SON DAKİKA

logo

Vekil İyilikçi, fidan dikti

Gelecek nesillere daha yeşil bir Türkiye bırakmak için başlatılan 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde, Elmalı’da Yakaçiftlik Mahallesi’nde düzenlenen fidan dikim etkinliğine katılan Belediye Başkan Vekili Hasan İyilikçi,

 sadece ülkemizde değil, dünyada ağacın öneminin daha da arttığını kaydederken, kendi elleriyle diktiği fidana can suyunu da  verdikten sonra, herkesi ağaç dikmeye ve başta ormanlar olmak üzere dikilen ağaçları da korumaya davet etti.   


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.11.23 19:56:01
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Düzen: “Korkunun ecele faydası yok”

Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Ramazan Düzen Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler ve ekibinin tertiplediği kahvaltılı toplantısına katıldı. Düzen, “Bizim derdimiz kavga etmek değil. İktidar yandaşları yeri geldiği zaman işi çığırından çıkarıp bir kavga ortamı oluşturmayı adeta zorluyorlar son zamanlarda. Ama inşallah korkunun ecele faydası yok’ diye bir tabir var bizde” dedi.

Saadet Partisi Antalya İl Kadın Kolları Başkanlığınca teşkilat binasında tertiplenen kahvaltılı toplantıya katılan Saadet Partisi İl Başkanı Ramazan Düzen seçim gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bu toplantıyı tertipleyen İl Kadın Kolları Başkanı Zübeyde Güler ve ekibine teşekkür ederek sözlerine başlayan İl Başkanı Ramazan Düzen, “Bizim derdimiz kavga etmek değil. İktidar yandaşları yeri geldiği zaman işi çığırından çıkarıp bir kavga ortamı oluşturmayı adeta zorluyorlar son zamanlarda. Ama inşallah korkunun ecele faydası yok’ diye bir tabir var bizde. Bu korku bu arkadaşların siyasetteki sonlarını getirecek. Aslında bir bakıma onlar da memnun olacaklar bunaldılar çünkü. Bu işi nasıl bırakacaklarını bilemiyorlar. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Hepimiz pazar günü inşallah kanaatlerimizi sandıkta ifade edeceğiz” dedi.

Biz seçimin huzur içinde, barış içinde geçmesini arzu ediyoruz diyen Düzen, Demokrasilerde seçim en önemli konudur. Seçimin mutlaka huzurlu bir ortamda yapılması icap eder. İnsanlar kendileri ve kendi ülkelerini geleceği için oy kullanırlar. Bundan kimsenin korkmaması icap eder diyerek; “Ancak seçimlerde bir başka husus daha var. Siyasi partilerin adayları, siyasi partilerin temsilcileri seçime giderken halkı yanıltmamalıdırlar. Yalandan, iftiradan ve hakaretten uzak durmaları icap eder. Bugün farklı kanaatlere sahip olabiliriz. Yarın iktidar değiştiğinde gerçekleri görür gerçekleri kabul etmek mecburiyetinde kalırız ama bundan dolayı birbirimizle kavga etmemizin ihtiyacı yok” diye konuştu.

Düzen, konuşmalarında şu ifadeleri kullandı:
“Bizim ilk hedefimiz neden bir araya geldik. Altı siyasi parti bugün değil bundan 5-6 sene önce de bir araya geldik. Temel sebep, bugünkü başkanlık sisteminden kurtulmak. Bugünkü haliyle başkanlık sistemi diktatörlüğe eviriliyor. Dediğim dedik. Kimsenin fikrine itibar etmem. Meclis mi? ‘Benim nazarımda hiçbir kıymeti yok’ noktasına geliyor. Bundan dolayı da biz başkanlık sistemini mutlaka değiştirip bir müzakere, istişare ortamının doğmasını sağlayacağız. İhtisas sahibi arkadaşlarımız, kardeşlerimiz farklı konularda fikirlerini tartışıyorlar. Projeler hazırlıyorlar ama geldiğimiz nokta şu oldu. Biz bu seçime gittiğimiz zaman bu seçimden sonra sistem değişene kadar altı partinin liderleriyle birlikte istişare ederek karar vereceğiz. Adımımız bu oldu, çok açık ve net. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı konusu böylece gündeme geldi. İstişareye hazır olmayanlar istişare ne olur bilmeyenler altı kişi bir araya gelecek. İki tane belediye başkanlarımız da cumhurbaşkanlığı yardımcılığını üstlenecekler. Nasıl Türkiye’yi idare edecekler? Bırak sen altı kişiyi, 600 kişilik mecliste istişare etmek mecburiyetindesin. Bunu akıllarına bile getirmeyenler bir konuda altı kişinin, sekiz kişinin bir araya gelip meseleleri tartışmasını karar almanın önünde bir engel gibi görüyor. Bu arkadaşlar demokrasi nedir hala anlamamış, içselleştirememişler demokrasiyi. Bunu unutamayız. Biz birbirimizin düşmanı değiliz, savaşa gitmiyoruz. Birbirimizle taban tabana zıt fikirlerimiz olabilir ancak biz bu fikirlerimizi, düşüncelerimizi kavga etmek için değil birbirimize anlatmak ikna etmek için gündeme getiririz. Neticede bir karar veririz… Bu seçimlerde bir numaralı hedefimiz bugünkü başkanlık sistemini değiştirmektir.”

