SON DAKİKA

logo

21 ülke 36 şehir festivalde buluştu

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 21 ülkeden 36 şehri buluşturan Kaleiçi OldToqn Festivali için Antalya’da bulunan konuk ülke heyetleri onuruna düzenlenen yemekte, “Kültür varlıkları, bize insanlığın bütün yolculuğunu anlatıyor. Kültür varlıkları geleceğimize ışık tutuyor. Kültürel mirasları geleceğe aktarmak hepimizin görevi. İşte bu festival bunun için var” diye konuştu

Muratpaşa Belediyesi’nin bu yıl 6’ncısını gerçekleştireceği Kaleiçi OldTown Festivali için kente gelen konuk ülke heyetleri, Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eşi Ümran Uysal’ın ev sahipliğinde düzenlenen akşama yemeğinde bir araya geldi. Yemeğe, Muratpaşa Kaymakamı Orhan Burhan da katıldı. 

Başkan Uysal, gecede yaptığı konuşmada, Antalya ve bölgesinin antik çağda adının Pamfilya olduğunu hatırlattı. Başkan Uysal, “Pamfilya,‘Çok farklı kültürlerin, çok farklı halkların kardeşlik içinde, barış içinde yaşadığı yer demek. Bugün burada çok kültürlü hayatımıza ortak olduğunuz için barışçı, hayatımızın bir parçası olduğunuz için bütün heyetlerimize çok teşekkür ediyorum. Hepinize ‘Hoş geldiniz’ diyorum” şeklinde konuştu.

Bu yıl 6’nısı düzenledikleri Kaleiçi OldTown Festivali’yle 3 bin 500 yaşındaki Kaleiçi’nin 4 gün boyunca 200 etkinliğe ev sahipliği yapacağını kaydeden Başkan Uysal, “Kültür varlıkları, bize insanlığın bütün yolculuğunu anlatıyor. Kültür varlıkları geleceğimize ışık tutuyor. Kültürel mirasları geleceğe aktarmak hepimizin görevi.İşte bu festival bunun için var” diye konuştu. Kaleiçi OldTown Festivali’nin en geniş tabanlı, yaşayan antik kentler dayanışması festivali olduğunu belirten Başkan Uysal, “Bu inisiyatifinparçası olduğunuz için çok teşekkür ediyorum” dedi.

Muratpaşa Kaymakamı Orhan Burhan ise pandemi şartlarının değişmesi ve aşılamanın hız kazanması nedeniyleturizm faaliyetlerinin de canlandığını belirterek, “Alınan tedbirler neticesinde bugün sizlerle gelme fırsatı bulduğumuz için ve bu fırsatı bize sağladığı için Muratpaşa Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.

KATILIMCI ŞEHİRLER

Kaleiçi OldTown Festivali’ne bu yıl, Polonya’dan Kobyłka ve Zamosc, Romanya’dan Sibiu, Bosna Hersek’ten Jajce, Visoko ve Zavidovici, Çekya’dan Prag 6 ve Pribor, Almanya’dan Heusenstamm, Muggensturm ve Nürnberg, Pakistan’dan Karachi, Tunus’tan La Goulette, Arnavutluk’tan Pogradec ve Tiran, Transdinyester’den Bender, Hırvatistan’dan Biogradna Moru, Svetvincenat ve Lepoglava, Bulgaristan’dan Kazanlak, KKTC’den Girne ve Lefkoşa, Ukrayna’dan Khmelnytskyi, Sumy, Kamianets-Podilskiy, Mykolaiv ve Pechersk, Rusya’dan Rostov-on-Don ve Yaroslavl, Litvanya’dan Panevezys, Belçika’dan Brugge, Slovenya’dan Kranj, Moldova’dan Komrat, Macaristan’dan Zigetvar, Slovakya’dan Levoca, İtalya’dan Gradara katılıyor. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.14 14:04:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Müzik öğretmeninin 1 milyon liralık model araba tutkusu

ANTALYA (İHA) – Antalya’da yaşayan 49 yaşındaki müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, 20 yıldır model arabaları biriktiriyor. 600 parçadan oluşan bu tutkusunun onu dünyanın sıkıntılarından uzaklaştırdığını aktaran Heparslan’ın koleksiyonun değeri ise yaklaşık 1 milyon lirayı buluyor. Heparslan, aynı z..

