SON DAKİKA

logo

Halef-selef meselesi

Önümde bulunan 7 hatırlı kişiden ilk sırada olan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere’nin, her ne kadar il yönetimindeki bazı kişilerce kabul görmese de ismi 2024 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın Ak Parti’li Kepez Belediye Başkan adayı olarak geçiyor. Elbette Hakan Tütüncü’nün ismi de Cumhur İttifakının Büyükşehirin Ak Partili Belediye Başkan adayı olarak geçiyor.

    “Tütüncü - Dere elele” başlığından ziyade “halef-selef buluşması” demek daha doğru mu olurdu, ne dersiniz?
    Dere, Kepez’den Belediye Başkan adayı olur mu, daha doğrusu yapılır mı ? sorusunun cevabı bana göre Tütüncü olmadan Cumhur İttifakı Kepez’i kazanır mı ? sorusunun cevabında aramak  daha doğru olur ki...
    Öncelikle bugüne kadar ki seçim sonuçlarına bir bakmak ve iyi analiz etmek gerekir.
    Tütüncü ve Dere arasındaki dostluğa, kardeşliğe gelince...Birbirlerine o kadar güzel cümleler kuruyorlar ki...
    Mesela Tütüncü Dere'ye: “Esnafımız Antalya’da hiç bu kadar üst düzeyde, proaktif bir seviyede, çözüm odaklı ve etkin bir biçimde temsil edilmemişit...İnşallah Allah’ım nasip ederse çok yakın bir gelecekte Birlik seçiminde de yine ipi açık yüreklilikle göğüsleyeceğinize inancım tam. Hem siz hem bütün esnafımız bilsin ki; bütün kalbimle yanınızda olduğumu burada bir kez daha ifade ediyor ve başarı dileklerimi sunuyorum” derken Dere'de Tütüncü'ye: "Devletimizin en üst kademesi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, en alt kademelere varana kadar her yerde sizin yaptığınız çalışmaları, başarılarınızı, sizlerle ilgili güzel düşünceleri anlatıyorum " dedi.
    Ben daha ötesini aktarayım. 
    Pansiyoncular Odası’nın seçimi esnasında Dere ile makamında başbaşa kısa süreli bir görüşmem oluyor. O görüşmede aynı konu hakkında Dere’nin de muzdarip olduğunu anlayınca “sen bu özel işini istediğin belediyede kolayca çözümlersin” dediğim anda aldığım cevap: “Hakan’a ayıp olur.”
    Dere-Tütüncü ya da Tütüncü- Dere ilişkisi böyle....
    Sanki Dere, Büyükşehir yolunda Tütüncü'nün yolunu açmaya çalışıyor, Tütüncü'de Kepez yolunda Dere'nin yolunu açmaya çalışıyor...
    Elbette bu benim yorumum...
    Ne dersiniz ? Birbirlerinin yollarını açarlar mı ?
    

    
    
    


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.01.28 10:17:16
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Caretta Caretta yuvasının koruma kafesini kaldırıp üzerinde mangal yaptılar

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin, çevresi kafeslenerek koruma altına alınan caretta caretta yuvasının kafesini yana kaydırıp yuva üzerinde ateş yaktıkları tespit edildi.
Olay, dün gece Koru Sahili’nde meydana geldi. Sabah saatlerinde koruma altına alınan car..

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin, çevresi kafeslenerek koruma altına alınan caretta caretta yuvasının kafesini yana kaydırıp yuva üzerinde ateş yaktıkları tespit edildi.
Olay, dün gece Koru Sahili’nde meydana geldi. Sabah saatlerinde koruma altına alınan caretta caretta yuvalarını kontrol etmek için bölgeye giden Gazipaşa Hepimizin Platformu Sözcüsü Güldane Şahin ve bir grup çevreci, çevresi kafeslenerek koruma altına alınan caretta caretta yuvasının üzerinde ateş yakıldığını ve ateşin halen sönmediğini gördü. Sorumsuz kişi ya da kişilerce yapılan feci olay sonucunda yuvadaki deniz kaplumbağa yumurtalarının zarar gördüğünün belirten Şahin, olaya tepki gösterdi.

“Yuva ve yumurtalar zarar görmüş”
Carettacarettalara en çok insanların zarar verdiğini dile getiren Şahin, “Gazipaşa’nın Koru, Selinus ve Kahyalar sahillerinde biliyorsunuz ki caretta carettalar vardır. Caretta carettalar, bu sahillerimize 1 Mayıs -15 Ağustos arası yumurtalı yuva yaparlar. Haziran-eylül aylarında da yavru çıkışlarımız olur. Bu dönemlerde gerek insan faktörü, gerekse yabani hayvanlar, sahipsiz köpekler yuvalara ve yavrulara zarar verirler. Ama en çok insanlar zarar verir. Bugün sabah Koru Sahili’nde Kalenin dibindeki yerde bulunan yuvanın kafesini yana itmişler yuvanın üzerinde ateş yakmışlar. Henüz çıkış yapmamış olan bir yuvamız olduğundan dolayı bütün yavrular ve yumurtalar zarar görmüş. Sahillerimiz sit alanlarıdır, bu dönemlerde ateş yakmayalım, arabayla kumsala girmeyelim, yuvalara ve yavrulara zarar vermeyelim. Doğaseverler olarak herkesi doğamızı korumaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 12:46:13
Son Düzenlenme Tarihi :





