SON DAKİKA

logo

Başkan Böcek Karaman Köprüsü inşaatını inceledi

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Konyaaltı ilçesinde yıkılarak, yapımına yeniden başlanan Karaman Köprüsü’nde incelemelerde bulundu. Başkan Böcek, köprü inşaatının çok hızlı bir şekilde ilerlediğini belirterek, yakın zamanda hizmete gireceğini söyledi.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi, 23 Ağustos’ta Konyaaltı ilçesinde Çakırlar, Doyran, Bahtılı, Karatepe ve Geyikbayırı gibi birçok mahalleyi şehrin merkezine bağlayan Hürriyet Caddesi üzerindeki Karaman ve Kuruçay köprülerini yıkarak yeniden yapımına başladı. 14.5 metre genişliğinde 160 metre uzunluğunda olacak Karaman Köprüsü inşaatı hızlı ilerliyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Karaman Köprüsü’nde incelemelerde bulundu. Köprü inşaatı gezen Başkan Böcek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. 

KISA ZAMAN İÇİNDE KÖPRÜ AÇILACAK

    Karaman Köprüsü’nün 1960’lı yıllarda yapılan ve ömrünü tamamlayan bir köprü olduğunu söyleyen Başkan Muhittin Böcek, köprünün çok dar olmasından dolayı iki kamyonun yan yana geldiğinde geçmekte zorluk çektiğine dikkat çekti. Başkan Muhittin Böcek, “Daha önce 8 metre genişliğe sahip köprü, yenilenen halinde 14,5 metre genişliğinde 160 metre uzunluğunda olacak. Orta refüjü, kaldırımları ile çok kısa bir süre içinde tamamlanacak. Bütün amacımız kış gelmeden köprüyü hizmete açmak” dedi. 

27 MİLYON YATIRIM BEDELLİ

    Karaman köprüsünün bölge ulaşımı için önemine işaret eden Başkan Böcek, “Köprüler, Çakırlar bölgesindeki 9 mahalleye ulaşım sağlıyor. Aynı zamanda Saklıkent ve Feslikan Yaylası gibi bütün vatandaşlarımızın kullandığı bir yol üzerindeki bu köprünün tamamlanmasıyla vatandaşlarımız mutlu olacak. Karaman ve Kuruçay köprülerinin maliyeti yaklaşık 27 milyon 711 bin TL’dir” dedi.  

KÖPRÜNÜN DOĞU YOLU GENİŞLEYEREK

    Köprü inşaatı ile ilgili bilgi veren Başkan Muhittin Böcek, “6 kolon ve 14 kirişten oluşan köprünün son aksı yerleştirildi. Betonarme imalatı tamamlanmasıyla, sıcak asfalt dökülerek, kaldırımları yapılacak. Karaman Köprüsü’nün tamamlanmasından sonra ise köprünün doğusuna doğru Uncalı Kavşağı’na giden yolun bir kısmını genişleteceğiz ve kaldırım yapacağız” ifadelerini kullandı. 



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.11.04 13:33:39
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Saha içerisinde çıkan tartışma arbedeye dönüştü

Antalya’da oynanan Döşemealtı Belediyesi - Mahmutlar Belediyesi amatör küme play-off müsabakasının bitiminde olaylar çıktı. Bin kişinin üzerinde futbolseverin takip ettiği maçta, son düdükle birlikte saha içerisinde başlayan tartışma arbedeye dönüştü.  
  Antalya Süper Amatör Lig'den, Bölgesel Amatör Lig'e çıkma mücadelesi veren Döşemealtı Belediyesi ve Mahmutlar Belediyesi takımlarının maçı beklenildiği gibi kıran kırana geçti.
  İlk maçta golsüz berabere kalan ekiplerin ikinci mücadelesi de nefes kesti. İkinci maç da beraberlikle bitince takımlar iddialarını ligde oynayacakları son hafta mücadelelerine taşıdılar. 
  Karşılaşmanın bitiş düdüğü ile beraber hakemin üzerine yürüyen Döşemealtı oyuncusu, kırmızı kart gördü. Ardından saha içerisindeki tansiyon daha da arttı. Hakeme bazı futbolcular tepki gösterirken, kısa süreli arbede yaşandı. Emniyet güçlerinin araya girmesiyle büyüyen tartışma engellendi. -İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 10:38:31
Son Düzenlenme Tarihi :





Sınav nasıl kazanılır? Ezberleyerek mi öğrenerek mi?

