SON DAKİKA

logo

DokumaPark’a bir inci gerdanlık daha

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ziyaretçilere kapılarını araladığı, ‘Bir Zamanlar Antalya Müzesi’nin resmi açılışı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Antalya Milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılıyla gerçekleştirildi.

Antalya’nın 25 yıllık hayali  kent müzesi DokumaPark’ta kapılarını açtı. ‘Bir Zamanlar Antalya Müzesi’nin resmi açılışına Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, AK Parti Antalya Millet Vekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, Tuba Vural Çokal, 18 ili kapsayan Yerel Yönetimler Bölge Toplantısına katılan belediye başkanları, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Kepez Belediyesi Antalya Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrasının konseri ile başlayan açılış töreninde konuşan Bir Zamanlar Antalya Müzesi Küratörü Prof. Dr. Nevzat Çevik, kent müzelerinin temel amacının iyi bir yurttaş yetiştirmek olduğunu söyledi. Çevik, “Bir Zamanlar Antalya Müzemiz, doğa, tarih, arkeoloji, turizm, çeşitli yöneticiler, ünlüler, aileler, geleneksel mimarlık, Kaleiçi, mutfak, geleneksel törenler, Yörük kültürü, ulaşım ve haberleşme, Altın portakal ve diğer festivaller, eğitimi, sağlık, sanat gibi kentin ana konularının ayrı sektörlerde sergilendiği Antalya'nın toplu bir özeti olarak dokuma fabrikasının ruhu ve hafızası korunarak tasarlanmıştır. Geleneksel objeler efemeralar ve teknoloji yardımıyla insanların yüreklerine dokunacak biçimde de sergilenmiştir. Amaç objelerle insanlar arasında güçlü duygusal ilişkiler kurmaktır. Odağımızda insan vardır. Müzeyi ziyaret edenler Antalya hakkında doyurucu bilgiyle ve yoğun duygularla ayrılacaktır. Antalya için bir hasret projesi olan bu özel ve önemli projeyi hep birlikte adım adım hayata geçiriyoruz. DokumaPark ile Antalya ilk defa yerli yabancı insanların aileleri misafirleriyle günlerini geçirebilecekleri çok renkli bir etkinlik eğlenme öğrenme ve dinlenme alanlarına kavuşmuştur. Bu proje rutin bir belediye hizmeti değildir. Bir kentin hafızasının ve özgün kimliğinin geleceğe taşınmasıdır. Bu Unique Proje ile Hakan Başkan adını memleketin kültür ve sanat tarihine yazdırmıştır. Bugüne dek aldığımız ödüller gişe rekorlarımız ve ziyaretçi geri bildirimleri bizim şimdiden amacımıza ulaşmış olduğumuzu yeterince ifade etmektedir. Kompleks çok yakında tamamlandığında dünya çapında bir ayrıcalığımız olacak ve bu anıtsal eser turizmi ve arkeolojinin başkenti olan şahane şehrimiz Antalya ya çok yakışacaktır.” dedi.

Bu kentin 25 yıllık hayaliydi

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de, kentin 25 yıllık hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu dile getirerek konuşmasına başladı. Dokuma Fabrikası’nın kuruluş aşamasını anlatan başkan Tütüncü, “1950'lerin Antalya’sı 40.000 nüfuslu bir Antalya’dır. Antalyalılar dünyanın en iyi akala pamuğunu üretirler. Ürettikleri bu akala pamuğunu da ekonomiye bir katkı olsun diye bir fabrikayla işlemeye karar verirler. Bu fabrikanın kurulması için yola çıktıklarında aslında ne kadar büyük bir hayal kurduklarını, o hayale ulaşmanın da haydi güç olduğunu anlarlar. 1950 ile 1960’ların kudretli vekillerinden, Antalya’nın efsane belediye başkanlarından Dr. Burhanettin Onat’ın kapısını çalarlar. Ve sonrasında konu başvekil Menderes’e aktarılır. Menderes’te, ‘Siz yapamazsınız. Hükümetimizin Antalya'ya bir armağanı olarak bir Dokuma Fabrikası yapalım’ der. 5 Ocak 1956 günü burada dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in birlikte katıldığı bir törenle bu fabrikanın temeli atılır. Ancak bu fabrikanın Antalya tarihinde kıymetli bir özelliği vardır. Bu fabrika Cumhuriyet tarihi Antalya’sının ilk sanayi tesisidir. Fabrika 2003 yılında kapanır, 2004 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu fabrikayı dönemin Kepez Belediye başkanına burayı kültür sanat adası yapması için verir. Dönemin belediye başkanı bir gece yarısı operasyonuyla burayı Hollandalı bir firmaya o zamanlar peşkeş olarak nitelendirilen bir kararla teslim eder. Ve sonrasında da sayın başbakanımız Dokuma Fabrikası’nı koruma görevini bizlere verdi.” diye konuştu. 

