İL GÖÇ İDARESİ MÜDÜRLÜĞÜ GERİ GÖNDERME MERKEZİ YEMEK HİZMETİ ALIMI
7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ü..
Sezonun ilk sebze tohumu
Sezonunun ilk sebze tohumunu çıkardıklarını kaydeden Uzun, “2023 bahar sezonunun ilk tohumunu çıkardık, kurutuyoruz. İlk tohum pembe domates çeşidimiz. Tohumu güz ve bahar olmak üzere yılda iki defa dikiyoruz. Şubat ve Mart ayında dikmiş olduğumuz ürünler, Temmuz 15’e kadar olgunlaşıyor. Olgunlaşmasını beklediğimiz domatesleri daha sonra topluyoruz ve tohumunu çıkarıyoruz. 150 çeşit deniyoruz iki çeşit çıkarıyoruz. Hastalıklara, pazara dayanıklı olanları ve verimli olanları tespit ediyoruz. Onlar çeşit olmaya hak kazanıyorlar. Kurutuyoruz ve gelecek sezon için siparişe hazır hale getiriyoruz” şeklinde konuştu.
Hibrit tohumda adet satış
Hibrit tohumculukta adetle satışların yapıldığını dile getiren Uzun, şunları söyledi: “7 tür ürün üzerinde çalışıyoruz domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak, kavun ve karpuz. Domateste bin adet tohum 3 ile 6 gr arasında değişir. Hibrit tohum genelde adetle satılır. Satış rakamları oturak ve tarla çeşitleri paket fiyatı 300 ile 500 TL arasında sera çeşitleri de 2 bin TL ile 3 bin TL arasında ortalama satışı yapılıyor.”
Kendimize ve dünyaya yetiyoruz
Uzun, “Dışardan tohum almazsak da kendimize yetiyoruz. 1 milyon 300 bin ton tohumluk üretiyor ülkemiz. Tarla bitkileri, sebze, sera olmak üzere. Ülke olarak ihtiyacımız bu kadar. Bundan 20 yıl önce 200 bin tonlardaydı, çok hızlı gelişme gösterdik. Tohumculukta çok yanlış bir algı var. Türkiye tohumda dışa bağımlı değil. Biz üretimde ilk 10’dayız. Hedef kitlemiz; Rusya, Kafkasya, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Azerbaycan ve yakın Avrupa. Türkiye kendine yetmesi bizim için bir başarı değil, biz kendimize de yetmeliyiz bizden başka 20 ülkeye de yetebilecek potansiyelimiz var. Sebze konusunda Antalya bunu üretebilecek potansiyele sahip” dedi.
Tohum Vadisi
Tohum Vadisi adında bir projesinin olduğunu belirten Uzun, "Türkiye’de tohumcular dağınık yerlerde. Her birinin AR-GE tesisi var. Biz organize tohumculuk sanayi bölgesi adında devletimiz bize hazine arazisinden 500 yada bin dekar alan tahsis ederse 5-10 dekar alanları tohumcularımıza verilirse orada AR-GE yapabilirler. Topluca bir AR-GE alanımız olur. Bu teknolojiler çok hızlı gelişiyor ve değişiyor. Organize tohumculuk sanayi bölgemiz olursa dışardan gelen müşterilerimize yerinde hizmet veririz" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.18 11:28:03
Son Düzenlenme Tarihi :
ÇOCUĞUNUZ YAZ AYLARINI RAHAT GEÇİRSİN
Yaz mevsimi çocuklar için özgürce doğanın keyfini çıkartmak anlamına gelse de “alerjik nezle (rinit)” ya da bilinen diğer adıyla “saman nezlesi” oldukça rahatsız edici bir sağlık sorunu olarak görülüyor. Genellikle 6 yaşından sonra ortaya çıkan saman nezlesi hapşırma, burun tıkanıklığı ya da akıntısı, burunda, boğaz ve gözlerde kaşınma, burunda kanama gibi belirtiler ile kendini gösterebiliyor. Soğuk algınlığı ile karıştırılabilen alerjik nezlede çocukların rahat bir yaz dönemi geçirebilmeleri için doktora başvurulması büyük önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mehmet Ali Duman, çocuklarda alerjik nezle ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Horlama alerjik nezleyi işaret edebiliyor
Mevsim değişimi ile burun akıntısı veya tıkanıklığı (rinit) nedeni ile doktora başvuran çocukların yaklaşık yarısı alerjik rinittir. Alerjik rinit ya yılboyu sürer ya da mevsimseldir. Mevsimsel alerjik rinitte genellikle çiçek açmayan ve polenleri rüzgar ile saçılan bitkiler etkendir. Sıklıkla bahar aylarından sonra özellikle bitkilerdeki tozlaşma döneminin başlamasıyla, üst solunum yollarını etkileyen alerjik nezlenin temel belirtileri; kaşıntılı ve sulu burun akıntısı, hapşırma krizleri, burunda yanma şeklindedir. Ancak, hastanın şikayetleri çoğu zaman bu belirtilerle sınırlı kalmaz. Gözlerde de kızarıklık ve yanma, hatta kaşıntı ve sulanma alerjik nezlenin diğer belirtileri arasındadır. Hırıltılı solunum ve horlama oluşabilir; koku alma fonksiyonu bozulabilir. Genizde, damakta kaşıntı, kulaklarda tıkanma gelişebilir.