COP-16 toplantısına Antalya'da ev sahipliği yapacak

(İHA) - Türkiye’de biyokaçakçılıkla mücadele çerçevesinde 2007 yılından bugüne kadar 21 farklı ülkeden 156 kişi hakkında işlem yapılarak, yaklaşık 5,6 milyon lira idari para cezası uygulandı. 
  Dünyada biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla 22 Mayıs 1992 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin kabul edilişinin yıl dönümü olan 22 Mayıs, her yıl tüm dünyada Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak kutlanıyor. 
  Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde, yerkürenin doğal yaşam çeşitliliğinin korunması ve geliştirilmesi hedefiyle, BM tarafından her yıl belirlenen tema çerçevesinde etkinlikler düzenleniyor. 
  BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı, geçen yıl aralık ayında Kanada’da düzenlenmiş, Türkiye’yi toplantıda Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci temsil etmişti. COP-15 toplantısında, Çin ve Kanada'daki iki ev sahibi şehirden dolayı "Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi" adıyla sözleşme imzalanmıştı. Sözleşme ile üye ülkeler biyoçeşitlilik kaybını 2030'a kadar tersine çevirmek konusunda anlaşmaya varmıştı. İmzalanan bu çerçeve sözleşme, biyolojik çeşitliliğin korunmasının üye ülkeler nezdinde güçlü bir kabul görmesi sebebiyle tarihi bir başarı olarak kabul ediliyor. 
  BM, bu nedenle Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nün bu yılki temasını COP 15'te ulaşılan tarihi başarıya dayanarak “Anlaşmadan Eyleme: Biyoçeşitliliğin Yeniden İnşa Edilmesi” olarak belirledi. Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi (Anlaşma) sebebiyle hızla eyleme geçilmesinin önemine dikkat çekilmesi amaçlandı. 
 
  Türkiye COP 15’e aktif katılım sağlamıştı 
  Bakan Kirişci'nin de bir konuşma yaptığı COP 15’e Türkiye aktif bir katılım sağlamıştı. 2024 yılında düzenlenmesi planlanan COP-16 toplantısına Antalya'da ev sahipliği yapacak. Türkiye, bu doğrultudaki çalışmalarını en üst düzeyde sürdürüyor. 
  Aynı zamanda Türkiye son yıllarda, biyoçeşitliliğin sürdürülebilir yönetimini ve sürdürebilir gelişmeyi ülke politikası haline getirerek, ekolojik zenginliği korumaya yönelik pek çok adımlar attı. Türkiye bir yandan her alanda kalkınma hamlelerini yaparken, bir yandan da biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliğini sağlayacak çalışmaları birlikte gerçekleştiriyor. 
  Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında, 2007 yılından bu güne kadar ülkemizde toplam 86 vakada 21 farklı ülkeden 156 kişi hakkında işlem yapılarak yaklaşık 5,6 milyon lira idari para cezası uygulandı. 
  Biyokaçakçılık vakaları özellikle Doğu Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile Akdeniz Bölgelerinde yoğunlaşıyor. Son beş yılda başta orkide (salep) türleri olmak üzere yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler, böcek türleri, engerek türleri, semender türleri, turna gagası, kara kaplumbağası, meşe sürgünleri, defne, sandal ve bazı mantar türlerinin yurt dışına kaçırılmak istendiği tespit edildi. 
  Aynı zamanda, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımına hizmet edecek envanter ve izleme çalışmalarının ulusal düzeyde gerçekleştirilmesi, biyolojik çeşitliliğe ilişkin veri tabanları oluşturulması, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlayacak geleneksel kullanım yöntemlerinin tespiti ve geliştirilmesinin yanı sıra pek çok proje de hayata geçirildi. Bu projelerle ülkemizin biyolojik çeşitliliğindeki nice cevherler gün ışığına çıkarılacak. Uluslararası arenada da taraf olunan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Türkiye'de 14 Mayıs 1997 yılında yürürlüğe girdi. Türkiye, biyolojik çeşitliliği uluslararası ölçekte koruma çabalarına katkı sağlamak bilinciyle, yükümlülüğünü en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde çalışmalar yürütüyor. 
  Bu çerçevede yürütülen önemli çalışmalardan bazıları şu şekilde: 
  Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi (UBENİS): UBENİS Projesi kapsamında, ülkemizin biyolojik çeşitliliği kayıt altına alınarak bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 900 bin veri girişi Nuh’un Gemisi Veri Tabanı’na işlendi. 
  Biyolojik Çeşitliliğe Dayalı Geleneksel Bilginin Kayıt Altına Alınması Projesi: Bu proje kapsamında hem genetik kaynaklar hem de nesiller boyunca aktarılarak günümüze kadar gelen, kaybolmasına izin verilmeyen genetik kaynaklarla bağlantılı geleneksel bilgiler kayıt altına alınarak korunuyor. Projeden elde edilen çıktılar kısıtlı erişime tabi olarak “Geleneksel Bilgi Yönetim Sistemi”ne aktarılıyor. 
  Sistemde yaklaşık 105 bin biyolojik çeşitliliğe dayalı geleneksel bilgi kayıt altına alındı. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.22 11:53:48
Son Düzenlenme Tarihi :