’Sizin Oraların Nesi Meşhur’’ sloganıyla Antalya Ticaret Borsası’nın, 2010 yılında yöresel ürünler projesini başlattığı Yöresel Ürünler Fuarı’nın (YÖREX) 11’ncisi pandemi nedeniyle bir yıl aradan sonra 20-24 Ekim tarihlerinde Antalya ANFAŞ Fuar alanında ziyaretçilerle buluşacak. 2019 yılında düzenlenen fuara 81 ilden 647 katılımcı ve firma katılmış, ziyaretçi sayısı ise 276 bin 288 kişiye ulaşmıştı.
Yok olmaya başlayan yöresel ürünlerin yeniden üretimi ve tanıtımı, Coğrafi İşaretli ürünlerde farkındalık yaratmak, yerelden ve yerinden üretimi teşvik ederek kırsal kalkınmayı amaçlayan YÖREX’e bu yılda katılımcı ve firma sayısında rekor bir başvuru olurken, geçtiğimiz yıl ki ziyaretçi sayısının da katlanması bekleniyor.
ELMALI BÖYLESİNE ÖNEMLİ
BİR FUARDA YOK
Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, sosyal medya hesabından “Elmalı Dünyaya Açılıyor” başlığıyla “Elmalı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan, Kadim Şehir Elmalımızın tarihi, manevi, kültürel ve doğa zenginliklerinin 1 yıl boyunca Türkçe ve İngilizce olarak Türk Hava Yolları aracılığı ile tüm dünyaya tanıtılacağı...” paylaşımını yapadursun, Antalya’da düzenlenecek YÖREX fuarında ise Elmalı ne yazık ki YOK.
Elmalı ve Elmalı ile özdeşlemiş ürünlerin tanıtımı konusunda büyük bir fırsat adeta tepilirken, Elmalı’ya yönelik günlük turlarında uzun zamandan beri düzenlenmediği dikkate alınırsa, kaçırılan fırsatın büyüklüğü ve önemi de ortaya çıkıyor.
ELMALI BU FUARDA
MUTLAKA OLMALI
YÖREX gibi yöresel ürünlerin ön planda olduğu bir fuarda Elmalı’nın mutlaka olması gerektiğini kaydeden bazı Elmalılı vatandaşlar, “Elmalı’nın ve Elmalı’ya özgü ürünlerin kısa sürede yüzbinlerce kişiye ulaşılabileceği bu fuarda Elmalı’nın olmaması, Elmalı için büyük bir kayıp. Umarız, Halil Öztürk bu yanlıştan döner” dediler. * Erkin ÖZGÜNSÜR
Trafik magandalarının tehlikeli motosiklet yolcuğu kamerada
Antalya’da iki motosiklet sürücüsünün kara yolunda kasksız şekilde motosikletin üzerine yatarak süratle kullanması yürekleri ağza getirdi.
Olay, gece saatlerinde Kepez ilçesi Altınova Bulvarı üzerinde meydana geldi. Kasksız 2 motosiklet sürücüsü, biri plakalı biri plakası olmayan motosikletler..
Antalya’da iki motosiklet sürücüsünün kara yolunda kasksız şekilde motosikletin üzerine yatarak süratle kullanması yürekleri ağza getirdi.
Olay, gece saatlerinde Kepez ilçesi Altınova Bulvarı üzerinde meydana geldi. Kasksız 2 motosiklet sürücüsü, biri plakalı biri plakası olmayan motosikletleriyle ilerlediği sırada yaptığı hareketlerle tehlikeye davetiye çıkardı. Yatarak kullandıkları motosikletlerle adeta ölümle dans eden sürücülerin tehlikeli yolculuğu cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde kasksız motosiklet sürücülerinin, motosikletlerin üzerine yatarak ilerlemesi yer alıyor. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler ise büyük tepki çekti. Antalya’da geçen pazar günü meydana gelen motosiklet kazasında ise 3 genç hayatını kaybetmiş, aileleri büyük üzüntü yaşamıştı.
Olay, gece saatlerinde Kepez ilçesi Altınova Bulvarı üzerinde meydana geldi. Kasksız 2 motosiklet sürücüsü, biri plakalı biri plakası olmayan motosikletleriyle ilerlediği sırada yaptığı hareketlerle tehlikeye davetiye çıkardı. Yatarak kullandıkları motosikletlerle adeta ölümle dans eden sürücülerin tehlikeli yolculuğu cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde kasksız motosiklet sürücülerinin, motosikletlerin üzerine yatarak ilerlemesi yer alıyor. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler ise büyük tepki çekti. Antalya’da geçen pazar günü meydana gelen motosiklet kazasında ise 3 genç hayatını kaybetmiş, aileleri büyük üzüntü yaşamıştı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.15 11:30:08
Son Düzenlenme Tarihi :
"Turistler Antalya kalesini, Manavgat şelalesini görmek yerine otelde zaman geçirmeyi tercih ediyor"
(İHA) - Gezilip görülecek, keşfedilecek yerlerin zenginliği ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin turistler için bulunmaz bir değer olduğunu vurgulayan Sager Travel Ceo'su Doğan Sager, “Bize turist gelen ülkelerin ekonomik yapısını da göz önünde bulundurarak fiyat politikamızı değiştirmeliyiz. Yapılan fiyatlandırma çalışması, konseptler, müşteriyi daha farklı ülkelere gitmesine sebep oluyor. 5 yıl içerisinde hedeflenen 100 milyar dolar hayal değil, ama bu sistemle imkansız” dedi.
