Elmalı Belediye Meclisi’nin Ekim ayı toplantısında Yeşil Cami, Belediye Başkanı Halil Öztürk’le, Ak Parti Elmalı İlçe Başkanı arasında sert tartışmalara konu oldu. Aynı zamanda Belediye Başkan Yardımcısı olan CHP Belediye Meclis Üyesi Hasan Aydın’da bu tartışmalara katıldı.
Başkan Sert: Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür
Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, "ÖTV ve KDV artışları, ek vergiler, parasal sıkılaşma gibi akşamdan sabaha önümüze konan adımlar belimizi bükse de bunun bir plan dahilinde yapıldığını bilmek ve önümüzü görmek istiyoruz" derken, Antalya’nın enflasyonu ülke geneline göre çok farklı olduğuna dikkat çekti ve Devlette çalışan bir öğretmenin, polisin, memurun ortalama enflasyona göre aldığı maaş İç Anadolu’daki, Doğu Anadolu’daki bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr iken Antalya’da aynı maaş ile geçinebilmek mümkün görünmemektedir. Bu şartlar altında Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür" dedi
Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde
bulunan Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert,
ekonomide yol haritasını ortaya koyacak Orta Vadeli Planı dört gözle
beklediklerini söyledi. TÜİK enflasyon verilerine göre maaş artışlarının Antalya
gibi illerde anlamını yitirdiğini kaydeden Başkan Sert, İç Anadolu’da bir
ilçede yaşayan için gayet tatminkâr olan bir maaşla Antalya’da geçinmenin
mümkün olmadığını belirterek, çalışanların maaşlarına Bölgesel enflasyon esas
alınarak barınma ve eğitim destekleri eklenmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin ekonomik göstergelerin iyi sinyaller vermediği bir süreçte Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin gerçekleştirildiğini söyleyen Başkan Sert, “seçim sonrasında ise 7’den 77’ye gündelik yaşamın hâkim konusu ekonomi olmuştur. Mehmet Şimşek koordinasyonundaki ekonomi yönetimin rasyonel politikalara vurgu yapan mesajı iş insanları ve toplumun geneli tarafından benimsenmiştir. EYT’lilere haklarının verilmesi, ancak bunun iş insanlarına getirdiği ek yükler, yüksek enflasyon ortamı, krediye erişimin önündeki setlerin yükseltilmesi, KDV ve ÖTV’ye dair yeni düzenlemeler ve ek vergiler, maaş zamlarının belirlendiği süreçteki toplumsal tartışma iklimi ekonomi üzerinde stres yaratan ana faktörler olmuştur.” dedi.
Başkan Sert açıklamasını şöyle sürdürdü:
Her başarılı ekonomi modeli,
beklenti yönetimi ve güven üzerine kuruludur
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın Orta Vadeli Plan (OVP)’ın Eylül ayında açıklanacağına dair mesajı bizleri mutlu etmiştir. ÖTV ve KDV artışları, ek vergiler, parasal sıkılaşma gibi akşamdan sabaha önümüze konan adımlar belimizi bükse de bunun bir plan dahilinde yapıldığını bilmek ve önümüzü görmek istiyoruz. Enflasyonla mücadele edildiğine dair bir yol haritası görmek arzusundayız. Bu noktada OVP en azından ekonominin tüm aktörleri için bir çıpa, gidilecek yolu gösteren bir pusula olacaktır. Bilindiği üzere her başarılı ekonomi modeli, beklenti yönetimi ve güven üzerine kuruludur. Yeni ekonomi yönetimimizden de beklentimiz ekonomi gemisinin güvenilir ve rasyonel ellerde olduğu mesajını bizlere ve tüm dünyaya güçlü şekilde verebilmesidir.
TÜİK güven kazanmalı, madde
sepetini ve bölgesel enflasyon verilerini yayımlamalı
Ekonomide güveni tesis etmek üzere sorumluluğu bulunan referans kurumlardan birisi de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’dur. Başta enflasyon olmak üzere TÜİK verileri, toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Bizler iş insanları olarak sözleşmelerimizi, ürünlerimizin fiyatlarını, maliyet değişimi ve enflasyon beklentilerini esas alarak düzenliyoruz. Geleceğe ilişkin yol haritamızda, yatırım kararlarımızda devletin resmi istatistik kurumunun bize güvenilir verilerle destek olmasını istiyoruz. Ancak geldiğimiz noktada TÜİK verilerinin güvenilirliğinin şiddetle sorgulandığını görüyoruz.
