SON DAKİKA

logo

Erkin ÖZGÜNSÜR yazdı: ATSO seçimleri

Dün, Büyükşehir Belediyesi tarafından 23-25 Eylül tarihlerinde Antalya’da ilk kez “Antalya’dan dünyaya” mottosuyla gerçekleştirilecek. I. Uluslararası Food Fest Antalya’nın tanıtım toplantısı vardı. Dikkatimi çeken 1-2 konuyu paylaştıktan sonra ATSO seçimlerine yönelik bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Turizm, sanayi ve tarımda Türkiye’nin başkenti olan Antalya’da gastronomi konusunda bugüne kadar çalışma yapılmaması en büyük eksiklikti.  I. Uluslararası Food Fest ile Büyükşehir, bu eksikliği doldurmaya hazırlanıyor, hayırlı  olsun.
    Muhittin başkan konuştu, paydaş diyeceğim oda ve birlik ile derneklerin başkanları konuştu.Herkes birşey söyledi ama aklımda kalan tek şey Muhittin başkanın seçimlerden önce ve seçimden sonra konuşmalarında sürekli vurguladığı, “hep birlikte Antalya’mızı yöneteceğiz” cümlesini bir kez daha bu toplantıda sağına-soluna aldığı oda, birlik, dernek başkanlarını göstererek tekrar kurmasıydı.
    Yerinde, etkili bir cümleydi.
*****
    Paydaşlar arasında Antalya OSB Başkanı Ali Bahar’da vardı. Davut Çetin’i, ATSO Başkanı olarak bu tür toplantılarda çok gördüm ama belki yanılıyorda olabilirim, OSB Başkanı Ali Bahar’ı ilk kez gördüm.
    Mevcut başkan Davut Çetin, tekrar ATSO Başkanlığı’na aday.
    OSB Başkanı Ali Bahar, geçtiğimiz dönem olduğu gibi yeni dönemde de ATSO Başkanlığı’na aday.
    Muhittin Başkan, ATSO seçimlerinde “taraf” olmadığını, bana göre OSB Başkanını da I. Uluslararası Food Fest Antalya’nın tanıtım toplantısında, mevcut başkan ve başkan adayı Davut Çetin’de olduğu gibi yanına alarak gösterdi. 
*****
    Davut başkan yeni dönem için kolları erken sıvadı diyeceğim ama...
    Geçtiğimiz dönem karşısına çıkan Bahar başkan seçimi kaybettiği günün hemen akabinde yeni dönem için çalışmalara başladığını bildiğinden, Davut Çetin’de mutlaka bir yandan ATSO başkanlığını yapmıştır, bir yandan da yeni dönem için çalışmıştır, diye tahmin ediyorum.
    Ama yeni dönemin çok çekişmeli geçeceğine de inanıyorum. Daha şimdiden kullanılacak oyların rengiyle mesajlar gönderilmeye başlandı. Davut başkan, yaptıklarını yine sosyal medyadan paylaşıyor. 
    Geçtiğimiz dönem ikili konuşmalarımdan Davut Çetin’i çok rahat görmüştüm.  
    Ama yeni dönem için hem mevcut Başkan Çetin’i, hem de rakibi Bahar’ı yani her iki adayı ATSO Başkanlığına ulaştıracak yolu engebeli, dikenli ve  tozlu görüyorum.
    Yani iki aday içinde ATSO başkanlığı cepte keklik değil
    Bana göre Davut başkan  rahatta olmamalı. Çünkü bir diğer aday Ali başkan, hep çalıştı, küsüp köşesine  çekilmedi.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.09.02 09:18:28
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Çelik asma kat ve modernizasyon işleri yaptırılacaktır

ANTALYA YATIRIM İZLEME VE KOORDİNASYON BAŞKANLIĞI

Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası KGYS Merkezi Çelik Asma Kat Yapımı ve Modernizasyon Tadilat İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. 

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 08.12.2021 - 10:00'da  Antalya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Toplantı Salonu (Zemin Kat) ANTALYA adresinde yapılacaktır.  * Detaylar için TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.11.18 19:17:32
Son Düzenlenme Tarihi :





Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen: “Nedeni bilinmeyen inmelerde “PFO” araştırılmalı”

Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Anne karnında iken bebeğin..

Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selçuk Küçükseymen, Patent foramen ovale (PFO) ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Anne karnında iken bebeğin gelişimi sürecinde kalbin sağ ve sol kulakçıkları (atrium) arasında kapak benzeri bir yapı olan foramen ovale açıklığının olduğunu belirten Küçükseymen, “Süt çocukluğu döneminde bu kapak kendiliğinden kapanır, fakat kapanmaz ise patent foramen ovale (PFO) olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Sağlıklı yetişkin insanların yaklaşık yüzde 20’sinde PFO bulunur ve PFO’lu genç yetişkinlerde (60 yaş altı) inme riski PFO’su olmayanlara kıyasla yüzde 40-50 daha yüksektir. Ayrıca bu hastalarda PFO sıklığı sağlıklı bireylerden daha yüksek oranda bildirilmiştir” dedi.
60 yaş altında inmenin nedeni bulunamıyorsa (kriptojenik) PFO açısından ciddi araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Küçükseymen, “Ayrıca nedeni bilinmeyen inme geçiren hastalarda bacaklardaki damarlarda pıhtı oluşumu (derin ven trombozu-DVT) sıklığı da daha yüksektir. PFO ile nedeni bilinmeyen inme arasındaki ilişki genç yetişkinlerde, yaşlılara kıyasla daha barizdir. PFO’su olan ve bir kez nedeni bilinmeyen inme geçiren bir insanın gelecek her bir yıl için tekrar inme geçirme riski yüzde 2.5 oranında bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Auralı migren hastaları dikkat!”
Küçükseymen, PFO bulunan dalgıçlarda vurgun olma riski olmayanlara göre 5 kat fazla olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunların dışında PFO’nun migren ile olan ilişkisi halen tam olarak çözülememesine rağmen aura ile seyreden migren vakalarda PFO’nun rolü olduğunu düşündüren veriler bulunmaktadır. Auralı migren olgularında da PFO sıklığının sağlıklı bireylere göre iki katına kadar arttığı, PFO kapatılmasının migrene bağlı baş ağrılarını azalttığı bilinmektedir. Çoğu insanda patent foramen ovale belirtileri görülmez. Nadiren de olsa PFO migren, ayağa kalkarken ve ayakta dururken nefes darlığı ortaya çıkabilir. PFO belirli felç türleri için daha yüksek risk olarak kendini gösterir.”

“Multidisipliner bir yaklaşımla tanı konuyor”
“İnme geçiren genç-yetişkin (60 yaş altı) hastalar nöroloji uzmanı tarafından inmenin nedenine yönelik yoğun bir araştırmaya tabi tutulur” diyen Küçükseymen, şunları söyledi: “Nedeni bulunamayan vakaları, nöroloji ve kardiyoloji uzmanı hekimler birlikte değerlendirir. Normal ekokardiyografik inceleme erişkin hastalarda çok net görüntüleme imkanı sağlamadığı için bu hastalarda yemek borusundan ekokardiyografik inceleme (transözefagal ekokardiyografi) yapılması gerekir. Bu işlem sırasında kol toplardamarlarından serum verilerek geçiş izlenebilir."

İnme geçirme riskini ortadan kaldırmak için PFO kapatma işlemi gerekli
Küçükseymen, nöroloji tarafından yapılan transkranial doppler tarama, PFO varlığını indirekt yolla gösteren bir yöntem olduğunu ve koldaki toplardamardan verilen serumun beyin atardamarında oluşturduğu ultrasonik sinyallerin ölçülmesi ile gerçekleştirildiğini bildirdi. Daha konforlu bir yöntem olmasına rağmen test pozitif olduğunda ekokardiyografi ile tanı kesinleştirmesi gerektiğini aktaran Küçükseymen, “Tüm bu testlerin pozitif ya da şüpheli olması durumunda, hastaların bacaklarında aktif ya da daha önceden pıhtılar (derin ven trombozu) oluştuğuna dair kanıtlar var ise, hastanın tekrar inme geçirme riski ve olabilecek işlemin öngörülebilir riskleri hasta ile paylaşıldıktan sonra PFO kapatma işlemine karar verilir” diye konuştu.

“PFO ameliyatsız kapatılabiliyor”
PFO’nun ameliyatsız kapatılabildiğini belirten Küçükseymen, “İşleminde kasık toplardamarından (femoral ven) iğne ile girilir ve buradan kalbe kadar uzanan ve PFO’dan geçen bir tel gönderilir. PFO’ya uygun büyüklükte seçilen kapama cihazı kasıktan ilerletilerek delikten geçirilir. Cihaz, deliği iki taraftan üzerine oturarak kapatır. Cihaz bırakılmadan önce PFO’nun uygun şekilde kapandığı ve takılan cihazın kalbin diğer bölümlerine zarar vermediği kontrol edilir ve işlem sonlandırılır. İşlem sonrası 3-6 ay içinde kalbin içini kaplayan hücre tabakası (endokardiyum) kapama cihazının üzerini kaplar ve cihaz artık vücudun bir parçası haline gelir” dedi.

İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler
Son olarak Kücükseymen, işlem sonrası yapılması gerekenleri, “PFO kapama işlemi ortalama 1 saat kadar sürer. Kullanılan cihazlara göre hasta işlem sırasında uyanık olabilir ya da hafif uyutulabilir. İşlem sonrası hasta en az 6 saat yatakta ve bir gece hastanede kalır ve sabahında taburcu edilir. Kapama cihazı üzerinde pıhtı oluşumunu önlemek için kısa süre kan sulandırıcı ilaç kullanılması önerilir. Birkaç gün evde istirahat sonrasında hasta günlük aktivitelerine dönebilir. 6 hafta süreyle darbe almalarına neden olan durumlardan ve temas sporlarından (karate, boks, güreş, halter gibi) kaçınılmalıdır” sözleriyle anlattı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.23 15:22:09
Son Düzenlenme Tarihi :