SON DAKİKA

logo

İNTERNETTE EN ÇOK KARŞILAŞILAN 6 SİBER DOLANDIRICILIK YÖNTEMİ

Dünya çapında her yıl Ekim ayı, Siber Güvenlik Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. Koronavirüs nedeniyle internet kullanımının, dolayısıyla dijital hedef sayısının artmasıyla siber dolandırıcılık da artış gösterdi. Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, Siber Güvenlik Farkındalık Ayı için internette karşılaşılabilecek 6 siber dolandırıcılık yöntemini sıralayarak kullanıcıları uyarıyor.

 

Dünya çapında her yıl Ekim ayı, Siber Güvenlik Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. Siber saldırganların gün geçtikçe saldırı yöntemlerini geliştirdikleri dijital dünyada online bankacılık uygulamalarından sosyal medya hesaplarına kadar birçok alanda saldırıların arttığını belirten Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, Siber Güvenlik Farkındalık Ayı için internette karşılaşılabilecek 6 siber dolandırıcılık yöntemini sıralayarak kullanıcıları uyarıyor.

 

Siber dolandırıcılık, internet ortamında gerçekleştirilen dolandırıcılık yöntemleridir. Dolandırıcılar, kimlik avı e-postaları, sosyal medya, cep telefonunuzdaki SMS mesajları, sahte teknik destek telefon görüşmeleri, sahte alışveriş siteleri ve daha fazlası gibi sayısız yöntem kullanabilirler. Bu tür dolandırıcılıkların temel amacı, kredi kartı hırsızlığı, kullanıcı oturum açma ve şifre bilgilerini ele geçirme ve hatta kimlik hırsızlığı olabilir.

 

1. Sosyal Medya Dolandırıcılığı: Sosyal medya dolandırıcılıkları, haber akışlarınızda göreceğiniz çeşitli gönderilerdir. Bunların tümü, potansiyel olarak kötü amaçlı yazılım barındırabilecek bir bağlantıya tıklamanızı sağlamak amacıyla yapılır. Çoğu zaman Twitter’da sponsorlu sahte reklamlar ile ya da Intagram’da özel mesaj ile karşılaşılabilir.

 

2. Sahte Alışveriş Siteleri: Sofistike tasarımlar kullanan siber dolandırıcılar, gerçek görünen veya mevcut perakendeci web sitelerini kopyalayan sahte perakendeci web siteleri oluşturabilir ve yayınlayabilir. Sahte alışveriş siteleri gerçek olamayacak kadar iyi fırsatlar sunabilir. Örneğin, çok düşük fiyatlarla popüler giyim markaları ve pahalı elektronik ürünler bulabilirsiniz.

 

3. Sosyal Mühendislik Dolandırıcılığı: Sosyal mühendislik, kullanıcının hassas bilgilerini ifşa etmesini sağlamak için siber suçluların insandan insana etkileşimi kullanmasının bir yoludur. Sosyal mühendislik insan doğasına ve duygusal tepkilere dayandığından, saldırganların sizi çevrimiçi ve çevrimdışı kandırmanın pek çok yolu vardır. Bu yöntemde herkese açık olarak paylaştığınız ev adresiniz, çocuklarınızın ismi, evcil hayvanınınız, doğduğunuz şehir gibi ilk bakışta zararlı olmayan bilgiler kullanılabilir.

 

4. Sahte Telefon Uygulamaları: Mobil dolandırıcılık olarak da adlandırılan bu yöntem pek çok biçimde olabilir ancak en yaygın olanı kimlik avı uygulamalarıdır. Bu uygulamalar tıpkı kimlik avı e-postaları gibi gerçek gibi görünecek şekilde tasarlanmıştır. Tam olarak aynı işlevi görür ancak e-postalar yerine kötü amaçlı yazılım sahte bir uygulama ile bulaşır. Telefonunuzda kayıtlı şifreler, fotoğraflar ve bankacılık uygulamalarındaki bilgiler gibi hassas verileriniz etkilenir.

