Kepez Belediyesi’nin DokumaPark’ta yaptığı Botanik Bahçe’nin açılışına Ak Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın’da katıldı. Tören alanına özel ya da makam araçlarıyla önde motorlu zabıta eskortu ile gelen davetliler arasında yeralan vekil Aydın, yaptığı konuşmada Hakan Tütüncü ile bürokrat olduğu dönemden bu yana beraber çalıştıklarını kaydederek, “Başkanımız beni her aradığında bir buluşalım, şöyle bir konumuz var” dediğini belirtti ve ekledi: “Başkan artık beni filan yerde açılışımız var " diye arıyor.”
Kepez’de hep en’lerin yaşandığını kaydeden Ak Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, DokumaPark’ta çok güzel işlerin yapıldığını, yapılan bu işlerden birinin de hizmete açılan botanik bahçe olduğunu söyledi. Demir, dünyada artık şehirlerin botanik bahçeleriyle anıldığını da hatırlattı. Demir’in övgüleri ile mutlu olan Başkan Hakan Tütüncü, memnuniyetini de Botanik Bahçe’nin gezildiği esnada Vekil Aydın’a, “Gelmeseydiniz, bu makas (kurdelayı) kesmezdi” cümlesiyle gösterdi. * Erkin ÖZGÜNSÜR
Her gün geldiği enkaz bölgesinde, komşuları ve arkadaşları için gözyaşı döküyor
Depremin en büyük yıkımı yaptığı Hatay’da, baba yadigarı 54 yıllık iş yeri yerle bir olan kadın, her gün geldiği enkaz bölgesinde büyük üzüntü yaşıyor. Yeni bir iş yeri açmasına rağmen Remziye Banu Güney, "Komşularım, halkımız yaşasaydı da benim hiçbir şeyim olmasaydı" dedi.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde, babasından kalan kuyumculuğu devam ettiren iş kadını Remziye Banu Güney’in iş yerinin bulunduğu apartman da yıkıldı. Apartman enkaz yığınına dönerken mahallede de yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Güney’in yaşadığı apartman ise hasar almasına rağmen yıkılmadı. Güney, depremde yakın arkadaşlarını ve esnaflık yaptığı bölgedeki komşularını kaybetti. Uzun süre işlerinden uzaklaşıp köydeki evinde yaşayan Güney, çocukları ve kardeşlerinin tavsiyesi üzerine başka bir adreste kuyumcu dükkanını açtı. Babasından devraldığı 54 yıllık iş yerinin özlemini çeken 3 çocuk annesi kadın, her gün eski dükkanının bulunduğu adrese geliyor. Cadde üzerinde boşluklara bakıp üzülen Güney, enkazda iş yerinden kalan bir anı bulabilmek için de arama yapıyor. Komşularına, arkadaşlarına üzülen ve zaman zaman gözleri dolan Güney, kendisinin ise yaralanmaktan hatta ölümden kedisi sayesinde kurtulduğunu dile getirdi.
"Arkadaş ve komşularımı kaybettim"
Remziye Banu Güney, deprem gecesinin dehşet verici olduğunu hatırlatarak, sanki mahşeri yaşadıklarını söyledi. Depremin bitmesini yere oturarak beklediğini dile getiren Güney, "Böyle bir deprem yaşamadık hiç. Deprem bitti. Evde her şey yıkılmış birbirine karışmıştı. Telefonumu bulamadım ve hemen merdivenden inmeye çalıştım. Güçlükle aşağı inebildim. Annemlerin olduğu eve gittim çok şükür hayattaydılar. Birinci derece yakınımı depremde kaybetmedim ama iş yerimin olduğu mahallede çok arkadaşımı ve komşumu kaybettim" diye konuştu.
"Deprem sabahı her şey yok oldu"
54 yıllık kuyum üzerine faaliyet gösterdikleri aile firmasının da yıkıldığını anlatan Güney, "Babamdan kalma yadigarımızdı. Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerimde anılarımı, dostlarımı kaybettim. İçimde onların acısı var. Bu cadde bambaşkaydı. 3 ayı geçti, neredeyse her gün buraya geliyorum. İş yerimden anı diye bir şey kalmadı, hiçbir şey alamadım. Komşularım, halkımız yaşasaydı benim hiçbir şeyim olmasaydı. Çok değerli insanlardı. Burası benim için iş yeri değil evden bile daha kıymetliydi. Ailemden kalan manevi bir yerdi, yıllarca sahip çıktım. Çıktığıma kadar inanıyorum ama 6 Şubat sabahı her şey bir anda yok oldu" dedi.
"Burayı çok özlüyorum"
Çocuklarının desteğiyle yeni bir iş yeri açsa da buranın yerini tutmadığını belirten Güney, "Burayı çok özlüyorum, öyle böyle değil. Burası bambaşka bir yer. Burası beni çekiyor. Bu adresimi yeniden istiyorum. Konteynerden iş yerimi açmak istiyorum ama kuyum olduğu için güvenli değil. Yetkililerden yardım istiyorum" ifadelerine yer verdi.