Avrupa’da herkes yoksulluk sınırının üzerinde ücret alırken biz neden açlık sınırın altına mahkum ediliyoruz diye konuşan Düzen. Sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama şunu da biliyoruz. Meclis devreye girecek, Anayasa değiştirilecek. Bu bir süreç gerektiriyor. Mecliste 400 kişilik bir çoğunluğumuz olursa bu süreç kısalır. Burada Antalyalılara da büyük mesuliyet düşüyor. Seçime gittiğimiz zaman Antalya’da bir patlama yapmamız gerekiyor… Ele alacağımız konuların başında her zaman mağdur insanlarımız geliyor. Şimdi Kanun Hükmünde Kararname mağdurları olan kardeşlerimiz var. Kirasını ödeyemeyen, çalışan insanımız var. İşçimiz var. Emeklimiz memurumuz var. Borç almış, borcunu ödeyemeyen esnafımız var. Biz her mağdur kardeşimizin elinden tutmayı görev vaat ediyoruz. Şu bizdendi, şu bizden değildi diye bir ayrım yapmadan bu hizmetleri gerçekleştireceğiz. Onun için kim nerede olursa olsun mağdursa şu anda problemlerini çözemiyorsa bir pandemi dönemi yaşadık arkasından bir deprem hadisesi ile karşı karşıya geldik. İnsanlarımız perişan oldu. Elbette borcunu ödeyemeyen esnafın tepesine yumruk vuramayız. Memurumuz, çiftçimiz, işçimiz, esnafımız hepsi bizim kardeşlerimiz elbette biz onların derdiyle dertlenmeyi görev addediyoruz. Bu arkadaşlarımız belli konularda Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla ‘Ben ekonomistim bana güvenin ekonomiyi bana bırakın, kısa zamanda nasıl düzelteceğim’ demişti. Biz bu sözü unutmuyoruz. Ama bir gerçeği gördük ki Sayın Cumhurbaşkanı ülkenin ekonomi problemlerini çözemedi. Çözmek bir taraf daha korkunç boyutlara çıktı. Çalışan insanlarımızdan büyük bir kesim asgari ücretin altında maaş alıyor. Açlık sınırının altında ücret alıyor biz buna rıza gösteremeyiz ki. Ne işveren ne devlet böyle bir anlayışta olamaz. Biz insanlarımız sadece karnının doymasını değil bütün ihtiyaçlarını karşılayacak bir ücreti almasını isteriz. Avrupa’da çalışan emekli olan memurluk yapan emekli herkes yoksulluk sınırın üzerinde ücret alırken biz neden açlık sınırın altında ücret almaya mahkum ediliyoruz.”

Düzen, Sadece ekonomi değil şu anda memleketimizde huzur içinde değil. Neden? Başına bir sıkıntı geldiğinde bir problemle karşı karşıya kaldığında adalete güvenemiyor ifade ederek; “Bir yerde adalet olmazsa o ülkede yaşanamaz zulüm var demektir. Bizim inancımızın temelinde de bu  yatar. Müslümanlıktan bahsediyorlar. Peygamber efendimiz ne buyurmuş, ‘İslam güzel ahlaktır’ diyor. Güzel ahlakın başında da adalet gelir. Harama el uzatmamak gelir. Yolsuzluktan vazgeçmek, israfı terk etmek gelir. Siz bunların hepsini yapacaksınız ondan sonra da alnı secdeye gelenlerle şampanya patlatanlar arasında tercih yapıyormuşuz diye bir safsata ortaya atacaksınız. Yok arkadaş. Biz güzel ahlakın Müslüman’ın şiarı olduğuna inanıyoruz. Hem yolsuzluk yap hem de alnım secdeye de yahu. Cenabıhak’tan en büyük cezaya sen müstahak olursun. Bundan dolayıdır ki, gençler arasında İslam’a temayülde bir azalma görüldü. Neden? Bu laflarla İslam’ı tarif etmeye insanlar kalkarsa bir genç niye Müslümanlığa özensin? Özenmez. Biz bu anlayışı kökünden değiştireceğiz. Her ilimizde yatırımlar olacak. Adalet denilen mefhum bizim en başta taşıdığımız levha olacak. Biz şahsiyetli bir dış politika güdeceğiz. Çevremizde, her ülkeyle uyum içinde bir politika sürmeye kararlıyız. İki şey önemli bizim için. Birincisi; Türkiye Cumhuriyeti olarak sınırlarımızı korumakta kararlıyız. Hiçbir suretle bu sınırları değiştirecek bir politika içine girmeyiz. Buna rıza göstermeyiz. Başkalarının sınırlarına tecavüz etmeyi de istemeyiz. İkincisi de biz aile mefhumumuzu mutlaka koruyacağız. Aile toplumun temelidir. Aile ile mefhumu ortadan kalkarsa o ülkede huzur olmaz. El birliğiyle aile mefhumunu güçlendirmek için ellimizden her şeyi göstereceğiz. Pazar günü oyların sandıklara atıldığı gün olacak. Pazartesi günü de inşallah bayram günü olacak" diye sözlerini noktaladı. -BLD.BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.12 12:28:45
Son Düzenlenme Tarihi :





