SON DAKİKA

logo

Elektrik tesisat malzemesi satın alınacaktır

KEPEZ BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ

 Elektrik Tesisat Malzeme alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 04.03.2022 - saat 10:00'da Teomanpaşa Mahallesi Yeşilırmak Caddesi No:4 Kepez/ANTALYA adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.02.09 19:55:26
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bakan Yardımcısı Ersoy: “18 yaşından küçüklerin seçim materyali dağıtmasına izin vermeyeceğiz"

Seçim günü 601 bin 251 personel görevi başında olacaktır

Ertuğrul Gün - Fırat Demir
ANTALYA (İHA) - Antalya’da 6 ilin vali ve kolluk kuvvetlerinin amirleriyle düzenlenen seçim bölge güvenlik toplantısında konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, “Seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali afiş vesaire dağıtmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde alınacak önlemlerin görüşülmesi amacıyla Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı gerçekleştirildi. Antalya’da bir otelde gerçekleştirilen toplantıya İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Başkanı Tümgeneral Ferdi Korkmaz, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Konya Valisi Vahdettin Özkan, Karaman Valisi Tuncay Akkoyun, Burdur Valisi Ali Arslantaş, Isparta Valisi Aydın Baruş, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Antalya İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik ve çok sayıda kamu kurum ve kuruluşunun temsilcileri katıldı.

"Güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı temin etmektir”
Toplantının başkanlığını yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, “Hepimizin gözleri önünde yaşadığımız gelişmelerden, yapılan değerlendirmelerde, açıklamaları biliyoruz ki Türkiye Yeni Yüzyıla girerken çok önemli bir seçim sürecine giriyor. Bu seçim yine anlıyoruz ki ülkemiz kadar uluslararası toplum tarafından da çok yakından takip ediliyor. Adeta sonuçları bizim kadar onların da yakın ilgisi ve takibi altında olacak bir seçime giriyoruz. İçişleri Bakanlığı olarak hamdolsun bugüne kadar bütün seçimlerde alnımızın akıyla görev yaptık. İçişleri Bakanlığı olarak bizim buradaki pozisyonumuz son derece açık ve nettir. Seçim halkın seçimidir. İşin siyasi anlamı, sonuçları bakanlık olarak bizim görev ve ilgi alanımızda değildir. Bizim görevimiz vatandaşımızın özgür iradesini sağlıklı bir şekilde herhangi bir aksiliğe aksaklığa veya güvenlik zafiyetine meydan vermeden sandığa yansıtabileceği ortamı temin etmektir” ifadelerini kullandı.

"Seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali afişleri dağıtmasına izin vermeyeceğiz"
Seçim döneminde alınacak olan güvenlik önlemlerinden bahseden İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, “Biz seçim güvenliğini her zaman üç noktada ele alırız. Birincisi seçim öncesi kampanya ve propaganda dönemi güvenliği, ikincisi seçim günü oy verme güvenliği, üçüncüsü ise seçimden sonrası dediğimiz oyların sayımı, sonuçların tutanakların, listelerin, bütün evrak ve oy pusulaların ilgili yerlere sağlıklı ve seçim hukukuna uygun bir şekilde iletilmesi güvenliğidir. Oy verme gününden önceki tedbirlerimiz için de miting alanları, toplanma alanları, stant çalışmaları, broşür dağıtımı ve bu seçim döneminin Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle iftar programları gibi programlardaki hassasiyetlerimizi dikkate alacağız. Ayrıca dijital ortamdaki güvenliği de tesis etmek maksadıyla özellikle sosyal medyada, terör örgütü propagandasının veya başka türlü provokasyonların ortaya getirilmesini ve dijital seçim çalışmalarını engellemeye yönelik siber suçların takibini yapmak maksadıyla da ilgili birimlerimiz sürekli görevleri başında olacaktır. O kadar önemli bir seçimde esas olan bizim için özgürlüğü temin etmektir. Güvenlik, özgür bir ifade ve tercih ortamını sağlamak için vardır. Bu itibarla bizim temel sorumluluğumuz birilerinin başkalarının özgürlük alanına müdahil olamayacağı, tercihlerin özgürce yapılabileceği güvenli bir ortamı tesis etmektir. Bir başka konumuz kampanya döneminde basına açık ve kapalı toplantılarda güvenlik tedbirlerini alırken bir üçüncü göz kullanacağız. Alınan tedbirleri dışardan izleyecek kontrol edecek birimleri mutlaka oluşturacağız. Ayrıca seçim kampanyalarında 18 yaşından küçüklerin seçim broşürü, seçim materyali afiş vesaire dağıtmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

