SON DAKİKA

logo

Tütüncü’nün tramvay aşkı, vatandaşı ağaç yaptı

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün seçim sözü olmamasına rağmen, seçildikten sonra söz verdiği 16 kütüphaneden 7 ncisi Varsak Süleyman Demirel Bulvarı’ndaki Adnan Menderes Olimpik Yüzme Havuzu yerleşkesinde açıldı. Çok sayıda vatandaşın da katıldığı açılış törenine Başkan Tütüncü tramvayla gelince, açılış 40 dakika geç başladı.

VARSAK MI ? 
VARMASAK MI ?
Belediye binasının yerini tarif ederken 70’lerin 80’lerin başında şehir çöplüğü olarak tanımlandığını, Varsak’ın ise bazıları için varsak mı? varmasak mı ? dedikleri, merkeze çok uzak bir nokta olduğunu kaydeden Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “Bugün burada spor tesisleri var. Antalya’nın ilk olimpik yüzme havuzu burada açıldı. Yine Varsak’ta kurs merkezleri var. Güzel güzel okullar yapıldı, yakında iktidarımızın okullar konusunda yeni müjdeleri olacak” dedi.
GÖREVE GELDİĞİMİZDE BİR
METREKARE SICAK ASFALT YOKTU
Göreve geldikleri zaman Varsak’ın bir metrekare sıcak asfaltının olmadığını belirten Başkan Tütüncü, sadece Varsak’ta 200 kilometre yol açtıklarını kaydederek şunları söyledi:
4 ncü şehir çıkışı tanımladığımız Hamza Taş Bulvarı devamında Kirişçiler yolu bir büyükşehir belediyesi projesi değil, Karayolları projesidir. Bu yoluda bizim belediyemizin ekipleri yaptı. 
Hükümetimiz Antalya’ya dev bir yatırım getiriyor. Antalya Şehir hastanesi. Antalya Şehir Hastanesi buraya gelirken, bizde belediye olarak boş durmadık, Varsak’ı Masa Dağı’na bağladık. Bunu yapınca buradaki hareketliliği de aynı şekilde Varsak’a getirdik.  Varsak’ın batı mahalleleri bu hareketlilikten payını alacak.”
BİZ SUSALIM ARTIK
ESERLERİMİZ KONUŞSUN
“Biz susalım  artık, eserlerimiz konuşsun” diyen Başkan Tütüncü, bugüne kadar kendilerine güvenenleri hiç mahçup etmediklerini kaydederken ”Başkaları başka şeylerle uğraşa dursunlar, bugün buraya vekillerimizle birlikte tramvayla geldik.Buraya tramvay yapılacağını bundan 7-8 yıl önce konuşsaydık, yok artık canım derlerdi. Biz 10 dakika falan bekledik tramvayı. Yolları yaptık, tramvayı koyduk ama tramvayın gelişi bile bazen gecikebiliyor. Tramvayın gelişi gecikse de, biz hizmetleri buraya getirmekte asla gecikmeyeceğiz. * Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.09.30 20:17:46
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sezaryen Sonrası Normal Doğum Mümkün mü?

Anneler bir veya birkaç bebeğini sezaryenle doğurduktan sonra, bir sonraki hamileliğinde normal doğum yaptırmak isteyebiliyor.  Peki bu duruma uzmanlar nasıl bakıyor? Anne ve bebek açısından riskleri var mı? Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nuray Aydın, Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum konusunda anne adaylarını bilgilendirdi.

Kadınların öncelikli tercihinin doğal doğum olması gerektiğini savunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nuray Aydın, sezaryen sonrası ikinci ya da üçüncü bebekte de doğal yani vajinal doğum yapılabildiğini söyledi.  

Anne adaylarına özellikle ilk bebeklerini normal doğurmaları çağrısında bulunan Dr. Nuray Aydın, bunun hem anne ve bebek sağlığı, hem de sonraki doğumların daha az riskli geçmesi açısından önemli olduğunu dile getirdi. Aydın. “Maalesef dünyada en çok sezaryen yapılan ülkelerden biriyiz. Ülkemizde sezaryen oranı yüzde 58. Oysa ki sezaryen çeşitli riskler barındıran bir ameliyat. Normal doğuma engel bir durum yoksa önermiyoruz” diye konuştu.
Dr. Nuray Aydın, sezaryen sonrası vajinal doğum konusunda şu bilgileri verdi:

Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum Yapılmasının Koşulları:
Öncelikle anne adayının genç olması gerekiyor. Geç hamilelik başlı başına risk barındırdığı için 35 yaş üzeri hamilelerde sezaryen sonrası vajinal doğum yapmıyoruz.
Sezaryenin üzerinden en az 2 yıl geçmiş, dikişlerin kaynamış olması gerekiyor. Daha kısa sürede dikişlerin açılma riski artıyor.
Bebeğin kilosu önemli, sezaryen sonrası vajinal doğum yaptırabilmemiz için bebeğin çok iri olmaması gerekiyor. İri bebek annenin sezaryen dikişlerinin açılmasına neden olabileceği için bundan kaçınıyoruz.
Anne adayının hamilelik sürecinde fazla kilo almaması için beslenmesine dikkat etmesi,  yoga pilates gibi egzersizler yapmalarını istiyoruz. Böylece doğumları daha kolay oluyor.
Annenin önceki doğumunda sezaryen yapılırken rahim yeteri kadar açılmışsa bu bize sezaryen sonrası vajinal doğum için avantaj sağlıyor. Kaçıncı haftada sezaryen yapıldığı da önemli. Sezaryenin tüm hikayesini anneden öğreniyoruz.
Sezaryen sonrası vajinal doğumdaki rüptür (sezaryen kesi yerinin ayrışması) riski; birinci sezaryenden sonra 400’de bir, ikinci sezaryen sonrası ise 200’de bir. Risk giderek arttığı için üçüncü sezaryenden sonra vajinal doğum yaptırmıyoruz. 
Hem anne hem de babanın sezaryen sonrası vajinal doğuma yazılı onay vermesi gerekiyor.
Hastane koşullarının da uygun olması gerekiyor. Düşük bir olasılık da olsa, dikişlerin açılması ve kanama riskine karşın sezaryen sonrası vajinal doğum yapılacak hastanenin; gece gündüz hizmet veren yoğun bakım ünitesi, kan ünitesi, bebek yoğun bakımı ve acil müdahale edilebilecek bir ameliyathane olması gerekiyor.
Doğumda ebe desteği, doğum öncesinde de gebelik eğitimi olmazsa olmazımız.

Neden Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum Yapılmalı?

Çünkü sezaryen; anne-bebek arasında bağlanma problemlerine yol açıyor. Bebeğin bir an önce annenin kucağına verilmesi çok önemli. Emzirmenin geç olması, sütün geç gelmesine sebep olabiliyor. Bebeğin normal yolla gelmesi, mikrobiyotaları almasını, doğum yolundaki dirayetleri kazanmasını, dirençlerin oluşmasını da sağlıyor. Bu da bebeğin daha sağlıklı ve dirençli olmasını getiriyor. 
Diğer yandan her sezaryen doğum, bir sonraki doğumda bebeğin plasentasının kasa ve idrar torbasının önüne yapışması riskini artırıyor. Bu da anne için rahmin alınması, bebek için de anne karnında ölüm riskini artırıyor.  Yani sonraki sezaryende riskli bir ameliyat durumu ortaya çıkıyor. -HBR.MRK.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.16 14:11:27
Son Düzenlenme Tarihi :





Prof. Dr. Özlenen Özkan, Dünyada Üreme Tıbbı Alanında 10 Öncü Kadın Arasında

Harvard Üniversitesi’nden Prof. Dr. Catherine Racowsky, Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı rahim nakli ve üreme bilimi alanında dünyanın öncü 10 kadın bilim insanı arasında gösterdi.

Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 5. Uluslararası Rahim Nakli Kongresinde, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Profesörü (Emerita) Dr. Catherine Racowsky, rahim nakli ve tüp bebek alanlarında dünyada çığır açan kadın bilim insanlarını açıkladı. Alanının dünya çapındaki en saygın isimlerinden Prof. Dr. Racowsky, kongrede yaptığı konuşmada, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı bu alandaki öncü kadınlar arasında gösterdi. Prof. Dr. Özkan, hem dünyada kadavradan ilk rahim naklini gerçekleştiren cerrah olarak hem de kadın bilim insanlarının tıpta kurucu rolünü temsil eden bir lider olarak dikkat çekti.

