 saatleri arasında sadece
paket servis veya gel al hizmeti verecek şekilde açık olabilecekleri,
Restoran, lokanta veya online yemek sipariş firmalarınca saat 20:00’den sonra
sadece telefonla ya da online sipariş üzerine paket servis hizmeti
verilebilecekleri, 31 Aralık 2020 tarihine kadar sinema salonlarının; yeni bir
karar alınıncaya kadar ise kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet
kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay
bahçeleri ile halı sahaların faaliyetlerinin durdurulacağı, Daha önce
faaliyetleri durdurulan nargile salonları ile ilgili uygulamanın aynen devam
edeceği, Yeni bir karar alınıncaya kadar hafta sonları 10:00 20:00 saatleri
dışında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağı kararları alınmıştır.” dedi.
“Esnafımız Kurallara Uydu”
AESOB
Başkanı Adlıhan Dere, esnaf ve sanatkarlarınPandemi tedbirlerine riayet
ettikleri ancak toplumun kurallara tam anlamıyla uymaması sonucunda alınan
kısıtlama kararlarının esnafı doğrudan etkilediğini ve bu süreçte esnafın
desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Pandeminin
önlenmesi amacıyla esnaf ve sanatkarlar olarak her zaman devletimizin ve
milletimizin yanında yer aldık, alınan tedbirlere ve Pandemi kurallarına uymaya
özen gösterdik. Sağlık için alınan tüm tedbirleri destekliyoruz ancak salgının
yayılmasını önlemek için faaliyetleri durdurulan kahvehane, kıraathane,
internet kafe işletmecileri başta olmak üzere, örgün eğitime yeniden ara
verilmesiyle iş yapamayan servis araçları, okul kantinleri ve hizmetleri
yalnızca paket servisi ile sınırlandırılan restoran, lokanta, pastane, kafe gibi
işletmelere nakdi destek sağlanması gerekmektedir. Mart ayından bu yana çok
sıkıntılı bir süreçten geçen esnaf ve sanatkarlarımıza kapsayıcı destekler
verilmelidir.” dedi.
“Esnafımıza Nakdi Destek Sağlanmalı”
Kısıtlamalar
nedeniyle iş yapamayan esnaf ve sanatkarlara aylık nakdi yardım yapılması
gerektiğinin altını çizerek, “Esnaf ve sanatkarlarımız kapalı oldukları bu
dönemde SSK, BAĞ-KUR ve vergi ödemelerinden muaf tutulmalı. Geçmiş dönem
borçları için yapılandırmaya başvuran esnafımızın tüm borçları faizsiz olarak
en az 1 yıl süreyle dondurulmalı. Bir yıl geri ödemesiz beş yıl vadeli 50 bin
Tl faizsiz kredi verilmeli.İşyeri kapalı durumda olan esnaf ve sanatkarlarımıza
kira yardımı yapılmalı. Okulların kapalı olması sebebiyle mağdur olan servisçi
ve kantinci esnafımız somut olarak desteklenmeli. Devletimizin, esnafımıza
yönelik almış olduğu koruyucu tedbirler ve açıklanan destek paketlerinin yanı
sıra bugün geldiğimiz noktada esnaf ve sanatkarlarımıza yönelik yeni destekler
sağlanmalıdır.” dedi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.11.24 07:08:56
Son Düzenlenme Tarihi :
Fibromiyalji 25-55 yaşlarında ve kadınlarda daha sık görülüyor
Fibromiyalji hastalığı olan kişilerin birinci derece yakınlarında hastalığın görülme sıklığı arttığını belirten Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, “Uyku bozuklukları, düşme ya da motorlu araç kazası gibi büyük fiziksel travmalar, bir yakının kaybedilmesi gibi ruhsal travmalar, bazı viral hastalıklar, roma..
Memorial Antalya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümünden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, hareketsiz yaşamın kronik ağrı ve yorgunluk sendromu olarak da bilinen “Fibromiyalji Sendromu” hakkında bilgi verdi ve tedavisi için tavsiyelerde bulundu. Fibromiyaljinin vücutta ağrı ve hassasiyetin yanı sıra yorgunluk ve uyku sorunlarına neden olan kronik bir hastalık olduğunu belirten Güçlü, “Fibromiyaljiye neyin sebep olduğu tam olarak bilinmiyor ancak uyku bozuklukları, düşme ya da motorlu araç kazası gibi büyük fiziksel travmalar, bir yakının kaybedilmesi gibi ruhsal travmalar, bazı viral hastalıklar, romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi bazı romatizmal hastalıklar fibromiyalji oluşmasını tetikleyebiliyor. Hastalığı olan kişilerin birinci derece yakınlarında hastalığın görülme sıklığı artıyor” dedi.
