KEPEZ DEVLET HASTANESİ
AESOB Başkanı Adlıhan Dere’den Babalar Günü Mesajı
Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere Babalar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
AESOB Başkanı Adlıhan Dere baba olmanın dünyadaki en eşsiz en güzel duygu olduğunu belirterek; “Anne ve baba olmak bu hayattaki önceliklerimizi değiştirir. Çocuklarımızı kendimizden daha çok düşünür ve onların iyiliğini gözetiriz. Bir anne - babanın evlatları için yapamayacağı hiçbir şey aşamayacağı hiçbir zorluk yoktur. Evlatlarımız bize Rabbimin birer lütfu hediyesidir. Allah’ın emanetidir. Çocuklarımızın en güzel şekilde yetiştirilmesi ve onların geleceğe tam anlamıyla hazırlayabilmesi hususunda biz ebeveynlere büyük sorumluluk düşmektedir. Rabbim bu kutsal görevi yerine getirirken bizleri mahcup etmesin, sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirmeyi bizlere nasip etsin.” Dedi.
"Babalar Günü’nde, özellikle elektronik eşya, ofis malzemeleri, kıyafet, ayakkabı, cüzdan, parfüm vb. hediyelik eşya alışverişlerinizde lütfen yerli esnafımızı tercih edelim. Babalarımızın sevindirmek için alacağımız hediyelikler hem kahraman babalarımızın hem de esnaf ve sanatkarlarımızın yüzünün gülmesine vesile olacaktır." Diyerek Babalar Günü dolayısıyla yapılacak hediyelik alışverişlerinde esnaf ve sanatkarların tercih edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Başkan Adlıhan Dere yayınlamış olduğu babalar günü mesajında; "Bizlere tecrübeleriyle hayatı öğreten; sevgi, şefkat ve merhametiyle bize yol gösteren her anımızda yanımızda olan güçlüklere nasıl başa çıkacağımızı anlatan, ailenin koruyucusu kahraman babalarımızın ve tüm baba adaylarının babalar gününü kutluyor, başta şehit babalarımız olmak üzere ebediyete irtihal eden tüm babalarımızı rahmetle anıyorum.” İfadelerine yer verdi. -AESOB.BSN.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.18 11:27:07
Son Düzenlenme Tarihi :
Antalya’da riskli yapımın yıkımında gerginlik
Antalya’nın Manavgat ilçesinde 5 yıl önce riskli yapı olduğu gerekçesiyle, birçok mülk sahibinin tahliye ettiği 2 katlı binanın yıkımında gerginlik yaşandı. Yıkım ekipleri kiracıların malzemelerini boşaltmaması nedeniyle yıkım yapamadı. Mülk sahiplerinden kanser hastası Ayşe Şen ise biran önce yık..
Aşağı Hisar Mahallesi 4607 sokak üzerindeki 2 katlı Nergiz Apartmanı 2018 yılında riskli yapı olduğu gerekçesiyle boşaltıldı. Apartmanda ikamet eden ve birçoğu ev sahibi olan apartman sakinlerinden başka evi olanlar evlerine, olmayanlar da kiraya çıktı. Bu süreçte, apartmanın zemin katında bulunan ve 2. el eşya satışı yapılan işyerleri değişik bahane ve alınan yürütmeyi durdurma kararlarını gerekçe göstererek tahliye yapmadı. Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi’nin, hissedarların yürütmeyi durdurma kararına yaptığı itirazı kabul etmesiyle yıkım kararı kesinleşti.
Mahkemenin verdiği tahliye süresinin dolmasının ardından binanın hissedarları iş makineleri ve kolluk kuvvetleri ile birlikte sabahın erken saatlerinde yıkım için geldi. Hissedar ve işyerlerini boşaltmamakta direnen esnaflar karşı karşıya geldi. Zaman zaman tartışmaların yaşandığı, grupların arasına giren polis sık sık uyarılarda bulundu. Yaklaşık 6 saat süren gerginliğin ardından taraflar, işyerlerinin 6 Eylül Çarşamba gününe kadar malzemeleri boşaltması ve yıkımın bu tarihte gerçeklemesi için karşılıklı anlaşmaya vardı.
"Artık yıkılsın"
5 yıl önce dairelerini bulunduğu binanın riskli yapı olduğu gerekçesiyle boşaltan kanser hastası Ayşe Şen, binanın bir türlü yıkılamaması nedeniyle 5 yıldır kira ödediklerini, emekli polis maaşıyla yatalak kızı ve kendi tedavisini yürütemediklerini dile getirdi.
Yıkımın bir an önce gerçekleşmesini isteyen Ayşe Şen, “9 senedir kanser hastasıyım. Evde 35 yaşında yatalak kızım var. 2017 senesinin sonunda belediyeden bina riskli boşaltın yazısı gelince evlerimizi boşaltıp kiraya çıktık. Bu uyanıklarda çok akıllı oldukları için kaldılar. 5 senedir gelen tahliye kararına itiraz edip sürekli oturmaya devam ettiler. 5 senedir polisin emekli maaşıyla geçinmeye kira ödemeye, sürünmeye devam ediyoruz. Bize yazık günah değil mi. Çıksınlar gidip başka yerde işlerini yapsınlar. Zor şartlarda yaşantımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Devletin kendi verdiği çürük raporuna yapılan itiraza yine devlet ’çürük değil’ diye karar verir mi? Bu nasıl iştir anlamak mümkün değil” diye konuştu.

