SON DAKİKA

logo

Bina onarım işi yaptırılacaktır

ANTALYA ÖĞRETMENEVİ VE ASO MÜDÜRLÜĞÜ

Antalya Öğretmenevi Müdürlüğü/Ana Mutfak Bakım Onarım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. 

 Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 14.12.2022 - 14:00'da: Kültür Mahallesi 3801 Sokak No;2 KEPEZ/ANTALYA adresinde bulunan İdarenin 1. Kat Özel Yemek Salonu adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.11.25 19:53:02
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Isparta’da 1 milyon 250 bin ton elma rekoltesi bekleniyor

Türkiye’de toplam elma üretiminin dört birine sahip ve tadı ve aroması ile coğrafi işaret alan Isparta elmasının hasat mevsimi başladı. Hasat döneminde 1 milyon 250 bin ton rekolte bekleniyor.
Gül, hububat ve lavanta sezonlarının sona ermesinin ardından Isparta’da üreticiler bu kez elma hasadına başladı. Isparta’da sezonun başlamasıyla birlikte, merkeze bağlı Senirce köyünde de hummalı bir hasat dönemi yaşanıyor. Ülkedeki her 4 elmadan birinin sahibi olan Isparta’da hasat süresince yaklaşık 1 milyon 250 bin ton ürün elde edilmesi bekleniyor. Isparta’da Eğirdir ve Gelendost’un başı çektiği elma üretimi ayrıca, merkeze bağlı köyler, Senirkent ve Gönen ilçelerinde yoğunlukla yapılıyor. Sabahın ilk ışıklarında işçilerin bahçelere giderek toplamaya başladığı elmalar, kasalarda bir araya getirildikten sonra traktörler yardımıyla bahçelere en yakın alanda yer alanda bulunan soğuk hava depolarına sevk edilerek muhafaza altına alınıyor.

“Bu yıl 1 milyon 250 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var”
Isparta’nın her tarafında elma sezonunun başladığını dile getiren Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, “Eğirdir, Gelendost, Atabey ve Gönen ilçelerimizde elma üretimimiz başladı. Burada yetiştirilen elmalar genelde Starking, Golden, Granny Smith gibi farklı farklı çeşitler var ama elmaların yüzde 95’i bu şekilde” dedi. Üretilen elmaların yurt içinde ihracatının gerçekleştiğini vurgulayan Can Selçuk, “Bizim ürettiğimiz elmalar metropol ilerimize Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerimize gidiyor. Bu yıl 1 milyon 250 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var” şeklinde konuştu. Yaklaşık olarak elma hasadı sezonunun iki ay sürdüğünü belirten Selçuk, “Bizim ürettiğimiz elmalar pazarlarda, manavlarda, marketlerde alıcı buluyor. Yurt dışı ihracatında ise Çin, Hindistan, Dubai, Avrupa ve Arap ülkelerinde de bizim elmamız alıcı buluyor ve ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz ve ülkemizin reklamını yapmış oluyoruz” dedi.
Elma bahçelerinde yıllardır tarım işçisi olarak çalıştığını belirten Ümmü Gökdoğan, “Sabahın erken saatlerinde sekiz gibi geliyoruz. 5-6 senedir bu işi yapıyorum. Geldiğimiz zaman elma toplayıp seçiyoruz. Elma toplama zamanımız iki ay sürüyor. Yaptığımız iş zor değil kolay bir iş” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:53:04
Son Düzenlenme Tarihi :





Emziren Annelerde Kanser Riski Daha Az!

Doç. Dr. Yılmaz Güzel “Anne sütü doğası gereği normal doğum haftasında dünyaya gelmiş sağlıklı bir bebeğin ilk altı ay ihtiyaçlarını tek başına karşılayabilecek besin değerlerine sahiptir. Süt, bütün memelilerin yavruları için optimum büyümesini ve gelişmesini sağlayan tüm besin öğelerini içeren, her zaman taze, temiz ve yavrusuna verilmeye hazır bir besindir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, gelişmekte olan ülkelerde bebek ölümlerinin en sık nedeni ishal, pnömoni gibi enfeksiyon hastalıklarıdır. Bu hastalıkları önlemenin en kolay yolunun anne sütü ile beslenme olduğu belirtilmektedir. İlk 6 ayda bebeklerin sadece anne sütüyle beslenmesi ve 6. aydan sonra tamamlayıcı beslenme ile emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi ile yılda yaklaşık 1.3 milyon bebek ölümünün önlenebileceği hesaplanmaktadır. Ancak, anne sütü yeterli değilse veya anne emzirme yapamıyorsa, bebeklere uygun bir süt formülü verilmesi gerekir” dedi.

