SON DAKİKA

logo

Agrega satın alınacaktır

SERİK BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

25000 TON AGREGA TEMİNİ VE NAKLİ mal alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır.

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 18.10.2022 - 10:00'da: Serik Belediyesi Meclis Toplantı Salonu adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.09.26 20:02:32
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Down sendromlu kızının eğitim ve sağlığı için 39 yaşında okuma-yazma öğrendi

Down sendromlu küçük kızının eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek için büyük bir özveri ve fedakarlık göstererek Akdeniz Belediyesinin sağladığı ücretsiz kurs sayesinde okuma yazma öğrenen Remziye Fidan, azmiyle birçok ebeveyne de örnek oldu. Remziye Fidan, özel eğitim ve ilgi gerektiren kızı Kevser’e destek olabilmek, bu süreçteki ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, ücretsiz okuma ve yazma kursuna katılarak 39 yaşında okuma ve yazmayı söküp, öğrenmenin yaşının olmadığını herkese gösterdi.
3 çocuk annesi Remziye Fidan, azmiyle görenlerin takdirini topluyor. Özellikle down sendromlu çocuğunu hastaneye ve okula götürürken zorlanan, okuma yazma bilmediğinden dolayı işlemlerini çoğu zaman yapamayan Fidan, kızının öğretmeninin tavsiyesi üzerine kursa başladı. Akdeniz Belediyesin Çilek Mahallesi’nde bulunan kültür ve sanat evinde verilen ücretsiz okuma yazma kursuna başlayan Fidan, 4 ay gibi bir sürede okuma yazmayı öğrendi.

“Kaç defa işlemlerimi yapamadan eve geldim”
Kursa başlama hikayesini anlatan anne Fidan, okuma sebebinin kızı olduğunu söyledi. Kızının özel bir çocuk olduğunu kaydeden Fidan, "Onun daha iyi bir eğitim alması için okuma yazma öğrenmeye karar verdim. Buraya kızımın anaokulu öğretmeninin tavsiyesiyle geldim. Okuma yazma bilmeden önce bir yere tek başıma gidemiyordum. Kızımı hastaneye götürdüğüm zamanlar sürekli yanımda birileri geliyordu. Ancak herkesin işi var, sürekli biri yanımda gelemiyordu. Tek gittiğim zaman da sürekli sorarak işlerimi halletmeye çalışıyordum. Birçok insan da yardımcı olmuyordu. Kaç defa işlemlerimi yetiştiremediğim için geri eve gelmek zorunda kaldım. Okuma yazma olduğu zaman elinle koyduğun gibi her şeyi bulabiliyorsun" diye konuştu.

"Okumak için hiçbir zaman geç değildir"
Artık bir yere giderken zorlanmadığını vurgulayan Fidan, "Artık bindiğim otobüslerin nereye gittiğini biliyorum. Hastaneye gittiğimde işlemlerimi kendim yapabiliyorum. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Rahat bir şekilde işlemlerimi yapıyorum. Kimse kendi yaşının geçtiğini düşünmesin. Herkes okuma yazma bilmeli. Okumak için hiçbir zaman geç değildir. Bir arkadaşım 40 yaşında ve şu an üniversite okuyor. Ben ondan da biraz etkilendim zaten. O yaptıysa bende yapabilirim dedim ve kursa gelmeye karar verdim. Hedefim tabi artık liseyi, üniversiteyi okumak. Bu yüzden bize bu tür yerleri kazandıran başta Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum" dedi.

"Yüzlerce kadınımız okuma yazma öğrendi"
Kursu ziyaret ederek, okuma-yazma öğrenen kadınlarla sohbet eden Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise ilçede 19 kültür evinin olduğunu belirtti. Bu evlerden genelde kadınların faydalandığının altını çizen Gültak, "Okuma-yazma derslerinden tutun, spor dersleri, pilates derslerinden tutun aklınıza ne gelirse dikiş nakış vesaire birçok yeteneklerini gerçekleştirecek sanatsal faaliyetler de gerçekleştiriyorlar. İçlerinden ressamlar çıkıyor, farklı yetenekli insanlar da çıkabiliyor. Ayrıca tabi kadınlarımız daha çok geldiği için bunların çocukları var, çocuklarına yönelik de mutlaka tüm kültür evlerimizde kreşlerimiz var. Çocuklarını da kreşlere bırakıp çocuklar da eğitim alıyor, dolayısıyla annenin aklı evde de kalmıyor. Hem kendisi hem çocuğu ders alıyor. Çok verimli oluyor buralar. Bugün burada olmamızın nedenlerinden bir tanesi de tabi ki Remziye Hanım. Kendisi 39 yaşında. O da küçük bir çocuğumuz Kevser ile birlikte geliyor. Tabi down sendromlu özel bir çocuğumuz. Anne onun eğitimiyle ve sağlık sorunlarıyla ilgilenirken zorluk çekiyordu. Nedeni de okuma-yazmasının olmamasıydı. Yine kültür evlerimize başvurarak kendisi şu an artık okuryazar sertifikası olan bir anne. Dolayısıyla Kevser hem sağlık hem eğitim konularında da daha cevval olacak, daha cesur olacak, daha girişken olacak. Bu tür çocuklarla ilgili haberleri, konuları gazeteleri dergileri rahatlıkla okuyabilecek. Bir yere gittiğinde çocuğuyla ilgili hakkını daha çabuk arayıp veya yolunu yöntemini daha çabuk öğrenecek. Bu tür hikayelerimiz çok bu evlerde, gurur duyuyoruz. Daha önce hem kadınlarımıza hem gençlerimize bu tür yöntemlerle bu imkanlar verilmemiş bizi üzüyordu. Ama bizim bu 4 yıllık dönemimizde yüzlerce kadınımız okuma yazma, içinde erkeklerimiz de var öğrendiler. Bu tür kurslarımız ekim ayından itibaren de devam edecek" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.21 14:46:03
Son Düzenlenme Tarihi :