TÜİK için kaybedilen güveni geri kazanmanın yolu bellidir; özellikle enflasyon hesabı şeffaf bir çerçevede yapılmalı ve ilan edilmelidir. Yakın zamana kadar biz TÜİK enflasyon sepetinin tamamını, tüm kalemlerdeki fiyat değişimlerini görebiliyorduk, bölgesel enflasyon verilerine göre planlamamızı yapabiliyorduk. Bugün bu verilerin hiçbirine ulaşamıyoruz. TÜİK, madde sepetini ve Bölgesel enflasyon verilerini yayımlamaya tekrar başlamalıdır.
Antalya’da enflasyon Türkiye
genelinden çok farklı
Maaş zamlarını TÜİK verilerine göre alan insanlarımızın, memurlarımızın, emeklilerimizin Antalya’da enflasyon canavarının altında ezildiklerini görüyoruz. Biliyoruz ki; Antalya’nın enflasyonu ülke geneline göre çok farklı. 2020’nin birinci ayından bugüne konut fiyatları ülke genelinde 7,3 katına çıkarken örneğin TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinde 5,7 katına çıkmış, Antalya’nın da içinde olduğu TR61 (Antalya, Burdur, Isparta) Bölgesinde ise 9,9 katına çıkmıştır. Kira fiyatları da benzer bir seyir izlemiştir. Konut kaleminde hissettiğimiz bu aşırı yükselişe aldığımız göçün de etkisi ile gıda, eğitim, giyim, sağlık, lokanta gibi enflasyon kalemleri de eşlik etmiştir.
Antalya özel sektörü olarak bizler ilimizdeki enflasyonu bizzat yaşayarak gördüğümüz için TÜİK verilerini esas alamıyor, açıklananın çok üzerinde rakamları konuşuyoruz,çalışanlarımıza resmi enflasyonun üzerinde zam yapıyoruz. Tabi ki bu hesap bizim ürün fiyatlamalarımızı da etkiliyor. Diğer taraftan doğru rakamları konuşup konuşmadığımızı da bilmiyoruz. İnsanların gelirlerini, ekonomide çarkların dönüş hızını doğrudan ilgilendiren bu durumun kişilerin tahminine, insafına bırakılmaması gereklidir. Sağlıklı bir ekonomi için kamu ve özel sektör çarklarının doğru verilere dayalı olarak birlikte dönmesi gerekmektedir. Bu noktada bölgesel enflasyon hesabının önemi ortaya çıkmaktadır. Devlette çalışan bir öğretmenin, polisin, memurun ortalama enflasyona göre aldığı maaş İç Anadolu’daki, Doğu Anadolu’daki bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr iken Antalya’da aynı maaş ile geçinebilmek mümkün görünmemektedir. Bu şartlar altında Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan, turizmin ve tarımın katma değer üretim üssü olan Antalya’da kamu hizmetlerinin önemini tartışmak bile abestir.
Maaşlara Bölgesel enflasyona
göre barınma ve eğitim destekleri eklenmeli
Seçim öncesinde gerek bizler, gerekse de siyasiler tarafından dile getirilen çalışanlar için barınma ve eğitim desteği gibi paketler bölgesel enflasyon verileri gözetilerek hayata geçirilmelidir. Ülke enflasyonuna göre yapılan maaş artışları bölgemizin insanının gelirinin reel olarak düşmesine, refahının azalmasına neden olmuştur.
Dolayısıyla özellikle kamu görevlerinde seyyanen ödenen ücretlerin bölgelerin enflasyonuna göre barınma ve eğitim yardımlarıyla güncellenmesi seçeneği gündeme gelmeli, maaşlar her bölge, hatta her şehir için farklılaştırılmalı, özel sektör çalışanları için de Bölgelere göre barınma ve eğitim ihtiyaçlarına destek olacak şekilde farklılaşan gelir vergisi adımları yine işverenler için çeşitli vergi indirimleri gibi işçi maaşlarına yansıtılabilecek SGK teşvikleri gündeme alınmalıdır.
Bu noktada da TÜİK verileri, güvenilir ve referans olmalıdır. Rasyonel ve güvenilir bir ekonomi yönetiminin, iş dünyasının ve tüm ekonomik sistemin dayanak noktasının TÜİK verileri olduğunu söyleyen Başkan Sert; Güçlü Türkiye ekonomisinin ancak herkes tarafından inanılan, güvenilen verilere dayalı olarak inşa edebileceğini belirterek, TÜİK'in atacağı şeffaflık adımlarıyla güvenilirliğini tesis ederek referans kurum imajını güçlendirmesi yönünde ekonomi yönetimi ve TÜİK yetkililerinden yeni adımlar beklediklerini belirterek sözlerini tamamladı.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.25 12:22:51
Son Düzenlenme Tarihi :
’Kozmetik dükkanı sahibi 550 bin lira dolandırdı’ iddiası
Alınan bilgiye göre, Merkez Sarıçam ilçesinde 2 sene önce yeni kurulan bir siyasi partinin ilçe gençlik kollarına kayıt yaptıran kozmetik dükkanı sahibi E.G. (30), burada yönetim ile samimiyet kurdu. Yaklaşık 2 sene boyunca partiyle birçok faaliyete katılan E.G., güven sağlayarak partide sevilen kişi oldu.