ANTALYA (İHA) – Antalya’da yaşayan 49 yaşındaki müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, 20 yıldır model arabaları biriktiriyor. 600 parçadan oluşan bu tutkusunun onu dünyanın sıkıntılarından uzaklaştırdığını aktaran Heparslan’ın koleksiyonun değeri ise yaklaşık 1 milyon lirayı buluyor. Heparslan, aynı zamanda ilkokuldan bu yana çaldığı nostaljik klavyeleri de biriktiriyor.
Model araba tutkusunun nasıl başladığını anlatan müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, “Benim çocukluk yaşlarımda oynadığım oyuncak arabalarımı bulmam ve onları bir vitrine dizmemle başladı her şey. Sergileme şekli hoşuma gitti ve biriktirmeye başladım. Daha sonra 20 yılı aşkın süredir biriktirerek sayıyı artırmaya devam ettim. Her şeyden daha önemlisi bu metal arabalar sayesinde çok sayıda dostluklar edindik. Bunlar çok çok daha kıymetli geliyor bana. Bununla ilgili Türkiye çapında buluşmalar yaptık. Bu dostluk olayı gerçekten de bu metal arabaların bize sağladığı çok güzel bir avantaj oluşturmuş durumda” dedi.

Koleksiyonunun toplam değeri 1 milyon lira
Koleksiyonunun toplam değerinin 1 milyon lira olduğunu vurgulayan Heparslan, “Bu oda eski parayla 1 trilyonu geçkin. Artık oda yetmeyecek gibi duruyor. Yani böyle bu odaya sığmaz hale geldiği için artık farklı bir mekanda yapmam gerekiyor. Müze tadında bir sergileme konusu olursa ilerleyen zamanlarda çok daha şık olur diye düşünüyorum. Herkesle paylaşmış oluruz bu şekilde” şeklinde konuştu.

“Dünyanın dertlerinden uzaklaştırıyor”
Öğretmenlik yaptığı okulda zaman zaman öğrencilerinin de kendisini örnek alarak koleksiyonerlik yolunda ilerlediklerini dile getiren Heparslan, “Bir şeylerle uğraşmak, oyalanmak bunlar çok önemli. Yani o zaman yaşadığınızı hissediyorsunuz. Rutin ve mecbur olduğunuz şeyler yerine bunlarla uğraşmak, bunların tozunu almak, temizliğini yapmak insanı o kadar rahatlatıyor ki, dünyanın bir takım dertlerinden uzaklaştırıyor, sizi alıp götürüyor. Böyle bir rahatlamadan sonra tekrar rutin yaşantınıza çok daha rahat dönebiliyorsunuz, deşarj oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İstediği parçalara yurt dışı alışverişi ve diğer koleksiyonerlerle takas yoluyla ulaştığını belirten Heparslan, önemli olanın seriyi tamamlamak olduğunu ve bunun için çaba gösterilmesi gerektiğini aktardı.

“Hayallerinizi yaşıyorsunuz”
Toplam 600 parçayı bulan bir koleksiyonu olduğunu vurgulayan Heparslan, “Bunların hepsinde bir anınız var. Yani gerçeğini alıp binememişsiniz, mesela Renault 12 sizin bir akrabanızın bir arabasıydı belki. Bu şekilde olunca, onu en azından burada yakından izlemek, sergilemek keyif veriyor ve gerçekten de hepsi de çocuklarımız gibi. Hayallerinizi yaşıyorsunuz. Hatta takasa gönderdiğimiz modelin halini hatırını sorarız. Modelime iyi bak, temizliyor musun, nerede sergiliyorsun? diyoruz. Fotoğrafını çekip gönderir. ‘Abi burada sergiliyorum’ der. Yani böyle aramızda bir takım paylaşımlar da oluyor” dedi.

Nostaljik klavyeleri de biriktiriyor
Model araba koleksiyonunun yanında nostaljik klavyeler de biriktirmeye başladığını belirten Heparslan, bunun ise 1994 yılında Ankara Devlet Tiyatroları için “Savaş Baba” isimli oyuna müzik yaptığı orgu bulmasıyla başladığını anlattı. Heparslan, “Hayatım boyunca çaldığım tüm klavyeleri toplamaya başladım. O klavyeleri gördüğünüzde aynı model araçlardaki gibi o yaşadığınız anlar o zamanlar aklınıza geliyor. Hedefim, ilkokuldan başlayıp şu yaşa kadar kullandığım bütün klavyeleri yıl yıl seri olarak dizmek. Fakat tabii ki 90’lı yılları konuştuğumuz için yani kondisyonu düzgün cihazlar bulmak benim için çok önemli. Yani üstünde benim cihazlarımda tek çizik bulamazsınız. Kondisyonun böyle olması da çok kıymetli. Onun için zor oluyor. Yani her zaman takip etmek zorundasınız. Bu seriyi tamamlayınca da bunu sergilemeyi düşünüyorum” dedi.