Kültür ve sanat adasına dönüştü

Başkan Tütüncü, Dokuma Fabrikası için 2009'da yepyeni bir sürecin başladığını, 2014 yılına kadar geçen süreçte hukuki ihtilafların hepsini tamamladıklarını, tapuyu belediye üzerine aldıklarını ve ilçe belediyesi imkânlarıyla  kültür sanat adasına dönüştürdüklerini söyledi.

Binaları tescillettik

Dokuma Fabrikasının duvarlarına sinen hatıraların, içindeki tesislerle, etrafındaki bitki dokusuyla birlikte beraberce yaşaması için binaların hepsini tescillettiklerini belirten Tütüncü, “Ağaçların tamamını plakalandırdık. Binden fazla ağacın buraya transplantasyonunu sağladık. Botanik bahçeleri, portakal bahçeleri, 2 tane kütüphane kurduk. Birisi Akdeniz’in en zengin kütüphanesi, diğeri de Çocuk Kütüphanesi… Burada ayrıca 13 müze kurduk. İlki ise Dünyanın en zengin müzelerinden biri olan Anadolu Oyuncak Müzesi…” dedi.

Kent Müzeleri, kent bilincini artırır

Antalya’nın 25 yıllık hayalini gerçekleştirmenin 6 yıllık bir emeğin neticesi olduğunu belirten Tütüncü, “Antalya'da Kent Müzesi kurulması ile alakalı yapılan çalışmalar çok anlamlıydı. Daha önce birçok grup bu konuda çalışmalar yaptı. Ama bu çalışmaları neticeye ulaştıramadı. Nevzat Hoca ile birlikte çıktığımız bu güzel yolculukta Antalya’mıza kent müzesini kazandırdık. Bu toprakların 500.000 yıllık insanlık tarihi var. Bu müzede de Antalya’nın son 200 yılı yer alıyor. Kent Müzeleri, kent bilincini arttırmak, kent aidiyetini güçlendirmek anlamında son derece önemlidir.” diye konuştu


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.11.28 18:37:51
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Çevreyi gezerken kaybolan Alman turistten 2 gündür haber alınamıyor

Antalya’nın Alanya ilçesine ailesiyle tatile gelen Alman kadın, bölgeyi keşif için dışarı çıktı. Otele bir daha geri dönmeyen kadını arama çalışmaları 2 gündür devam ediyor.
Olay, dün akşam saatlerinde Alanya ilçesi İncekum Mahallesi’nde meydana geldi. Alman Annegret Kandzorra Linow (72), kızı..

Antalya’nın Alanya ilçesine ailesiyle tatile gelen Alman kadın, bölgeyi keşif için dışarı çıktı. Otele bir daha geri dönmeyen kadını arama çalışmaları 2 gündür devam ediyor.
Olay, dün akşam saatlerinde Alanya ilçesi İncekum Mahallesi’nde meydana geldi. Alman Annegret Kandzorra Linow (72), kızı, damadı ve torunlarıyla birlikte dün sabah Alanya’ya tatile geldi. İncekum’daki bir otele yerleşen ailesinden ayrılan Linow, çevreyi keşfetmek için dışarı çıktı. Linow, telefona cevap vermeyip otele geri dönmeyince yakınları durumu otel yönetimine bildirdi. Görevliler ise durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne aktardı. İhbar üzerine Alanya İlçe Jandarma Komutanlığı ve 30 kişilik AFAD ekibi bölgeye sevk edildi. Ekipler gece geç saatlere kadar otelin yakınındaki ormanlık alanda, kanallarda, yol boyundaki inşaat alanlarında yaptıkları arama çalışmalarına rağmen bir sonuca ulaşamadı. Ekiplerin yaşlı kadını arama çalışmaları devam ediyor.
Kadını son gören kişi olan Süleyman Er, “Gece yarısı başladık. Ormanlık ve dereleri aradık. El birliğiyle bulacağız inşallah, o bir canımız. Evime gidebilirdim ama uyuyamazdım” dedi.
Öte yandan kadının yolda yürüdüğü anlar bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.19 16:28:33
Son Düzenlenme Tarihi :