KADIN BİLİM İNSANLARININ ROLÜ ÇOK BÜYÜKTÜ

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Racowsky, konuşmasında rahim nakli ve üreme biliminin tarihsel gelişimini anlatarak kadın bilim insanlarının katkılarını vurguladı: “Aslında bu alandaki ilk adımlar çok erken yıllarda atılmıştı. Bugün rahim nakli konuşuyoruz ama kökleri çok daha eskiye dayanıyor. 1978 Temmuz ayında ilk girişimler başladığında ekipler oldukça küçük ama son derece kararlıydı. 2010’lu yıllara gelindiğinde tıpta gerçekten olağanüstü bir başarıya ulaşıldı.” ifadelerini kullandı ve Akdeniz Üniversitesi’nin bu alandaki öncülüğünün altını çizdi.

BAŞINDAN BERİ KADINLAR ETKİN

Bu alandaki çalışmaların başında da yine kadın bilim insanlarının olduğunun altını çizen Prof. Dr. Racowsky, “Aslında bu hikâyenin temelleri 1934 yılında Boston’da yapılan memeli üreme çalışmalarıyla atıldı. O yıllarda bir kadın bilim insanı vardı. O kadın altı yıl boyunca laboratuvarda çalışarak 800 farklı deneme yaptı, 138 yumurta üzerinde işlem uyguladı ve sonunda ilk başarılı gebeliği elde etti. Olağanüstü bir azim ve sabır örneğiydi. Kadın bilim insanlarının bu süreçteki rolü çok büyüktü. O dönemde karşılaştıkları başarısızlıklara rağmen pes etmediler. Çalışmalarını kamuoyuna da taşıdılar, bir gün bu yöntemin hastalara uygulanabileceğine inandılar ve bunu yüksek sesle dile getirdiler. Bugün elimizdeki başarı verileri, işte o dönem yapılan bu öncü çalışmaların sonucudur.” açıklamasında bulundu.

KADINLAR BİLİMİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRDİ

Prof. Dr. Racowsky, konuşmasında ayrıca Martin Johnson’ın “Bunu Mümkün Kılan Kadınlar” başlıklı makalesine atıfta bulunarak, “Tarihin görünmeyen kahramanlarını ve kadın bilim insanlarının katkılarını çok zarif bir şekilde bir araya getiriyor.” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Racowsky, üreme biliminin erken döneminde yaşanan gelişmeleri aktardığı konuşmasında, kadınların araştırmacı kimlikleriyle bilimi ileri taşıdığını vurguladı. Prof. Dr. Racowsky, kadın bilim insanlarının bilimsel araştırmalarda olduğu kadar etik tartışmaların da öncüsü olduğunu hatırlatarak, bilimin ilerlemesinde onların cesaretinin belirleyici olduğunu ifade etti.

ANTALYA’DAN DÜNYAYA

Prof. Dr. Racowsky’nin sözleri, rahim nakli ve üreme tıbbı alanında kadınların liderliğini öne çıkarırken, bu alanda Türkiye’nin bilimsel katkısının da dünya çapında tanındığını bir kez daha gösterdi. Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan ile birlikte dünyada kadavradan ilk rahim naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Özlenen Özkan, bu alanda elde ettiği başarılarla yalnızca Türkiye’nin değil, uluslararası bilimin de gurur kaynağı oldu.

TÜRKİYE VE DÜNYA TIP TARİHİNE GEÇEN KADIN CERRAH

2010 yılından bu yana Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Özlenen Özkan, Türkiye ve dünya tıp tarihinde çığır açan birçok ilke imza atan ekibin öncü isimlerindendir. 2010 yılında Türkiye’nin ilk çift kol nakli, 2011 yılında dünyanın ilk kadavradan rahim (uterus) nakli ve 2012 yılında Türkiye’nin ilk yüz nakli operasyonlarına imza atan ekibin önemli bir üyesi olarak ulusal ve uluslararası tıp camiasında büyük yankı uyandıran çalışmalar gerçekleştirmiştir. Alanında çok sayıda uluslararası bilimsel yayın, bildirisi olan Prof. Dr. Özkan, hem cerrah olarak hem de kadın lider olarak yürüttüğü çalışmalarla birçok ödüle layık görülmüştür. Prof. Dr. Özkan 14 Ağustos 2020 tarihinden bu yana Akdeniz Üniversitesi Rektörü olarak görevini sürdürmektedir.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.10.10 11:13:40
Son Düzenlenme Tarihi :