Astım da görülebiliyor
Evlerde bulunan çiçek ve bitkilerin polenlere karşı duyarlı olan çocukları çok fazla etkilemezken; açık havada, yeşillik alanlarda, ormanda, kırda görülen bitkilerin alerjik nezle şikayetlerinin artmasına neden olabilir. Alerjik nezleye polenlerin yanı sıra; evdeki toz, hayvan tüyleri, tütün dumanı gibi alerjenler de yol açabilmektedir. Alerjik nezlesi olan çocuklarda astım da görülmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle aileler çocukta öksürük ve hırıltı belirtilerine karşı dikkatli olmalıdır. Çocukluk yaşlarında ilk belirtilerini veren hastalığın, kişinin tüm hayatı boyunca birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken bir durum haline gelebilir.
Çocuğun tepki verdiği alerjen tespit edilmeli
Çocukta alerjik nezleden şüphelenildiği durumlarda, aile alerjiye neden olan etkenleri fark edebileceği gibi alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek için cilt veya kan testlerine ihtiyaç da duyulabilir. Ayrıca, burun akıntılarında alerji hücrelerinin yüzdesinin ölçüldüğü “nasal eosinofili” testi de alerjik nezle tanısı için kullanılan bir yöntemdir. Testlerin sonucunda, çocuğun belli bir alerjene karşı duyarlı olduğu tespit edildiği takdirde, bu alerjiye yönelik tedaviye başlanabilir.
Tedaviler ile şikayetler gideriliyor
Alerjik nezle tedavisinin ilk adımı alerjiye neden olan alerjenlerden kaçınmaktır. Eğer çocuktaki alerjik nezle polenlere karşı gelişiyorsa, tozlaşmanın sıkça görüldüğü aylarda, çocuğu yeşil alanlardan mümkün olduğunca uzak tutmak gerekebilir ya da tedavi altında yeşil alanlarda bulunması sağlanmalıdır. Çevresel korunma yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda, ilaç tedavisi etkili bir yöntem olacaktır. Bu ilaçlar sadece belirtilerin görüldüğü günlerde kullanıldıklarında bile, çocuğun şikayetlerini gidermeye yardımcı olabilir.
C vitaminini ihmal etmeyin
İlaç tedavisi de yetersiz kaldığında çocuklarda aşı tedavisi, “immünoterapi” uygulanmaktadır. Çocuğun duyarlı olduğu alerjenlerin artan dozlarda çocuğa verilmesiyle bağışıklık sistemini düzenlemeyi amaçlayan aşı tedavisi, bir süre sonra vücudun bu alerjenleri doğal karşılayabilmesini sağlamaktadır. C vitamini, vücudun bir alerjene yanıt olarak ürettiği histamin miktarını azaltarak doğal bir antihistamin görevi görür. Alerjik rinit nedeniyle hapşırma, burun akıntısı, tıkanıklık ve sulu gözler gibi hafif belirtileri azaltmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle C vitamini içeren besinleri tüketmek fayda sağlayabilmektedir. -MEMORİAL BSN.

