ANTALYA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ
Başkan Böcek : Tarih hayal edenleri değil gerçekleştirenleri yazar.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda 97 gündem maddesi karara bağlandı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığında gerçekleştirildi. 97 gündem maddesinin karara bağlandığı mecliste Millet İttifakı Meclis Üyelerinin Ayasofya Cami İmamı’nın Atatürk’e hakaret içeren açıklamalarını kınayan bildirisi okundu. Başkan Muhittin Böcek meclis üyelerinin soruları üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin devam eden yatırım, projeleri ve çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
YETER Kİ ANTALYA KAZANSIN
Halkın yararına olan projelere devam ettiklerini belirten Başkan Böcek, “Biz yarım kalan projelere devam ederken bizim projeydi, başkasının projesiydi demiyoruz. Önemli olan gerçekleştirilmesidir. Tarih hayal edenleri değil gerçekleştirenleri yazar. Birlik beraberlik içinde, kimseyi ötekileştirmeden, siyasi görüşüne bakmadan Antalyamıza hizmete aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Bugüne kadar Antalya için çivi çakan herkesten Allah razı olsun. Devlete, millete iktidarı ile muhalefeti ile herkese teşekkür ediyoruz. Yeter ki Antalya kazansın” diye konuştu.
Raylı Sistem 1, 2 ve 3’üncü etapları için çekilen yurt dışı kredilerinin Temmuz ayı başında gerçekleştirilecek geri ödemesi ve devam eden projeler için 150 milyon kredi kullanılması için Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri’ne yetki verilmesini öngören madde oy çokluğuyla kabul edildi.
ANTALYA C40 AĞINA ÜYE OLACAK
Mecliste ayrıca Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliği konusunu ele almak üzere metropol kentlerin bir araya gelerek oluşturduğu C40 kentleri ağına üye olması için Başkan Muhittin Böcek’e yetki verildi. İklim konusundaki en büyük şehir örgütü olan C40 ağları iklim değişikliği başta olmak üzere iklim konusunda dünya çapındaki belediye başkanları ve şehir pratisyenlerini birbirine bağlayan bir yapı olarak öne çıkıyor. Sürdürülebilir çevre ve temiz enerji konuların da önemli çalışmalara imza atan Antalya Büyükşehir Belediyesi de alınan kararın ardından C40 kentleri ağına üye olan lider kentler arasında yerini alacak.
YAKIT DESTEĞİ SÜRECEK
Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ayrıca pandemi nedeniyle zor günler geçiren ulaşım esnafına yönelik desteğin uzatılması da karara bağlandı. Buna göre günlük yolcu miktarında yüzde 60’a düşüş yaşanması ve gelirin ciddi oranda azalmasına rağmen tüm giderleri devam eden ulaşım esnafına 1TL/km üzerinden aylık olarak hesaplanarak 400 adet araçla sınırlı olmak kaydıyla 1 Haziran-30 Haziran 2021 tarihleri arasında yakıt desteği ödenmesine karar verildi.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.06.07 21:56:56
Son Düzenlenme Tarihi :
ALKÜ’de afet sürecinde kadın olmak konuşuldu
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye yardım ve destek sağlamakta tek yürek olan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), deprem ve afetlerde neler yapılması gerektiğini yönünde bilimsel çalışmalara da imza atıyor. Bu çerçevede; Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ALKÜKAM) tarafından Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gülsoy moderatörlüğünde “Afet Sürecinde Kadın Olmak” konulu video konferans gerçekleştirildi. Video konferansa; Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Kamu Yönetim Bölümü Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, ALKÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Gör. Zehra Aslan, Sinop Üniversitesi Afet Yönetimi Öğr. Gör. Fatma Gündüz katılarak sunumlar yaptılar.
"Deneyimlerden ders çıkarabilmek afet yönetiminde büyük başarı sağlar"
Afet Sürecinde Kadın Olmak isimli video konferansın açılış konuşmasını yapan ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilgün Tatar, “Dünyanın farklı coğrafyalarında çeşitli afetler meydana geliyor. Bunların sonucunda can ve mal kayıpları meydana geliyor. Ülkemizde de Kahramanmaraş merkezli depremlerde afetlerden etkilenen bireylerin sayısı oldukça fazla oldu. Kayıplarımız unutulamayacak kadar büyük. Uluslararası araştırmalarda doğal afetler sürecinde toplumun farklı kesimlerindeki kadınlar, erkekler, çocuklar, gençler ve yaşlıların etkilenme düzeyleri farklı olarak ortaya çıkıyor. Afetten etkilenen bireylerin afet süreci ve afet sonrasında yaşama uyun süreçleri ve bu sürecin güçlendirilmesi oldukça önemli bulunuyor. BM öncülüğünde yürütülen afetlere dirençli toplum oluşturulmasını hedefleyen çalışmaların tamamlayıcı unsuru toplumsal cinsiyet perspektifi olarak bakılıyor. Afet yönetiminde güçlü aktörler olarak kabul edilen kadınlar, sahip olduğu becerileri ve farkındalıklarıyla bu sürece büyük katkı sağlayacak roller üstlenmekte. Bunun yanında kadınlar afetlerde dezavantajlı durumlarla da karşı karşıya kalabilmekte. Bu nedenle deneyimlerden ders çıkarabilmek, afet yönetiminde büyük başarı sağlayacaktır. Bu konularda bizleri bilgilendirecek Afetlerde Kadın Olmak isimli seminere katılmaktan mutluluk duyuyorum. Seminere katkı sunun hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Afet değil bilgisizlik, tedbirsizlik, savunmasızlık, ihmal öldürüyor
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tatar’ın ardından Afet Bilinci ve Yönetimi konulu sunum yapan ALKÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Gör. Zehra Aslan, afetlerin birbirinden ayrılması ve kategorilendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sorular üzerinden nelerin afet olduğunu anlatan Aslan, “Doğa olaylarının yanında insan kaynaklı olaylar da afet oluyor. Göç konusu da bir afet olarak tanımlanıyor. Bunun yanında hastalık ve salgınlar da afet olarak tanımlanabilir mi soruları gündeme geliyor. Afet yönetimi kanununda bu konu “Toplumun tamamını veya belli kesimleri için, fiziksel ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğal, teknolojik ve insan kaynaklı olayların tamamı” afet olarak tanımlanmıştır. Afet bilinci ülkemiz için çok önem arz ediyor. Afet bilinci olduğunda can ve mal kayıpları en aza indiriliyor. Afet değil bilgisizlik, tedbirsizlik, savunmasızlık, ihmal öldürüyor” dedi.