Kum­lu­ca Sağ­lık Bi­lim­le­ri Fa­kül­te­si’nde insan, çocuk ti­ca­re­ti so­ru­nu ele alın­dı

Ak­de­niz Üni­ver­si­te­si Kum­lu­ca Sağ­lık Bi­lim­le­ri Fa­kül­te­si ta­ra­fın­dan “Sağ­lık Pro­fes­yo­nel­le­ri Ola­rak İnsan/Çocuk Ti­ca­re­ti So­ru­nu­nu Nasıl Fark Ede­bi­li­riz?” ko­nu­lu we­bi­nar dü­zen­len­di.
Kum­lu­ca Sağ­lık Bi­lim­le­ri Fa­kül­te­si De­ka­nı Prof. Dr. Selma Öncel mo­de­ra­tör­lü­ğün­de, An­tal­ya Belek Üni­ver­si­te­si Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu Sos­yal Hiz­met­ler Prog­ra­mı Dr. Öğ­re­tim Üyesi Gün­gör Çabuk ta­ra­fın­dan “Sağ­lık Pro­fes­yo­nel­le­ri Ola­rak İnsan/Çocuk Ti­ca­re­ti So­ru­nu­nu Nasıl Fark Ede­bi­li­riz?” ko­nu­sun­da on­li­ne bir top­lan­tı ger­çek­leş­ti­ril­di.
İNSAN TİCARETİ SO­RU­NU TÜM ÜL­KE­LERİ İLGİLENDİRİYOR
Top­lan­tı­nın baş­lan­gı­cın­da ko­nu­şan Dekan Öncel, insan ti­ca­re­ti so­ru­nu­nun tüm ül­ke­le­ri il­gi­len­dir­di­ği­ni, di­sip­lin­ler arası ça­lış­ma­yı ge­rek­tir­di­ği­ni, bunun için çok ça­lış­mak ve iş bir­li­ği yap­ma­nın önem­li ol­du­ğu­na vurgu yaptı. Dekan Öncel, sağ­lık pro­fes­yo­nel­le­ri­nin insan ti­ca­re­ti­nin bir­çok bo­yu­tu ile kar­şı­la­şa­bi­le­ce­ği­ni onun için bu ko­nu­yu bil­me­le­ri­nin, bi­linç­li ol­ma­la­rı­nın ve fark et­me­le­ri­nin ge­rek­ti­ği­ni ifade etti.
İNSAN TİCARETİ İLE İLGİLİ BİLİNEN BAZI YAN­LIŞ­LAR VAR
Ko­nuş­ma­cı Dr. Öğ­re­tim Üyesi Gün­gör Çabuk, insan ti­ca­re­ti so­ru­nu ile yak­la­şık 15 yıl­dır il­gi­len­di­ği­ni ve çe­şit­li pro­je­ler­de görev al­dı­ğı­nı, fark­lı ül­ke­ler­le iş bir­li­ği yap­tık­la­rı­nı; ça­lış­tı­ğı süre için­de sü­rek­li yeni bil­gi­le­re ulaş­tık­la­rı­nı ve ken­di­le­ri­ni ge­liş­tir­dik­le­ri ifade ede­rek söz­le­ri­ne baş­la­dı. Çabuk söz­le­ri­ne, insan ti­ca­re­ti ile il­gi­li bi­li­nen bazı yan­lış­lar ol­du­ğu­nu söy­le­ye­rek bun­la­rın ba­şın­da; insan ti­ca­re­ti mağ­dur­la­rı sa­de­ce ya­ban­cı­lar de­ğil­dir, aynı ülke içe­ri­sin­de­ki va­tan­daş­lar da ola­bi­lir! İnsan ti­ca­re­ti sa­de­ce or­ga­ni­ze suç türü de­ğil­dir, tek kişi dahi bu suçun faili ola­bi­lir! İnsan ti­ca­re­ti ile insan/göç­men ka­çak­çı­lı­ğı