“Ekonomik düzey yükseldikçe görülme sıklığı da artıyor”
“Fibromiyalji sendromu; kaslarda yaygın ağrı ve hassasiyet, uyku bozukluğu, yorgunluk, halsizlik ve sabah tutukluğu ile kendini gösteren kronik yumuşak doku romatizmal ağrı sendromudur” diyen Güçlü, “Sendromun en önemli özelliği vücudun belli noktalarında aşırı hassasiyet olmasıdır. Uzun süreli ağrı ve özürlülüğe yol açan hastalıklar arasında fibromiyalji sendromu iş gücü kaybı açısından ön sıralarda yer almaktadır. 25-55 yaşlarında ve kadınlarda daha sık olmakla birlikte hastalık erkeklerde ve çocukluk döneminde de görülebilmektedir. Eğitim ve ekonomik düzeyi ortalamanın üzerinde olan kişilerde daha sık görülmektedir” sözlerine yer verdi.
"Vücudun daha çok kullanılan boyun ve bel bölgesinde daha yoğun hissedilir"
Güçlü fibromiyaljide görülen belirtiler şu şekilde sıraladı:
“Vücudun her yerinde ağrı ve sertlik. Yorgunluk, bitkinlik. Depresyon ve kaygı. Uyku sorunları. Düşünme, hafıza ve konsantrasyon ile ilgili problemler. Migren dahil baş ağrıları. Bel ve bölgesinde daha çok hissediliyor. Ağrı ve yaygın ağrı fibromiyalji sendromunda en sık görülen şikayettir. Ağrılar, vücudun daha çok kullanılan boyun ve bel bölgesinde daha yoğun hissedilir. Omuz, dirsek, diz ve ellerde de ağrı olabilir. Hastalar vücudunun bir tarafının diğer taraftan daha çok ağrıdığını ifade eder. Hastalığın nedeni bilinmemektedir. Uyku bozuklukları, düşme ya da motorlu araç kazası gibi büyük fiziksel travmalar, bir yakının kaybedilmesi gibi ruhsal travmalar, bazı viral hastalıklar, romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi bazı romatizmal hastalıklar hastalığın oluşmasını tetikleyen faktörlerdir.”
"11 bölgede ağrının tespit edilmesi tanı koydurucudur”
Güçlü, Fibromiyalji şikayetlerini arttıran durumları ise şöyle açıkladı:
“Yorgunluk, yüksek çalışma temposu, psikolojik gerginlik, gribal enfeksiyonlar, gürültü, uzun süre oturma ya da uzun süre ayakta durma, tekrarlayan hareketler.”
3 aydır devam eden ağrıları göz ardı etmeyin uyarısında bulunan Güçlü, “Fibromiyalji teşhisinin konulması çok da kolay değildir; çünkü hastalığa özgü bir laboratuvar testi yoktur. Ancak altta yatan romatoid artrit, lupus gibi başka hastalıklara da eşlik edebilir. Bu nedenle biyokimya ve kan tahlilleri istenmeli ve tiroit fonksiyon testleri yaptırılmalıdır. Tetkikler altta yatan bir hastalık yok ise genellikle normal olarak bulunur. Radyolojik tetkikler diğer hastalıkları dışlamak için yapılabilir. En az 3 aydır devam eden yaygın ağrı olması ve vücudun belli bölgelerine (önceden tanımlanmış 18 hassas nokta) bası uygulandığında 11 bölgede ağrının tespit edilmesi tanı koydurucudur” dedi.
Lokal enjeksiyonlara başvuruluyor
Güçlü, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Fibromiyalji sendromu tedavisinde kullanılan ilaçlar; ağrıyı azaltmak, yorgunluğu gidermek, uykuyu düzenlemek ve depresyonu tedavi etmek amacıyla kullanılır. Bu hedefle başta antidepresanlar ve ağrı kesiciler olmak üzere uyku düzenleyiciler ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Bunu dışında hassas noktalar üzerine lokal enjeksiyonlar da yapılabilir.”
Fibromiyalji tanısından sonra uygulanması gerekenleri anlattı
Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, fibromiyalji tanısından sonra uygulanması gerekenleri şöyle anlattı:
“Egzersiz, yumuşak doku romatizmalarında tedavi ve korunma yöntemidir. Özellikle gevşeme egzersizleri, germe egzersizleri, kardiovasküler kondüsyon egzersizleri, düşük yoğunlukta yürüyüş, yüzme ve bisiklete binme, su aerobiği gibi aktiviteler faydalıdır. Hastalara yatmadan önce uykuyu etkileyecek alkol, sigara, çay, kola, kahve gibi maddeleri alınmamaları önerilir. Fizik tedavi uygulamalarında ise sıcak uygulama, derin ısıtıcılar ve ağrı kesici özelliği olan elektriksel stimülasyon ve masaj ile olumlu sonuçlar alınmaktadır. Ayrıca kaplıca kürleri önerilir. İklimin fibromiyalji gelişiminde etkisi yoktur, ancak soğuk ve nemli hava fibromiyalji sendromunda şikayetleri artırır. Sıcak ve kuru havada, masaj ve yapılan spor aktivitelerinde semptomlarda azalma görülür.