 

5. Oltalama: Günümüzün en yaygın siber dolandırıcılığı olan oltalama saldırılarında hackerler, kimlik avı e-postaları göndererek kullanıcıları kandırmaya çalışırlar. Bu e-postalarda, bir siber suçlu sizi normalde iş yaptığınız ya da bir kamu kurumu gibi güvenilir bir web sitesinde oturum açtığınıza inanmanız için kandırmaya çalışır. Bu bir banka, kamu kurumu, sosyal medya hesabınız, çevrimiçi bir alışveriş web sitesi, seyahat sitesi ve daha fazlası olabilir.

 

6. Beklenmeyen Ödül Dolandırıcılığı: Bu tür dolandırıcılık, kimlik avı kategorisine girer. E-posta ya da mesaj, büyük miktarda para kazandığınızı, egzotik bir yere ücretsiz seyahat veya başka bir harika ödül kazandığınızı iddia edebilir. Yolculuğunuzu veya kazancınızı talep etmek için mesajda, yalnızca birkaç küçük ücret ödemeniz gerektiği söylenir.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.07 08:45:47
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Seçer: "50 itfaiye personelimizi daha teşkilatımıza katacağız"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 25 Eylül ile 1 Ekim tarihleri arasında kutlanan İtfaiye Haftası’nın 99. yılı dolayısıyla belediyede görev alan itfaiye personeli ile bir araya geldi. İnsanların can ve mal güvenliğini ilgilendirmesi dolayısıyla itfaiye teşkilatının çok önemli olduğunu kaydeden Seçer, bu sebeple personel alımları konusunda titiz davrandıklarını belirtirken, itfaiye teşkilatına 50 personelin daha alınacağının müjdesini verdi.
Başkanlık makamında gerçekleştirilen ziyarette Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Olcay Tok, İtfaiye Dairesi Başkanı Fuat Tuğluoğlu ile itfaiye personeli yer aldı.

“İtfaiye dairemiz, can ve mal güvenliğini ilgilendirdiği için çok önemli”
İtfaiye Dairesi Başkanı olarak görevine başlayan Fuat Tuğluoğlu’na hayırlı olsun dileklerini ileten Başkan Seçer, İtfaiye Dairesinin en önemli dairelerden biri olduğunu belirterek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi içerisinde bütün dairelerimiz önemlidir ama itfaiye teşkilatımız, direkt insanların can ve mal güvenliğini ilgilendirdiği için en önemlilerinden bir tanesi. Yaşam hakkını koruyor. İtfaiye teşkilatımız, son yıllarda Türkiye’de farklı bölgelerde ortaya çıkan orman yangınlarından su taşkınlarına kadar ve 6 Şubat’taki deprem dahil birçok afetin felakete dönüştüğü günlerde bölge dışına çıkarak ellerinden gelen katkıyı yapmış bir teşkilattır” dedi.

“Bizim için önemli olan insan hayatıdır”
Mersin itfaiye teşkilatının görev bilincinden çok insani duygularla hareket ettiğini belirten Seçer, “İtfaiye teşkilatımızın bu önemi, belediye başkanı olarak benim de bu teşkilata bakış açımı farklı kılıyor. Göreve geldiğimiz günden bugüne teşkilatımızın ihtiyaçlarında, hem alet edevat hem araç hem de insan kaynağı gibi konularda çok farklı bir bakış açısıyla kararlar aldık. İtfaiye teşkilatımızda yıllık bütçeleri yaparken de bizim için önemli olan hep insan hayatı oldu” diye konuştu.

“Teşkilatımıza 50 itfaiye eri daha katacağız”
Personel alımları konusunda da titiz davrandıklarının altını çizen Seçer, itfaiye teşkilatına 50 personel daha alınacağının müjdesini vererek, “İnsan kaynağı konusunda özellikle son yaptığımız memur alımlarında herkesin de içine sinen bir sınav ve alım yöntemiyle 100 personelimizi teşkilatımıza kattık. 50 kadronun daha bakanlıktan çıkmasını sağladık ve önümüzdeki günlerde 50 itfaiye personelimizi daha teşkilatımıza katacağız. Biz istiyoruz ki bu işe en uygun insan kaynağı ile çalışalım. Belediyemizi toplum karşısında en iyi şekilde temsil edecek, iyi yetişmiş insan kaynağıyla itfaiyemizin donatılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Genel Sekreter Olcay Tok ise, İtfaiye teşkilatında göreve başlayan personeli tanıtarak, teşkilat çalışmaları hakkında Başkan Seçer’e bilgi verdi. Tok, Ata Eğitim Merkezini de geliştirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 20:37:03
Son Düzenlenme Tarihi :