aynı şey de­ğil­dir! İnan­cı­nın gel­di­ği­ne vurgu yaptı. Çabuk, insan ti­ca­re­ti­nin; bi­re­yin is­te­ği ve ira­de­si dı­şın­da, öz­gür­lü­ğü en­gel­le­ne­rek ve insan hak­la­rı ihlal edi­le­rek; cin­sel is­tis­mar başta olmak üzere çe­şit­li bi­çim­ler­de sö­mü­rül­me­si” ol­du­ğu­nu söy­le­di. Çabuk, “İnsan ti­ca­re­tin­de, insan hakkı ih­la­li var, mağ­dur kan­dı­rı­lı­yor. Mağ­du­run öz­gür­lü­ğü en­gel­le­ni­yor. Mağ­dur zarar gö­rü­yor ve sö­mü­rü­lü­yor. Ay­rı­ca bu sü­reç­le­rin tümü ya­sa­dı­şı­dır.” dedi.
EN ÇOK GELİR GETİREN ÜÇÜN­CÜ SUÇ TÜRÜ İNSAN TİCARETİ
Çabuk, Dünya’da uyuş­tu­ru­cu ve silah ka­çak­çı­lı­ğın­dan sonra, or­ga­ni­ze suç ör­güt­le­ri­ne en çok gelir ge­ti­ren suç tü­rü­nün insan ti­ca­re­ti ol­du­ğu­na dik­kat çe­ke­rek; 2021 yılı tah­min­le­ri­ne göre yıl­lık 150 Mil­yar Dolar gelir ge­tir­di­ği­ni; yak­la­şık dün­ya­da 50 mil­yon mağ­dur ol­du­ğu­nu söy­le­di. Çabuk, Bir­leş­miş Mil­let­le­rin 2016 resmi sa­yı­la­rı­na göre 142 ül­ke­den alı­nan ve­ri­le­re göre 225 bin mağ­dur ol­du­ğu­nu; her 1680 mağ­dur­dan sa­de­ce bi­ri­ne ula­şı­la­bil­di­ği­ni söy­le­ye­rek bu sa­yı­la­rın du­ru­mun va­ha­me­ti­ni gös­ter­me­si açı­sın­dan önem­li ol­du­ğu­nu ifade etti.
Top­lan­tı­nın so­nun­da Dekan Öncel, insan ti­ca­re­ti ile doğ­ru­dan veya do­lay­lı ola­rak il­gi­li olan ku­rum­lar­da ça­lı­şan­la­rın eği­til­me­si­nin, bu du­ru­mu nasıl tes­pit ede­bi­le­cek­le­ri­nin öğ­re­til­me­si­nin önem­li ol­du­ğu­na vurgu ya­pa­rak, bu top­lan­tı­la­rın devam et­me­si­nin ya­rar­lı ola­ca­ğı­nı bil­dir­di. Öncel top­lan­tı­ya ül­ke­nin her ye­rin­den hem­şi­re­ler, öğ­ren­ci­ler, psi­ko­log­lar, çocuk ge­li­şim­ci­ler, sos­yal hiz­met uz­man­la­rı­nın ilgi gös­ter­di­ği­ni; yak­la­şık 100 ki­şi­nin ka­tıl­dı­ğı­nı; sı­nıf­la­rın­da bir­lik­te iz­le­yen öğ­ren­ci­le­rin de ol­du­ğu­nu ifade etti.
Top­lan­tı­ya Hem­şi­re­lik Fa­kül­te­si De­ka­nı Prof. Dr. Zey­nep Özer de ka­tı­la­rak te­şek­kür­le­ri­ni bil­dir­di ve çok ya­rar­lı bir top­lan­tı ol­du­ğu­nu ilet­ti.
*HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.21 15:11:50
Son Düzenlenme Tarihi :