Doğumdan sonra salgılanan sıvı olan kolostrum, yenidoğan için “ilk aşı” olarak adlandırılır

Doç. Dr. Güzel, “Doğumdan hemen sonra salgılanan anne sütüne kolostrum denir. Genelde anne sütüne göre daha sarımsı renkte ve daha koyu kıvamlıdır. Ortalama 4-5 gün boyunca salgılanmaya devam eder. İlk başlarda miktarı göze az gelebilir ancak yenidoğan midesinin boyutu da küçük olduğundan zengin içeriği ile bebek için oldukça yeterlidir. Kolostrum bağışıklık sistemini güçlendirdiği için “ilk aşı” olarak da adlandırılmaktadır. Kolostrumun yararları arasında bebeğin üst solunum yollarını koruması, alerjik reaksiyonları önlemesi, enfeksiyon riskini azaltması, sindirim sistemini geliştirmesi, yenidoğan sarılığını önlemesi ve içerdiği büyüme faktörü ile bebeğin hızlı bir büyüme ve gelişme göstermesi sayılabilir. Kolostrumun azalması ile birlikte sütün rengi açılarak sarıdan beyaz tonlara geçer ve kıvamı daha akışkan olmaya başlar” diye belirtti.

“Yenidoğanlar ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir”

Doç. Dr. Güzel, “Anne bebeğini doğumdan sonraki ilk bir saat içinde emzirmeye başlamalıdır. İlk altı ay sadece anne sütü ile beslemeli ve sonrasında ek besinlerle beraber iki yaşına kadar emzirmeye devam etmelidir.  Yeterli anne sütü almayan çocuklarda büyüme gelişme geriliği, orta kulak iltihabı, nekrozitan enterekolit ve sindirim sistemi yeterince gelişemediğinden enfeksiyonlar daha fazla oranda görülmektedir. Bu çocuklar ileriki yaşamalarında da birçok sorunla karşılaşmaktadır.

Zengin içeriği ile bebekleri birçok enfeksiyondan, akut ve kronik hastalıklardan korur. İçerdiği IgA ve antikorlar ile normal bağırsak florasının gelişmesine yardımcı olur ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca çene ve diş gelişimini de olumlu yönde etkiler. Anne sütü aynı zamanda bebeklerin beyin gelişiminde de önemli bir rol oynar. Bebeklerin beyinleri, doğumdan sonraki ilk birkaç yıl boyunca hızla büyür ve anne sütü, beyin gelişimi için gerekli olan omega-3 yağ asitleri, protein ve diğer besin öğelerini içerir” diye söyledi.

“Anne sütü, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için en önemli besin kaynağıdır”

Doç. Dr. Güzel, “Anne sütünün yüksek besin değeri, sindirimi kolay olması, ekonomik olması, kolayca emilebilmesi, anne ve bebek sağlığına sayısız faydası sebebiyle anneler emzirmeye daha çok teşvik edilmelidir. Doğumdan sonra anne emzirme konusunda bilgilendirilmeli gerekirse destek verilmeli ve emzirme yönünden cesaretlendirilmelidir. Sadece anne sütü ile beslenmeyle bile oluşabilecek hastalık ve ölüm oranları minimuma indirilebilir. Anne sütü, bebeklerin sağlığı ve gelişimi için en önemli besin kaynağıdır ve bebeklerin ömür boyu sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri için hayati önem taşır” diye vurguladı.

“Emzirmenin bebeğe olduğu kadar anneye de faydası çok fazladır”

Doç. Dr. Güzel, “Emzirmenin bebeğe sağladığı sayısız faydanın yanında anneye de birçok olumlu katkısı vardır. Emzirmenin anneye sağladığı ilk belirgin fayda meme uçlarının uyarılmasıyla birlikte salgılanan oksitosin hormonunun rahmin kasılmasını güçlendirmesidir. Bu sayede doğum sonrası kanama miktarı azalır, lohusalık dönemi kanamaları daha kısa sürede biter, postnatal uterus kanamalarının azalmasıyla birlikte annede anemi önlenir ve gebelikte büyümüş olan rahim daha hızlı bir şekilde küçülüp eski haline döner. Oksitosin aynı zamanda anne ve bebek arasında sevgi bağının kurulmasını sağlamaktadır. Emziren annelerin kilo vermesi ve doğum öncesi vücut yapılarına geri dönmeleri daha kolaydır. Emzirmenin annenin ileriki yaşamında göğüs kanseri, endometriyum kanseri ve over kanserine yakalanma riskini azaltmasının yanında emziren annelerde osteoporoz görülme riski de oldukça azdır” diye konuştu. -Faselis

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.24 10:08:34
Son Düzenlenme Tarihi :