SON DAKİKA

logo

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nden Gülşen’le ilgili Elmalı’dan suç duyurusu

Gülşen hakkında, İmam Hatipliler için söylediği sözlerin ardından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan soruşturma başlatılmış ve soruşturma kapsamında adliyeye çıkarılan ünlü şarkıcı tutuklanmıştı. ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nden Gülşen'le ilgili Elmalı’dan da suç duyurusunda bulunulurken, aralarında Ahmet Akif Alıcı’nın da bulunduğu grup tarafından savcılığa hazırlanan dilekçe iletildi. Yapılan basın açıklamasında ise;

    Kıymetli Basın Mensupları, Aziz Milletimiz!
    İmam Hatip Okulları bugünkü haliyle bundan 71 yıl; isim ve içerik olarak ise 109 yıl önce ülkemizin eğitim hayatına zenginlik katan ve özgün bir eğitim modeli olarak geçmişten bugüne kadar milyonlarca öğrenci yetiştiren gözbebeğimiz okullarımızdır. İmam Hatip Okulları ülkemizin gelişmesine katkı sunan, milli birlik ve beraberliği önceleyen, toplumda sevgi, saygı ve hoşgörü ikliminin oluşmasına ciddi katkıları olan eğitim kurumlarıdır. 
Bu okullar kurulduğu günden itibaren milletimizin yoğun teveccühüne mazhar olmuş, milletine, devletine ve vatanına aşkla hizmet eden nesiller yetiştirmiştir. İmam Hatip okullarında yetişen milyonlarca genç bugün eğitimden kültüre, spordan sanata, siyasetten teknolojiye kadar her alanda göğsümüzü kabartan çalışmalara ve başarılara imza atmaktadır. 
    Kıymetli Basın Mensupları!
    İmam Hatip Okulları; öğrencisi, öğretmeni ve müfredatı ile bu ülkenin Milli Eğitim sisteminin bir parçasıdır. Eğitim sistemimiz içinde farklı kademelerde birçok farklı okul türü vardır ve İmam Hatip Okulları da bu okullardan biridir.  Okul türleri içinde İmam Hatip Okullarını tercih ederek bu okullarda eğitim almak isteyen her bir vatandaşımızın tercihi, tıpkı diğer okul türlerini tercih eden vatandaşlarımızda olduğu gibi temel bir haktır ve saygıya layıktır. Bu husus temel insan hakları ve anayasamız açısından gayet açıktır. İmam Hatip Okullarının mezunları ve mensupları olarak farklı okul türlerine ve bu okullarda okuyan öğrencilerimize yönelik her türlü ayrıştırıcı yaklaşımı çirkin ve tehlikeli görüyoruz. 
    İmam Hatip okulları her türlü siyasi ve ideolojik tartışmaların dışında kalarak başarılarıyla gündem olacaktır. Ancak zaman zaman kendi çıkarları için suni gündem oluşturmak isteyen, bu okullara ve mensuplarına saldırarak, hakaret ederek içlerindeki önyargıyı, kini ve nefreti dışa vuran zavallı kişiliklere de üzülerek şahit oluyoruz.
    Gülşen isimli bir şahsın konser sırasında İmam Hatip okullarına, bu okullarda okuyan öğrenci ve öğretmenlere yönelik çirkin itham ve iftiralarda bulunması toplumu alenen kin ve düşmanlığa sevk etmektir. İmam Hatip Okullarının mensuplarına ve mezunlarına aynı zamanda toplumun tamamına saygısızlıktır.Bu çirkin ithamı ve iftirayı söz konusu şahsın kendisine aynen iade ediyoruz. İmam Hatip okullarına ve mensuplarına yönelik bu saygısızlığından dolayı kendisini şiddetle kınıyoruz. 
    Bugün İmam Hatip Okullarımızda okuyan yaklaşık bir buçuk milyon öğrenciyi, bu öğrencilerin aileleri ve bu okullardan mezun olanları dikkate aldığımızda on milyona yakın bir kitleyi çirkin iddialarla itham etmek toplumun fay hatlarıyla oynamaktır.Bu terbiyesizliği asla sineye çekmeyeceğimizi, hukuk önünde hesap soracağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
    Toplumumuzu, aile yapımızı ve neslimizi ifsad etmeyi kendisine vazife bilen bu saygısız şahıs için tüm İmam Hatip Okulu mezunlarını ve mensuplarını, halkımızı hukuk önünde hesap sormaya davet ediyoruz. ÖNDER İmam Hatipliler Derneği mensupları olarak bugün tüm illerimizde bu açıklamayı sizlerle paylaşıyoruz. Ardından Cumhuriyet Savcılıklarına söz konusu şahıs hakkında hukuki işlem yapılması için suç duyurusunda bulunacak, şikayetçi olacağız.  
    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.08.27 10:36:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Prof. Dr. Naci Görür Antalya’nın deprem haritasını açıkladı

Daha önce büyük bir deprem olması halinde Antalya’nın tsunamiye maruz kalabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından Antalya’yla ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Antalya’da aktif fay olmadığını belirten Naci Görür, etrafındaki fayların büyük depremler üretmesi hali..