"Seçim günü 601 bin 251 personel görevi başında olacaktır"
Seçim sürecinde kolluk birimlerinde görevli bütün personelin bu seçimde de izinlerinin zorunlu haller dışında kaldırılacağını belirten İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, “Seçim günü emniyetimiz, jandarmamız, sahil güvenliğimiz, güvenlik korucularımız ve geçici güvenlik korucularımızla toplam 601 bin 251 personelimiz görevi başında olacaktır. Bunun yanı sıra güvenlik tedbirlerine yardımcı olmak amacıyla helikopter, İHA, uçak, dron gibi bütün hava unsurlarımız, gemi, botlarımız ve muharebe araçlarımız da yine hazır bulunacaklardır. Jandarma istihbarat ve emniyet istihbarat bütün güvenlik kamera sistemlerimizle entegre bir şekilde bu süreçte yer alacaklardır. Gerek hassas kişi ve yerlilerin korunması, gerek enerji altyapısına dair önem arz eden yerlerin korunması gerek kampanya dönemindeki güvenlik konularında gerekse muhtemel provakatif eylemlere ilişkin ilgili bütün birimlerimiz ve personelimiz tam kapasiteyle görevi başında olacaklardır. Özellikle oy kullanılan yerlerde görev alacak personelimize mutlaka hizmet içi eğitim vereceğiz. Özellikle seçim günü üzerinde silah bulunan kişilerin seçim sandıklarının bulunduğu binalara girişlerine izin verilmeyecektir. Güvenlik kameraları ve aydınlatma konusu hassasiyet göstereceğimiz çok önemli konulardan biridir. Mevcut güvenlik kameralarının sağlıklı çalışmasına, oy torbalarının depolanacağı yerlerin aydınlatılmasına ilişkin tedbirlerimizi gözden geçireceğiz. Seçimi tek kelimeyle ifade etmek gerekirse seçim hukuk demektir ve herhangi bir eksikliğin telafi edilemeyeceği bir hadisedir. Dolayısıyla biz merkezden Yüksek Seçim Kuruluyla sürekli istişarede olacağız. Yüksek Seçim Kurulundan gelen bütün genelgeleri, bütün tebliğleri teker teker sizleri aktaracağız. Açıkça ve samimiyetle ifade etmek isterim ki seçim alışkanlığı ve seçim güvenliği konusu Türk demokrasisinin en başarılı olduğu konulardan birisidir. Gerek vatandaşlarımız, gerekse ülkemizin seçimle ilgili kurumları bu işle ilgili büyük bir tecrübeye, ferasete ve pratik vardır. Geçmiş seçimlerde İçişleri Bakanlığı olarak iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
Antalya Valisi Ersin Yazıcı ise konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Depremde kaybettiğimiz insanlarımızı rahmetle anıyorum. Kalanlara rabbim güç kuvvet versin. 6 il olarak toplandık, tecrübeli bir ekip daha önce de defalarca seçim tecrübesi, yaşamış bir ekibiz. Allah’ın izni ile demokrasinin olmazsa olması seçim için her turlu önlemi alacağımızı taahhüt ediyoruz” sözlerine yer verdi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.16 21:02:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Maden platformu üyelerinden savunma