Temeli kayıp çatlayan evlerde korku içinde yaşıyorlar

Antalya’da seneler önce su kanallarının geçtiği zeminin doldurulması sonrası yumuşak zemine inşa edilen gecekondular zamanla yan yatmaya başlayınca ortaya korkunç görüntüler çıktı. Evlerde bir kolun girebileceği büyüklükte çatlaklar oluşurken, Mahalle Muhtarı Mustafa Yılmaz, “Allah korusun burada ..

Antalya’da seneler önce su kanallarının geçtiği zeminin doldurulması sonrası yumuşak zemine inşa edilen gecekondular zamanla yan yatmaya başlayınca ortaya korkunç görüntüler çıktı. Evlerde bir kolun girebileceği büyüklükte çatlaklar oluşurken, Mahalle Muhtarı Mustafa Yılmaz, “Allah korusun burada deprem olsa, en ufak sarsıntıda yerle bir olur hepsi” dedi.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi’nde, ’Yediarıklar’ diye bilinen bölgeden geçen su kanallarının kurumasının ardından 1965 yılında yumuşak zeminde yapılaşma başladı. Zemindeki çökmeler nedeniyle alanda bulunan 200 civarındaki gecekondudan birçoğu, göçükten etkilenerek yana ve öne doğru yatmaya başladı. Zaman ilerledikçe evlerdeki eğim de artarak neredeyse yıkılacak duruma geldi. Bir bölümü tapu tahsis belgeli olduğu belirtilen gecekondulardaki vatandaşlardan bazıları evlerinde oturmaktan vazgeçti, bazıları ise hayatını sürdürmeye ediyor.

Kolun girebileceği çatlaklar oluştu
Çökme nedeniyle tek katlı gecekonduların birçoğunda çatlaklar oluştu. Bazı gecekondularda bir kolun girebileceği büyüklükte çatlaklar oluştu.

“En ufak sarsıntıda yerle bir olur hepsi”
Bölgede 200’e yakın gecekondu olduğunu belirten Kızıltoprak Muhtarı Mustafa Yılmaz, yaklaşık 50 gecekonduda oturulmadığını kaydetti. Daha önce bölgede 7 su kanalının olduğunu ve zamanla vatandaşların bu kanalları doldurarak üzerine gecekondu yaptığını aktaran Yılmaz, “Zamanla o toprak oturunca evler yan yattı. Evler göçüyor ve çatlaklar oluşuyor. Allah korusun burada deprem olsa, en ufak sarsıntıda yerle bir olur hepsi. İçinde yaşayanlar da kendini kurtaramaz. Buradaki vatandaşlar tapu istiyor. Bazılarının tapu tahsis belgeleri var. Tapuları olmadığı için bir şey de yapamıyorlar. İmar planında günü birlik mesire alanı görünüyor. En az 60-70 yıllık evler var burada. Kimse buraya çözüm bulamıyor” diye konuştu.

“Burada kalmak büyük cesaret ister”
Burada kalmanın çok tehlikeli olduğunu belirten Yılmaz, “Yan yatmış, çamura batmış. Elinizi soktuğunuz zaman çatlaklardan içeriye giriyor. Burada kalmak mümkün değil. Ateş üstünde yatmak bu. Burada kalmak büyük cesaret” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, bölgedeki vatandaşların mağdur edilmeden toplu konutlara geçmesi gerektiğini ve belirtilen alana millet bahçesi yapılabilir düşüncesinde olduğunu da sözlerine ekledi.

“Su çekilince evler yan yattı”
Bölgedeki gecekondularda uzun süredir yaşayan Kemal Çetin de, “Su çekilince evler yan yattı. O günün zamanında kafamızı sokacak bir yer lazımdı, bu zamana kadar bu şekilde geçti. Bizimkinde çok şükür çok fazla bir şey yok ama başka yerlerde var. Bunlar tek katlı, yüksek katlı olsaydı daha tehlikeli olurdu” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 18:18:26
Son Düzenlenme Tarihi :