Eğitim Danışmanı Barış Balcı, başarılı olmak ve sınav kazanmak için ezber yapmanın yeterli olmadığını belirterek, doğru çalışma yöntemleriyle bilginin kalıcı hafızaya aktarılması gerektiğini söyledi. Balcı, verimli çalışma için içsel motivasyonun da şart olduğunu ifade etti.
Eğitim Danışmanı Barış Balcı, başarı için önce öğrenmeyi öğrenmek gerektiğini söyledi. Birçok öğrencinin sınavlarda bildiğini hatırlamamaktan şikayet ettiğini kaydeden Balcı, bunun sebebinin yanlış çalışma yöntemleri olduğunu dile getirdi.
Öğrenmeyi kalıcı hale getirmek için farklı teknikler olduğunu belirten Barış Balcı, doğru öğrenme için gereken koşulları ve yöntemleri şöyle sıraladı:
İÇSEL MOTÜVASYON
Kişi önce 'Neden öğrenmeliyim?' diye kendine sorarak güçlü bir sebep bulmalı. Neden okuyorum? Neden okula gidiyorum? Neden bu sınava giriyorum? Neyi gerçekleştirmek istiyorum? Hayalim, tutkun olduğum şey ne? En iyi okul, en iyi öğretmen, en iyi kaynaklar olsa bile bazen en iyi sonuçlar ortaya çıkmayabiliyor. İçsel bir motivasyonunuzun olması şart. 
Kişiyi harekete geçiren güçlü nedenler varsa, kişi o hayale ulaşmayla ilgili aşamaları daha hızlı yerine getirebiliyor. Ona yönelik eylemlerde bulunuyor, çalışmalarını ona göre planlıyor. Beyin çalışma sürecini daha çok önemsiyor. Bu nedenle kişi sınav sonucunda kazanacağı okulu, elde edeceği kazanımları düşünerek sonuca odaklanmalı.
ÖĞRENMEYİ SEVMEK
Kişi öğrenme sürecini severek ve keyifle yaptığında zor gelmez. Eğer gönülsüz, istemeden yapıyorsa, en basit şey bile ona zor gelecektir. Bu nedenle öğrenmeyi sevgiyle mutlulukla ilişkilendirmek gerekiyor. Kaygıyla, zorunlulukla ilişkilendirdiğimizde isteksizliğe ve motivasyon eksikliğine yol açıyor. Okulda bazen güçlü olmadığımız alanlarda becerilerimizi geliştirmemiz, bazı konuları öğrenmemiz gerekebilir. Sayısalcılar tarih, felsefe gibi derslere karşı, sözelciler ise matematiğe karşı isteksiz olabiliyor. Oysa öğrenmenin kendisi güzel.  Önce öğrenmeyi sevmemiz gerekiyor. Zihnimizi zorlayan bir durum var ve biz onu aşmayla ilgi bir çaba içindeyiz. Bu bizim gelişimimize katkı sağlıyor. Doğuştan bazı yeteneklere sahibiz ve bunları geliştirebiliriz. Problem çözme becerisini geliştiren bir öğrenci, ilerleyen süreçte iş hayatında karşılaştığı bir problemi çözerken de bu mekanizmayı kullanıyor.  
EZBERLEMEK Mİ ? ÖĞRENMEK Mİ ?
Bazen ezber yapmak işe yarayabiliyor. Bir vizeye, bir finale girmeden önce o bilgiyi çok yoğun tekrar ederseniz, ezberlerseniz o sınavda geçer not alabilirsiniz.Ama konuların fazla olduğu üniversite ve liselere geçiş sınavlarına hazırlıktaher şeyi ezberleyemezsiniz. Konuları ezberlemek değil öğrenmek gerekiyor. Bilgiyi geri çağırabilmek, onu ancak kalıcı hafızaya kaydettiğinizde mümkün oluyor.
Sahip olduğumuz algı kanallarını daha aktif kullanmamız gerekiyor. Bir öğrenme etkinliği sırasında çoklu algı kanalı kullanıldığında bilginin kalıcılığı artmış oluyor. Bir bilgiyi öğrenirken okuyabilirsiniz, yazabilirsiniz, dinleyebilirsiniz, onunla ilgili tartışmalara katılabilirsiniz, birine anlatabilirsiniz, o bilgiyle ilgili mental zihinsel bazı kurgular oluşturabilirsiniz. O bilgiyle ilgili deneyim elde etmek, uygulama yapmak çok daha etkili öğrenmeyi sağlıyor.  Yazarak çalışmak okumaya oranla 10 kat daha etkili. Tekrarlar da bilginin kalıcılığını artırıyor.
ZİHİN HARİTALARI