İçerisinde Akdeniz İhracatçılar Birliği’nin de bulunduğu Maden Platformu Üyeleri, madenciliğin ülke ekonomisi ve refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğuna diikkat çektiler.
Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.” dedi.
Türkiye madencilik sektörünün çatı örgütlenmesi olan Maden Platformu, son günlerde madenciliğin doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik gelişen eylem ve söylemlere ilişkin bir açıklama yaptı. 
Madenlerin ülkelerin en önemli doğal kaynaklarından olduğunu belirten Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, “Dünyada madenlerinden vazgeçip onları yeraltında bırakan bir ülke yok. Gelişmiş ülkelerde madencilik nasıl yapılıyorsa biz de aynı şekilde maden çıkarılan bölgenin havasına, suyuna, toprağına zarar vermeden, madenlerimizi bulundukları yerden çıkarıp ekonomik ve sosyal kalkınmamız için değerlendirmek zorundayız.” dedi.
MADENCİLERİN YER SEÇME LÜKSÜ YOK
Madencilerin diğer yatırımcılar gibi yer seçme lüksü bulunmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Madenleri bulunduğu yerden çıkarmak zorundayız. Bir köprüyü, bir yolu, bir fabrikayı, bir yapıyı başka bir yere yapabilirsiniz bir ağacı, bitkiyi başka bir yere fazlası ile dikebilirsiniz ama madenin bulunduğu yeri değiştiremezsiniz. Bu evrensel gerçeği göz ardı ederek madenciliği doğa düşmanı bir faaliyet olarak gösterilmesine yönelik açıklamalar sektörün itibarsızlaştırılmasına neden olmaktadır.” şeklinde konuştu.
“EKONOMİMİZİN İHTİYAÇLAIRNI NASIL KARŞILAYACAĞIZ ?
Madencilik konusunda yeterli bilgi ve veriye sahip olmadan, bazı yanlış algıların ön plana çıkarılarak sektörün tamamının ‘doğa düşmanı’ ilan edilmesinin büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Unutmayalım ki, günlük yaşamımızda kullandığımız tüm araç ve gereçler, sahip olduğumuz modern yaşam madencilerin yerkabuğundan çıkardıkları madenler sayesinde mümkün olabilmektedir.” diye konuştu. 
Yılmaz, şöyle devam etti: “Toptancı bir bakış açısıyla madenciliği kötülemeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik söylemler nedeniyle kendi yeraltı zenginliklerimizi araştıramaz ve keşfedilenleri bulundukları yerden çıkaramaz hale geldik. Madenleri bulunduğu yerden çıkarılmasını ‘doğa düşmanı bir faaliyet’ ilan edip madenciliği yapılamaz hale getirerek ekonomimizin ve vatandaşlarımızın enerji, hammadde ve ara mal ihtiyacını nasıl karşılayacağız? 
Bu nedenle madenciliğin ölçülü ve dengeli bir bakış açısı ile ele alınması gerekiyor. Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken önce insan ve çevre diyoruz Madencilik sektöründe faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkemizin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ diyoruz. Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz.”
MADENCİLİKTE DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ ARTIYOR
Enerji, maden, metal ara ürünleri ithalatında 2022 yılında dış ticaret açığımız 106 milyar dolara ulaşmıştır. 
Ülkemiz doğal gazda %99, petrolde %93, kömürde %60 (kalori bazında), demir cevherinde %55, metal ve ara ürün olarak sırasıyla; çinkoda %98, alüminyumda %95, altında %85, bakırda %75 oranında dışa bağımlıdır.
Sanayimiz üretimini sürdürebilmek için 2022 yılında yurtdışından petrol ve doğal gaz ithalatına 93,5 milyar dolar, demir çelik ve hurda ithalatına 30,9 milyar dolar, altın ithalatına 21,6 milyar dolar, kömür ithalatına 8,8 milyar dolar, alüminyum ithalatına 7,5 milyar dolar, bakır ithalatına 5,5 milyar dolar ödemiştir.
Türkiye’de maden çıkarılmak için kazılan alanlar ülkemizin yüzölçümünün binde 1’ini teşkil etmektedir.
Ülkemizde 12 milyon hektar alan madencilik faaliyetlerine kısıtlıdır. Madenciliğe kısıtlı olmayan yerlerde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatlarda sürdürülen maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğayı katleden yasa dışı faaliyetlermiş gibi sunulması ülkemiz madenciliğine zarar vermektedir. 
ORMAN ALANLARIMIZDAKİ MADENCİLİĞİN PAYI
Ormanlık alanlarda ağaç kesme dahil olmak üzere madencilik amaçlı tüm faaliyetler için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin alınması zorunludur. Bakanlık onayı alınmadan herhangi bir işleme başlanması mümkün değildir. 
Ülkemizdeki orman alanlarının binde 3’ü tüm madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılmaktadır.
Ormanları gençleştirmek amacıyla Dünya’da ve Türkiye’de her sene ormanlardan ağaç kesimi yapılmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından ormanlarımızın üretim kapasitesi göz önüne alınarak 2022 yılında 25,5 milyon m³ endüstriyel odun, 4,5 milyon m³ yakacak odun üretimi olmak üzere toplam 30 milyon m³ kesimi gerçekleştirilmiş olup kesilen 100 bin ağaçtan sadece 1 tanesi madencilik faaliyetleri için kesilmektedir. 
Orman alanlarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri için geçici olarak kullanılan alanlar Orman Genel Müdürlüğü’nün onayladığı rehabilitasyon projesine göre rehabilite edilerek Orman İdaresine teslim edilmesi yasal bir zorunluluktur. Ülkemizde rehabilite edilerek doğaya yeniden kazandırılmış pek çok maden sahası bulunmaktadır. 
Türkiye’de 2022 yılında toplam 830 milyon ton maden çıkarıldı. Yerin altındaki madenlerimizi çıkarıp maden çıkarılan alanları ilgili yasaların öngördüğü şekilde rehabilite edip tekrar doğaya kazandırarak vatandaşlarımızın maden taleplerini karşılamak zorundayız. 
ENERJİ ÜRETİMİNDE KÖMÜRÜN PAYI
2022 yılı itibariyle birincil enerji tüketiminde fosil yakıtların payı (petrol, doğal gaz ve kömür) Dünya’da ve Türkiye’de % 83’tür.
yılında Dünya kömür üretimi yaklaşık 8.5 milyar ton olup, Türkiye’nin Dünya kömür üretimindeki payı yaklaşık %1’dir.
2022 yılında Türkiye’de elektrik üretiminde kömürün payı %34,6, doğal gazın %22,2, su kaynaklarının %20,6, rüzgarın %10,8, güneşin %4,7, jeotermal enerjinin %3,7 diğer kaynakların payı ise  %3,3’tür. 
2022 yılı itibariyle 328 milyar KWh olan elektrik tüketimimiz, 2035 yılında ise 510 milyar KWh seviyesine ulaşması beklenmektedir.  
Fosil yakıtlara %83 oranında bağımlı olan ülkemizin kısa zamanda bu bağımlılığını %40’lara düşürmesi söz konusu olamaz. Türkiye'nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmasından başka seçeneği yoktur.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.31 10:37:04
Son Düzenlenme Tarihi :