6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde, babasından kalan kuyumculuğu devam ettiren iş kadını Remziye Banu Güney’in iş yerinin bulunduğu apartman da yıkıldı. Apartman enkaz yığınına dönerken mahallede de yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Güney’in yaşadığı apartman ise hasar almasına rağmen yıkılmadı. Güney, depremde yakın arkadaşlarını ve esnaflık yaptığı bölgedeki komşularını kaybetti. Uzun süre işlerinden uzaklaşıp köydeki evinde yaşayan Güney, çocukları ve kardeşlerinin tavsiyesi üzerine başka bir adreste kuyumcu dükkanını açtı. Babasından devraldığı 54 yıllık iş yerinin özlemini çeken 3 çocuk annesi kadın, her gün eski dükkanının bulunduğu adrese geliyor. Cadde üzerinde boşluklara bakıp üzülen Güney, enkazda iş yerinden kalan bir anı bulabilmek için de arama yapıyor. Komşularına, arkadaşlarına üzülen ve zaman zaman gözleri dolan Güney, kendisinin ise yaralanmaktan hatta ölümden kedisi sayesinde kurtulduğunu dile getirdi.
"Arkadaş ve komşularımı kaybettim"
Remziye Banu Güney, deprem gecesinin dehşet verici olduğunu hatırlatarak, sanki mahşeri yaşadıklarını söyledi. Depremin bitmesini yere oturarak beklediğini dile getiren Güney, "Böyle bir deprem yaşamadık hiç. Deprem bitti. Evde her şey yıkılmış birbirine karışmıştı. Telefonumu bulamadım ve hemen merdivenden inmeye çalıştım. Güçlükle aşağı inebildim. Annemlerin olduğu eve gittim çok şükür hayattaydılar. Birinci derece yakınımı depremde kaybetmedim ama iş yerimin olduğu mahallede çok arkadaşımı ve komşumu kaybettim" diye konuştu.
"Deprem sabahı her şey yok oldu"
54 yıllık kuyum üzerine faaliyet gösterdikleri aile firmasının da yıkıldığını anlatan Güney, "Babamdan kalma yadigarımızdı. Cebrail Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerimde anılarımı, dostlarımı kaybettim. İçimde onların acısı var. Bu cadde bambaşkaydı. 3 ayı geçti, neredeyse her gün buraya geliyorum. İş yerimden anı diye bir şey kalmadı, hiçbir şey alamadım. Komşularım, halkımız yaşasaydı benim hiçbir şeyim olmasaydı. Çok değerli insanlardı. Burası benim için iş yeri değil evden bile daha kıymetliydi. Ailemden kalan manevi bir yerdi, yıllarca sahip çıktım. Çıktığıma kadar inanıyorum ama 6 Şubat sabahı her şey bir anda yok oldu" dedi.
"Burayı çok özlüyorum"
Çocuklarının desteğiyle yeni bir iş yeri açsa da buranın yerini tutmadığını belirten Güney, "Burayı çok özlüyorum, öyle böyle değil. Burası bambaşka bir yer. Burası beni çekiyor. Bu adresimi yeniden istiyorum. Konteynerden iş yerimi açmak istiyorum ama kuyum olduğu için güvenli değil. Yetkililerden yardım istiyorum" ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.16 11:57:30
Son Düzenlenme Tarihi :
Side Antik Kenti’nde eylem yaptılar, ambulansa bile yol vermediler
Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan iş yerlerinde tezgahtarlık yapan çalışanlar, Side Antik Kent’e motosikletle girişin yasak olması sebebiyle eylem yaptı. Müze önünde yolu trafiğe kapatan tezgahtarlar ve diğer çalışanlar, bu uygulamaya son verilmesini, aksi takdirde eylemlerini sürdüreceklerin..
Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan iş yerlerinde tezgahtarlık yapan çalışanlar, Side Antik Kent’e motosikletle girişin yasak olması sebebiyle eylem yaptı. Müze önünde yolu trafiğe kapatan tezgahtarlar ve diğer çalışanlar, bu uygulamaya son verilmesini, aksi takdirde eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. 112’ye gelen ihbar üzerine Side Antik Kent içerisine hasta almak için gelen ambulans, yolun kapalı olması nedeniyle hastayı almadan dönmek zorunda kaldı. İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Yusuf Tunç’un gelerek eylemcilerle konuşmasının ardından eylem son buldu ve 1 saati aşkın süre bekleyen araçlar yoluna devam etti.
Ambulansın geçişine bile izin vermediler
Side Antik Kent Zabıta noktasından motosikletlerin içeriye alınmaması nedeniyle mağdur olduklarını belirten büyük bölümünü Side’de bulunan iş yerlerinde tezgahtar olarak çalışanların oluşturduğu vatandaşlar, bu durumu protesto etmek amacıyla Side Müzesi önünde yolu kapatarak eylem yaptı. Eylem nedeniyle Side’ye girecek araçlar giremezken, Side’den çıkmak isteyen araçlar da dışarıya çıkamadı. Side Antik Kent’in 1 ve 2. girişi arasında tam anlamıyla araç kargaşası yaşanırken, eylemciler, 112 ihbar hattına gelen ihbar üzerine Side Antik Kenti içerisinden hasta almak için gelen ambulansın geçmesine bile izin vermedi.