Antalya’ya Gelmek İçin Pek Çok Sebep Var

Vali Ersin Yazıcı, İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson’u makamında kabul etti. Vali Yazıcı, hafta sonu günlerinde Antalya’yı ziyaret eden turist sayısının 77 bine ulaştığını ve son derece güvenli bir turizm sezonu geçirdiklerini vurguladı.

Ziyarette, Vali Ersin Yazıcı ve İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson Türkiye ile İsveç arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Vali Yazıcı, Başkonsolos Ericsonu Türkiyenin en önemli turizm destinasyonu olan Antalyada misafir etmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.

İsveçli Misafirlerimizi Antalyaya Bekliyoruz

Pandemi döneminde İsveçli misafir sayılarının düştüğünü belirten Vali Yazıcı; Pandemiden önce 300 binleri bulan İsveçli misafirimiz vardı. Pandemi döneminde ise normal olarak bir durma yaşanmış. Fakat bu yılda 30 bine yakın İsveçli turist geldi. Halbuki biz bu yıl Avrupadan çok yüksek sayıda misafir ağırladık. Ama İsveçliler galiba bu yılda tereddütlüydü.” dedi.

İsveç Dışişlerinin vatandaşlarının başka ülkelere gidilmemesi yönünde tavsiyesi olduğunu ve bu yönde önlemler aldığını belirten Başkonsolos Ericson; “Özellikle bakanlığın tavsiyesi doğrultusunda ne tur şirketleri Türkiyeye uçuş düzenliyordu ne de orada yapılan sigortaların Türkiyede geçerliliğioluyordu. Ama 1 Ekimde bu yasaklar kalktı ve dolayısıyla bundan sonra bir artış görmeyi bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

Bulunmaz Bir Coğrafyadayız

Antalyada turizm sezonunun devam ettiğini ifade eden Vali Yazıcı; Burada kasım ayının 15ine kadar denize girilebiliyor. Hatta kuzey ülkelerinin vatandaşları kışın bile giriyor. Çünkü denizimiz soğumuyor. Dışarısı soğusa bile deniz suyu sıcaklığımız yüksek oluyor. Çünkü şunu biliyorum. Ben de İngilterede kısa bir süre yaşadım. Bizdeki güneşlenme süresi kuzey ülkelerine oranla çok çok uzun. Güneşin en bol olduğu yerdeyiz. Bulunmaz bir coğrafyadayız.” dedi.

Antalyaya gelmek için pek çok sebep olduğunu söyleyen Başkonsolos Ericson; 1 Ekimden itibaren Türk Hava Yolları uçuşa başladı. Dolayısıyla İsveçli turist sayıları artacaktır. Bizim, sizin görev alanınız içinde yer alan 2 fahri konsolosluğumuz var. Birisi Antalya Fahri Konsolosluğumuz diğeri de Alanya Fahri Konsolosluğumuz. Bu aslında çok alışıldık bir şey değil, iki konsolosluğun olması ama hem geçici hem de kalıcı olarak Antalyada yaşayan pek çok İsveç vatandaşımız var.” ifadelerini kullandı.

Antalyaya hafta sonu günlerinde giriş yapan turist sayısının 77 bin olduğunu belirten Vali Ersin Yazıcı, bu sayının hafta içi 50-60 bin civarında olduğunu, Antalyanın güvenli bir turizm şehri olduğu için tercih edildiğini vurgulayarak bu kapsamda da İsveçli misafirleri beklediklerini sözlerine ekledi.

İskandinav Ülkelerinin Konsolosları Antalyada Bir Araya Gelecek

İskandinav ülkelerinden İsveç, Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İzlandanın buradaki konsolosluklarının bir araya gelerek yaz başlamadan önce sezon bilgilendirme toplantısı yapılacağını ifade eden Başkonsolos Ericson; “Önümüzdeki sene yapmayı planladığımız seminerde 5 İskandinav ülkesinin konsolosları da gelecek ve burada mahalli idari temsilcileri ile de bir araya gelip tanışmak ve bir sorun ortaya çıktığında nasıl hareket edeceğimizi planlayacağız.” dedi.

En Uygun Fiyata En İyi Hizmeti Sunuyoruz

Antalyan en lüks otelden, pansiyona kadar toplamda 680 bin yatak kapasitesinin bulunduğunu belirten Vali Yazıcı; Hizmet sunumunda, otellerimiz ve turizm sektöründeki tüm firmalarımız, dünyanın en üst standartlarında hizmet sunuyor. Müşteri memnuniyetimiz de çok yüksek. En uygun fiyata en kaliteli hizmetini sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.10.15 08:23:12
Son Düzenlenme Tarihi :