Daha önce büyük bir deprem olması halinde Antalya’nın tsunamiye maruz kalabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından Antalya’yla ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Antalya’da aktif fay olmadığını belirten Naci Görür, etrafındaki fayların büyük depremler üretmesi halinde Antalya’yı belirli ölçüde etkileyebileceğine işaret etti. Görür, ayrıca kentteki en sağlam yerleri de açıkladı.
Deprem tahminleriyle dikkat çeken Bilim Akademisi Üyesi, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, geçtiğimiz günlerde Antalya’da deprem dirençli kentler konusunda bir panele katıldı. Burada Antalya’nın aktif bir fay hattına sahip olmadığını aktaran Görür, çevresini saran aktif faylarda gerçekleşecek büyük bir depremde ise tsunami olabileceği uyarısında bulunmuştu.
Bu açıklamanın ardından içerik hakkında sorulara sosyal medya hesabından yanıt veren Görür, Antalya’nın aktif bir fay zonu üzerinde oturmadığını ancak birçok aktif faya (deprem kaynağına) yakın olduğunu hatırlattı. Görür, “Doğusunda Akşehir, batısında Fethiye-Burdur, güneyinde Helen-Kıbrıs Dalma-Batma zonu ve kuzeyinde ise göller bölgesine ait faylar var. Bu faylar genellikle eğim atımlı normal faylar. Genellikle kente 100 kilometreden daha yakın olup büyük depremler üretebilirler ve bu depremler de belli ölçüde Antalya’yı etkileyebilirler” dedi.
Görür, Antalya’nın dağ bölgesinde zeminin oldukça sağlam olduğundan bahsederek de, “Kentin oturduğu ova bölgesinde ise durum farklı. Ova bölgesinin batısında yaygın olarak travertenler yer alır. Bunlar da sağlam ve kuru zeminlerdir. Ovanın batısında çoğu kez kırıntılı genç çökeller ve alüvyonlar bulunur. Bol sulu olan bu birimler kötü kalitede zeminlerdir. Mümkünse buralar çok betona boğulmamalı, ağır ve çok katlı binalar yapılmamalıdır. Özellikle D-B aksında kent genişlememeli ve fay zonlarına yaklaşılmamalıdır” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.13 12:30:47
Son Düzenlenme Tarihi :





Subaşı: Faturayı domatese kesemezsiniz !

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı ile beraberindeki İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, Hal Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz, ATSO ve ATB temsilcileri, Serik ile Aksudan gelen çiftçiler Antalya Halinde bir araya geldi.

    Tepkili çiftçiler “geçtiğimiz dönem zararlarını çıkarıyorduk ki ihracatı durdurma kararı çıktı ve bugün domates fiyatı halde 10 TL ye düştü. Depremzedelere yardım için gönderiyoruz yine göndeririz ama pazarlar kaybolduğunda hepimiz mağdur oluyoruz. Neden çiftçiyi görmezden geliyorsunuz?”dedi.

 

    Açıklama yapan Subaşı: “İçinde bulunduğumuz Türkiye’nin en büyük halini inşa eden aynı zamanda bir çiftçi olan hemşeriniz olarak sizi çok iyi anlıyorum, haklısınız bu konuda soru önergesi vererek, Bakanlığı uyararak elimizden gelen desteği vereceğim” dedi.

 

    Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde; “çiftçiler, STK temsilcileri, Odalar ve Hallerin görüşlerine başvurulmadan alınan domates ihracatına getirilen kısıtlama kararı çiftçiye, üreticiye ve ihracatçıya zarar vermiştir” dedi. Subaşı, “Eğer biz ihracata devam etmezsek tüm ülkeler kendilerine alternatif domates alabileceği pazarlar bulur. Buda bizim elimizdeki pazarlarımızı kaybetmemize sebep olur” diye konuştu. Bir çiftçi olarak üreticinin üretmekten hiç çekinmediğini ama en büyük kaygısının pazar kaybetmek olduğunu söyleyen Subaşı tarımı kaybediyoruz, ucuzluk istiyorsak girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekir dedi.