Depremde evi yıkılan öğretmen, dolandırıcılara da 325 bin TL kaptırdı

Kahramanmaraş’ta depremden dolayı evsiz kalan 16 yıllık öğretmen, dolandırıcılara biriktirdiği 320 bin TL değerindeki 220 gram altın ve 5 bin lirasını kaptırdı.
6 Şubat’ta depremin vurduğu Kahramanmaraş’ta bir okulda öğretmenlik yapan 38 yaşındaki Hüseyin Altıparmak, 7 Haziran tarihinde bir numara tarafından arandı. Özel bir katılım bankasının yan kuruluşu olduklarını ve merkezi İngiltere’de bulunan şirketleri ile para kazandıracaklarını vadeden dolandırıcılar, depremzede öğretmenin yaklaşık 5 yıllık birikimi olan 220 gram altın ile 5 bin TL’sini dolandırdı.
Dolandırıcılarla yapılan telefon konuşmaları ile adeta hipnoz olduğunu ve gasp edildiğini anlatan Hüseyin Altıparmak, “Kendim öğretmen şartlarında başımıza gelen olayda ayda bir gram iki gram 4-5 yıllık bir birikimimiz vardı. 7 Haziran’da isminin bir katılım bankasına benzerliğinden dolayı kendi yan kuruşları olarak bizlere güven telkin ettiler. Hızlı zengin olacak insanlara söylenecek lafları söylediler. Haftalık 4 bin dolara yakın gelir elde edebileceklerini ve bunu yaparken de herhangi bir illegal bir gelir olmadıklarını altın, petrol ve çeşitli piyasalardan kar elde edebileceğimizi söylediler. Helal olacağını söylediler. Bir saat konuştular ve iradeniz gasp oluyor. Bir saat sonra sanki hipnoz olmuş gibi o insanların söylediklerini yapıyorsunuz” dedi.

Deprem bölgesi dışında ev bile ayarlarız demişler
Deprem sonrası evini kaybettiğini ve dolandırıcıların kendisine deprem bölgesi dışından bir ev vaadinde bulunduklarını ifade eden Altıparmak, “Ben normalde bir yere kimlik kartımın fotokopisini verirken dahi bir not düşerdim. 5 bin liralık ilk başta bir yatırım yaptığımı ve kendilerinin ekstra hediye vereceklerini söylediler. Yaklaşık 2 saat sonra yatırım danışmanı adı altında bir kişi aradı ve merkezinin İngiltere’de olduğunu söyledi. Bu işlemleri için kendilerinin dünya bankası tarafından denetlendiğini ve bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu tarafından da denetlendiğini söylediler. Benim kazancımın kendilerinin güvenilirliğini artıracağını ve olursa bir kaybının kendilerinin de zarara uğrayacağından bahsettiler. Hatta İngiltere’deki bir kuzeniymiş gibi hissetmemi söyledi. Hatta depremde evimin yıkıldığını söyleyince, ‘Ağabey istiyorsan deprem bölgesi dışında sana bir yerden ev ayarlayabiliriz’ dediler. Benim hesabımı da gördüklerini söylediler ve insanın boş anına denk geliyor. Ben de banka hesabımda altın hesabım olduğunu söyledim ve bunu söyleyince kendiler açısından ilham verici hale geldi ve bu defa beni haftalık 4 bin dolara kadar kazanç elde edebileceklerini vadettiler. Ufak birikimlerle elde ettiğim 220 gram altınımı onlara teslim ettim. Bir gün sonra ‘eyvah’ dedim ama iş işten geçmişti. Keşke bir gün sonra savcılığa gitseydim. Belki bu haberi izleyenler böyle bir durumla karşılaştığında hemen vakit geçirmeden ilgili kurumlara şikayetleriyle başvurabilirler” diye konuştu.

"Evimiz gitti, birikimimiz de gitti"
Depremzede olduğu için evini kaybettiğini tüm birikimini yeni yapılacak olan konutlar için harcayacağını ifade eden öğretmen, mağdur olduğunu söyleyerek sorumluların bulunmasını istedi.
Altıparmak, “Evimi kaybettim hem de tüm birikimimi de kaybettim. İndirdiğimiz bir programın bir oyundan farkının olmadığını oradaki paranın yükselip alçalmasının hiçbir anlamının kalmadığını insan o zaman anlıyor. Bu defa da onlara muhtaç kalıyorsun. Hırsızın insafına kalıyor insan kendi yaptığı ile tabii. Bu uygulamaların mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini ve terör örgütlerine ve illegal işlere para aklamaları olarak kullanılabileceğini öğrendik. Sesimizin duyurulmasını istiyoruz. Evimiz gitti, birikimimiz de gitti ama en azından sesimizin duyurulmasını istiyoruz. Ben o parayla TOKİ aracılığı ile evimin borcunu ödemek için kullanacaktım. Ben şu anda kiradayım. Dolandırıcıların insafına kalmak çok kötü bir şey” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.20 19:08:13
Son Düzenlenme Tarihi :