’Mal alacağım’ diyerek dolandırdı
İddiaya göre E.G., Haziran ayında parti yönetimindeki D.T., İ.Ç., D.T., M.A. ve C.Z.’den ‘Çok acil mal almam lazım. 1 ay sonra borcumu öderim’ diyerek toplamda 550 bin lira para topladı. Parti yönetimdeki bazı kişiler adına da kredi çektiren E.G., aldığı paralarında bir kısmını eşinin, bir kısmını da kayınbiraderi ve arkadaşının hesabına aktarttı.
Borçları ödemedi, hastanelik oldu
Aradan 1 ay geçmesine rağmen E.G.’den parasını alamayan M.A., parti yönetimine durumu anlattı ve kendisi gibi 4 kişinin de mağdur olduğunu öğrendi. Bunun üzerine toplanan 5 kişi, birçok kez E.G.’ye ulaştı ancak paralarını bir türlü alamadı. Son olarak, geçtiğimiz hafta E.G.’ye ulaşan M.A., ‘Ağabeyim Diyarbakır’a gidiyorum. Gelince borçlarınızı vereceğim’ cevabını aldı. Ancak Diyarbakır’a giden E.G., burada da iddiaya göre dolandırdığı başka şahıslar tarafından darp edilerek hastanelik edildi ve genç adamın şuanda hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Suç duyurusunda bulundular
E.G. tarafından dolandırıldıklarını öne süren 5 kişi, geçtiğimiz gün Adana Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundu. Açıklamalarda bulunan M.A, kredi çekerek E.G.’ye 250 bin lira verdiğini söyledi. “E.G., mal alacağını, borçlarının olduğunu ve bunun için yardımcı olunmasını istedi. Ben de yardım etmeyi kabul ettim ancak çok fazla elimde nakit olmadığını belirttim. Bunun üzerine gittik kredi çektik ve paraları teslim ettim. 1 ay sonra parayı vereceğini söyledi ancak 2 ay geçti halen parayı alamadık. En son bize Diyarbakır’a giderken aradı. Cuma günü dönünce parayı teslim edeceğini söyledi. Ancak sonra bir haber geldi ‘E. yoğun bakımda’ dediler. Diyarbakır’da da birkaç kişiyi dolandırmış ve onlar da komalık etmiş” ifadelerini kullandı.
“Başka insanlar bu tuzağa düşmesin”
250 bin liralık mağduriyeti olduğunu vurgulayan M.A., “Benim şimdi 250 bin lira mağduriyetim var. E. arabamı bile satmayı göze almıştı. ’Olmaz’ dedim. Bizler bu duruma düştük, diğer insanlar bu duruma düşmesin istiyoruz. Gereken biran önce yapılsın. Yardım etmek istedik, dolandırıldık” dedi.
“Her şey güzel olacak diye beni oyaladı”
Kredi çekerek ve kredi kartından nakit avans kullanarak yaklaşık 150 bin lirayı E.G.’ye teslim ettiğini öne süren İ.Ç. ise şunları söyledi:
“E. bana çok sıkıntıda olduğunu ve dükkanına mal alacağını söyledi. ’1 ay sonra paranı vereceğim’ dedi. Ben de ‘E. bende para yok’ dedim. Bunun üzerine gittik kredi çektik, kredi kartlarından nakit avans kullandım. Hatta bunları yaparken, ‘E. bu işin ucunda ölüm, kalım var. Bir şey olursa ben ne yapacağım’ bile dedim. Oda ’abi hiçbir şey olmayacak, 1 ay sonra paranı vereceğim’ dedi. ’Her şey daha güzel olacak’ falan da diyerek bir ton nasihat etti. Birkaç gün telefon trafiğimiz oldu. Sonra ulaşımın kopacağı hissiyatını hissettim. Hatta birkaç defa bir araya geldik, konuştuk. Ancak ödeme günleri geldiğinde, ‘Abi böyle halledeceğim, şöyle halledeceğim’ diye söylemlerde bulundu. Sonra ortak bir grubumuzda bir mesaj geldi. Bu durumda yalnız olmadığımı ve benim gibi diğerlerini de dolandırıldığını öğrendim. Bugün de savcılığa şikayetimizi ilettik. Ne yapacağım bilemiyorum.”
Öte yandan E.G.’ye ulaşılamazken Diyarbakır’da yoğun bakımda tedavisinin devam ettiği öğrenildi.