Çalışma saatlerinin belli olmadığını, gece çok geç gittikleri için çocuklarını bile göremediklerini belirten tezgahtarlar, “Bizim için öğle saatlerinde verilen 2 saatlik izin kurtuluş oluyor. Bu 2 saatlik sürede evimize gidip yemek yiyerek, terlediğimiz için duş alarak, çocuklarımızı ve ailemizi görüyoruz. Bunu da ancak motosikletle sağlayabiliyoruz. Birinci kapıdan itibaren motosikletlerin içeriye girişi yasaklandığı için çok zor durumdayız. Motosikletler için 2. girişteki boş alanda eskiden olduğu gibi bir park oluşturulmalıdır. Biz Side Antik Kenti içerisine girelim istemiyoruz. Kapıda bırakalım, işimiz bittiğinde de binip gidelim. Bize motosikletinizi dış kapıya bırakın, buradan ya yürüyerek ya da traktöre binerek gidin diyorlar. Traktör 10 TL, her gidip gelmemiz 20 TL. Resmen haraç kesiyorlar. Biz bunu nasıl karşılayalım. Bizim motosikletlerimizi içeriye almamak için konulan barikat yüzünden bebek arabalı veya engelli arabalı gelen turistler de içeri giremiyor. Bizim yüzümüzden turistleri de mağdur ediyorlar. Bize kolaylık sağlaması gerekenler maalesef bize zorluk çıkarıyor. İdareci, herkesi dinleyen, ortak karar alan kişidir. Öğleyin duş almaya gidiyoruz, motosikleti bırakıp iş yerine kadar güneşin altında yürüdüğümüzde terden ölüyoruz. Bu nasıl zihniyettir. Acilen bu işe çözüm bulunmalıdır” diye konuştular.
Jandarma İlçe Komutanıyla konuşup yolu açtılar
İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Yusuf Tunç’un gelerek eylemcilerle konuşması ve onları ikna etmesinin ardından eylem son buldu ve 1 saati aşkın süre bekleyen araçlar yoluna devam etti.
Ambulansın geçişine bile izin vermediler
Side Antik Kent Zabıta noktasından motosikletlerin içeriye alınmaması nedeniyle mağdur olduklarını belirten büyük bölümünü Side’de bulunan iş yerlerinde tezgahtar olarak çalışanların oluşturduğu vatandaşlar, bu durumu protesto etmek amacıyla Side Müzesi önünde yolu kapatarak eylem yaptı. Eylem nedeniyle Side’ye girecek araçlar giremezken, Side’den çıkmak isteyen araçlar da dışarıya çıkamadı. Side Antik Kent’in 1 ve 2. girişi arasında tam anlamıyla araç kargaşası yaşanırken, eylemciler, 112 ihbar hattına gelen ihbar üzerine Side Antik Kenti içerisinden hasta almak için gelen ambulansın geçmesine bile izin vermedi.
Çalışma saatlerinin belli olmadığını, gece çok geç gittikleri için çocuklarını bile göremediklerini belirten tezgahtarlar, “Bizim için öğle saatlerinde verilen 2 saatlik izin kurtuluş oluyor. Bu 2 saatlik sürede evimize gidip yemek yiyerek, terlediğimiz için duş alarak, çocuklarımızı ve ailemizi görüyoruz. Bunu da ancak motosikletle sağlayabiliyoruz. Birinci kapıdan itibaren motosikletlerin içeriye girişi yasaklandığı için çok zor durumdayız. Motosikletler için 2. girişteki boş alanda eskiden olduğu gibi bir park oluşturulmalıdır. Biz Side Antik Kenti içerisine girelim istemiyoruz. Kapıda bırakalım, işimiz bittiğinde de binip gidelim. Bize motosikletinizi dış kapıya bırakın, buradan ya yürüyerek ya da traktöre binerek gidin diyorlar. Traktör 10 TL, her gidip gelmemiz 20 TL. Resmen haraç kesiyorlar. Biz bunu nasıl karşılayalım. Bizim motosikletlerimizi içeriye almamak için konulan barikat yüzünden bebek arabalı veya engelli arabalı gelen turistler de içeri giremiyor. Bizim yüzümüzden turistleri de mağdur ediyorlar. Bize kolaylık sağlaması gerekenler maalesef bize zorluk çıkarıyor. İdareci, herkesi dinleyen, ortak karar alan kişidir. Öğleyin duş almaya gidiyoruz, motosikleti bırakıp iş yerine kadar güneşin altında yürüdüğümüzde terden ölüyoruz. Bu nasıl zihniyettir. Acilen bu işe çözüm bulunmalıdır” diye konuştular.
Jandarma İlçe Komutanıyla konuşup yolu açtılar
İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Yusuf Tunç’un gelerek eylemcilerle konuşması ve onları ikna etmesinin ardından eylem son buldu ve 1 saati aşkın süre bekleyen araçlar yoluna devam etti.