Sager Travel Ceo'su Doğan Sager, yurtiçinde birçok farklı tur paketleri düzenleyip bunları hayata geçirdiklerini söyledi. Bu alanda, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarlar ve Road-Show’lara katılarak, bu destinasyonların herkes tarafından bilinmesine öncülük ettiklerini belirten Sager, “Aynı zamanda, gelişen ve yenilenen sağlık hizmetlerimizin tanıtımında yaptığımız çalışmalarla sağlık turizmi adını Orta Doğu’da herkese duyurmaya devam etmektedir. Bu sayede, ülkemize bu hizmetten yararlanmak isteyen yabancı hasta sayısı günden güne artmaktadır. Gezilip görülecek, keşfedilecek yerlerin zenginliği ve çeşitliliği bakımından Türkiye’nin turistler için bulunmaz bir değerdir. Pandemi sürecinde yaşanan tüm zorluklardan sonra, 2022 yılı turizm sezonu her yönden çok bereketli geçti. 2023 yılının çok daha zorlayıcı geçiyor. Gelenekselleşmiş kalıplardan çıkamayarak yenilikçi yaklaşımlarla sezona hazırlanamadığımız için bu süreç sancılı geçmektedir. Bunların en başında, birçok otelin uyguladığı yanlış ve tutarsız fiyat politikası, gezilecek yeni rotaların hazırlanamaması ve de yurt dışında tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin etkili yapılamaması gelmektedir. Doğal ve kültürel miraslarımızın çeşitliliği bakımından eşsiz bir coğrafyaya sahibiz. Diğer turizm ülkelerine kıyasla, bize değer katıyor. Tüm bu zenginlikleri göz önünde bulundurduğumuzda tanıtım ve pazarlama konusunda önemli adımlar atılmalıdır. Bütün turizm işletmeci ve yetkili kamu kuruluşlarının birlik içinde turizm tanıtma ve geliştirme politikalarını yürütmesi, hedefiyle daha hızlı ulaşmasını sağlayacaktır” dedi.
Hala geçerliliğini koruyan 1618 no’lu Turizm Kanununun hiç vakit kaybedilmeden tekrar gözden geçirilip günümüz şartları ve taleplerine uyarlanması önemli gelişmelere katkı sağlayacağına değinen Sager, “Böylelikle, turizm sektörünün işleyişindeki karışıklığın giderilmiş, turizme hizmet veren işletmelerin itibarının yükseltilmiş, en önemlisi de hak edilen kazançları artmış olacaktır. Bu sayede, ülke içi yıllık turizm geliri de artacaktır. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ‘Turizm sektöründe, 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar gelir hedeflenmektedir’ diye hedef koymuştu. Ne yazık ki, mevcut turizm politikalarımız ile bu hedefi yakalamamız mümkün değil. Örneğin, Antalya’da lüks bir otelde 4 gecelik paket fiyatı 100 bin lira, aynı zincir otelin Mısır’da 4 gecelik paketi 24 bin lira olması turistleri o bölgelere yönlenmesine sebep oluyor. Bütçe hazırlarken rakip ülkelerin fiyatlarına da bakmamız lazım. Bununla birlikte, bize turist gelen ülkelerin ekonomik yapısını da göz önünde bulundurarak fiyat politikamızı değiştirmeliyiz ki, bize gelen turistler öncelikle ülkemizi tercih etsin. Burada anlatmak istediğim, fiyatlarımızı dibe çekmek değil, talebe göre belirlemektir” diye konuştu.
Yapılan tur paketleri ve otel konseptleri, bölge adına tanıtıcı ve cezbedici olması gerektiğini belirten Sager, “Üzücü bir başka örnek ise, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde uygulanan her şey dahil otel konseptiyle gelen yabancı turist, 10 gün boyunca otelden dışarı hiç çıkmıyor. Otel içi yapılan çeşitli aktiviteler de gelen turisti cezbediyor. Gelen misafir Aspendos’u, tarihi Antalya kalesini, Manavgat şelalesini görmek yerine otelde zaman geçirmeyi tercih ediyor. Turizm hangisi aslında? O kültürü yaşamak, tarihi dokuyu hissetmek değil mi? Tamam ben gelen turist denize girmesin demiyorum. En azından, satılan tur paketi içeriğinde 4 gün kültür gezi programı da olsun ki, o turist, ülkesine döndüğünde tarihi güzelliklerimizi çevresine anlatabilsin. Dünya şu anda büyük ekonomik kriz yaşıyor. Bu zamana kadar maddi sıkıntısı olmayan kişiler bile, tatil tercihini ülkemizden yana kullanmak yerine, başka ülkelerdeki daha düşük bütçeli tatil paketlerine yöneliyor. Dolayısıyla, aslında ülke turizmini canlı tutabilmemiz için herkese ihtiyacımız var. Umarım 2022’de getirdiğimiz turist sayısının yüzde 60’ını bu yıl yakalayabiliriz. Turizmde yaz sezonu normalde 15 Nisan’da başlar, 15 Ekim’e kadar devam eder. Bizler bunu böyle biliriz. Haziran ayının sonu olmuş ve Antalya’da hala sezon başlamadıysa çok ciddi bir sıkıntı var demektir. Tüm bölgelerde, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında beklentilerin çok altında kaldık. Geri kalan aylarda bunu yaşamama ve sektörümüzün hak ettiği değeri görmesi umuyoruz” şeklinde konuştu.