"Türkiye’de afet yönetimi çok önemli"
Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF Kamu Yönetim Bölümü Prof. Dr. Zerrin Toprak Karaman, Afetlerde Yöneticinin Sorumlulukları ve İkna Kapasitesi başlıklı sunumunu anlattı. Prof. Dr. Toprak, afetlerde kadınlarla ilgili yapılan çalışmaların birçoğunun dezavantajlar konusu olduğu hakkında bilgi verdi. Afetlerde kadın yöneticilerin de az olduğunu söyleyen Toprak, “Yöneticilikte artık nasıl etkin olabilirim düşüncesi ağırlıklı olmaya başladı. Bunun için yöneticilerde kadın ya da erkek olmanın yanında yöneticiliğin etkinliği konuşuluyor. Afet yönetimi doğrudan güvenlik ile ilgili güçlü bir karakter taşımakta. Aynı zamanda yöntemsel olarak, yöneticinin taşıdığı siyasi idari sorumluluk gereği, bürokratik, hiyerarşi ve kurullar bütünü, yetenek ve kapasiteye dayanan profesyonellik gibi kısmın modern hatta geleneksel katı yönetim unsurlarını birlikte öne çıkarmaktır. Ancak bu yapısallıkta iş birliği, karşılıklı bağımlılıklar müzakereci demokratik yapılanmalar ihmal edilmemelidir. Sürekli afetle karşılaştığımız için afet yönetimi çok önem arz ediyor. Yöneticinin başarıyı da başarısızlığı da kabul etmesi gerekiyor. Türkiye’de afetleri önlem için Türkiye Acil Müdahale Planı hazırlanmıştır. Bunun yanında afet yönetim süreçleri ile ilgili çalışmalar da bellidir. Bu çaptaki afetlerde öncelik sırasına göre hızlıca hareket etmek ve gönüllüleri doğru yönlendirmek hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.
"Bazı sebepler kadınları afetler karşısında daha kırılgan hale getirebiliyor"
Doğa veya insan kaynaklı afetler toplumu oluşturan bireyleri farklı şekilde etkilediğini söyleyen Sinop Üniversitesi Boyabat MYO Afet Yönetimi Öğr. Gör. Fatma Gündüz, buna karşılık her bireyin afetler karşısında verdiği yanıtın farlı olduğuna dikkat çekti. Afetlerin etkileri, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler üzerinde yıkıcı olabildiğini hatırlatan Gündüz, “Tehlike tiplerine, kimlerin maruz kaldığına, hazırlıklı olmaya, bireysel ve toplumsal kapasiteye bağlı olarak afetin etkileri değişiklik göstermektedir. Afet ve cinsiyet alanında yapılan bilimsel araştırmalar, kadının ve erkeğin afetlerden farklı şekillerde etkilendiğini ve ’başa çıkma kapasitelerindeki farklılıkları ile bunlara etki eden değişkenleri ortaya koymaktadır. Afetlerde kadın ve erkeklerin etkilenme şekilleri ve kırılganlık düzeyleri de farklılaşmaktadır. Kadınları afetler karşısında kırılgan/savunmasız hale getiren etkenler sosyokültürel gerçeklerle ilişkili olabilmektedir. Normal şartlarda eğitime ve kaynaklara erişim güçlükleri, kısıtlı hareketlilik, kamusal alanda görünür olmama, fırsat eşitsizlikleri gibi sebepler onları afetler karşısında daha kırılgan hale getirebilmektedir. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin unsurlar sebebiyle kırılganlık düzeyleri değişkenlik gösterebilmektedir. Afetler sırasında kadınların "bakıcı ve koruyucu rolleri" kişisel başa çıkma kapasitelerine ek bir yük getirebilmektedir. Yaşlı ve engelli bireylerin bakımının yanı sıra tahliye sırasında, çocuklar ve hayvanların taşınması kadınların sorumluluğunda görülmektedir. Ayrıca şiddet, cinsel saldırı, insan ticareti ve istismar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Kadınların büyük çoğunluğunun tırmanma ve yüzme pratiğinin olmaması afetlerde özellikle; sel, heyelan ve tsunami nedeniyle can kayıpları ile sonuçlanmıştır” dedi.
Afet Sürecinde Kadın Olmak isimli video konferansa yoğun katılım olurken, Moderatör Dr. Öğr. Üyesi Hatice Gülsoy, katılımcılara ALKÜ adına teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Video konferansın ardından ALKÜKAM tarafından konuşmacılar adına TEMA Sivas Uzunbağ Hatıra Ormanına fidan bağışı yapıldı.
Kaynak : İHA