“20 yılı 1 günde toplayamazsınız”
Bunca yıllık emeğinin zarar görmesine ilişkin kaygıları sorulduğunda ise hepsinin sigortalı olduğunu aktaran Heparslan, “Allah göstermesin tabii öyle bir şey olduğunda üzülürsünüz. Bunlar yıllar yılı toplanmış, harcanmış emekler. Yani sizin cebinizde para olabilir ama 20 yılda toplanan bu şeyi 1 günde bir araya getiremezsiniz. Tekrar bir 20 yıl gerektirir. Onun için hani maddiyattan da ziyade manevi kaygı oluyor” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.27 15:27:37
Son Düzenlenme Tarihi :





Kalp hastalığında erken teşhis hayat kurtarır

Dünya genelinde en çok ölüme neden olan durumların başında kalp krizlerinin geldiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Taner Şeker, “Kalp hastalığının gelişiminin önlenmesi tedavisinden daha kolaydır, bu nedenle kalp hastalıklarının erken teşhisi bizim açımızdan çok önemlidir” dedi.
Medical Park Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Taner Şeker, kalp damar hastalıkları konusunda açıklamalarda bulundu.
Dünya genelinde en çok ölüme neden olan durumların başında kalp krizlerinin geldiğini dile getiren Doç. Dr. Şeker, “Damar duvarına yerleşmiş plak dediğimiz yağlar giderek damarı tıkayarak belirtilere neden olmaktadır. Bazen de ilk belirti kalp krizi olabilmektedir. Kalp hastalığının gelişiminin önlenmesi tedavisinden daha kolaydır, bu nedenle kalp hastalıklarının erken teşhisi bizim açımızdan çok önemlidir” diye konuştu.
Risk faktörlerine sahip kişilerde kalp damar hastalığının gelişmesi ve kalp krizi riskinin daha yüksek olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şeker, “Sigara, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, diyabet, obezite, sedanter yaşam dediğimiz hareketsiz yaşam tarzı, alkol, yağlı beslenme gibi değiştirilebilir ya da kontrol altına alınabilir” ifadelerini kullandı.

“Efor sırasında nefes darlığı gelişebilir”
Kalp damar hastalığı olan bireylerde hangi belirtilerin görülebileceğine değinen Doç. Dr. Şeker, daha sonra şunları söyledi:
“Kalp damar hastalığı gelişmiş kişilerde damar tıkanıklığının derecesine göre belirtiler gelişebilir. Hastada hiçbir belirti de olmayabilir. Bu sebeple risk faktörlerine sahip kişilerin hastalık başlangıcı ve ilerlemesini geciktirmek amacıyla risk faktörleri kontrol altına alınmalıdır. Kalp damarındaki tıkanıklık kalbin beslenmesini bozacak düzeye geldiğinde belirtiler gelişmeye başlar. Efor sırasında göğüs ağrısı yanıcı baskı tarzda, efor sırasında nefes darlığı, çabuk yorulma ve ritim bozuklukları gibi belirtiler gelişebilir.”

“Tanı koyma süreci”
Teşhis koyma sürecinden bahseden Şeker, “Kalp damar tıkanıklığını düşündürecek belirtilere sahip kişilerde yapılacak efor testi, kalsiyum skorlaması, miyokart perfüzyon sintigrafisi, koroner sanal anjiyo, koroner anjiyografi gibi yöntemlerle tanısı konulabilir” şeklinde konuştu.
Koroner anjiyografi yönteminin kimlere uygulanabileceği ile ilgili bilgi de veren Şeker, “Risk faktörlerine sahip kişilerde göğüs ağrısı olması, daha önce kalp krizi geçirmiş kişilerde kriz ağrısına benzer şikayetlerin gelişmesi, daha önce kalp damarlarına balon stentleme işlemi yapılıp tekrar göğüs ağrısı olması durumunda uygulanabilir. Kalp kapağından dolayı ameliyata gidecek olanlarda, ciddi ritim bozuklarında altta damar tıkanıklığını dışlamak amacıyla elektrokardiyografi, efor testi, ekokardiyografi, sintigrafi, bt anjiyografi yöntemlerde ciddi damar tıkanıklığını düşündüren keşiflerin olması durumunda anjiyografi yapılmalıdır” dedi.

“Anjiyografi için hasta bayıltılmaz”
Koroner anjiyografinin nasıl uygulandığını anlatan Doç. Dr. Şeker, “Koroner anjiyografi kalp damarlarının içerisine özel katater denilen ince borularla radyoopak madde verilerek görüntüleme işlemidir. Anjiorafi için hasta bayıltılmaz, sadece girişim yapılacak bölge kasık ya da el bileği uyuşturulur. Hasta işlem boyunca kendindedir ve doktorla iletişim halindedir. El bileğinden girilerek yapılan anjiografi işlemi kasıktan girilerek yapılana göre daha avantajlıdır. Hasta el bileğinden anjio olduğunda kasıktan yapılana göre daha erken taburcu olur, kum torbası gerektirmez, daha az kanama, morluk, şişlik gibi istenmeyen olaylar gelişir. El bileğinden anjiografi işlemi sırasında gerek duyulduğunda balonlama ve stentleme işlemi de yapılabilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 21:58:43
Son Düzenlenme Tarihi :