 

    Hasan Subaşı, Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi tarafından cevaplandırılması istemi ile TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, domates ihracatına getirilen kısıtlamanın, gerekçelerinin tersine yaratacağı işsizlik başta olmak üzere ekonomiye de zarar vereceğini belirterek, şunları dile getirdi:

 

Pazarı kaybederiz, tarım sektörü biter

    “Eğer biz ihracata devam etmezsek tüm ülkeler kendilerine alternatif domates alabileceği pazarlar bulur. Buda bizim elimizdeki pazarlarımızı kaybetmemize sebep olur. Tarım sektörü dönüşü olmayan bir durumla karşı karşıya kalır. Örnek olarak Rusya ile yaşanan uçak krizinde gelen yasaklama ve kotalar Rusya pazarını kaybetmemize sebep olmuştur. Bu yasak 40 günlük bir kayıp değil 40 yıllık pazarlarımızı kaybetmemize sebebiyet verecektir.

Eğer yasaklama ivedi bir şekilde kaldırılmaz ya da bir düzenleme getirilmezse vasıflı ve vasıfsız binlerce insan işsiz kalacaktır. İşsiz kalan insanların birçoğu deprem bölgesinde zarar görmüş ailelerdir onlarda çok daha zor bir duruma kalacaklardır.

 

Bu kararı kime danıştınız?

    Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, ihracata getirilen kısıntının, yanlışlığının kısa sürede etkisini göstermeye başladığını belirterek; “Ülkemizde yaşanan ağır ekonomik kriz, yüksek enflasyon, girdi maliyetlerinin artışı ve desteklerin azalması sebebiyle zor durumda olan çiftçi ve üreticimiz, borçlanarak tarım yapmakta ve ihracat ile elde edeceği kârı dört gözle beklemekte ve hayatta kalma mücadelesi vermektedir.

 

    Paydaşlarla ve STK temsilcileri, Odalar ve Hallerin görüşlerine başvurulmadan alınan domates ihracatına getirilen kısıtlama kararı çiftçiye, üreticiye zarar vermiştir. Bununla da kalmamış, yeni bir işsizler ordusu yaratmıştır” dedi.

 

Faturayı domatese kesemezsiniz!...

    Kısıtlama kararı verilirken, gösterilen gerekçenin ülkedeki hayat pahalılığının neredeyse tek sebebinin domates olduğu imasının da kabul edilemez olduğunu dile getiren Hasan Subaşı, şöyle devam etti:

 

    "Bakanlığın açıklamasında kısıtlamaya gerekçe olarak, ‘Ülkemizde, domates fiyatlarında son günlerde yaşanan anormal fiyat artışları ve 11 ilimizi doğrudan etkileyen deprem afeti nedeniyle gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarının sağlanması amacıyla tedbir alınması ihtiyacı doğmuştur’ denirken sanki aylardır süren hayat pahalılığına domates sebep olmuştur. O yüzden kabahati domatese bulup, faturayı domatese kesemezsiniz”

 

Üreticinin tepkisine cevap bile yok

    Antalya ve Kumluca Hallerinde üreticilerin eylemler yaptığını da dile getiren, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Antalya Ticaret Borsası (ATB) kararın yanlış olduğu üzerine açıklamalarda bulunmasına rağmen dikkate alınmadıklarını söyleyerek, Bakan Kirişçi’ye su soruları yöneltti:

 

Bu bilgiler ışığında,

    1-Etki analizi yapılmadan aldığınız kısıtlama kararıyla üreticimiz zarar görmüş, işsizliğe sebebiyet verilmiş, elde ettiğimiz ihracat pazarlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya gelinmiştir. Bu kararın acilen durdurulması ya da detaylı bir düzenleme getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda yürüttüğünüz bir çalışma var mı?

 

    2- Paydaşlarla ve STK temsilcileri, Odalar ve Hallerin görüşlerini dikkate almadan verdiğiniz bu kararın olumsuz etkileri hesaplanmış mıdır?

     

    3-Domatesin kilo maliyeti 12 lira olmuştur, Hallerde geçtiğimiz günlerde 25 liraya satılan domates fiyatı ise bu karar sonrası 10 liraya düşmüş, alışveriş hızı da durma noktasına gelmiştir. Girdi maliyetleri bugün 12 lira iken domatesin fiyatı düşürmek için girdi fiyatlarının düşürülmesi gerekirken bu konuda ne gibi çalışmalar yapılıyor?

 

    4- Pazarlarını kaybeden ihracatçı tekrar Pazar arayışında kalacaktır ve bağlantıları nedeniyle zarara uğrayacaktır? Bu zararların önlenmesi ve telafisi için alınan tedbirler nelerdir?

 

    5- Çiftçi 12 liraya çıkan domates maliyetiyle mücadele ederken maliyetle, ihracatın başlayıp zararını kurtaracağı dönemde bu tür ihracat kısıtlamalarıyla zarara uğrayacağı hesaba katılmıyor mu? Bu karardan süratle dönülmesi düşünülüyor mu?

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.06 21:10:10
Son Düzenlenme Tarihi :