Bilgiyi kalıcı hafızaya kaydetmek için kavram haritaları, zihin haritaları denilen bazı teknik ve metotlar var. Çalışırken beyin hücresine, nörona ağlarına benzer bir yapıyla not alındığında beyin oradaki veriyi datayı daha iyi kavrıyor. Ana başlık ve alt başlıklarda hatırlatıcı kelimeler, küçük resimler, şekiller, sembollerle ilişkilendirilerek bilgi hafızaya aktarılabiliyor. Bu teknikleri  bilmesek bile yazarak not tutarken renkli kalemler kullanmak, bazen hatırlatıcı şekiller semboller oluşturmak bilgiyi daha uzun süreli kaydetmemizi sağlayacaktır. O bilgiyle ilgili zihinsel bir kurgu oluşturduğumuzda, zihinsel bir fotoğraf, bir video oluşturduğumuzda beynimiz onu daha uzun süre saklayacaktır.
PROĞRAMLI ÇALIŞMA
Sınava  hazırlanan öğrencinin bir çalışma takvimi ve günlük programı olmalı ve ona uymalı. Eksikleri, güçlü ve zayıf yönlerimizi görebilmemiz için haftalık deneme sınavları yapılmalı. 
Kişi bir günde tek bir ders çalışmamalı. Uzun süre aynı derse çalışmak sıkılmaya sebep verebiliyor. Günde minimum 2-3 ders, en fazla da 5-6 ders çalışılabilir. Ayrıca gün içerisinde sayısal sözel dengesi oluşturulmalı. En çok zorlanılan ders sabah saatlerine alınmalı. Diğer derslerden sonraya bırakılırsa kişinin ona enerjisi kalmayabilir. Yatış-kalkış saatleri, yemek saatleri de belirlenmiş olmalı. Yemeklerden sonra zihin çok iyi yoğunlaşamayabilir bu nedenle yemekten en az  30-40 dakika geçtikten sonra çalışmaya başlamalı.
ÇALIŞMA MASASININ KONUMU
Çalışma masa sandalyesi duvara dönük olmalı. Görüş alanının dar olması dikkat odaklanma açısından olumlu. Çalışırken masa lambası ve şapka kullanılmasını öneriyorum.  Işığın sağ ya da sol arkadan çapraz geliyor olması ideal olur. Karşıdan gelen ışık gözleri çok yorar. Sınıftaysak her 20-30 dakikada uzaklara bakmalıyız. Teneffüslerde öğle aralarında dışarıda dolaşmak da gözleri dinlendirir. Aynı şekilde bireysel olarak çalışırken de bir iki nefes egzersizi eşliğinde gözlerimizi dinlendirmeliyiz. 
DERS ÇALIŞIRKEN MÜZİK DİNLEMEK
- Ders çalışırken müzik dinlemek doğru değil. Ders çalışırken ders çalışmaya, müzik dinlerken müzik dinlemeye, yemek yerken yemek yemeye odaklanmamız gerekiyor.
- Uyumadan Önce Tekrar Etme
- Molalar da çok önemli. Molayı boşa giden bir zaman olarak düşünmeyin. Moladan hemen önce öğrendiklerimiz geçici-kısa süreli hafızamıza kaydediliyor. Molada dışarı çıkmak, gözleri dinlendirmek, uzaklara bakmak, eli-yüzü yıkamak kısa süreli hafızadaki bilgiyi uzun süreli hafızaya aktarıyor. Yatmadan önce o gün öğrenilen bilgiler gözden geçirilirse, bu kez uzun süreli hafızadaki bilgiler kalıcı hafızaya aktarılıyor. 
SINIFTA DŞNLEEREK ÖĞRENME
Dinleme, okulda en çok kullanılan öğrenme yöntemi. Dinlerken etkili öğrenmenin sağlanabilmesi için kişi dikkatini konuşan kişiye vermeli.Dinleme sırasında konuşmacıyla etkileşimde bulunmak, soru sormak, konuşmayla ilgili küçük notlar almak bilgiyi daha iyi öğrenmemize katkı sağlıyor. Zihinde bir soru işareti oluştuğunda mutlaka sormamız gerekiyor.
SANATSAL VE SPORTİF FAALİYETLER
Haftada birkaç saatinizi sanatsal ya da sportif faaliyete ayırmanızı öneriyorum. Kedi köpekle uğraşmak, resim çizmek, folklor, satranç oynamak, sevdiğiniz, sizi rahatlatacak her türlü aktivite olabilir. Kişi arada bir kendisine iyi gelecek ve onu yaptığında keyif alacağı aktivitelere zaman ayırmalı. 
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.16 12:20:51
Son Düzenlenme Tarihi :